Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

hy120

Profesyonel

  • "hy120" bir erkek

Mesajlar: 654

Konum: usak

Meslek: esnaf

  • Özel mesaj gönder

41

03.05.2007, 23:46

işte burada hatalı bakış açınız devreye giriyor. asya münafıkları aldatarak avrupa kafirleri gasp ederek bu milletin hakkın yer. chp haksız davasında ihlasla çalışan bir ideoloji bir sistem kenesidir. ama ben 23 yasında olmama rağmen böyle olacagını tahmin ettim ki esas işim siyaset değil. bunlar neden tahmin etmediler? yoksa mazlum gözüküp oy için mi yaptılar?

diyelim ki toyluk ettiler! o zaman neden biz 357 kişiyiz istediğimizi yaparız havasına girdiler? bu kadar gerginlik olduğunda bu büyük tepki ve genel kurmayın geliyorum diyen ikazlarına ragmen demokrasinin kan kaybetmesini görmezden gelip illaki sececm demesi ve tayib erdoğanın imparator gibi konusmaları kesinciliğ bugüne sebep olmadı mı?


gelelim dyp meselesine; evet dyp hata yapmıstır ama biz hatasız diye oy vermiyoruz. eger dyp olsaydı 367 sorunu olurmuydu. yada dine hizmet açısından düşünelim. din adına ne yaptı akp? peki dyp neler yaptı? en fazla imam hatipi kim açtı dyp. sdizinkiler hiç açtımöı zaten gerekte bırakmadılar.

katsayı meselesinde ortaya cıkıp geri çekilmeleri münafıkların işine yaramadı mı? van savcısını darbeyi arastırdığı için görevinden qalması nasıl demokratlık olabilir. veya benim sevmediğim agar gibi ordu ben varken konusamaz diyebilecek dirayeti gösterdi mi?

hala demokratlıktan bahsediyorsunuz.

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

42

03.05.2007, 23:55

yani olaylara öyle bakıyorsunuz ki ben anlayamadım.akp bütün bunları bilerek mi yaptı. nereden bilebilirdi 367 yeter sayısının gerekliliğini böyle bir hüküm daha önce verilmemişken. bu tamamen anayasa mahkemesinin yanlı kararıdır.ve demokrasi büyük yara almıştır. imam hatip açmak dine hizmet etmek değildir. buna da katılmıyorum. hatta bir çok imam hatipten çıkan öğrencilerin insanları dinden soğuttuğunu düşünüyorum. oraların da işlevlerini yitirdiği bir gerçek.RAbbim onlara bu durumlarından dolayı bu kapatılma afetini vermiştir benim düşünceme göre... hizmet sadece imam hatiplerle yürümüyor. ..siyaset bizim işimiz değil belki ama sadece olaylara tek yönlü bakmamak lazım .Avrupa birliği,ekonomi,sosyal ve diğer boyutlarıyla incelersek AKPnin faydalı işler yaptığı bir gerçek...
muhabbetle..
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

43

04.05.2007, 10:59

Alıntı sahibi ""Alkan""



.bazı konularda daha ilerleyememiş olması(mesela başörtüsü) onun kötü olduğu anlamına gelmez. bu daha çok devletin üst kademesinde bulunan laikliği dinsizlik gibi gören bir kesimin dayatmasının ve engellemesinin sonucu.
.


Peki baş örüsü yasağını dayatmalar yüzünden kaldıramayan AKP korkan AKP hangi cesaretle başı örtülü bir cumhurbaşkanı adayı çıkardı. (elbbete başı örtülü olması meselem değil)

Nasıl korkmadı, niye korkmadı? :D

Alkan kardeşim ya sen beni AKP'li yap ya ben seni... :mrgreen:

Münazara edelim. Gerilmeden :wink:

Muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

44

04.05.2007, 12:35

Bir forumda biri sormuş. Cevabımı burayada yazmak istedim. :D

Orjinalini yazan: o_nur

kardeş oyumuzu kime atcagız bana akıl verırı mısın?


Mesele parti değildir kardeşim. Biz siyasetle iştigal etmiyoruz. Biz Mehdinin geniş dairedeki vazifesinden biri olan siyaseti talim etmekle mükellefiz. Talim ettiklerimizi anlatmakla.

Taki Üstadın deyimi ile ;dost suretine girmiş yılanları, yılan suretine sokulmuş dostları tanımak ve tanıtmak için.

ışte bizim görevimiz budur.

Yoksa kimilerinin yaptığı gibi Nurcuları siyaseti talimden dahi men edip halkın en çok ihtiyacı olan bir zamanda avamvari bir tarzda siyasetten hiç anlamaz hale gelerek kutuplaştıma oyununa düşmek ihtimali kaviyen muhtemeldir ve olmaktadır.

Nurcular yol göstericidir. Demokrat misyonun ve cumhuriyetin tarifçisidir. Yoksa, şu parti bu parti peşinde koşmazlar. Zamanı gelince talim ettikleri siyasete en uygun olanı görür, görev bilinci ile verirler. Oy verdikleri partiyi ilan etseler dahi bu teşri, yasa koyma değildir. Demokratik bir öneri olarak algılanmalıdır.

Nurcuların Risale-i Nur rehberliğinde siyaseti talim etme zamanı gelmiştir. Mesleğimizdeki Siyaset yasağını siyaseti talim dahi etmemek olarak gösterenlerin susma zamanı gelmiştir. Zira, Nurcuların dar daire denilen iman dairesinde en önemli görevi ile beraber geniş dairede -imandan önemsiz- ama yinede çok önemli bir görevi var. ınsanlara Cumhuriyeti, Demokrasiyi, Hürriyeti anlatmak.

Buyurun

Muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

45

04.05.2007, 19:52

Alıntı sahibi ""Ceka""



Alkan kardeşim ya sen beni AKP'li yap ya ben seni... :mrgreen:

Muhabbetle


ben seni akpli yapacam peki sen beni hangi partili yapacaksın :D
ben akpli değilim ama şuan için onları destekliyorum. ama merak ediyorum şuan sizce demokratlık vasfına en uygun parti sizce hangisi?
muhabbetle...
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

46

04.05.2007, 20:07

Konuyla ilgili bize ulaşan bir yazıyı dikkatinize sunuyoruz.

Alıntı

Gündemdeki sıcak mevzu olan cumhurbaşkanlığı seçmi dâhilinde netice veren hadiseler, maalesef cemaatimize menhus bir surette sirayet etmiştir. Cemaatimiz genelinde bir telaş hali hâkim. Neden mi? 4,5 Yıllık faaliyetleri neticesinde AKP’ye hiçbir kararında köstek olmayan, demokrat misyondan ödün vermeyen, çözüm bekleyen kürt sorunu, imam-hatip ve başörtüsü meselesinde olumlu açılımlar yapan bir parti liderinin çıkıp AKP’nin yanında yer almaması, cemaatimizin bazı mensupları tarafından “demokrat misyondan kopma, CHP’nin safında yer alma” gibi değerlendirilmekte ve maalesef gelecek seçimler için parti arayışına girmelerine neden olmaktadır. Bu çok hatalı bir karardır. Neden mi? Bazı kıstaslarla bunu dile getirmenin gerekli olduğunu düşünüyorum;

