Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

pegasoszaza

Orta Düzey

  • Konuyu başlatan "pegasoszaza"

Mesajlar: 206

Konum: ANTALYA

Meslek: TOPTAN

Hobiler: HıZMET

  • Özel mesaj gönder

1

22.09.2007, 11:41

telif hakları ile ilgili

bazı islami kaideler,hakikatler,kurallar,dualar ve ihtiyaca cevap veren soru ve cevap kitapları,cd leri,kasetleri ve internet yayınları muhakkakki masrafları gereği bir bedelle satılıyor.

bu bazen tasvip etmesekte ticari bir emtia ve araç gibide kullanılıyor maalesef..

bazı insanlar haşa ALLAHı ve kanun ve hikmetlerini kullanıp ticari bir gelir elde ediyor bazılarıda hayra vesile olup Ahiretini kazanıyor...

birde şöylesi var;

geçenlerde normali 7 ytl olan cdlerden diyerek bir ESMAı-ıLAHı cd si almak istedim.

bu bedelden daha fazlasını istediler.bu cd özel miş ve firma pahalıya satıyormuş.

olabilir Rabbimin Esma ve Sıfatlarını idrak etme gayesi ile satın aldım...

arabada kabını incelerken şöyle bir yazı okudum;

KOPYALANAMAZ..

ilk etapta mantıklı gelebilir.

biraz düşününce irkildim..

ESMAı-ıLAHı senin eserinmi ki bu bedelle satıp birde sahip çıkıyor ve kopyalatmıyorsun..

içimi bir gıcımık kapladı yazana ve okuyana bir antipati duydum.

cd de koydum kenara dinlemiyorum ..

hatırladım yine sinir oldum şimdi...

sizce bu hadise nedir....?

hakları nereye kadardır...?
Sözlerin kalbinin sesi ve yansıması değil ise, gevezeliğin manası ne...?...

2

22.09.2007, 13:13

Bu konuda değişik görüşler var.

Sorularla ıslamiyet'te aratınca şu çıkar, bakmak için tıklayınız.

Akla takılan bir mesele de, müellifin bir kere emek sarfederek bir şey telif etmesi, sonradan da onun çoğaltılarak kazanç elde edilmesi. Yani sonradan emek sarfetmese de, sürekli olarak telif hakkı almaya devam etmesi, bu gibi meseleler.

Tıklanan sayfada çıkacak linkler içinde de linkler var, yani okuyup fikir edinmenizi sağlayacak baya bi yazı var, uzun olduğu için buraya taşımıyorum.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

3

22.09.2007, 19:40

Eser kopyalanamaz. Kul, emek vermişse, emeğinin gasp edilmesi kul hakkına girer. Kul para için o eseri yapmışsa, maliyetinden fazlasını ister ve manevi kazançtan yoksun kalır. Siz o eseri alırken KOPYALANAMAZ yazısını okuyarak almalıydınız. şayet aldıktan sonra okumuşsanız iade etme yoluna gidebilirdiniz. Ancak bu bir satış sözleşmesine benzer. Satıcının şartını kabul ederek aldığınız eseri, şarta bağlı kalmaksızın kullanırsanız mes'uliyetten korkunuz!

pegasoszaza

Orta Düzey

  • Konuyu başlatan "pegasoszaza"

Mesajlar: 206

Konum: ANTALYA

Meslek: TOPTAN

Hobiler: HıZMET

  • Özel mesaj gönder

4

24.09.2007, 11:48

ben zaten kopyalamayı hiç düşünmedim.

adamlar sanki eseri kendileri ortaya çıkarmış gibi davranıyorlar hissine kapılıp gıcık oldum...

ortada bir sanat eseri fon müziğinde söz konusu olabilir belki ama ALLAH ın ıSıM ve SIFAT larını onlar mı keşfettide birde eserin arkasına kopyalanamaz yazmışlar ona içerledim..

cd fiatı genel standartlarda olsa emek ve malzeme karşılığı diyebilirdim..

içeriği kainatın en zengin içerikleriyle dolu olunca birde fiata yansıtıp %40 fazla alıyorlar... :x
Sözlerin kalbinin sesi ve yansıması değil ise, gevezeliğin manası ne...?...

5

24.09.2007, 13:45

Bu hatıra aklıma geldi...

Alıntı

“Kardeşim, artık risaleleri ne elle, ne de teksirle yetiş­ti­­re­miyoruz. Çok talep var. Risale-i Nur’ların matbaada ba­sıl­ması hususunda manevî ihtar aldım” dedi.

Ve talebesine Sözler’in daktilo edilmiş bir nüshasıyla birlikte 1200 lira verdi.

Yıl 1954’tü. Said Özdemir üç arkadaşıyla birlikte Ankara’da Risale-i Nur’ları matbaada bastırmaya başladı.

Tabi bu iş gizli yapılıyordu. O günlerde dinî bir eser bulundurmak, okumak, hele de basmak çok büyük bir suçtu.

Böyle bir atmosferde ve imkânsızlıklar içinde ilk kitap “Sözler” basıldı, ciltlendi. Said Özdemir basılan bu kitabı alarak Üstadı ziyarete geldi.

Bediüzzaman, gelen talebesini kucakladı, kitabı da bağ­rına bastı. Odada dönmeye başladı. Çocuklar gibi sevinmişti. Dünyalar onun olmuştu.

şöyle diyordu:

“Değil mi ki, bu eserler, bu gelen gençliğin okuyup anlayacağı bir lisanla basıldı. Elhamdülillâh, ben vazifemi yap­tım.”

Ve kitabın fiyatını sordu.

“25 lira Üstadım” dedi Said Özdemir.

Bediüzzaman cüzdanından 25 lira çıkardı, talebesine verdi.

“Üstadım olur mu?” dedi talebesi. “Bu sizin kendi eseriniz. Hem bu işte sizin de paranız var. Bir de para mı vereceksiniz?”

“Evet kardeşim, bu işte ihlâs olması için kendi eserimi, kendi paramla almam lâzım.”

25 lirayı verdi ve bir adet Sözler aldı. Sonra şöyle dedi:

“Yalnız her 25 lirayı verene de vermeyin. 25 kişiye okutturacağım diyenlere verin.”

Risale-i Nur’un asıl fiyatı buydu.



“Bediüzzaman'la Yaşayan Öyküler-3” kitabından…
Elbette en bahtiyar odur ki: Dünya için âhireti unutmasın, âhiretini dünyaya feda etmesin. Mektubat - 71

6

09.10.2007, 21:42

sorularla islamiyet bu siteye mi bağlı? yani orda cevap verenler kimler? o kadar farklı açıklamalar oluyor ki bazen, dini meseleleri soracak yere dikkat etmek zorunda kalıyoruz!

7

10.10.2007, 03:35

Müsbet ilahiyatçılar hizmet veriyor sitede, risale-i nur kültürüne sahip yazarları, ilahiyatçıları var,
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir