Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Alkan

Usta

  • Konuyu başlatan "Alkan"

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

1

04.05.2005, 23:06

Esir kampından İslam'a giden yol

Esir kampından ıslam'a giden yol

ıngiliz Sunday Experss gazetesinin kadın muhabiri Yvonne Rıddley, Afganistan'da Taliban tarafından kaçırıldı. Taliban'a verdiği bir söz üzerine özgürlüğüne kavuştu. Ama verdiği söz Rıddley'in hayatını tamamen değiştirdi.



Dünya, ıngiliz Sunday Express Gazetesi'nin kadın muhabiri Yvonne Rıddley'i Afganistan'da Taliban'ın eline esir düştüğünde tadı. Riddley, 10 günlük esirliğin ardından özgürlüğe kavuşmak için Taliban'a söz verdi. Verdiği söz Riddley'in hayatını tamamen değiştirdi. Kur'an'ı inceleyip ıslam'ı araştıran ıngiliz gazeteci müslüman oldu.

Rıddley, esaretle başlayıp ıslam'a uzanan çarpıcı hikayesini Kanal 7'ye anlattı. Ebru Ateş'in özel haberi.



ıngiliz Sunday Express Gazetesi muhabiri Yvonne Riddley, Afganistan'a kaçak yollardan girmek isterken Taliban tarafından kaçırıldı. Yoksul bir işçi ailesinin gazeteci kızı Riddley, bir anda dünya kamuoyunun ilgi odağı oldu.

Riddley tam 10 gün Taliban'ın elinde esir kaldı.
ıngiliz gazeteci 10 gün boyunca manşetlerden inmedi.
Taliban tarafından kaçırıldığında büyük haberlere imza atan bir gazeteci olduğunu anlatan Riddley, "Ancak esir düşünce kendim gazetelere manşet oldum" dedi.

Riddley'i kurtarmak için ıngiliz hükümeti devreye girdi.
Girişimler sonuç verdi ve 43 yaşındaki Riddley serbest bırakıldı.

Riddley'in serbest bırakılmasında Taliban ile yapılan görüşmeler etkili oldu.
Ancak Taliban'ın ıngiliz gazetecinin gitmesine izin vermesinin ardında aslında bambaşka bir neden yatıyordu. Riddley o nedeni şöyle açıkladı:

" Taliban'a söz verdim. Eğer beni serbset bırakırsanız Kur'an-ı okuyacağım, ıslam dinini araştıracağım diye. Onlar sözünü tuttu, beni bıraktı ben de sözümü tuttum"

Ve Yvonne Riddley için ıslama doğru bir yolculuk başladı. Riddley, " Söz sözdür diye düşündüm ve Kur'anı okumaya başladım. Tamamen akademik bir çalışmaydı. Manevi bir yolculuğa çıkmak gibi bir niyetim başlangıçta yoktu.
Önceleri sadece araştırma amaçlı okuduğu Kur'an, onu çok etkiledi.
Kısa bir süre sonra müslümanlığı seçti.

Kur'an Riddley'i çok etkiledi.
Özellikle Kur'an'ın kadın haklarıyla ilgili tanımlamaları...

"Kur'an sanki bir yaşam kılavuzu. Okuduğum herşeyden çok etkilendim. Özellikle kadın haklarından. Çünkü bize hep Müslüman kadınların baskı altında olduğu anlatılırdı. Ancak Kur'an diyor ki "Biz kadınlar manevi olarak erkeklere eşitiz. Eğitim hakkı konusunda da eşitiz. biz kadınlar çocuk doğurma özelliğinden dolayı ıslam'da yüceltiliyoruz. Cennetin annelerin ayağının altında olduğu söyleniyor."

-Taliban sizi esir almasaydı yine Müslümanlığı seçer miydiniz?
-Bu gerçekten ilginç. Bütün dünyadan Müslümanlar ile görüştüm ama beni Müslüman olmaya tetikleyen Taliban tarafından kaçırılmak oldu. Kur'an-ı okuyacağıma söz vermiştim. Başka türlü ıslamı incelezdim. Bu benim için utanç verici. Çünkü Ortadoğu'yu takip eden bir gazeteci olarak ıslam'ın sadece bir din değil, bir hayat tarzı olduğuna dikkat etmeliydim.

-ıslam dinini seçmenize aileniz nasıl tepki verdi?
-Çok karışık tepkiler aldım. Komşusu Müslüman olan kızkardeşim onlarla içiçe yaşadğı için Müslümanların nasıl insanlar olduğunu görüyor. O, benim müslüman oluşuma tepki vermedi. Ancak diğer kardeşlerimin hiç Müslüman tanıdığı yok. Bu yüzden kendimi Tel Aviv'de patlatacağımı düşündü.

Riddley'e en çok tepki gösteren annesi olmuş.
Ancak Riddley'in ikna edici açıklamaları, annesinin bu tavrını değiştirmiş.

"Annem Hıristiyanlığa dönmemi istedi. Ben O'na ıslam'a aslında çok yakın olduğunu söyledim. Bana, sonradan ortaya çıkan bir Arap dinine mensup olmak istemediğini söyledi. Ben de ona Hz. ısa'nın nereden geldiğini sanıyorsun anne, Manchester'dan mı? dedim. Durdu ve düşündü. Ve farketti ki Hıristiyanlığın kökleri de Ortadoğu'da. Hikayemi dinleyip şehadet getiren çok insan oldu. Annemin de Müslüman olmasını çok isterim."


Yvonne Riddley, müslümanlığı kabul ettikten sonra Hac farizasını da yerine getirdi.
Riddley, orada yaşadığı deneyimleri anlatırken hala duygulanıyor.
"Orası harikaydı, inanılmaz güzeldi. Bir gün namaza geç kalmıştım. Mekke sokaklarında rüzgar gibi koşuyordum. Haremüşşerif'in kapılarından birinin önüne geldim. Önümde onbinlerce hacı vardı ve tam bir kaos yaşanıyordu. Hepimiz Camii'ye girmeye çalışıyorduk. Geç kalmıştık. Birden namaz başladı. Bir kaç saniye içinde herkes şeritler halinde sıraya dizildi. Yanıma baktım çizgi kusursuzdu. onun önündeki de, onun önündeki de. Düşündüm, bu ordu kadar hızlı hazırol pozisyonuna girebilecek başka bir ordu yoktur bu dünyada. Kendi kendime işte benim ailem dedim. Düşünürken bile duygulanıyorum. Gözyaşları boğazıma dizildi."

Riddley, gazeteci kimliğini müslüman olduktan sonra bir kenara bırakmadı.
ıngiltere'de yayın yapan islam kanalında yapımcılık ve sunuculuk yapmaya başladı



"ıslam kanalının politika editörüyüm. bu kanalda her sabah politik ajanda adlı bir program yapıyorum. Bir tartışma programı. Irak'ta savaşmayı reddeden askerlerden, ısrail devletin kabul etmeyen hahamlara kadar birçok ilginç konuğu ağırlıyoruz."

Ridley, gazetecilik mesleğinin yanısıra politikaya da girmek istiyor.
5 Mayıs'ta yapılacak genel seçimlere, tıpkı Selma Yakub gibi, savaş karşıtlarına saygı partisinden aday oldu.
"Eğer seçilirsem Avam Kamarası'ndaki ilk Müslüman kadın milletvekili olacağım. Ancak partinin başörtülü bir adayı daha var. Selma Yakup. Kendisi Birmingham'dan aday. Eğer o seçilirse bu dediğimi o başarmış olacak. Hangimiz kazanırsak kazanalım. ıslam'da bir ilk daha gerçekleşecek."
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir