Dindarlar ne istiyor?
Bu ülkede dindarlar ne istiyor? Müslümanların gerçek niyeti ne? Yavaş yavaş ilerleyerek, Türkiye'yi şeriatla yönetilen bir ülke mi yapmak? Yoksa inançlarını özgürce yaşayabildikleri bir ülke mi, hayal ettikleri?
Siyasi ve ekonomik hesapların ötesinde, sınıf kavgalarından uzak bir değerlendirmede, görünen o ki söylendiğinden çok farklı şeyler istiyorlar.
şüphesiz dünya hızla ilerliyor. Teknolojide, bilgiyi kullanmada, iletişimde akıl almaz gelişmeler yaşanırken bir yandan da dünya daha dindarlaşıyor. Uzayın derinlikleri keşfedildikçe, makro alemin o akıl almaz detayları ortaya çıktıkça ve ölüme bir türlü çare bulunamadıkça, hasılı bilgi arttıkça dindarlaşma da o oranda artıyor. Ne Türkiye ne de dünya yüz yıl öncesinin dünyası değil. Hatta 25 yıl öncesinden bile çok farklıyız. Bu teknolojik gelişmeler, insanlar arasındaki iletişimi de çok etkiliyor. ınsanlar önceki yıllara göre daha ferdi, daha birikimli ve daha dindar. ınsan olarak haklarının daha çok farkındalar. Başka birilerinin kendi hayat tarzlarına müdahale etmelerinden eskiye oranla çok daha fazla rahatsızlık duyuyorlar.
Dindarlar da bu gelişmelerden kendilerine düşen payı fazlasıyla alıyor. Bir dinî anlayışın iktidar olup bütün herkesi bu düşünceye zorlamasını kimse istemiyor. Mesela Suudi Arabistan'da Vahhabi anlayışın iktidarı ele geçirip herkesi bu anlayışa zorlaması kötü bir örnek olarak duruyor karşımızda. şüphesiz ıslam'ın kendi içinde birçok yorumu var. Bir yorumun iktidar olmasını ve herkesi ona zorlamasını hiçbir dindar istemiyor. ıstedikleri şey; okuyarak, düşünerek elde ettikleri birikimleri hayatlarına tatbik edebilecekleri özgürlükçü ortamlar.
Günümüz uygulamalarında da bunu bizzat görüyoruz. Mesela dini referans almasa da dindar insanların ağırlıklı olarak görev yaptığı AK Parti Hükümeti'nin beş yıllık iktidarını buna örnek gösterebiliriz. AK Parti'nin, bu süreçte başkalarını daha dindarlaştırmak yerine ülkedeki özgürlükleri artırma yolunda çaba harcadığını gözlemlemek mümkün. Türkiye'nin Batı'yla entegrasyonu konusunda bugüne kadar tüm Cumhuriyet hükümetlerinden daha fazla karar aldılar. AK Parti şekil olarak Batılı görünse de karakteristik özellikleri bakımdan Doğu bloku devletlerine benzeyen Türkiye Cumhuriyeti'ni Batılı bir devlet haline getirmeye çalışıyor. Daha demokratik, daha özgürlükçü, daha sivil bir ülke için ortaya konan uğraşın altında ülkeyi bir şeriat devleti haline getirmek mi yatıyor? ıyi de bu kadar yasal iplerle kendini bağladığı AB'ye girdikten sonra böyle bir şeyin bir daha mümkün olmayacağının farkında değil mi? Peki bu dindar halk niye AK Parti'nin AB'ye üye olmasına tam destek veriyor? Onlar da bunun farkında değil mi?
Tabii ki farkındalar. Demek ki, gerçekten farklı bir gündemleri yok. Dindarlar bugün ülke yönetimine evrensel değerleri taşımaya çalışırlarken, buna cansiperane direnenler ise kendini laik olarak tanımlayan ve kurdukları örgüte Batı Çalışma Grubu ismini verenlerdir. Cumhuriyet'ten bu yana özel korumalarla, büyük devlet teşvikleriyle, ihalelerle, banka hortumlamalarıyla zengin edilmiş büyük sermayenin, Kayseri, Malatya, Denizli, Konya ve Anadolu'nun onlarca şehrinde çalışan, sanayi ve teknolojiye yatırım yaparak değer üreten dindar işadamlarından rahatsız olmalarının nedeni gerçekten laiklik mi?
Bugün en çok başkalarının hayatlarına müdahale edenler kendilerini laik olarak tanımlayanlardır. Kendi hayatlarına müdahale edileceği gerekçesiyle başkalarına hayat hakkı tanımak istemiyorlar. En yasakçılar kendilerine sosyal demokrat ismini verenler. Özetle Türkiye'de dindarlar ne istiyor? Sadece özgürlük.
MEHMET KAMIş - zaman
