Buda Almanya'nın Çarşambası
[img:200:140]http://img210.imageshack.us/img210/8034/55099xx6.jpg[/img]
Adı Hassan Dyck. Almanya’da küçük bir köydeki Nakşibendi dergahının çellocu şeyhi. Kendisi gibi Müslüman olmuş bir Alman’la evli, 5 çocuk babası. Onun şeyhi ise Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan Nazım Kıbrısi. Almanya’da 1000, Avrupa’da 5 bin müridi var.
NAKşıBENDı tarikatına bağlı olarak Almanya’nın Euskirchen yakınlarındaki Kall-Sötenich adlı küçük bir köyde Osmanlı Dergahı (Osmanische Herberge) adı altında faaliyet gösteren Alman Müslümanları giyinişleri ve davranışlarıyla Afganistan veya Arabistan’da yaşayan Müslümanları andırıyor.
Her perşembe dergahta düzenlenen zikir geceleriyle tüm Alman Müslümanlar bir araya gelip ibadetlerini yerine getiriyorlar. Alman Nakşibendilerin şeyhliğini de bir Alman üstlenmiş durumda. Adı şeyh Hassan Dyck. şeyh Hassan cemaatini, çalışmalarını anlatırken şöyle konuştu:
TERÖR ıSLAM’I KÖTÜ GÖSTERıYOR
Biz şeyhimize göre yön buluyoruz. Eskiden olduğu gibi her Müslüman’ın bir Sufi Meistere, Türkçe’de buna Sufi velisi derler, ihtiyacı vardır. Onun yardımına gerek vardır. Ancak bugün bu uygulamanın olmaması Müslümanlığı başka yerlere götürmektedir. Bu nedenle bugün terörist grupların çalışmaları ıslam’ın toplum içinde kötü görünmesine neden olmaktadırlar.
DAHA ESASLI HIRıSTıYANIM
ıslam’ı seçmemle daha az Hıristiyan olduğum veya artık Hıristiyan olmadığım anlamına gelmez. Tam tersine şu anda daha esaslı bir Hıristiyan’ım diyebilirim. Hıristiyanlığın 10 şartını şu anda daha ciddi bir şekilde yerine getiriyorum. Müslüman olduktan sonra bu 10 şartla birlikte ıslam’ın diğer tüm şartlarını yerine getiriyorum. Hıristiyanlık ıslam’ın içindedir.
FARK ALLAH KORKUSU
Kuran’da her insanın eşit olduğu yazılıdır. Peygamber efendimiz bunu bir saç tarağının tırnakları gibi görür. Farklılık Allah’tan korkma olayıdır. Her insanın duyduğu korku farklıdır.
şERıAT TOPLUMU YOK
şeriat uygulandığı toplum için kabul edilebilir. Ancak şunu da söylemekte yarar var. Bu hem benim özel görüşüm, hem de şeyhimizin görüşüne göre bugün artık dünyada şeriat toplumu yoktur. Zaten bir toplumu şeriatla yönetilmeye zorlayamazsınız. 1980’de ıran da olduğu gibi devrimle gelmez.
şERıATI HERKES ıSTEMELı
şeriatın gelmesini tabii isterim ancak bunun kalpten içten gelmesi gerekiyor. Bunu herkesin yani toplumun istemesi gerekiyor. Hz. Muhammed’in yasayı nasıl uyguladığı önemlidir. Sanığın suçlu olup olmadığı en ince detayına kadar incelenirdi.
şeyhleri Nazım Kıbrısi
[img:110:133]http://img509.imageshack.us/img509/4138/2205813dn6.jpg[/img]
Hassan Dyck şeyhiniz kim sorusunu şöyle cevaplıyor: Bizim şeyhimiz şeyh Nazım Kıbrısi hazretleridir. 84 yaşındadır. Kendisi Kuzey Kıbrıs’ta oturuyor. Onun şeyhi ise 125 yaşında şam’da ölmüştür. O da Türkiye’de büyümüş ve Türkçe’yi iyi bilirmiş. I. Dünya Savaşı’ndan sonra şam’a gidip oraya yerleşmiş. Arapça bilmediği için başta Araplar tarafından aşağılanmaya çalışılmış. Araplar gelip kendisine tarikatın ne olduğunu sormuşlar. O da tarikatın şeriat olduğunu söylemiştir. şeriat kanundur. Nedir bu kanunlar; çalma, yalan söyleme, hırsızlık yapma, öldürme, eşini aldatma.
Artık alıştılar
[img:220:315]http://img210.imageshack.us/img210/1467/2205814kk7.jpg[/img]
Alman Müslümanlar giyinişleri ve davranışlarıyla bütün dikkatleri üzerinde topluyor. Köydeki komşularınızla ilişkiniz nasıl sorumuzu Hassan Dyck cevaplarken Başta bize karşı önyargılıydılar. şimdi artık biraz daha dostça yaklaşıyorlar dedi. Hassan Dyck yine kendisi gibi Müslüman olmuş bir Alman’la evli, 5 çocuk babası. Almanya’da /_newsimages/2205814.jpgmüzik eğitimi almış olan çello üstadı şeyh Hassan, Arapça okuyup yazabildiğini de söylüyor. Alman şeyh giyinişi, düşüncesi ve davranışıyla dergahın içinde herkesin saygınlığını kazanmış durumda.
5 bin müridimiz var
Otel olarak kullanılan bu binayı 1995 yılında üyelerimizin bağışlarıyla satın alıp kendimize uygun olarak inşa ettik diyen Hassan Dyck şöyle devam ediyor: Bu yeri Osmanische Herberge, yani Osmanlı Dergahı olarak adlandırdık. Burası Nakşibendi tarikatının bir dergahıdır. Burada dini vecibelerimizin yanı sıra çeşitli etkinlikler düzenleyerek kendimizi tanıtıyoruz. Almanya’da yaklaşık bine yakın müridimiz var. Avrupa’da ise sempatizanları da sayarsak beş bine yakınız.
Biz de Osmanlılar gibi çok kültürlüyüz
Neden Osmanische Herberge (Osmanlı Dergahı) adını seçtiniz sorusuna şeyhin verdiği cevap çok ilginç: Bu ismi seçmemizdeki neden Osmanlı ımparatorluğu’nun birçok millet ve kültürü bir çatı altında, barış ve üretkenlik içerisinde birbirlerine karşı saygılı bir biçimde toplamış olmasından kaynaklanıyor. Burayı çeşitli kültürlerin merkezi olarak görüyoruz. Bu yüzden de Hıristiyan, Budist veya Hindu dinlerine mensup kişilerle düşünce alışverişi içerisindeyiz. Ancak ev sahibi olarak Müslümanız. Ağırlıklı olarak Alman Müslümanlarıyız.
Bünyemizde çok sayıda Türk ve Arap da var.
Hürriyet