Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

07.04.2007, 08:51

Salat-ü selam getirmek bir vefa borcudur

Peygamberimiz'e çok şey borçluyuz. Bu borçluluğun bir ifadesi olarak O'nu her zaman hayırla yâd etmek ve O'na salavat getirmek her Müslüman için ihmal edilmemesi gerekli olan mühim bir vazifedir


ınsanlığın ıftihar Tablosu Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), bize, hem bu dünya hem de öte dünya saadeti veren dinimiz ıslam'ın yanılmaz ve yanıltmaz rehberidir. O'na çok şey borçluyuz. Bu borçluluğun bir ifadesi olarak Efendimiz'i her zaman hayırla yâd etmek ve O'na salât-ü selam getirmek her Müslüman için ihmal edilmemesi gerekli olan mühim bir vazifedir. Salât kelimesi, Peygamberimiz'e yapılan duâ, istiğfar ve rahmet gibi anlamlara geliyor. Selam malum olduğu üzere, muhatabına sağlık ve esenlik dileklerini sunma ameliyesidir. Günlük dilde daha çok kullandığımız salavat ise, salât kelimesinin çoğuludur.

Allah, "Muhakkak ki Allah ve melekleri Peygamber'e hep salât ederler. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin ve tam bir içtenlikle selâm verin." (Ahzab, 33/56) buyurarak bizlerden Efendimiz'in ismini andığımız zaman salavat getirmemizi istiyor. Bu ayetten hareketle alimlerimiz Allah Resulü'nün isminin geçtiği yerde bir defa salât ve selâm getirmenin vacip olduğunu, isminin tekrar edilişi sayısınca ise salavat getirmenin müstehap olduğunu söylemişlerdir. Esasen hayatı boyunca ümmeti üzerine titreyen Efendimiz'in adı zikredildiğinde bu işi hafife almadan, salât-ü selam getirmeyi bir ibadet neşvesi içinde yerine getirmeliyiz. Her ne kadar alimlerimiz müstehap olarak görse de O'nun isminin söylendiği veya yazılı olduğu her yerde ihmal göstermeden salât-ü selam getirmeyi bir vazife olarak görmeliyiz. Nitekim geçmişe baktığımızda Allah Rasulü'nü en iyi tanıyan sahabinin ve onların arkasından gelen ilim ve irfan sahibi kimselerin sözleriyle, hal ve tavırlarıyla O'na çok engin bir saygı gösterdiklerini ve Hz. Peygamber'in adı ne kadar çok anılırsa anılsın, her anıldıkça, "sallallahu aleyhi ve sellem" dediklerini görüyoruz.

PEYGAMBERıMıZıN SALAVATA ıHTıYACI MI VAR

Salât-u selâm'ın Peygamberimiz'e ve bize olmak üzere iki yönü vardır: Bizim Allah Rasulü (s.a.s.) için getirdiğimiz salavat, Allah'ın, peygamberinin kendi katındaki değerini artırması içîn bir dua mahiyetindedir. Bu vesileyle bizim dualarımızla Efendimiz'in (s.a.s.) mertebesi devamlı olarak yükselmektedir. Burada hemen şunu ifade edelim ki, Allah Resûlü'ne (s.a.s.) yapılan salât-ü selam, onun aslında salâta olan ihtiyacından dolayı değildir. Bu, ancak O'na duyulan saygı, sevgi ve hürmeti ifade etmek içindir. Salavatın mü'minlere bakan yönü de kulu Allah'a yakınlaştıran vesilelerden birisi olmasıdır. Peygamberimiz'e bol bol salavat getiren bir kul, Efendimiz'e (s.a.s.) dolayısıyla da Allah'a yaklaşmış olacaktır. Nitekim "Ona yaklaşmaya vesile arayın" (Mâide, 5/35) ayeti, Allah'a yaklaşmak için vesileleri kullanmamızı emretmektedir. ışte Efendimiz'e (s.a.s.) getirdiğimiz salat-ü selamlar bizi Allah'a yaklaştıran önemli vesilelerdendir.

HADıSLER NE DıYOR

Efendimiz'e salât ve selâm getirmenin önemini vurgulayan pek çok hadis-i şerif rivâyet edilmiştir. Bu hadisleri okuduğunuzda Allah Rasulü'ne salât-ü selam getirmenin ne kadar önemli olduğunu anlayınca belki de çok şaşıracaksınız. şimdi önemine binaen bu hadislerden bazılarını madde madde verelim:
1. "Kim bana bir defa salât getirirse, Allah da ona on salât getirir ve on günahını affeder; on derece yükseltir." (Nesei, Sehv, 55)
2. "Yeryüzünde Allah'ın seyyah melekleri vardır. Onlar ümmetimin selâmını (anında) bana ulaştırırlar." (Nesei, Sehv, 46)
3. "Kim bana tek bir defa salât- ü selâm getirirse, Allâh da ona on defa salât eder." (Dâvud, Vitr, 26; Dârimî, Rikâk, ellisekiz)
4. "Kıyamet günü bana insanların en yakını, bana en çok salavat edendir."43 "Gerçek cimri, yanında anıldığım hâlde bana salavat etmeyendir." (Tirmizi, Daavât, 110)
5. Bir gün Resûlullah sevinçli olarak geldi. Kendisine: "Sizi sevinçli görüyoruz!" denilince, şöyle buyurmuşlardır: "Bana melek geldi ve şu müjdeyi verdi: "Ey Muhammed! Rabb'in diyor ki: "Sana salât eden herkese benim on rahmette bulunmam, selâm eden herkese de benim on selâm etmem sana (ikram olarak) yetmez mi?" (Nesei, Sehv, 55)

Bugun Gazetesi-06/04/2007
Bir saat ilim öğrenmek, [mesela ilmihal okumak] geceyi ibadetle geçirmekten daha çok sevaptır. ( Dürr-ül-muhtar)

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir