Aldandığınız bir noktada şu ki ben diyalogçu değilim. Sadece ayık kafayla düşünebilen biri ve Müslümanların izzetlerini sağda solda dedikodu malzemesi yapanalara karşı sadece Müslümanları savunma hattındayım.Erbakan Hoca hakkındada birşeyler söyleseniz karşılık bulacaksınız.O zaman diyeceksinizki Erbakancı,Mahmut Efendi hakkındada,Menzil hakkındada söyleseniz aynı karşılıkları göreceksiniz dersiniz ki tarikatçı
Evet güzel bir yorum, Sultan ya da Sultan gibi düsünenler size göre ayik kafa ile düsünemeyen ve dedikoducu birer insan ve bu düsünceniz size göre sizin sultan'i bir camur icinde görmenize sagliyor. Ve siz onu bu camurdan kurtarmanin derdindeyken vazgectiniz.
Dün aksam STV de ismini hatirlayamadigim bir diyalogcu ile söylesiyi izledim. Adamcagiz cok güzel konusuyor. Diyalogun faydalarini anlatiyor. Ancak yarida izlemeye basladigim programda ilk anlattiklari bu adamcagizin bir saplanti icinde oldugunu görmeme neden oldu. Bir süre sonra anlattiklari ise bu saplantinin mazeretleri idi. Eger bir öncekini izlemeden sonrakileri izlemis olsaydim. Belki adamcagizin cok iyi düsündügünü düsünürdüm. Belki kacirdigim ilk konusmasinda cok farkli seyler de anlatiyor olabilirdi. Orada konusan kisi de mercandede, sultan gibi bir insan. Nasil ki sen simdi burada Sultan'i bir saplanti icinde kendi acindan görebiliyorsan benim acimdan da o insan bir saplanti icinde. Eger benim o kisinin yaptiklarini farkli acilardan anlatacak ya da desifre edecek yazilar yazmam bunu da kendi kapasitem kadari ile anlatmaya gayret göstermem dedikoduculuk ise sen ne yapiyorsun? Yoksa yarin sultan kardesin buradaki fikirlerini bir cerceve icine koyup gerek tvler araciligi ile ya da kurdugu bir vakif ile dünya capinda anlatmaya kalkismasi ile ya da bir siyasi parti kurup oradan savunmasi ile mi sen sultan kardesinin bu dusuncelerini yarin elestirenleri elstirmeyi dusunuyorsun? Nedir senin bu ikilemin? Yoksa sen sadece GOCAMAN'lari mi savunursun? Kisisel gelisimin de geldigin bu mesafeden sonrara buradan görülen yukardaki manzarayi da asip bir mertebe daha ilerleyecegine inaniyorum. Rabbim azimli kullari ile beraberdir.
Cocuklugumdan kalan kirmizi toprak...
Bazen ucusan, bazen parmaklarima yapisan...
Ne kadar cok oynadim seninle...
Nasil oynardin benimle?
Her defasinda her yerime yapisirdin
Ama ne zarari var toprak...
Dunyami senin uzerine cizdim önce,
Her seyi ellerimle yaptım...
Biraz su ve biraz toprak yetmisti benim dünyama
Ve dokundugum her şey..
Bir anda her sey oluvermişti..
Camurdandi o zaman dunyam
Bu dogru!!
Yapis yapisti ama temizdi.
Camur şimdi olduğundan daha temizdi o zamanlar.
Parlak, istedigin sekle giren..
Sanki cocuk beynimin bir parcasiydi.
0 topraklar temizdi ayak basilmamisti,
Nisan yagmurları yikardi onu.
Gunes kuruturdu ve ağaçlarla dosttular.
Senin camurundan kactik ama..
Insan camuruna saplandik toprak.
Oyle kirlendik ki senin güzelliğine kor olduk.
Seninle oynasmamiz anilarda kaldı,
Dostlugumuz da oyle...
Sanma ki unutuldun sen hep kalbimdesin.
Ve bir gun hayat bittiginde,
Beni yine sen saracaksin
Ve bir daha ayrilamayacak bedenim senden,
Yeni oyunlar bulacagiz oynayacak.
O zamana kadar bekle beni toprak.
Biliyorum orada olacaksın.
Yasemin Acarsoy