Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Alkan

Usta

  • Konuyu başlatan "Alkan"

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

1

26.06.2005, 21:27

Radikal'de birisi öttü. "Yaradılış Masaldır."(!)

Radikal'de birisi öttü. "Yaradılış Masaldır."(!)

Kartel Gazetelerinden Radikal'de yuvalanan "Laikçi Saltanat"ın yılmaz borazancılarından saç özürlü ısmet BERKAN öttü.

Yaradılış Masalları Radikal'e de sızmayı başardı.


nsan bir hafta tatil yapıp döndükten sonra ilk yazısını kendi gazetesini şikâyete ve okuyuculardan özür dilemeye ayırır mı? Demek kaderde bu da varmış!
Dün sabah, her sabah olduğu gibi Radikal'i bayimden parasını verip satın aldım ve okumak üzere masaya kuruldum. Aynen sizin gibi, benim için de güne Radikal'le başlamak büyük bir zevk.
Çoğu zaman, gazetede ne olduğunu elbette bir gün öncesinden biliyorum ama olsun, yine de sabah okuyucularla birlikte gazeteyi okumaya başlamak yine de çok zevkli.
Ama tatilde olduğum zamanlar, o gün telefonda yazıişleri müdürümüz Yeşim Denizel veya yazıişleri müdür yardımcımız Erdal Güven'le gazetenin manşeti veya diğer bazı haberleri hakkında konuşmuş olsak bile gazetenin yapımında bir katkım olmadığı için, sabahları gazeteyi elime daha bir heyecanla alıyorum, onu da itiraf edeyim.
ışte dün sabah o heyecanlı günlerden biriydi; çünkü bir gün önce gazeteyle hiç konuşamamıştım ve Türkiye gündeminden de hayli uzak kalmıştım son birkaç gündür.
Birinci sayfaya hızla göz gezdirip iç sayfaları taramaya başladım. Arkalara doğru bir sayfada gördüğüm bir tam sayfa ilanda ise durdum kaldım. O ilan, tatil dönüşü günümü karartmaya ve bir haftalık dinlenmenin bütün etkilerini bir anda silmeye yetti.
ılan, Harun Yahya takma adını kullanan ve kamuoyunda daha çok 'Adnan Hoca' diye bilinen Adnan Oktar adlı kişinin yazdığı birtakım kitapların tanıtımı için verilmişti.
Ben bu kitapların bazılarının ıstanbul'un şık semtlerinde iyi giyimli genç kız ve erkekler tarafından yoldan geçenlere ücretsiz dağıtıldığına da tanık olmuştum geçmişte. Kitapların hiçbirini okumadım, okumama gerek de yok ama bir-iki tanesine geçmişte 'maruz kaldım.' Yani, bir-iki arkadaşım şimdi adını hatırlayamadığım bir Adnan Hoca kitabından bazı bölümleri bana okudular. Hayır, kitaptan etkilenmiş değillerdi, tam tersine kitapla dalga geçiyorlardı!
Yine yanlış hatırlamıyorsam bana okunan o bölümde Evrim Teorisi, teoriyi ortaya atan Charles Darwin'in Türk düşmanı olması delil gösterilerek çürütülmeye çalışılıyordu.
Evet, Harun Yahya ya da Adnan Hoca'nın Radikal'e nasılsa sızmayı başarmış olan ilanında da tanıtılan kitaplarının çoğu, hatta ilandakilerin neredeyse tamamı Evrim Teorisi'nin yanlışlığı üzerine.

Burada tekrar etmeme gerek var mı bilmiyorum ama bütün semavi dinlerin fanatiklerini bir araya getiren yegâne ortak nokta bu: ınsanlar ve evrendeki diğer canlılar evrim yoluyla bugün oldukları hale gelmediler, onlar Tanrı tarafından bugün oldukları gibi yaratıldılar!

Bendeniz, çoğu kişi öyle olmadığımı düşünse bile, aslında laiklik konusunda çok ama çok hassas bir kişiyim. Başkalarından veya Türkiye'deki laikçilerden farkım, Türkiye'de laikliğin başörtüsüne veya Kuran kurslarına serbestlik tanınmasıyla değil, dinsel dogmaların bilimin yerine geçirilmesiyle tehlikeye düşeceğini biliyorum.
Evrim Teorisi'nin yerine yaradılışı okul kitaplarına sokmaya çalışmak, dinsel dogmaların eğitime sızmasına izin vermek demektir. (Yaradılışçıların son kalesi 'akıllı tasarım' adı verilen şey ama şimdi o konuya girmenin çok sırası değil, belki ileride ona da girerim.)

Birilerinin Evrim Teorisi'ni yerden yere vurmasına bir itirazım yok, ben onlarla mücadelemi aynı zeminde, yani yazı yazarak ve tartışarak sürdürürüm ve onların görüşlerinin eğitim sistemine sızmaması için elimden geleni yaparım.
Bu arada o görüşlerin Radikal'e sızmaması için de elimden geleni yaparım. Yaradılışı savunan makalelerin gazetemde yayımlanmasına izin vermem; o makaleleri başka gazeteler isterlerse yayımlayabilirler; ben o fikirlerin yayılmasına aracılık edemem, etmem. Aynı şekilde, normal şartlarda Adnan Hoca'nın kitaplarının ilanlarını da basmam, basamam. Ama önceki gün ne olduysa olmuş, bu ilan bir biçimde Radikal'e sızmış.
ışte bu sebeple okuyucularımıza, özellikle de dün hassasiyet gösterip bize telefon ve fakslar yağdıran, elektronik posta kutularımızı dolduran okuyucularımıza özür borçluyum. Bu ilanı basmamalıydık.

ALINTI: Radikal Gazetesi >>

2

26.06.2005, 22:49

Fî nari cehenneme hálidîne fîhâ,

O korkunç sona ulaşmaktan Allah'a sığınırım. Niyeti hakikati aramak değil, küfr olan adamlarla vakit kaybetmeyin.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

  • "Tarik bin Ziyad" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 91

Konum: Almanya, Frankfurt

Meslek: yok

  • Özel mesaj gönder

3

06.09.2005, 02:28

Vaybe böle yaziyi kimsenin yazmaya cesaret edecegini sanmazdim, demekki böyle laflari edebilecek kadara ateist varki mü$teri kaybetmekten korkmuyor. ee napacan $eytan azapta gerek

walhala

Acemi

  • "walhala" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 15

Konum: Ankara

Meslek: Mühendis

Hobiler: Tarih,Felsefe

  • Özel mesaj gönder

4

28.10.2005, 13:27

Yaratılış bir teoridir ve açıkları bayağı çok olan,çokca inanca dayalı olan bilimselliği az bir teoridir.

5

01.03.2006, 05:13

ismet.berkan@radikal.com.tr

6

01.03.2006, 14:32

Herkes vazifesine sım sıkı sarılırken, müslümanlar ve Nurcular nerede?

Bu şarlatanlar müslümanların bilimde geri kalmasından dolayı hep bilimi öne sürüyorlar. Onlara artık kızamıyorum bile.

ılim öğrenmek farz olan, çalışması ibadet olan biz, yani müslümanlar yani Nurcular nerede? Neden buluşlar yapmıyoruz? Neden bilimsel faaliyetlerimiz yok?

ışimiz gücümüz kitap basıp satmak gibi görünüyor dışardan. Peki gerçekten öyle değil mi?

Atalarımıza bakın, müslüman ilim öncülerine bakın. ıbn-i Sina, Akşemseddin, Cezeri, Harizmi, Biruni, Fatih Sultan Mehmed,....., Bediüzzaman... Onları örnek almak yerine neden yatarız? Neden çalışmayız? Bu tembellik nedendir?

şimdi kalkıp vazifelerini yapan müfsidlerin vazifelerine bağırıp çağırmaya harcayacağımız vakiti, neden çalışıp bilim ve teknoloji üretmeye harcamıyoruz.

Yıllarca "ne olacak bu memleketin hali" der dururuz ama memleketimiz için uykumuzu, keyfimizi, rahatımızı feda etmekten kendimizi alıkoyarız.

ıslam dininin de, bu vatanın da beline kılıç kuşanıp yiğitlik taslayacak kişilerden önce, kafasını kullanıp, eline kalem alıp, bilim üreten, teknoloji üreten, inancına maddi ve manevi gücüyle sahip çıkıp kimseye boyun bükmeyen insanlara ihtiyacı var.

O halde ne bekliyoruz. Haydi bilime, haydi teknolojiye... Bilim de, teknoloji de Allah'ı anlatır. Burada bu insanlara tepki maillleri milyarlarca yollasak bile değişen bişey olmaz. Güçsüzsen, cahilsen haklı da olsan haksızsındır. Medeniyetin "mim"ini kaldırmışlar, ortaya bu çıkmış. Düzeltmekse çalışmakta. O halde.....

7

06.03.2006, 06:33

ışte bu kadar aydın bu insan, okumadan, okumaya gerek bile duymadan, 'bir arkadaş'ının yermesiyle fikir sahibi oluveriyor, bir de utanmadan bunu köşesinde yazıyor. Ben kullandığım mahlaslarla kıyıda köşede kalmış forumlarda bile utanırım okumadığım kitabı, hem de "okumama gerek yok" diyerek eleştirmeye. Ama beyfendi çok okunan bir gazetede bile utanmıyor.

Diğer yandan talhagenc kardeşim meselenin özüne işaret etmiş, fütursuzca batılın çığırtkanlığını yapanı bırakıp kendimize çeki düzen vermemiz gerek.
s.a

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir