Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

27.06.2006, 14:46

hayvanlarda doktorluk

Hayvanlarda doktorluk

Hastalandığınız veya yaralandığınız zaman ne yaparsınız? ılk yapılacak iş muhakkak ki bir doktora veya bir hastaneye müracaat etmektir. Ayrıca bu gibi hallerde hayvanların neler yaptığını düşündünüz mü? Onların kendilerini muayene edip tedavi edecek doktorları yoktur tabii. Fakat yapılması gerekeni de en güzel şekilde yapabilirler. Çünkü yaratılışları ile birlikte, hastalıklardan korunma ve tedavi hususunda ihtiyaçları olan bilgilerle programlanmışlardır. Büyük bir hayvanat bahçesinin müdürü şöyle demiştir: Hayvanlardan birisi hastalanır da rahatsızlığının ne olduğunu anlayamazsak, doğup büyüdüğü memlekette yetişen her türlü bitkiyi getirip önüne koyarız. O çoğu zaman kendisine lazım olan ilacı bulur çıkarır, onu yer ve iyileşir. Ancak bu usul fayda vermediği takdirde veteriner çağırmayı düşünürüz. Tabiat alimleri, hayvanların hastalık veya yaralanma karşısında çok mantıki davrandıklarını ve tatbik ettikleri metotların da en modern tıbbi buluşlar ayarında olduğunu belirtmekteler. Doktor Wilbur Pearson`a göre: Hayvanlar en amansız hastalıklarla ne şekilde mücadele etmek gerektiğini mükemmel şekilde bilmektedirler. Mesela doktorlarımız vitaminin vücuda lüzumunu yeni yeni anladıkları halde, onlar vitaminlerden çoktandır faydalanmaktaydılar. Hayvanlar bundan başka güneş ışınlarının bazı ağrılara ne kadar faydalı olduğunu bilirler. Bazı hallerde de dinlenmenin ve gölgenin lüzumuna göre davranırlar. Temizlik hususunda hassasiyetle durmakta, kırılmış kemikleri yerine koyabilmekteler. ılkbahar gelince bütün hayvanlar; inekler, koyunlar, atlar, keçiler niçin çayırlara akın ediyorlar dersiniz? Bütün kış boyunca yedikleri samanla artık yetinmez oluyorlar da ondan. Dışarıda bulabildikleri yeşillik az da olsa bütün gün otlamaktan geri kalmıyorlar. Halbuki ahırlarında kalsalar bütün gün otlayarak aldıkları besini belki de yarım saat içinde yiyebileceklerdir. Fakat bunun bir rolü olmuyor. Acaba hayvanlar yeşilliğin A vitamininin kaynağı olduğunu keşfetmişler mi? Dr. Pearson`un tetkikleri akılsız hayvanların çok akıllıca ve düzenli bir hayat sürdüklerini ortaya koymuştur. Yırtıcı bir hayvan, avını parçaladığı zaman, ilkönce karaciğerini yemeyi tercih eder. Karaciğer ise vücudun vitamin bakımından en zengin olan kısmıdır. Hayvanların yaratılışları ile birlikte Yaratıcısı tarafından yapılan programa uygun hareket etmeleri hayvanların çok seyrek hastalanmalarının başlıca sırrıdır. Hayatı büyük ölçüde idare eden bu programlar sayesinde, hastalanan bir hayvan ilk başvurulacak ilacın müshil olduğunun farkındadır. Bir kediyi veya köpeği ot yerken görmüşsünüzdür. Otlar onlara müshil tesiri yapar. Hem et hem de meyve yiyen bir kısım ayıların bildikleri bir cins böğürtlen onlar için en mükemmel müshil ilacıdır. Ayıların kış uykusundan kalkar kalkmaz ilk yaptıkları iş bu böğürtlenlerden bulup yemektir. Yalnız bitkiyle beslenen geyikler, sindirim cihazlarının aşırı faaliyetini önlemek için, meşe gibi ağaçların ince kabuklarını ve dallarını yerler. Hayvanlar gerektiği zaman çok sıkı bir perhiz takip etmesini de bilirler. Ateşi olan bir hayvan derhal serin, havadar, gölgeli ve su kıyısında bir yere çekilir. Orada sessizlik içinde oturarak çok az yer ve her zamankinden fazla su içerler, ateşimiz olunca doktorlar bize de aynı şeyi tavsiye etmezler mi? Romatizma ağrıları çeken bir hayvan kendine derhal güneşli ve kuru bir yer arar. Doktorların yakın bir zamanda ortaya çıkardıkları bir gerçeği, ısının romatizma gibi hastalıkları meydana getiren toksinleri (zehirleri) vücuttan attığını, hayvanlar programlama neticesinde bilmektedirler. Bazı vahşi hayvanlar ise yaralandıklarında mağaralardaki sarımsı şap parçaları ile yaralarını itinayla ovuşturmakta ve böylece kanamayı durdurmaktadırlar. Çünkü şapın sıkıştırıcı ve kanamayı durdurucu özelliği vardır. Yılanların en büyük düşmanlarından biri olan mangoların yılanlarla mücadelesi hemen hemen her zaman mango tarafından kazanılmaktadır. Fakat mangonun bazen mağlup olduğu da olur. Yerli halk zehirli yılan tarafından ısırılan mangonun derhal ormana daldığı ve bazı bitki köklerini panzehir olarak yediğini söylerler. Hayvanlar alemindeki bu kabil harikuladelikleri içgüdü kelimesiyle bir çırpıda izah etmek mümkün müdür? ıçgüdü en kısa tarifiyle "hayvanların doğuştan getirdikleri, irsi özellikte bir türe mahsus çoğu kere hayati önemi haiz davranış modelleri"dir. Fakat bu tarifle bu davranışlar izah edilebilir mi? Yapılan şey burada, birtakım hayret verici davranışlara bir isim vermekten ibaret oluyor, The World Book Encyclopedia`nın içgüdü ile ilgili maddesinde şöyle deniliyor: "Birçok psikologlar artık anlayamadıkları kompleks davranışlar için içgüdü tabirini kullanmıyorlar. Zira bugün bir davranışın içgüdü olduğunu söylemekle onu hiç de izah etmiş olmadıklarını biliyorlar. Genellikle içgüdü kelimesi `henüz anlaşılamayan davranışları` ifade ediyor. Filozof John Dewey`in dediği gibi `bir davranışın içgüdü olduğunu söylemekle; uyku ilacı, uyku getirici özelliğinden dolayı insanı uyutur, demek arasında bir fark yok". "ınsanların mahiyetini anladıkça büyülendikleri bu program; dünya ve içindekileri yaratan Allah`ın ilim, hikmet ve iradesiyle yazılmıştır." hükmü, bütün ilmi araştırmaların ışığında açıkça görünmektedir.
Sorularla ıslamiyet

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir