Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

16.03.2007, 23:10

Çanakkale'nin Kahraman Ve Hainleri

Arkadaşlar,çanakkale haftasına girdik.Ruhları şad olsun şehitlerimizin. Konu ile alakalı müsbet bir yazı için okumak isterseniz


Çanakkale'nin Kahraman Ve Hainleri

şu kopan fırtına Türk Ordusudur Yarabbi!
Senin uğruna ölen Ordu budur Yarabbi!
Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed namın,
Galib et,çünkü bu son ordusudur ıslam'ın!

**

Yazmaya,anlatmaya ne kalem nede yürek güç yetirebilir o şanlı tarihi. Eldivan durdu Dünya Türk karşısında. Zannettiler,Osmanlı'nın gücü kalmadı artık! ıstediğimizi alma gücü bizde dediler.Heyhât unuttular !Karşılarında damarında ve suyunda asilliğin temsili MÜSLÜMAN TÜRK vardı.

***

Arşivi yaydım masa üstüne,dar geldi.En son çare halı üzerine sıraladım birer birer.En can alıcı noktaları seçip sizlerle paylaşma arzusu yakıyordu içimi.Birincisi yazılacak konu sıradan değil,bir tarihin gerçekleri idi.Diğeri ise,değerleri ölçülmeyecek kıymette olan siz muhterem ve muhtereme site takipçilerine layık bir yazıyı kaleme alma arzusu.

Kahraman ve Hainleri karıştırmamaya çalıştım mümkün oldukça.

Kendi hayalleri ve başarıları adına vatan evlatlarını telef edenleri kahramanların ruhlarından uzak tutmaya özen gösterdim.Ümit ederim ki bunda muvaffak olmuşumdur.

***

...Vanlı ısmail,Nur-ül Bahir gemisinde nöbet tutmaktadır.Birden gecenin karanlığını titreten derin bir gürültüye dikkat kesilir.

-Bu ses o olmalı der.

Suyu yararak bir nesne gemiye doğru yaklaşmaktadır...Bu bir torpidodur.ısmail bir karaya bakar,vatan müdafaası için analarını,bacılarını ve daha öteye gerdekten çıkıp savaşa katılan kardeşleri üzerinde göz gezdirir,sonra gözünü gemiye her an biraz daha yaklaşan torpidoya diker.Aklı ve yüreği arasında gel git yapar.Kısa bir bekleyişten sonra kendisini denize atar.Az sonra etrafı kızıllığa bürüyen bir gürültü kopar.ısmail zerrelere bölünür.Vanlı ısmail torpidoyu göğsünde karşılar.Kendisini bekleyen anası ve hanımı adına görevini yerine getirir.

***

Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?

Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın'

**

Almanlar denizlerde de güçlenmiş ve sömürülen topraklara göz dikmişlerdi. Böylece dünyayı yöneteceklerine inanıyorlardı.Bunun için ne yapıp yapmalı Osmanlıyı taraflarına almalıydılar.Bu tavır uzak ülkelerde tek kale maç yapan ıngilizleri kızdırdı.Britanya’nın hırslı çocukları Hindistan'ı tamamen sahiplenmişlerdi.Fransızlar ise (biraz da Ermenilerin hatırına)Suriye ve Güney doğu Anadolu’ya niyetleniyorlardı.Rusya ayrı bir alemdi.Bitmez tükenmez insan ve toprak kaynaklarına rağmen daha fazlasını istiyordu.Boğazlar teklif edilince düşünmeden he dedi ve itilaf devletlerinin arasına katıldı.

Osmanlı...O koca imparatorluk ne hallere düşmüştü.Abdülhamit han hal edilmiş Beylerbeyi sarayına kapatılmıştı.Yönetime el koyan üçlü çete (Enver,Talat ve Cemal paşa)gözleri kara idi.Almanlar özellikle zavallı Enver'i avuçlarının içine almışlardı

Artık KAHRAMAN ve HAıNLER belirmeye başlamıştı yavaş yavaş.Tarihe isimlerini kimileri unutulmaz ve minnet kalınan olarak yazdıracak.Ah ne büyük bir ulviyettir bu.Ardından lanet değil dua okunan olmak.Ve birde diğerleri…?

**

Ve işte bir şehidin mektubundan notlar…

31 Mayıs 1915

Sevgili Babacığım,Valideciğim.Muharebede sağ yanımdan ve pantolonumdan kurşun geçti.Fakat bundan sonrakinde kurtulacağıma pek ümidim olmadığından bir hatıra olarak yazıyorum.

şahadet rütbesine erişirsem kendimi Allah’ın sevgili kulu olduğuna kanaat edeceğim.mGöz bebeğim olan Münevver ve Nezihçiğimi evvela Allah’ a sonra sizin himayenize bırakıyorum.

Onlar hakkında ne mümkünse lütfen yapınız.Servetimizin olmadığı malumumdur. Mümkün olandan fazla bir şey isteyemem.Sevgili baba ve valideciğim belki bilmeyerek size karşı kusurlarda bulunmuşumdur.Beni affediniz,hakkınızı helal ediniz.



Bir diğer Mektup…

Üsteğmen Zahit’in eşine yazdığı satırlar.



….Bilirsin her savaşa giren şehit olmaz.Fakat eğer ölürsem sakın gam yeme.Vatan için şehit olursam bana ne mutlu.Ancak sana vasiyetim var;

Eşyanın listesi ilişiktedir.Bunları sat.Ele geçecek paradan mihri muaccel ve müeccelini al.Kalanı ile bana mevlit okut.Eğer bunlar sana borcumu ödemezse hakkını helal et ve ilk gece aramızda geçen sözü unutma…

Bu mektubu aldığında okurken ağlamana göz yaşı akıtmana razı değilim.



**

Yer gök inlemekte…Dillerde Allah’a varan dualar.Yüreklerde Onun zikri.Melekler saf saf olmuş yardım emrini beklemekteler…

Ey sevdalara kan sıçratan Çanakkale.Sen sevenleri ayırdın.Sende yatmakta bugünlerin gerçek sahipleri.

Murat Can

Kaynak: http://www.sonsayfa.com/author_article_detail.php?id=2369

2

18.03.2007, 13:09

Alıntı sahibi ""centalsakird""

Çanakkale'nin 13 yaşındaki gönüllü bombacısı
Genelkurmay Başkanlığı, Türk milletinin kaderini değiştiren kahramanlık destanlarından Çanakkale Savaşlarına ait belge ve fotoğrafları internet sitesinde yayımladı.

Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinde (http://www.tsk.mil.tr) "Çanakkale Muharebesinden Kesitler'' bölümünde, Anafartalar Grup Komutanı Albay Mustafa Kemal'den ''gönüllü bombacı'' 13 yaşındaki küçük bir çocuğa, 275 kilogramlık gülleyi tek başına sırtlayarak ''Ocean'' zırhlısını delip geçen Seyit Onbaşı'dan, Topçu Onbaşı Müstecip tarafından esir alınan ''Turkuvaz'' denizaltısına kadar Çanakkale Savaşlarına ışık tutan 28 fotoğraf var. ''Gönüllü Bombacı'' başlıklı fotoğraf altında, ''Henüz 13 yaşında bir küçük delikanlı..." yazısı yer alıyor Cephe emirleri'nden örneklerin de bulunduğu bölümde, Albay Mustafa Kemal'in, Süvari 4'üncü Alay Komutanlığı'na gönderdiği 15 Eylül 1915 tarihli yazı da bulunuyor.



Kaynak: http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/haber.do?haberno=515052


Mesajınızı mevcut olan bu başlığın altına taşıyoruz, aynı konular hakkında yeni başlık açmayalım.
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

3

19.03.2007, 16:36

Çanakkale de SAVAşMAK ZORUNDAMIYDIK

Yazarın devam eden bölümü için tıklayabilirsiniz ?

http://www.sonsayfa.com/author_article_detail.php?id=2378

Bugün müsamereler yapılacak,Kahramanlığımızı anlatan bir sürü şey izleyip dinleyeceğiz...Siyasilerden 'Türk'ün gücü bir kez daha ispatlanmıştır' mahiyetinde demeçler işiteceğiz.Buna benzer bir sürü şeyler olacak bugün.Gazeteler sür manşetten verecekler haberlerini...Bütün bunlar güzel elbette.Gururumuzu okşuyor,göğsümüzü gererek yürümemize yardımcı oluyor.Lakin ;gelelim meselenin özüne.Biz niçin savaştık Çanakkale cephesinde? Biz savaşmak zorunda mıydık ? Bu sorulara cevap verebilecek birileri varsa buyurun hodri meydan.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir