Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

08.12.2007, 00:28

Hangi birisi aranacak?

Başbakanım Aramakla Biter mi?
(...)

Türkiye genelinde Sosyal Hizmetler bünyesinde 32 barınma evi bulunuyor. Ayrıca buralara gelen sığınmacılar sadece 4 ay kalabiliyorlar.

Devlet gözetiminde sadece 32 barınma evi bulunurken ve çok çok sınırlı sayıda sığınmacı alınırken yine kendilerine bu devlet tarafından verilmiş vesikayı taşıyanların olduğu toplam 66 genelev bulunuyor. 13 yaşındaki kız çocuklarının yaşları büyütülerek buralarda çalıştırılıyor ve bu batağa saplanmış hiçbir kadın 75 yaşından önce vesikasını sildiremiyor.

Tüm bunlar koca koca adamların işlerini bırakıp, Müslüman milletin kadınlarının başörtüsü ile uğraştığı memleketimde oluyor.


(...)

Müslüman kadının hicabına, Müslüman kadının örtüsüne uzanan ellere karşı oluşan infial, ayağa kalkış ve ilk kurşun. Sütçü ımam’ı tarihe mal olmuş şahsiyetler arasına koymuştur.

(...)

ılk değildi Tevhide; artık son olması isteniyordu ama skandal üstüne skandallar da patlak vermeye devam ediyordu.

Bu kez de Rize ıl Sağlık Müdürlüğü’nün düzenlediği kompozisyon yarışmasında birinci olan Elif Azer, Tevhide Kütük’ün akıbetine uğruyordu.

Başbakan bu olaylara ilgi göstermiş, Tevhide’yle de, Elif’le de yakından ilgilenmiş, telefonla ailelerini aramış teselli etmişti. Ki, çok geçmedi bir olay daha yaşandı.

Bu defa yer Cerrahpaşa Tıp Fakültesi... Kop ailesi küçük çocuklarını ameliyat ettirmişler ve narkozdan ayılan henüz 22 aylık bebeğin yanına annesinin girmesi gerekmişti. Anne başörtüsünün üstüne bone takıp, ağlayan bebeğinin yanına bir an önce girmek istiyor, idare bonenin başörtüsü üstüne olmayacağını iddia ediyordu. Baba, “hiç değilse ben gireyim” dediğinde de kabul edilmiyor bir başkasını çağırmaları isteniyordu.

Bu arada ise küçük yavrucak içeride ağlamaya devam ediyordu.
şimdi burada vicdanı olan herkes kendisini o anne babanın yerine koyup, o insanların içine itildikleri çaresizliği ve yine önlerine sunulan seçeneği bir düşünsün.

Bir yanda ciğerpareniz ameliyattan çıkmış ve ağlıyor. Belki içinde bulunduğu ortamı çözemiyor, belki canı yanıyor ve annesini istiyor. Öte yanda inancı gereği taktığı başörtüsünü bir oyuncak olmadığı için rasgele tak-çıkar yapamayacak bir anne laf anlatmaya çalışıyor.

Bir yanda inancı, bir yanda annelik duyguları. Çetin bir imtihan doğrusu. Anneyi tebrik ederken; bir anneye ve bebeğine bunları yaşatan hastane yönetimini tekrar tekrar kınıyoruz buradan.

Ama bunlar sadece basında yankı bulabilen olaylardı. Başbakan da gerek Tevhide’yi gerekse Elif’i arayıp yalnız değilsiniz diyebilmişti.

Ben Başbakan’ın gerçekten üzülmüş olduğunu düşünüyorum.
Ama merak etmeden de edemiyorum. Bu işin yöntemi sadece bireysel ilgi ve teselli midir? Daha kaç mağduru telefonla arayacaklar?

Örneğin binlerce yasak mağduru aynı ilgiyi bekliyorlar. ısimleri Tevhide olmasa da, hikâyeleri çok başka olsa da, karşı karşıya kaldıkları bu utanç verici tutumun muhatabı on binlerce mağdur var.

Ama kendilerine telefon edilmesini değil, okullarına, mesleklerine, ülkelerine dönebilmeyi istiyorlar. Köklü çözüm istiyorlar.

Aynı Başbakan’dan bir an önce yasaklara son müjdesini duymak istiyorlar.

Yasaklarla örülmüş utanç duvarını hep birlikte yıkacakları günü bekliyorlar. Aksi takdirde Başbakan iktidarda olduğu süre boyunca yapacağı tek iş, mağdurları telefonla aramak olsa bile yetişemeyecektir.

Demet Tezcan

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir