Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

29.03.2005, 17:44

Tesanüd buluşmaları

Davut şAHıN

Tesanüd buluşmaları

Din ve Bilim Risale-i Nur’da buluştu. Buluşmalar sadece bununla sınırlı değildi.

Mustafa Sungur, M. Emin Birinci, Mehmet Fırıncı ve Mehmet Kutlular tebliğ sonrası, yan yanaydı... El ele, gönül gönüleydi.

Risale-i Nur dâvâsının kahramanları aynı sahnedeydi.

Bu mühim bir buluşmayı bir kareye sığdırmak isteyen foto muhabirleri heyecanla deklanşöre bastı. Melekler de bu görüntüyü ebedi âlemde göstermek üzere kaydetti. Aynı zamanda salonda bulunanlar, bu “an”ı kalplerine nakşetti.

Büyük bir heyecan ve duygu fırtınasına yakalanmamak mümkün mü? Bu fırtınaya tutulanlar, gözyaşlarına hakim olamadı.

Salonda bulunan yüzlerce kişiden biri olarak, bu “an”a tanık olmaktan bahtiyarım.

Dikkat edin: Risâle-i Nur’a mensup hangi birimiz var ki, bu “ağbi”lerle bir irtibatımız olmasın... “Nurculuk” hayatımızda, bu değerli şahsiyetlerin “iz”i bulunmasın.

Çünkü onlar birer lahika.

Risâle-i Nur’u temsilen her biri, bize ders veriyor...

Madem, Risâle-i Nur yalnız cüz’i tahribatı, küçücük bir haneyi tamir etmiyor... Küllî bir tahribata ve ıslamiyeti içine alan dağlar büyüklüğünde taşları bulunan geniş bir kaleyi de tamir ediyor...

Yalnız hususî bir kalbi ve has bir vicdanı ıslaha çalışmıyor... Bin seneden beri biriken ve müfsit aletler ile dehşetli yaralanan kalb-i umumî ve efkar-ı âmmeyi ve umumun özellikle mü’minlerin sığınağı olan ıslamî esaslar ve cereyanlar ve kuralların kırılmasıyla bozulmaya yüz tutan vicdanları Kur’ân’ın i’cazıyla o geniş yaralarını Kur’anın iman ilâçları ile tedâvi ediyor.

Ben şundan emindim:

2. Risale-i Nur Kongresinde “biri” daha vardı...

şeytan, o tarihî “an”da kahroldu.

Ama boş durmayacak. Yeni fitne kapılarını aşındıracak.

Yine şundan eminim ki, Nur talebeleri, “fitne” kapılarını bir daha açmamak üzere kapattı.

29.03.2005

E-Posta: davut@yeniasya.com.tr
...biz istihdam olunuyoruz;hem rıza dairesinde,hem inayet altında bize Hizmet-i Kur'aniye yaptırılıyor. (28. Mektup'tan)

2

29.03.2005, 17:49

allah razı olsun

Davut şahin ağabeyimiz harika uslubüyle öyle güzel anlatmış ki okurken bile insanın gözleri doluyor.Keşke ben ve tüm risale-i nur talebeleri orada bulunabilseydik. Allah bu birliği ilelebet daim kılsın inşallah....
...biz istihdam olunuyoruz;hem rıza dairesinde,hem inayet altında bize Hizmet-i Kur'aniye yaptırılıyor. (28. Mektup'tan)

3

29.03.2005, 18:46

Yahu güzel olmuş bayağı, anlatılanlara göre...

Buradaki bir abinin gece vakti (bi önceki gece) gidesi tuttu, "Gidelim mi?" diye defaatle sordu başka abilerle bi arabaya binip gitmek için,

dedim "Yok, geç oldu, hem izdiham olur, yoruluruz.." , abi de emin değildi, tetikleyecek birini arıyordu :D ... Gevşeklik ettim, o da böyle güzel konferans oldu :)

Bu arada, videolarını acaba NurPenceresi yayınlar mı?
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

4

29.03.2005, 19:25

Alıntı sahibi ""Abdulkadir Said""


"Yok, geç oldu, hem izdiham olur, yoruluruz.." ,

:D
beni böyle çağıran biri olsaydı;izdiham filan demez,yorulmayı da göze alırdım :P
...biz istihdam olunuyoruz;hem rıza dairesinde,hem inayet altında bize Hizmet-i Kur'aniye yaptırılıyor. (28. Mektup'tan)

5

29.03.2005, 21:36

Sohbetten, dersten dönmüştük (ben de diyordum, "ya, ağır toplarımız olan abiler nerede" diye, meğersem konferansa gitmişler) , gece 12 gibi olmuştu zaten :) , bi ıstanbul'a git, bi de gel, ertesi gece 12'den sonra anca dönerdik artık. (Not: ızmir'de ikamet ediyorum.) Gerçi içimden, "hadi gidelim abi" demek geldi ama, ev ahalisi tereddüt ettirdi, babam bu aralar öss ye çalış diyerek bulduğu yerde kıstırıyor dersem, ne yalan olur, ne doğru, ama çok fırça yediğimi söylemeliyim, (Burada üçüncü kişiler hakkında verilen özel bilgiler Webmaster tarafından silinmiştir!) , evde de bekleyen bir baba (niye gittin leeen, derslerine çalış şeklinde karşılayabilir, annem ise evhamlıdır biraz) , biraz caydırıcı unsurlar vardı yani :D .

Bu arada, forumdan gidebilenler var mı? Yer bulamayıp dışarda kalan oldu mu? Gidip de oralarda dışarıda kalırız diye de korktum.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

6

30.03.2005, 16:06

Nurun resmi


işte bu Nurun resmidir.
...biz istihdam olunuyoruz;hem rıza dairesinde,hem inayet altında bize Hizmet-i Kur'aniye yaptırılıyor. (28. Mektup'tan)

7

30.03.2005, 17:00

allah razı olsun.

şu tablo nurun açık bir kerametidir.

bizleri sevinç ve surura boğmuştur.

saygılar

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir