Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

10.03.2006, 18:15

"Büyükanıt görevden alınsın"

Büyükanıt görevden alınsın!"
Yazar Dilipak, soruşturmanın selameti açısından hakkında çete kurmak iddialarıyla dava açılan Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın görevden uzaklaştırılması gerektiğini yazdı! ışte Dilipak’ın yazısı:

Suyu niye yukarıya akıtmaya çalışıyorsunuz ki?

Ok yaydan çıktı.. Bu mızrak çuvala sığmaz.. Geç kaldınız ve bundan sonra bu kumaş dikiş tutmaz. Akıntıya karşı kürek çekerek mesafe alamazsınız..

Meclis şemdinli Araştırma Komisyonu Başkanı AKP Kastamonu Milletvekili Musa Sıvacıoğlu, işadamı Mehmet Ali Altındağ’ın Komisyon’a verdiği ifadeyi, istemi üzerine Van Cumhuriyet Savcısı’na kendisinin gönderdiğini açıkladı.

Bu normal bir şey aslında.

ınternette Büyükanıt ile şemdinli olayının kahramanları arasındaki ilişkilere ilişkin şok iddialar da var, onlar bu rapora girdi mi, onu da bilmiyorum.. Tek iddia, Altındağ’ınki değil ki!

Hükümet erkanına bir uyarım var: Savcı hakkında soruşturma açarak kendinizi küçük düşürür ve şaibe rüzgârlarını fırtınaya çevirirsiniz. Bu fırtına sizi de vurur.

şimdi yapılması gereken, soruşturmanın selâmeti bakımından derhal Büyükanıt’ın görevden el çektirilmesidir.

Soruşturmanın savsaklanması ya da alelacele Büyükanıt’ın aklanması, kuşkuları artırmaktan başka bir işe yaramaz.

Büyükanıt’ı kurtaralım derken TSK’ya, Hükümet’in saygınlığına, TBMM’nin şahsi manevisine zarar verecek davranışlardan kaçınmak gerek. Aksi halde bindiğiniz dalı kesmiş olursunuz..

Bu iddialar; TBMM araştırmasına konu olan, ‘iddianame’ye konu iddialar.. Kamu gündeminde tartışılan konular bunlar..

Bu iddianame yayınlandı. Cevabını bekleyen sorular var. Kimse bu soruları görmezlikten gelemez..

Eğer “askeri yargı” bu konuyu geçiştirecek olursa, zaten bir gün mutlaka gündeme gelecek olan ‘askeri yargı’nın hukukîliği bu şekilde çok erken başlamış olur..


Büyükanıt’ın bu ekiple ilişkisi sıradan bir tanışıklık değil, yakın ve uzun süreli bir beraberlikleri var geçmişte.. ıddia bu yönde..

Kimi çevrelerin bu konuda şöyle bir çözümü var: Büyükanıt’ın siyasiler arasında, mesela bu arada Rahşan Hanım’la yakın bir diyaloğu var(mış)..

Ya Büyükanıt’ın bu siyasileri devreye sokması ya da siyasilerin bu kanaldan Büyükanıt’a kendi çözümlerini iletmesi ve bir orta yol bulunması gerekiyor.. Tabii; Büyükanıt’ın Rahşan Hanım’la ne gibi bir diyaloğu olabilir, bilmiyorum.

Başka rivayetler de var..
O kadar çok söylenti var ki; bir kısmı ipe sapa gelmez şeyler. Kimine göre; Derviş’in Ankara ile polemiğe girmesi birtakım gelişmelerin işaretidir.

Derviş, neden durup dururken böyle aniden gündeme geldi ve Hükümet’le polemiğe girdi..

Hani BM’ye Genel Sekreter olacaktı. Kimine göre; Derviş Çankaya için belli çevrelerin sürpriz adayı.

Bu çevrelere göre; Merkez Bankası Başkanlığı konusu, ‘dolar’a yapılan müdahale ve dolar bütün dünyada gerilerken ve durup dururken TL’nin dolar karşısında değer kaybetmeye başlaması, TL’nin aşırı değer kazandığı ileri sürülerek kontrollü şekilde devalüe edilmesi talepleri hepsi üst üste geldi.

Tamam, dolar düştükçe ithalat patlıyor. ıhracatta gelir kaybı var. Ama unutmayalım ki; dolar her lira kaybettiğinde biz onlarca milyon dolar dış borç ödemesinden kurtuluyoruz..

Bu dengeyi de görmek gerek. Gerekirse Merkez Bankası, para basar ve ihracatta teşvik uygular. Dolar düşmesin diye dolar alacağına bunu yapsın.. ıthalata karşı da yerli üretimi destekler. Enerji maliyetlerini aşağı çeker.

Derviş’in aniden gündeme gelmesi ve Büyükanıt polemiği arasında bir ilişki olmasa bile, eşzamanlı ortaya çıkan bu spekülasyonun belli mahfiller tarafından birlikte değerlendirileceğinden kuşku yok.
Herkes bir şey söylüyor.. Elin ağzı torba değil ki büzesin. Söylenti rüzgârları bütün şiddeti ile esmeye devam ediyor..

Türkiye’de sanki rejimin gelip kilitlendiği bir nokta Silahlı Kuvvetler.. Silahlı Kuvvetler başka hangi ülkede bu kadar polemik konusu yapılır bilmiyorum.

Türk halkının Silahlı Kuvvetleri tartışmaya pek meraklı bir halk olduğunu söyleyemezsiniz. Sanki bu tartışma yine Silahlı Kuvvetler içindeki bazı odakların kimi gayretlerinin sonucu..

Andıçlama, fişleme, darbecilik, MGK, derin devlet, emekli generallerin batık bankalara danışman olması, siyasete müdahale..
Bunlar birike birike işte bu noktaya gelindi.
Bugün gelinen noktada, malum medya savcıyı “ışte o savcı” diye hedef gösteriyor?! Genelkurmay son sözü biz söyleriz diyor..

Dosya kendilerine ulaşmadan, daha şimdiden yargılamaya izin vermeyecekleri gibi bir anlama gelen “Son sözü biz söyleriz” diye mesaj veriyor. CHP her zamanki gibi! Aslında son sözü millet söyler. Birilerinin bu işlerin “Ben yaptım oldu” demekle olmayacağını bilmesi gerek..

Bazıları yaptıkları işlerin altında kalıp, ömür boyu vicdan azabı çekebilir. Ömür boyu eleştirileri göğüslemek zorunda kalabilir.. ‘Kamu vicdanı’nı tatmin etmeyen her iş, yapanın sırtında bir kambur olarak kalacaktır..

Yargı engellenirse bu işin tadı kaçar.

Birtakım çete görüntüsü veren organizasyonların cür’et ve cesaretleri artabilir ve işler kontrolden çıkabilir.. Bu iş artık sadece bir Büyükanıt meselesi değil..

Bunun ardından bu tartışma bitmeyecek. Birileri kendilerini aklamak için birilerini susturma yoluna gidebilir ya da kendini aklama adına başkalarını suçlayabilir.. Ya da bazı suçlular kendilerinden hesap sorulmasını engellemek adına meydan okumaya başlayabilirler...

Aslında bu işlere bulaşmış insanlara acıyorum.. Başkalarına verdikleri zarar bir yana, bu insanlar ömür boyu vicdanları hep kanayacak. Bunlar zalim oldukları kadar sistemin kurbanlarıdır aynı zamanda. Sistem bunları üretiyor..

Ve sistem kendi evlatlarını yemeye devam ediyor. Aslında bir paşanın onurundan çok daha önce üzerinde durulması gereken konu bu..

Keşke Büyükanıt’ı kurtarmak için gösterilen çabanın yüzde biri de bu işin çözümü için gösterilse..

Keşke..

Büyükanıt sorunu ile birlikte bu yapıya ilişkin sorunlar da çözülmezse, korkarım Büyükanıt’ın başına gelenler son örnek olmayacak!

Bu temel sorun çözülmedikten sonra Büyükanıt’ı mahkûm etseniz ya da aklasanız ne olacak ki?

Selâm ve dua ile..


http://www.habervakti.com/detay.asp?id=6609&kat=Manset

http://www.ulusalihanet.com/index1.php

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir