Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

29.06.2006, 13:14

Sabah Gazetesi'ni kınıyoruz!

Danıştay saldırısı zanlılarından Salih Kurter ile ilgili olarak Sabah Gazetesi'nin 28 Haziran 2006 tarihli sayısındaki (bkz. http://arsiv.sabah.com.tr/2006/06/28/gnd101.html ) şu ifadeleri kınıyoruz;

Gerçek ismi Salih Kurter. Ancak şeyh Salih Hoca olarak biliniyor. Nur cemaatinin önde gelen isimlerinden biri olduğu belirtilen 83 yaşındaki şeyh, Arslan'ın ifadesinin ardından ıstanbul'da gözaltına alındı.

Risale-i Nur hizmeti tarikat tarzında değildir. Risale-i Nur hizmetinde şeyhlik müessesesi yoktur. Bunun delillerini Risale-i Nur'dan alıntılarla nazarlara sunmak isteriz;

Mesleğimizin esası uhuvvettir. Peder ile evlat, şeyh ile mürid mabeynindeki vasıta değildir. Belki hakîki kardeşlik vasıtalarıdır. Olsa olsa bir üstadlık ortaya girer. Mesleğimiz "Halîliye" olduğu için, meşrebimiz "hıllet"tir. Hıllef ise, en yakın dost ve en fedakar arkadaş ve en güzel takdir edici yoldaş ve en civanmert kardeş olmak iktiza eder. Bu hılletin üssü’l-esası, samîmi ihlastır. Samîmi ihlası kıran adam, bu hılletin gayet yüksek kulesinin başından sukut eder. Gayet derin bir çukura düşmek ihtimali var; ortada tutunacak yer bulamaz.

Lem’alar, s.156.Eğer mesleğimiz şeyhlik olsa idi, makam bir olurdu veyahut mahdut makamlar bulunurdu. O makama müteaddit istidatlar namzet olurdu. Gıptakârâne bir hodgâmlık olabilirdi. Fakat mesleğimiz uhuvvettir. Kardeş kardeşe peder olamaz, mürşid vaziyetini takınamaz. Uhuvvetteki makam geniştir; gıptakârâne müzahemeye medar olamaz. Olsa olsa, kardeş kardeşe muavin ve zahîr olur, hizmetini tekmil eder. Pederâne, mürşidâne mesleklerdeki gıptakârâne hırs-ı sevap ve ulüvv-ü himmet cihetiyle çok zararlı ve hatarlı neticeler vücuda geldiğine delil, ehl-i tarîkatin o kadar mühim ve azîm kemâlâtları ve menfaatleri içindeki ihtilâfâtın ve rekabetin verdiği vahîm neticelerdir ki, onların o azîm, kudsî kuvvetleri bid’a rüzgarlarına karşı dayanamıyor.

Lem’alar, s.159-160.

Risale-i Nur’da daima dava edip demişim: "Zaman tarîkat zamanı değil, belki îmânı kurtarmak zamanıdır. Tarîkatsiz Cennete gidenler çoktur, îmânsız Cennete giden yoktur" diye bütün kuvvetimizle îmâna çalışmışız. Ben hocayım, şeyh değilim. Dünyada bir hanem yok ki, nerede tekkem olacak? Bu yirmi sene zarfında, birtek adam yok ki, çıksın desin, "Bana tarîkat dersi vermiş; ve mahkemeler ve zabıtalar bulmamışlar. Yalnız, eskiden yazdığım tarîkatlerin hakîkatlerini ilmen beyan eden "Telvihât Risâlesi" var ki, bir ders-i hakikattir ve yüksek bir ders-i ilmîdir; tarîkat dersi değildir.

Emirdağ Lâhikası-l, s. 28.

Ey kardeşlerim, sizler biliyorsunuz ki, bizim mesleğimizde, benlik, enaniyet, şan ü şeref perdesi altında makam sahibi olmaktan, öldürücü zehir gibi ondan kaçıyoruz. Onu ihsas eden hâlâttan şiddetle içtinab ediyoruz.

Kastamonu Lâhikası, s. 104

Gibi çok kısımlar var ki hepsini buraya almaya ihtiyaç duymadık. 28 şubat olaylarında Aczmendi denilen tarikatın da Nurcu olduklarını iddia ederek, bu çirkef oyunla Nurcuları da suçlamak istemişlerdi. şimdi de aynı oyun oynanmak isteniyor. ınanıyoruz ki necip milletimiz bu oyuna gelmeyecektir.

Değerli ziyaretçilerimizden ricamız şudur ki; bu haberi mümkün olduğunca çok kişiye duyuralım. Ve ilgili kuruluş olan Sabah gazetesine tepkilerimizi bildirelim;

Sabah Gazetesi ıletişim Bilgileri:

okur@sabah.com.tr

editor@sabah.com.tr - 0212 354 30 00

ıstanbul Tel: 0216 585 91 00
Ankara Tel: 0312 292 50 50
ızmir Tel: 0232 461 67 00
Adana Tel: 0322 346 30 93
Antalya Tel: 0242 247 34 00

NOT: Bu haberde söylediklerimiz tarikatlere karşı geldiğimiz anlamına asla gelmemektedir. Sadece Risale-i Nur ve talebelerinin hizmet metodunu ifadeye çalıştık. Ehl-i Sünnet ve'l Cemaat olan herkes bizim kardeşimizdir. Ve hepsi dualarımızdadır.

KAYNAK: www.risaleokuyorum.com

2

05.07.2006, 12:01

bilmeden hizmet ediyorlar...

Bu tarz vakalar artık magazin malzemesi olarak kullanılmaya başlandı. Sabah Gazetesi bilmiyor mu Risale-i Nur talebeliğinde şeyhlik gibi bir makamın olmadığını? Tabii ki biliyor Emre Aköz'ün yazı dizisinde defalarca vurgulandı bu mevzu. Peki Sabah bunu bile bile neden yaptı? Cevabı şu: Kartel Medyanın ele başlarından Hürriyet geçenlerde Üstad'ın mezarının yeriyle ilgili polemik çıkardı. Bütün basında yer buldu, ses getirdi. ınternet sitesinde en çok okunan haber oldu. Ee Sabah geri kalır mı. Geçmiş eline bir haber, Nurculuk sözünü katacak ki haberin içine ses getirsin, okunsun. Bir gazetenin bu tarz oyunları asla ve asla ona yakışmaz. Mide bulandırıcı çünkü, akıldan bin kere uzak. Bakalım sonu nereye varacak böyle asparagas haberlerin. ışin iyi tarafı adamlar bilmeden hizmet ediyorlar. Her şeyde bir hayır vardır. Böyle olaylar da Risale-i Nur meslek ve meşrebinin, Nur Talebelerinin susmadığının ve susturulamadığının diğer insanlar arasında bilinmesine vesile olacaktır inş. Konuşan yalnız hakikattir...
ÖLüMDeN SoNRa HaYaT YoKSa, HaYaT ÖLüMüN Ta KeNDiSiDir. (ToLSToY)

3

05.07.2006, 12:04

Re: bilmeden hizmet ediyorlar...

Alıntı sahibi ""SeRDeNGeCTi""

Bu tarz vakalar artık magazin malzemesi olarak kullanılmaya başlandı. Sabah Gazetesi bilmiyor mu Risale-i Nur talebeliğinde şeyhlik gibi bir makamın olmadığını? Tabii ki biliyor Emre Aköz'ün yazı dizisinde defalarca vurgulandı bu mevzu. Peki Sabah bunu bile bile neden yaptı? Cevabı şu: Kartel Medyanın ele başlarından Hürriyet geçenlerde Üstad'ın mezarının yeriyle ilgili polemik çıkardı. Bütün basında yer buldu, ses getirdi. ınternet sitesinde en çok okunan haber oldu. Ee Sabah geri kalır mı. Geçmiş eline bir haber, Nurculuk sözünü katacak ki haberin içine ses getirsin, okunsun. Bir gazetenin bu tarz oyunları asla ve asla ona yakışmaz. Mide bulandırıcı çünkü, akıldan bin kere uzak. Bakalım sonu nereye varacak böyle asparagas haberlerin. ışin iyi tarafı adamlar bilmeden hizmet ediyorlar. Her şeyde bir hayır vardır. Böyle olaylar da Risale-i Nur meslek ve meşrebinin, Nur Talebelerinin susmadığının ve susturulamadığının diğer insanlar arasında bilinmesine vesile olacaktır inş. Konuşan yalnız hakikattir...


mukaddesata saldırılır...
Vesselam..

4

06.07.2006, 01:13

“Nurcu Lider” olarak gösterilen Salih Ku



Sabah gazetesinin “Nurcu Lider” olarak gösterdiği Salih Kurteri tanıyan yok

Sabah gazetesinin 28 Haziran 2006 tarihli nüshasında, manşetten verdiği “Danıştay ıçin şeyhe Gözaltı” başlıklı haberde, ıstanbul’da gözaltına alınan, gerçek ismi Salih KURTER olan, ancak şeyh Salih Hoca olarak bilinen kişi, “Nurcu Lider” olarak gösterildi. Bu asılsız iddia Nur cemaatinin önde gelen isimleri tarafından reddedildi.
Bediüzzaman Said Nursi’nin halen hayatta olan talebeleri Risale-i Nur üzerinde çeşitli çalışmalarda bulunan uzmanlar, Salih Kurter isimli şahsı tanımadıklarını ve bu şahsın Nurcularla hiçbir alakasının bulunmadığını belirtiler.
Said Nursî’nin talebelerinden Mehmet Nuri Güleç (Mehmet Fırıncı), adı geçen şahısla alakalı soruya, “Tanımıyorum. Böyle birini hatırlamıyorum” derken, Mehmet Emin Birinci, “Bu isimde birini tanımıyorum. Duymadım. 77 yaşımdayım ve bu isimde birini tanımadım. Uydurmadır bu” cevabını verdi.
Moral FM’in internet sitesinde (www.moralfm.com) yer verilen haberde yer verilen uzmanların görüşleri şöyle:
Necmettin şahiner (Yazar): “46 yıldır risale okuyorum. Edirne’den Sinop’a basmadığım yer kalmadı bu araştırmalar için. “Son şahitler” kitabını yazdım. Said Nursî’nin talebelerinden görüşmediğim kimse kalmadı. Ben bu adamı tanımıyorum. Adını hiç duymadım. Uydurmadır, yalandır.”
Yavuz Bahadıroğlu (Araştırmacı Gazeteci Yazar): “Tanımıyorum. Tanıdıklarımda tanımıyor. Böyle işlerle Risale-i Nur talebelerinin adını kirletemezler. Ayrıca belirtmeliyim; araştırılması çok kolay konuları bu şekilde araştırmadan vermek gazetecilik değildir.”


bediuzzaman.net
28.06.2006





"Gazetedeki fotoğraf babam değil"

Danıştay saldırısını azmettirdiği gerekçesiyle ıstanbul'da gözaltına alınan Salih Kurter isimli kişinin Sabah gazetenin manşetinden verdiği fotoğraftaki şahıs olmadığı ortaya çıktı.


Sabah gazetesinin 'Danıştay saldırısı için şeyhe gözaltı' başlıklı haberinde kullandığı resmin asıl sahibinin, 80 yaşında Ali Çavuş isimli vatandaşa ait olduğu kaydedildi. Çavuş'un oğlu Hasan Çavuş, yayınlanan fotoğrafın babasına ait olmadığını söyledi. Fotoğrafta şeyh Salih diye gösterilen kişinin babası olduğunu ama haberin içeriğinin babasıyla hiçbir alakası bulunmadığının dile getiren Çavuş, "Babamın böyle bir konuşması olmaz. Öyle fanatik bir insan değil. Namazında abdestinde adam yaşlı adam. Böyle bir şey olmaz, mümkün değil." diyerek Sabah'taki haber ve fotoğrafın gerçeği yansıtmadığını söyledi.

Yanlış haberler dolayısıyla yapılan aşağılamanın kötü bir olay olduğunu ifade eden Çavuş şunları söyledi: "Eğer varsa bir şey fotoğrafla, isimle ve delilli şekilde göstersinler. Yani haber olsun diye laf olsun diye iş olmaz. Haber yapılmış ama şahsın fotoğrafını koyacaklarına babamın fotoğrafını koymuşlar. Bir yerden almış montaj yapmışlar. "
Gültepe'de oturan ve Salih Kunter'i tanıyan vatandaşlar da fotoğrafın ona ait olmadığını söyleyerek, haberin içeriğinde yer alan diğer bilgilerin güvenilirliğinden de şüphe duyduklarını dile getirdi.

Haberle ilgili görüntüyü izlemek için
http://www.moralfm.com/salihkurter.htm


Samanyolu Haber
http://www.moralfm.com




SAıD NURSı'NıN TALEBELERı VE ARAşTIRMACILAR: "Tanımıyorum. Böyle Birini Hatırlayamadım"

Nur cemaatinden hiç kimse şeyh Salih Hoca olarak bilindiği belirtilen "Salih KURTER" adlı kişiyi tanımıyor.

Sabah Gazetesi, manşetten verdiği Veli SARIBOğAN imzalı haberinde ıstanbul'da gözaltına alınan, gerçek ismi Salih KURTER olan, ancak şeyh Salih Hoca olarak bilinen birinin Nur cemaatinin önde gelen isimlerinden biri olduğunu iddia etti. Ancak ne gariptir ki Nur cemaatinden hiç kimse Salih KURTER adında bir şeyhi tanımıyor.

Konu ile ilgili bilgi almak üzere başvurduğumuz, Said Nursi’nin yaşayan öğrencileri ve Said Nursi ve Risale-i Nur ile ilgili araştırma yapan kişiler Salih KURTER adlı bu kişiyi tanımadıklarını bildirdiler. Adını sorduğum kişileri duyan talebelerin ilk tepkisi “kim… ısmi neymiş… Kimmiş…” oldu.

Said Nursi’nin talebesi Mehmet Nuri Güleç (Mehmet Fırıncı): “Tanımıyorum. Böyle birini hatırlayamadım. Hayır.”

Said Nursi’nin talebesi Mehmet Emin Birinci: “Bu isimde birini tanımıyorum. Duymadım. 77 yaşımdayım ve bu isimde birini tanımadım. Uydurmadır bu.”

Araştırmacı Yazar Necmettin şahiner: “46 yıldır risale okuyorum. Edirne’den Sinop’a basmadığım yer kalmadı bu araştırmalar için. “Son şahitler” kitabını yazdım. Said Nursi’nin talebelerinden görüşmediğim kimse kalmadı. Ben bu adamı tanımıyorum. Adını hiç duymadım. Uydurmadır, yalandır.”

Araştırmacı Gazeteci Yazar Yavuz BAHADIROğLU: “Tanımıyorum. Tanıdıklarımda tanımıyor. Böyle işlerle Risale-i Nur talebelerinin adını kirletemezler. Ayrıca belirtmeliyim; araştırılması çok kolay konuları bu şekilde araştırmadan vermek gazetecilik değildir.”

Hal böyle olunca haberin sahibine başvurmak şart oldu. Kendisi ile görüştüğümüz Veli SARIBOğAN, kaynak birinin olduğunu söylese de, sonrasında bu kaynakla ilgili şüphelerini dile getirdi. Anlaşılan bu iddia farkında olmadan ve iyi araştırılmadan yapıldı. Üzen tarafı yine temelsiz bir haberle farkında olmadan Nur cemaatine karalama yapıldı. Veli SARIBOğAN, konu ile ilgili araştırmasına devam edeceğini bildirdi. Umarız SARIBOğAN, bir sonraki haberinde bu hatayı düzeltir ve bu kişinin Nur Cemaati ile uzaktan yakından bir ilişiğinin olmadığını; olamayacağını anlar.


Bu haberi "Haber7" haber sitesinden okumak için tıklayın.
http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=167173

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir