Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

31.05.2006, 10:39

fetih ve fatih ruhlular

- Fatih Sultan Mehmet ıstanbul’u fethettiğinde daha 21 yaşındaymış. Sahi sen kaç yaşındasın?..
- Biz adam olmayız. 19-20 yaşında devletin başına geçebilecek kaç gencimiz var ki?

- Fatih’in ıstanbul’u fethettiği yaştasın; ama işe yarar ne yaptın ki oğlum?

***

Yıllardır fetih günlerinde Arif Nihat Asya’nın Fetih şiiriyle dirilir; ıstanbul’un fethinin heyecanını hissetmeye çalışırız. şiir heyecan verdiği kadar, insanları karamsarlığa iter. Yukarıdaki serzenişleri hep duyar, kahroluruz. “Yürü, hâlâ ne diye oyunda oynaştasın?” sözleri birer ok gibi batar genç yüreklere. Belki yüzlerce kez, gençlerin yüzüne okunur bu şiir. Hem de itham edici bir üslupla. Okutan da ona imkan hazırlayan da neden kendisi gençliğinde bir Fatih olmadığını sorgulamaz.

***

Fatih’i sadece savaşan, kılıç sallayan, bir şehri zapteden olarak görmek yanlışın diğer büyük parçasıdır. Tarih kitapları ıstanbul’un fethini sadece ordularla, savaş hazırlıklarıyla ve ıstanbul’un el değiştirmesiyle anıyor. Halbuki fethi hazırlayan o kadar çok sebep, o kadar çok hazırlık var ki; onları nedense kimse kulağımıza fısıldamıyor.

Fethi bir yerin alınması olarak algılamak bizi yanlış adreslere götürür. Kaldı ki böyle bir şey, bugün için zaten söz konusu değil ve bu anlayış ecdadın hatırına da büyük saygısızlık olur. Başından beri fethedilen ne ülkeler, ne şehirler, ne de kalelerdi! Fethedilmeye çalışılan, insanların kalplerinden başka bir şey değildi. Hem de bir değil, bin değil milyonlarca insanın kalbini ayrı ayrı fethetmeye çalışan bir ecdad vardı. Gönül kazanmak, dünyada en zor ama en kutsal bir görev olsa gerek. Gönül kazanabilmek için, gönlünüzün ummanlar kadar zengin bir sevgiyle dolu olması gerekir ki; kucakladığınız her insan sizin o deryanızda huzuru yudumlasın.

***

Bugün Fatih yok, bugün ıstanbul’un yeniden fethedilmesi söz konusu değil. Ama bugün Fatih’in birçok torunu kalp kazanma aşkıyla dolu. Fatih’in hiç görmediği, hiç gitmediği ülkelerde adını yaşatıyor. Fatih’in gençliği gibi heyecan ve aşk dolu. Anadolu’nun güzel şehirlerinde, kasabalarında bir şeyler yapmak için koşturan genç kızlar, hanımlar, delikanlılar daha Fatih’in ıstanbul’u fethettiği yaşta bile değiller. Yeni nesil artık, “Fatih’in ıstanbul’u fethettiği yaştasın!” baskısı altında olamaz. Çünkü “Biz de varız!” diyen gençlerin gayreti okyanusları aştı.

***

"Fatih Sultan Mehmet ve ıstanbul'un fethi"ne farklı bir bakış açısıyla yaklaştık. Yıllardır genç nesle "Hâlâ oyunda oynaştasın, halbuki sen Fatih'in ıstanbul'u fethettiği yaştasın" tarzındaki bakış açısının değişmesi gerektiği üzerinde durduk. Böyle bir yaklaşım ümitsizlik ve başarısızlıktan başka bir şey getirmez. Çünkü oyunda oynaşta olan bir gençlik grubunun yanında, farklı iklimlere kanat açmış gençler de var. Bugün adlarını bilmediğimiz milyonlarca gencimiz o kadar güzel, o kadar hayırlı işlere imza atıyorlar ki; biz bunları takip etmekte, bulup çıkarmakta zorlanıyoruz. şimdi ümitsizlik değil, ümidin zirve yaptığı, heyecan ve aşkın tavan yaptığı, güzel çiçeklerin yaylalarda boy gösterdiği günlerdeyiz. Baharın geldiği şu günlerde güneş, toprak ve ağaçlar farklı değil mi sizce?

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir