9 Kasım 1935: Türk Mason Birliği, bir bildiri yayınlayarak, faaliyetine son verdiğini ve mallarını da Halkevleri'ne bağışladığını duyurdu.
Türkiye'de Masonluğun Tarihçesine baktığımızda, bu döneme ilişkin olarak Masonların kendi resmî kaynaklarında aynen şu bilgilere rastlamaktayız:
1935 yılında Türk Yükseltme Cemiyeti adı altında dernek statüsünde çalışan Türkiye Büyük Locası kendi çalışmalarını bizzat kendisi tatil etmiştir.
Atatürk, aynı zamanda Mason olan dönemin ıçişleri Bakanı şükrü Kaya ile görüşür ve ondan Masonların üst düzey yöneticilerine genel durumu açıklamasını ve yasaya gerek olmadan kendi kendilerini tatil etmeleri mesajını iletmesini ister.
Sonunda, Mason yöneticileri tarafından imzalanan bildirge Anadolu Ajansı tarafından şu şeklilde yayınlanır:
"Mes'ul ve maruf imzalar altında Ajansımıza verilmiştir. Türk Mason Cemiyeti memleketimizin sosyal tekamülünü ve günden güne artan muazzam terakkilerini dikkate alarak ve Türkiye Cumhuriyetinde hakim olan demokratik ve cidden laik prensiplerin tatbikatından doğan iyilikleri müşahede ederek faaliyetine, bu hususta hiç bir kanun olmaksızın nihayet vermeyi ve bütün mallarını memleketimizin sosyal ve kültürel kalkınmasına çalışan Halk Evlerine teberruu muvafık görmüştür."
Ayrıca şükrü Kaya, hükümet adına kamu oyuna yaptığı resmî açıklamada "Türk Masonları kendi ideallerinin hükümetin esas programına dahil olduğunu görerek, kendi teşkilâtlarını kendileri fesh etmişlerdir. Hükümetin bu iş üzerinde hiç bir teşebbüsü ve alakası yoktur" diyerek durumu belirtmiştir. ("mason.org.tr"den iktibas)
Bu tarihî gerçek karşısında, Mason Locasının o tarihte niçin ve ne maksatla kapatıldığı dahi iyi anlaşılıyor. O zamanki hükümet, Masonların yapmak istediği her faaliyeti bizzat kendisi üstleniyor ve adeta "O şeref bana ait" dercesine, masonluğu da aşan tuhaf bir tavır sergiliyor.
09.11.2006
E-Posta: latif@yeniasya.com.tr
Kaynak:
http://www.yeniasya.com.tr/2006/11/09/ya…/lsalihoglu.htm