Öncelikle Yeni Asya Cemaati; DYP’ye, başında Mehmet Ağar olduğu için değil; Üstad’ın çizdiği siyasi çizgiler neticesinde demokrat misyonu, diğer partiler içerisinde en çok savunduğu için destek vermektedir. Bunu körü körüne de yapmayıp; demokrat misyonu savunduğu süre içinde desteğini DYP’ye vermektedir. Eğer bir zaman gelir de bu misyonu DYP’den daha çok savunan bir parti çıkarsa, oyunu ona vermekten asla geri durmayacaktır. Yani oyumuzu Mehmet Ağar’a değil, DYP’ye vermekteyiz. Bu bağlamda; Mehmet Ağar’ın seçim için meclise girmeme kararı şahsi olup, DYP’nin genel görüşlerini yansıtan umumi bir karar neticesi oluşmamıştır. Bunun ispatı; 2 milletvekilinin Ağar’ın kararına riayet etmeyip meclise girmemeleri, DYP’ye bağlı bazı Belediye Başkanlarının ve birçok ildeki DYP Teşkilatı üyelerin istifa etmeleri ve DYP tabanının karara tepkisini sert bir dille göstermesidir. Meclis’e girmemek hatadır ama bu hata DYP’nin değil Mehmet Ağar’ındır.

Mehmet Ağar’ın meclise girmemesi her ne kadar hata ise; ona bu -sebebi muallâk- kararı aldıran Tayip Erdoğan’da hatalıdır. Bugüne kadar aldığı tüm demokratik kararlarda DYP ve ANAP’a danışmayan, onların fikir ve görüşlerine riayet etmeyen ve bu partilere hep tepeden bakan AKP, yaptığı hatanın neticesine sert bir şekilde maruz kalmıştır.

Yeni Asya Cemaati, her konuda aldığı kararları gibi, siyasi kararlarını da meşveret neticesinde oluşturmakta ve cemaatin geneli bu karara uymaktadır. Meşveret; bizzat Kur’an’da, Al-i ımran Suresinde (ışlerinde onlarla istişare et. 159. Ayet) ve şura Suresinde (Onların aralarındaki işleri istişare iledir, 38. Ayet) emredilmiştir ki; meşverette çıkan karar yanlış dahi olsa, riayet edilmesi durumunda bir sevap alınmaktadır. Meşverete muhalif hareket eden ise; “Meşveret kararı dışında hareket edenin yaptığı zulümdür.” düsturunca külliyen yanlış hareket etmektedir. Bu noktada düşünecek olursak; DYP’ye oy verilip vermeyeceğini ve bu gibi zor durumlarda neye riayet edilip neye edilmeyeceğini ancak ve ancak bu cemaatin şahs-ı manevisi olan meşvereti belirleyecektir. Meşveretimizin aldığı karara uymak, bizi çok büyük bir yükten kurtaracaktır. Çünkü meşveretimiz şimdiye kadar aldığı kararlarda hiç yanılmadı, Risale-i Nur ve Bediüzzaman’ın çizgisinden hiç sapmadı ve biiznillah bundan sonra da inşallah yanılmayacaktır. Bizim bu alanda yetişmiş mekanizmalarımız, uzmanlarımız mevcuttur. Onların açılımları bu konudaki sıkıntılarımızı egale edecektir. Bu sebeple bizim bu tip mevzularla -Üstad’ın dediği gibi bir nevi “Akli gevezelik yaparak”- meşgul olmamamız lazım. Bunlar meraklı ve cazibedar konular olduğundan elimizden geldiğince içine kapılıp sıkıntılara meydan vermemeli, tesanüdümüzü kuvvetli tutmalı ve gazetemiz gibi olaya itidalli yaklaşmalıyız. “Sizin şer bildiklerinizde hayır vardır.” düsturunca olayın batınındaki hayırlı neticeleri beklemeli, kaderin latif cilvelerini hep beraber müşahede etmeliyiz.

Saygılarımla…
Cemil Yüzer / Nevşehir
"We are the Warriors of Love, We Have no Time For Enmity"

47

04.05.2007, 20:09

Meşveretle ilgili Risale-i Nur’dan konuyla alakalı bazı noktalar:

— Evvelâ: ıhtiyat ve temkin ve meşveret etmek lâzımdır. (On Dördüncü şuâ, 458)

— Biz hem burada, hem Eskişehir'de tecrübe ile katî anladık ki, biz, vahdet-i mesele cihetiyle tam bir tesanüde şiddetle muhtacız. Sıkıntıdan gelen gücenmekler ve titizlikler ve itirazlar, bizim perişaniyetimizi ikileştirir. Maattessüf en ziyade güvendiğim ve itimad ettiğim, sizlerdiniz. Bazı hatırıma bir telâş geldiği vakit, ıstanbul'dan gelen Kâmil ve Sıddık Hocalar ve Kastamonu vilâyetinde fevkalâde sadakat gösteren zatları tahattur ile o endişem zâil olurdu. Dikkat ediniz, küfr-ü mutlakı müdafaa eden gizli komite içinize parmak sokmasın. Benim komşudaki koğuşa parmağını soktu, beni azap içinde bıraktı. şimdi siz, mâbeyninizde münakaşasız bir meşveret ediniz. Kararınızı kabul ederim. (On Üçüncü şuâ, 289)

— Mümkün olduğu kadar geçici rüzgârlara ehemmiyet vermeyiniz, bakmayınız. Zaten mabeyninizde samimi tesanüt ve meşveret-i şer'iye, sizi öyle şeylerden muhafaza eder. ıçinizdeki şahs-ı manevinin fikrini, o meşveretle bildirir. (Kastamonu Lâhikası, 95)

— Nefis ve şeytan, sizi, kardeşinize karşı itiraza ve haklı olarak tenkide sevk ettiği vakit, deyiniz ki: "Biz, değil böyle cüz'î hukukumuzu, belki hayatımızı ve haysiyetimizi ve dünyevî saadetimizi Risale-i Nur'un en kuvvetli rabıtası olan tesanüde feda etmeye mükellefiz. O bize kazandırdığı netice itibarıyla dünyaya, enaniyete ait herşeyi feda etmek vazifemizdir" deyip nefsinizi susturunuz. Medâr-ı nizâ bir mesele varsa meşveret ediniz. Çok sıkı tutmayınız; herkes bir meşrepte olmaz. Müsamahayla birbirine bakmak şimdi elzemdir. (Kastamonu Lâhikası 181)

— Meşveret-i şer'iyeyle reylerinizi teşettütten muhafaza ediniz. ıhlâs Risalesinin düsturlarını her vakit göz önünüzde bulundurunuz. Yoksa, az bir ihtilâf bu vakitte Risale-i Nur'a büyük bir zarar verebilir. Hatta sizden saklamam, işte şimdi Feyzi de, Emin de biliyorlar ki, mabeyninizde gayet ehemmiyetsiz bir tenkit, bize burada zarar veriyor gibi, size, hiç bilmediğim halde, bu noktaya dair iki mektup yazdım ve ruhen çok endişe ediyordum. "Acaba yeni bir taarruz mu var?" diye muztarip idim. (Kastamonu Lâhikası, 183)

— Taassup yerinde hak; ve safsata yerinde bürhan; ve tadlil-i gayr yerinde tevfik ve tatbik ve istişare ederse, dünya birleşse, hak olan mezhep ve mesleğini bir parça tebdil edemez. Nasıl ki, zaman-ı saâdette ve Selef-i Salihîn zamanlarında hükümfermâ hak ve bürhan ve akıl ve meşveret olduklarından, şükûk ve şübehatın hükümleri olmazdı. (Muhakemat, 32)

— Eski zamanda değiliz. Eskiden hâkim bir şahs-ı vâhit idi. O hâkimin müftüsü de, onun gibi münferit bir şahıs olabilirdi, onun fikrini tashih ve tâdil ederdi. şimdi ise, zaman cemaat zamanıdır. Hâkim, ruh-u cemaatten çıkmış, az mütehassis, sağırca, metin bir şahs-ı mânevîdir ki, şûrâlar o ruhu temsil eder.
şöyle bir hâkimin müftüsü de ona mücanis olup, bir şûrâ-yı âliye-i ilmiyeden tevellüt eden bir şahs-ı mânevî olmak gerektir. Tâ ki, sözünü ona işittirebilsin. Dine taallûk eden noktalardan, sırat-ı müstakîme sevk edebilsin.,
Yoksa, fert dâhi de olsa, cemaatin ferd-i mânevîsine karşı sivrisinek kadar kalır. şu mühim mevki, böyle sönük kalmakla, ıslâmın ukde-i hayatiyesini tehlikeye mâruz bırakıyor.
Hattâ diyebiliriz, şimdiki zaaf-ı diyanet ve şeair-i ıslâmiyetteki lâkaytlık ve içtihadattaki fevzâ, meşihatın zaafından ve sönük olmasından meydan almıştır. Çünkü, hariçte bir adam reyini, ferdiyete istinat eden meşihata karşı muhafaza edebilir. Fakat böyle bir şûrâya istinat eden bir şeyhülislâmın sözü, en büyük bir dâhiyi de, ya içtihadından vazgeçirir, ya o içtihadı ona münhasır bırakır. (Sünuhat, 51-52)
"We are the Warriors of Love, We Have no Time For Enmity"

48

04.05.2007, 20:33

Bu yazıları mutlaka okumanızı tavsiye ederim.

Allah yazan ve paylaşandan razı olsun

Muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

49

04.05.2007, 21:10

DYP'nin hatası değilse, neden olağanüstü kongre isteyip yeni başkan seçmiyor DYP tabanı? (cidden meraktan sordum. Madem Ağar hatalı, kendileri istifa edeceklerine Ağar'ı istifa ettirsinler ya)

50

05.05.2007, 09:49

ıstifaların ardında yatan gerçekleri bilmek lazım. Sanki düğmeye basılmış gibi. Sedefli bir el düğmeye basmış gibi :wink:

Muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

51

05.05.2007, 09:55

Kimsenin düğmeye bastığına inanmıyorum basılmış olsa dahi DYP nin bu oyunlara alet olması çok üzücü. Abdullah Gülün Cumhurbaşkanı olmaması için mecliste yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimine katılmamasını katılan milletvekilini de ihraç etmesini kınıyorum....
Bir saat ilim öğrenmek, [mesela ilmihal okumak] geceyi ibadetle geçirmekten daha çok sevaptır. ( Dürr-ül-muhtar)

52

05.05.2007, 10:14

AKP ve CHP gerilimden besleniyor

Anavatan Partisi Bitlis Milletvekili Edip Safder Gaydalı, iktidar ve muhalefetin gerilim siyaseti üreterek beslendiğini, bunu özellikle başörtüsü üzerinden yaptıklarını ileri sürdü

Gaydalı, Meclis Genel Kurulu�nda yaptığı konuşmada, iktidar ve anamuhalefetin birbirine kurşun sıkmak istediğini savunarak, "Onların da içinde mermi yok, onların da içi kurusıkı. Her ikisi birbirine sıkıyor. Bütün hikâye bu. Demokrasi, bir çelik çomak oyunu değildir" dedi.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde başörtüsünün tartışılmasını "utanç verici" olarak niteleyen Gaydalı, AKP ve CHP�nin bu tartışmayı bilerek çıkardığını ileri sürdü. Gaydalı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kişilerin kılık kıyafetlerinin tartışılması utanç vericidir. Hele hele Cumhurbaşkanlığı gibi önemli bir makamın, o makama seçilecek kişinin kimliğinin eşinin kılık kıyafeti üzerinden tartışılması da ayrıca utanç verici bir manzaradır.

Fakat, iktidar partisi ve anamuhalefet, cumhurbaşkanı seçimi gibi hayati bir konuyu şekilci gerilimden beslenen yaklaşımla sınırlamayı tercih etmişlerdir.a o, ya bu diye insanlarımızı kamplaştırmışlar, bir üçüncü yolun mevcut olabileceği gerçeğini milletin zihninden uzak tutma çabası içine girmişlerdir. Gerçekler belki gölgelenebilir, ama asla ortadan kaldırılamazlar."


Kemal BENEK / ANKARA

05.05.2007
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

53

05.05.2007, 11:41

ALINTI:

AKP ve CHP gerilimden besleniyor


-CHP : gerilimi oluşturan

AKP : gerilimden faydalanan (doğal olarak )

ALINTI

Kişilerin kılık kıyafetlerinin tartışılması utanç vericidir. Hele hele Cumhurbaşkanlığı gibi önemli bir makamın, o makama seçilecek kişinin kimliğinin eşinin kılık kıyafeti üzerinden tartışılması da ayrıca utanç verici bir manzaradır.

-Kılık kıyafet konusunun tartışılması hususu CHP grubunun üretmiş olduğu bir olgudur.
Anavatan Partisi de eşinin başı kapalı bir Cumhurbaşkanı adayının seçilmemesine ortak olarak CHP grubuyla işbirliği içindedir...

ALINTI
Gerçekler belki gölgelenebilir, ama asla ortadan kaldırılamazlar

-Kesinlikle....
Bir saat ilim öğrenmek, [mesela ilmihal okumak] geceyi ibadetle geçirmekten daha çok sevaptır. ( Dürr-ül-muhtar)

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

54

05.05.2007, 12:42

dyp ile anap birleşmişler..yeni kurulan partinin adı da demokrat partiymiş... hadi bakalım vatana millete hayırlı olsun...zaten dyp ile anapın tek başlarına yüzde10 barajını geçemeyeceği belliydi iyi yapmışlar...
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

55

05.05.2007, 17:46

Alıntı sahibi ""cosmo""

ALINTI:

AKP ve CHP gerilimden besleniyor


-CHP : gerilimi oluşturan

AKP : gerilimden faydalanan (doğal olarak )


Değerli kardeşim, sadece konuşuyoruz cevabımı gerilim olarak algılama lütfen

CHP evet her hal ü karda gerilim çıkaracaktı. Lakin, AKP bu gerilimi maksimize etmek uğruna baş örtüsünü kullandı. Maalesef dini bir sembolumüzü siyasetle oya feda etti. 4,5 yıldır "baş örtüsü bizim meselemiz değil" diyen "gerilim çıkmasın" diye yasağı örtbas edenler her nedense asla muvaffak olamıyacakları başı örtülü Cumhurbaşkanı peşine düştüler.

Peki bu kadar korkak hadi hüsn-ü zan edelim gerilimden kaçan AKP Vecdi Gönül gibi tüm kesimlerin kabul edeceği bir adamı niye seçmedi?

Söyliyeyim, çünkü parlak bir isim değildi. ;Tabanı mağlubiyet algılayacak zaten on puan gerilen oyu daha da düşecekti. Onlar gerilim uğruna, baş örtüsü yasağını artırmak uğruna böyle bir hamle yaptı. Böylece mağdur duruma düştü ve oyu birden on kaybettiği on da yeni olmak üzere yirmi puan arttı.

şimdi ülkeleri için canını vermekten çekinmeyen AKP oy için koltuk için ülkeyi böyle bir gerilme sokması reva mı? Ülke için canını veren ,niye koltuğunu feda edemiyor.

Alıntı sahibi ""cosmo""


ALINTI

Kişilerin kılık kıyafetlerinin tartışılması utanç vericidir. Hele hele Cumhurbaşkanlığı gibi önemli bir makamın, o makama seçilecek kişinin kimliğinin eşinin kılık kıyafeti üzerinden tartışılması da ayrıca utanç verici bir manzaradır.


Evet utaç vericidir. Ama 4,5 senedir başörtüsünü tartışmayan bir hükümetin başı örtülü bir cumhurbaşkanı seçmesi daha utanc verici bir komplodur. Zira, eğer baş örtüsü problemleri olsa yasak için bir şeyler yaparlardı. Madem baş örtüsü problemleri değil, başı açık birini seçebilirdi. Seçmedi çünkü oyu her geçen gün eriyordu.
Elbette başı örtülü bir cumhurbaşkanına karşı değilim. Ama AKPde olan çelişkiyi gösteriyorum. Cevabını kime sorduysam gerilim çıkardı. Var mı cevabı ; AKP başörtüsü problemi değilken ,birden neden problemi haline geldi, halkın bu en muzdarip olduğu konuyu neden kaşıdı?

Alıntı sahibi ""cosmo""


-Kılık kıyafet konusunun tartışılması hususu CHP grubunun üretmiş olduğu bir olgudur.
Anavatan Partisi de eşinin başı kapalı bir Cumhurbaşkanı adayının seçilmemesine ortak olarak CHP grubuyla işbirliği içindedir...


Elbette CHP birinci suçlu. Ama CHP'nin bu handikapını oy uğruna değerlendirmek isteyen AKP en az o kadar suçludur.

ANAP veya DYP bizim meselemiz değildir. Mesele demokrart misyon tehlikede olmasıdır.
şu yüzden "demokrasilerde ; her zaman üçüncü bir yol vardır. AKP- CHP zıt müttefikleri ise bizden başk alternatifiniz yok," diyorlar. Bunu için perde arkasında ANAP ve DYP'ye oynadıkları oyunları hiç düşündünüz mü?

Alıntı sahibi ""cosmo""


ALINTI
Gerçekler belki gölgelenebilir, ama asla ortadan kaldırılamazlar

-Kesinlikle....


Bazen gerçek yalan kıyafeti, yalan gerçek kıyafeti giyebilir. Gerçekleri ise herkez bilemiyebilir. :wink:

Muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

56

05.05.2007, 18:52

akpnin abdullah gülü seçmesini bu kadar derin ve komplo teorileriyle yorumlamaya gerek yok...ak partinin şuan oy potansiyeli tamamen recep tayyip erdoğandan kaynaklanıyor.Cumhurbaşkanlığı konumuna da en yakın dostu abdullah gülü seçmek istemesi çok normal. abdullah gül,recep tayyip erdoğandan sonra partide en etkili ikinci isim.parti içi dengeleri de göz önüne alırsak abdullah gül en iyi isimdi.Ak partide onu aday olarak gösterdi.bence bu olayı farklı yönlere çekmez biraz art niyetli veya hissi olur.

yeni kurulan demokrat parti için aydın menderesin söyledikleri de dikkate değer
"Birleşme kararının Önemli bir gelişme olarak görmüyorum. Birinin milletvekili olma hırsı, diğerinin Genel Başkan kalma hırsı vardır. Yukarıdan gelen baskılar neticesinde birlikte seçime girecekler. Anavatan DYP'ye kuma olarak gidiyor. Sonuç vermez. Romantik bir rol biçmişlerdir. Millette karşı suçlarını örtmek için DP ismine sığınmışlardır."
''DYP cumhurbaşkanı seçimlerine katılmayarak 'yeter söz milletindir' sözünü indirmiş 'yeter söz devletindir' tabelasını asmıştır''

bende bu görüşe katılıyorum.
muhabbetle..
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

57

05.05.2007, 18:58

:mrgreen:
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

58

05.05.2007, 19:03

en iyisi gülüp geçmek diyosun yani ceka abi :mrgreen:
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

59

05.05.2007, 19:18

Tabiki gülüşmek lazım. Siyasetten ve şeytandan Allah'a sığınırım. Değerli kardeşlerimi kirli siyaset uğruna kırmak istemiyorum.

Zaten benim derdim, misyon. Siz misyonu AKP'de görüyorsanız sorun yok.

Yani, misyondan kopmadığınız sürece sorun yok. Zaten, eninde sonuda birleşecek bir yer bulunur. Değil mi? :wink:

Muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

60

05.05.2007, 19:28

tartışılmayacak 3 şey... :)
1-renkler
2-zevkler
3-siyaset
şu âlemde mü'minin mü'mine karşı en büyük yardımı dua iledir.Barla -247

Bu konuyu değerlendir