Türkiye'nin ilerici, solcu, ulusalcı güçleri gericiliğe karşı amansız bir mücadele veriyorlar: Laikliğimiz kurtuluyor!
Bunu nereden mi anlıyoruz?
Artık laiklik gösterilerimizi kadeh kaldırarak, içki şişesi sallayarak yapar hale geldik de ondan!
Cumhuriyet tarihimizin ilk şaraplı laiklik töreni tüm ulusumuza ve de laikliğimizin yılmaz bekçilerine kutlu olsun…
Üsküdar Belediyesi, "1930'da çıkarılan bir kanunu gerekçe göstererek" açık alanlarda/sahilde içki içenlere para cezası kesmeye başlayınca, dahası ihlalci vatandaşları internet sitesinde teşhir edince kıyamet kopuverdi…
Cumhuriyet'in babadan laik yazarlarından Deniz Som bu ağızlara laik tepki fırsatını kaçırmadı; "Pazar günü sahilde eşimle beraber şarabımı içeceğim!" diyerek eylem planını açık etti…
Böyle bir çağrıya Atatürkçü Düşünce Derneği mensupları veya CHP'liler kayıtsız kalabilirler mi?
Sonuçta, üç yüze yakın laikçi Salacak Sahili'nde/Kız Kulesi'ne karşı "ıçki ıçmek Yasaktır" tabelasına hareket çekerek demlendiler: Laikliğimizi bir kez daha kurtardılar!
ıçkili laiklik eylemi "Türkiye/Çankaya laiktir, laik kalacak!" sloganları atılarak, Onuncu Yıl Marşı söylenerek gerçekleştirildi…
Böylelikle "laiklik" ile "sarhoşluk" denkleştirilmiş oldu!
Bu topraklarda ağzına içki sürmeyen birisi, istediği kadar "laikliğe saygılıyım, gönülden bağlıyım" desin, hatta yırtınsın nafile: ıçki içmeyen bir vatandaşımız ağzıyla Deniz Som tutsa, som altından taç olsa laiklik vizesi alamaz, Atatürkçü olamaz…
Cumhuriyet'in som altından laik yazarının örgütlediği laiklik gösterisinde şarap içilmesi aslında bize özgü laikliğe pek uygun düşmedi: "Efendiler, bizim laikliğimiz Rakıcıdır!"
Bakınız, en doğrusunu Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Derneği yaptı; son Cumhuriyet Balosu'nda üyelerine tarihi gerçeklerle bağdaşacak şekilde mini boyda beyaz rakı ve beyaz leblebi hediye etti…
Deniz Som Beyefendi'nin bu inceliği atlamaması gerekirdi. Çünkü, zat-ı şahaneleri "Babam Hafız Ali Haydar, Atatürk'ün sofrasında içki içme onuruna erişmiş bir adamdır!" beyanında bulunmuştu…
Uzatmalı laiklik maçlarında top orta alanda sıkışınca, laik duayenlerimiz ne yapar? "Türkiye Cumhuriyeti'nin temelleri rakı masasında atılmıştır!" babalanmasıyla laikliğimizi ferahlatır, gerici rejim düşmanlarını da püskürtüverirler…
Zaten bize özgü laikliğin özelde rakı, genelde içki ile yakın akrabalığı da bu kıssadan gelir!
şaraplı laiklik eyleminde Deniz Som'a saldıran bir vatandaş (gösteride figüran olarak mı rol aldı, doğrusu bilemiyorum) laikçi grup tarafından başına içki şişesi vurulmak suretiyle etkisiz hale getirilmiş…
Bu öfkeli vatandaş (fiziki tepkisi eylemcileri sevindirmiş olmalı) bilmelidir ki, Deniz Som'a hareket çekmek "laik rejime karşı gelmek" demektir!
Cumhurbaşkanı Sezer'in, laikliğimizin başına som altından taç diye kondurduğumuz meslektaşımızı arayıp eyleminden dolayı tebrik etmemiş olması 'Laik Çankaya' hesabına büyük kayıptır: Kamu alem bilsin ki, Deniz Som'un bulunduğu/gezdiği tozduğu bütün yerler kamusal alan sayılır!
Açık alanda içki içen bir Deniz Som'a yan bakmak, öyle kol saatini falan göstermek laikliğe kafadan aykırı hareketler sınıfında değerlendirilmeli; suçlular altı aydan bir yıla kadar sadece Cumhuriyet gazetesi okumaya mahkum edilmelidir!
Üstüne bir de Laikliğimizin Simgesi Rakıyı Koruma Kanunu çıkardık mı, değmeyin keyfimize…
Zaman Gazetesi
(Haksöz-Haber - Çarşamba, Kasım 22, 2006)
