Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

30.06.2007, 02:23

Türkiye-PKK-Kürdistan

Arkadaşalr gündeme ışık tutacak bir yazı olduğunu düşündüğümden sizlerle paylaşmak istedim.

Türkiye - PKK - Kürdistan
30 Haziran 2007 Cumartesi 01:55

Avrupalı Hıristiyan büyük devletlerin, gerek ekonomik ve siyasi menfaatler gerekse dini ve tarihi önyargılar gibi çok çeşitli sebeplerle, Önce Osmanlı, sonrasında kurulan Türkiye Cumhuriyetini bölmeye, parçalamaya ve nihayet yıkmaya çalıştıkları ve bu politikalarında büyük oranda başarılı oldukları malumdur. Yazımın başığını konunun akışına göre sıraladım. Türkiye Merkezli PKK aracılığı ile Kürdistan devleti.

Bu politikanın işleyiş sürecine bakacak olursak eğer; Osmanlı'ya bağlı Müslüman Arap ülkelerini Osmanlı' dan koparıp uzaktan yönetilebilir küçük devletler kurdular ilk olarak.

Bu planın pratiğe geçmesinin ardından ikinci basamak hayata geçirilmeliydi. Bu basamak Ülkemizin sınırında iki ayrı ülkeyi kurmak ve bize kabullendirmek. Bu iki ülkeden biri kuruldu nitekim. Ermenistan...

ıkinci devlet ise Avrupa tarafından kurulduğu söylenilen haritalarda yerini alan, bizim için kurulmadı ve kurulamaz dediğimiz KÜRDıSTAN...

Boş yere goygoyculuk yapmaya lüzum yok. Birazcık gerçekçi olmamız bizi doğruya götürecek. Gelelim şu kurulmadığını iddia ettiğimiz Kürdistan meselesine.Konu ile ilgili bir diğer yazı: http://www.sonsayfa.com/author_article_detail.php?id=2844

**

Eğer bugüne kadar bizim sınır komşumuz olarak KÜRDıSTAN devleti ismi altında resmi bir devlet yoksa bunu sadece kendimize başarı payı olarak almamalıyız. Yiğidin hakkı sahibine verilmeli. Bu başarıya ; bizi yöneten akıllı politikacıların yanında, beraber yaşadığımız KÜRT kökenli vatandaşların da katkısı büyüktür.

Evvela Kürtler Müslüman dır ve Türkler' le neredeyse 900 küsur yıldır aynı tarih, din ve kültür ekseninde içli dışlı yaşamışlardır, yaşamaktadırlar. Tarih'te müstakil (bağımsız) bir Kürt devletine rastlanmamakla beraber Türkiye, ıran, Irak, Azerbaycan ülkelerinde dağınık şekilde yaşamışlardır Kürtler.

Bütün bunların ötesinde gurur verici olan taraf şudur; Avrupalılar' ın teklif ve ısrarlarına rağmen Kürt halkı, Ermenilerle beraber yaşamayı, ıngilizler’ in himayesinde sözde bağımsız bir devlet kurmayı reddederek, Misak-ı Milli hudutları içinde bizimle yani, Türklerle beraber, aynı devlet içinde yaşamayı tercih etmişlerdir. Buna rağmen bazı art niyetliler Avrupalılar' ın oyununa gelip Türkiye aleyhindeki planın içinde yer almışlar ve almaya devam etmektedirler.

Bölünmez bütünlüğümüzün düşmanı olanlar özellikle, 1980' den sonra Doğu Anadolu'yu Türkiye' den koparmak için bölücü Kürtleri (planın içinde yer alanlar) özellikle PKK yı taşeron olarak kullanmayı tercih etmişlerdir. Aslında planın bir parçası KÜRDıSTAN' ı kurmak, kalan diğer yarısı ise bu sözde bağımsız ülkeyi bir şekilde Avrupa' nın büyük Hıristiyan ülkesi olan ABD nin kontrolünde ki IRAK ile birleştirmek veya Hıristiyan olan Ermenistan' a ilhakını (katılmasını) sağlamaktır.

Netice olarak Batı'nın (ABD-Avrupa) Ortadoğu da bize, Araplara ve ıran'a güvendiğini söyleyemeyiz.(Ülkemizde yapılan tezkerelerin neticesi buna misal gösterilebilir) Kendisine bağımlı sağlam dostlar edinmesi şarttır. Araplar' a karşı elinde ısrail kartı vardır ve her zaman geçerli bir değeri vardır kendisi için. Peki Bölgenin stratejik olarak en güçlüsü olan Türkiye' ye karşı neyi kullanmalıdır batı ?. Elbette Ermenistan ve Yunanistan’la beraber sağlam bir kozu daha olmalı, arzuladığı kart PKK ve KÜRDıSTAN olmaktan öteye bir şey değil elbette.Kurulacak olan Kürdistan, Türkiye ile birlikte bölgede ıran ve Suriye için de kullanılabilir gerektiğinde.

Kerkük- Musul bölgesi ve Basra körfezi Batı' nın daima muhtaç olduğu ve sürekli kendi kontrolünde tutmak istediği enerji kaynaklarının yani petrolün merkezidir. Buraların Müslüman bir ülkenin kontrolünde olması batılı devletlerin hiç arzulamadıkları bir durumdur. Bu bölgenin en etkili olanı Türkiye olduğuna göre bir şekilde Türkiye etkisiz hale getirilmeli ve sürekli başka şeylerle gündemi meşgul edilmeli.( Sizce de böyle değil mi ? )

O halde Musul-Kerkük-Basra Körfezi hattında küçük ama etkili bir devlet kurulmalı ve kullanılmalı bölgede bulunan Müslüman ülkelere karşı.

Evet, bir sonraki yazımda ...

* Avrupa'nın PKK yı nasıl kullandığını,

* Ülke olarak yönetimi ele alan hükümetlerin yaptığı yanlışların neler olduğunu,

* Vatandaş olarak bizler nasıl hatalar işledik ve işlemekteyiz,

* Bütün bunların yanında Osmanlı'nın son döneminde bir bakanın, zamanın padişahına yazdığı KÜRT raporunda kaleme aldığı reçetenin ne olduğunu sizlerle paylaşacağım.

Görüşmek ümidiyle...


Kaynak : http://www.sonsayfa.com/author_article_detail.php?id=2901

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir