Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

1

09.08.2006, 05:18

Yıkılan camiin yerine konser veriliyor

YIKILAN CAMııN YERıNDE KONSER VERıLıYOR



Fatih Sultan Mehmed tarafından 1452 yılında inşa ettirilen Rumeli Hisarı, ıstanbul’un fethinde büyük rol oynamıştı. Fatih, bu hisarı ortalama 5000 işçiyi geceli gündüzlü çalıştırarak yaklaşık 4 ayda tamamlatmıştı. O zamanın teknik imkânlarına göre bu büyük bir başarıydı.
Daha da önemlisi bu hisar yapılırken öyle bir mimarî tarz uygulanmıştı ki, yukarıdan bakıldığında Muhammed lafzı okunuyordu. Bu, hem Peygamberimizin (a.s.m.) mübarek ismine, hem de II. Mehmed’e, yani Fatih Sultan Mehmed’e işaret ediyordu.


Fatih Sultan Mehmed, daha sonra Rumeli Hisarı’nın tam ortasına bir cami yaptırmıştı: Ebu’l-Feth Camii… Bu cami, Fatih’in ıstanbul’da yaptırdığı ilk camii olması bakımından büyük öneme sahipti.
ıstanbul’un fethi için emniyet kalesi olarak yapılan Rumeli Hisarı, tarih boyunca pek çok defa onarılarak korunmaya çalışıldı. 1953’te Hisar yeniden ele alındı, avludaki evler istimlak edildi, hisar müze haline getirildi ve avluya büyük bir açık hava tiyatrosu eklendi.
Ancak bu yapılırken 1907’de bir afet sonucu yıkılan Ebu’l-Feth Camii bu restorasyondan nasibini almadı. Bugün bu camiden geriye günümüze yıkık minaresinden ve kullanılmayan çeşmesinden başka hiçbir eser kalmamış.
Beş yüzyıl Müslümanların içinde ibadet ettiği bu tarihî camiinin yerinde bugün maalesef Rumeli Hisarı Konserleri veriliyor.


Yazının devamını şu adreste okuyabilirsiniz:
www.moraldergisi.com

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

2

09.08.2006, 14:16

yazıklar olsun... Allah'ın gadabını celbedecek masumlara da zarar gelecek korkulur böyle işlerden...
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

3

10.08.2006, 00:37

paylasimin icin tesekkür ederim kardesim. Bu bilgileri bilmiyordum.

Selamlar ve sevgiler

4

10.08.2006, 19:40

Yazıklar olsun ki ne yazıklar olsun :x ..

Rabbim ıslah eylesin bunları..insan üzülmeden edemiyor :cry:

5

11.08.2006, 19:00

Hobaaa, yandan! Kıvır!


O insanların zihniyeti bu, onlara bu zihniyeti aşılayan suçlu!
Deccâl rejimi sağolsun. Ayasofya'yı da harabe edip ibadete kapatan aynı zat... Ayasofya'nın mescid olarak kullanılabilecek tek bir kısmı mevcut, o da kasten bakımsız ve ibadet edilemeyecek vaziyete dönmüş diye haberlere çıkmıştı.

Onun ve onun zihniyetindekiler, camileri ibadete kapattı, tahrip etti, ahır yaptı, tütün deposu yaptı, harabe yaptı...

Zulmet, yık, müslümanları uyut, ibadethanelerini harabeye çevir... onların ahiretlerini de...

Kim "Bakara- 114. Allah'ın mescitlerinde onun adının anılmasını yasak eden ve onların yıkılması için çalışandan kim daha zalimdir." ayetini hatırlayınca, aklıma Süfyan geliyor. Belki bu ayet ayrıca bu şahsa işaret ediyor.

Kendisi alem-i ıslam'a en büyük zulmü etmiş zattır... Müslümanlar daha önce de katledildi, sürüldü, malları elinden alındı, ama hiç bir zalim hem dünyalarını, hem ahiretlerini tahrip etmedi. Hem de bunu alem-i ıslam'ın anahtarı hükmünde olan Türklere yaparak, daha büyük zarara yol açtı...

Allah belasını versin, onun da, onun takipçilerinin de....
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

7

11.08.2006, 20:53

Dün akşam kendi kendime düşünüyordum.
Eski barbar Avrupa aklıma geldi,nedense. Germenlerin eski zamanların en barbar kavimleden olduğu söyleniyor. Bunların bir arada nasıl durduğunu nasıl yaşadığını düşündüm. Bu barbarları birbirine bağlayan neydi? Bağları çok sıkı olmasada bir erdemleri vardı muhakkak. Çünkü; ne de olsa onlarda insan veledleri idiler. Çok saçma kuralları olduğunu tahayyül ettim. Liderlerini kimbilir nasıl bir yöntemle seçiyorlardı. Sonra, evlilik adetlerini düşündüm, toplumsal kurallarını düşündüm. Hayallerimin tüm sınırlarını zorladım. O barbar denilen kavim birden bana sevimli insanlardan oluşmuş,saf insanlar gibi geldi. O saçma sapanda olsa kurallarını devam ettirebilmek için, varlıklarını sürdürüp , geliştire bilmek için ne kadar çok uğraşıyorlardı. Kutsallarını çiğnetmiyorlar, gerkirse ölümü seçiyorlardı.

Ya bu asır insanı. Neyi var? Neyi seviyorlar? Kuraları nelerdir?Toplumsal varlıklarını sürüdürebilmek için -dini bırakın-adetlerini sürdürebilmek için ne yapıyorlar. Adetlere karşıyım ama, keşki saçmada olsa bir erdemleri, bir arzuları bir beklentileri olabilse. Hiç bir insana saygıları kalmamış, hiç bir fikre sahip değiller. ıstiyorlarki cepleri para dolsun, tüm kutsallar ve kurallar yok olsun. Kıyamet kapda mı ne?

Acı ama gerçek
vesselam
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

8

12.08.2006, 13:22

bazı yanlışların zamanla düzelmesi dileğiyle

9

15.08.2006, 23:39

..

kardeşlerim insanlarımız bir garip olmuş istanbulu fethi kutlamaları vesilesi ile yeniosmanlılar derneği binbir zorlukla gece düzenledi ibrahim sadri geldi sema gösterisi geldi tiyatro grubu geldi ama gel gelelim 15 milyon istanbuldan 1000 kişi ancak geldi radyolarda internette anons edilmesine rağmen o minarenin altında utanmadan yıllarca dansöz oynatıldı binlerce insan akın akın oraya koştu biz müslümanlar dansöz seyretmeye gelenler kadar gayretli olamadık maalesef

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir