Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Alkan

Usta

  • Konuyu başlatan "Alkan"

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

1

28.03.2005, 23:45

2. Ulusal Risale-i Nur Kongresi

2. Ulusal Risale-i Nur Kongresi


Prof. Dr. Bünyamin Duran, ''ıslam ile demokrasi bir arada yürümez'' tezinin yanlış olduğunu savundu. Prof. Duran, ''ıslami demokrasi mümkün'' dedi, örneklerle anlattı.
28 Mart 2005 01:05

Dumlupınar Üniversitesi ıktisadi ve ıdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bünyamin Duran, ''ıslam ile demokrasi bir arada yürümez'' tezinin yanlış olduğunu savunarak, ''ıslami demokrasi mümkün'' dedi.
Risale-i Nur Enstitüsü'nce Grand Cevahir Kongre Merkezi'nde
düzenlenen ''2. Ulusal Risale-i Nur Kongresi''nin açılışında konuşan
Yeni Asya Gazetesi ımtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular, insanlığın saadetinin din ve fen bilimlerinin birlikteliğinden geçtiğini söyledi. Kutlular, amaçlarının kongre vasıtasıyla dünyanın her yerinde yürütülen Risale-i Nur çalışmalarına akademik katkı sağlamak olduğunu kaydetti.
Kongrede daha sonra, ''Davranış Bilimleri ve Din'', ''Sosyal
Bilimler ve Din'', ''Temel Bilimler ve Din'', ''Bilimsel Yöntem ve
Din'', ''Tarih Boyunca Bilim ve Din ılişkisi'', ''Siyaset Bilimi ve
Din'', ''Eğitim Bilimleri ve Din'' konularında çalışma yapan 7
''atölye''nin hazırladığı bildiriler sunuldu.
Prof. Dr. Bünyamin Duran, ''ıslam'' ve ''demokrasi'' kavramlarını
ele aldığı ''Sosyal Bilimler ve Din'' konulu bildiriyi sundu.
Dünyada ve Türkiye'de ''ıslam ile demokrasi bir arada yürümez''
tezinin dile getirildiğine işaret eden Prof. Dr. Duran, bu görüşü
savunanlara göre ''ıslam'ın bir din, demokrasinin de bir rejim olduğu,
demokrasinin sekülarizm ile eşit görüldüğünü'' söyledi. Duran, şu
görüşlere yer verdi: ''Bu iddiaların temelinde demokrasi ile sekülerliği özdeş sayma hatası yatmaktadır. Oysa sekülerlik ile sekülarizm arasında önemli bir fark vardır. Sekülerleşme genel olarak rasyonelleşme, endüstrileşme, kentleşme, bilimselleşme ve demokratikleşme süreçlerini içerirken, sekülarizm din karşıtı bir ideolojidir. Bediüzzaman Said-i Nursi,
sekülerleşmeye taraf, sekülarizme ise karşıydı. 'ıslam ile demokrasi
bir arada yürümez' tezi yanlış. ıslami bir demokrasi mümkün.''
Kongreye, ıslam dinini seçerek Yusuf ıslam adını alan eski ıngiliz
pop şarkıcısı Cat Stevens de katıldı.

aa

yorum yok...(yonetici tarafından değiştirildi)
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

2

29.03.2005, 08:55

şaban DÖğEN

II. Ulusal Risale-i Nur Kongresi




Soğuğun sıfırın altında yirmi dereceyi bulduğu Afyon Hapishanesinde mevkuf Said Nursî’nin, camları kırık bir odada bir fırsatını bulup yanına gelen talebesi Zübeyir’e, “Kardeşim, bunlar beni öldürmek istiyorlar. Ama muvaffak olamayacaklar. Ben Nurları cihana ilân edeceğim” diye ümit dolu müjdeler verdiğini biliyoruz.

Onu kaç defa öldürmek istemişler; 22 defa zehirlemiş, çeşitli taktiklerle vücudunu ortadan kaldırmayı düşünmüşler, ama başaramamışlardı.

Değil sadece ülkemizde dünyanın dört bir yanında merak ve heyecanla okunan Risale-i Nurlar hakkında düzenlenen ulusal ve uluslararası kongreler, sempozyumlar, paneller, konferanslar, açıkoturumlar, sunulan bine yakın tebliğ, radyo ve televizyonlarda yapılan programlar, konuşmalar ülke ve dünya kamuoyunda onun yankılarından başka birşey değil. Ve bu açıkça Risale-i Nur’un zaferi, Bediüzzaman Hazretlerinin müjdelerinin gerçekleşmesinden başka birşey değildir. Aynı zamanda doğru, haklı fikirlerin tanktan, toptan daha etkili olduğunun ispatından ibarettir.

Cumartesi ve Pazar günü Yeni Asya Vakfı Risale-i Nur Enstitüsü tarafından düzenlenen, ilk gün 7 masa tarafından yürütülüp Pazar günü takdim edilen çalışmaların sonuçlarını gördüğümüzde de bu diriltici hakikatlere sadece ülkemizin değil, bütün insanlığın muhtaç olduğunu bir kere daha anladık. Bediüzzaman, hakkında yapılan onca çalışmaya rağmen hâlâ keşfedilmeyi bekleyen bir hazine olarak karşımızda duruyor.

Ana konusunu teşkil eden Din ve Bilim hakkında onun tespitlerinin bir özetinin sunulduğu kongrede bir reçete sunuldu insanlığa. Ruhen, kalben, aklen yaralı, bir türlü istikameti bulamayan, başını dik tutamayan, sağa sola yalpa yapan, yürümeyi beceremeyen insanlık bu reçeteyle dimdik ayakta durmayı, yürümeyi, geçmişte olduğu gibi hızla koşmayı başaracak hâle geliyor.

Onun insanı bir bütün olarak alıp akıl ve kalbini birlikte doyurmayı, bunun için ilim ve dinin sentezini hedef alan enteresan tespiti, gerçeği bulmada ne kadar önemlidir. O, aklın nurunun fen bilimleri, vicdanın ziyasının da din bilimleri olduğunu, ikisinin birleşmesiyle hakikatin ortaya çıkacağını, sadece fen bilimlerinin kişiyi hile ve şüpheye atacağını, sadece din bilimlerinin ise taassuba götüreceğini söyler.

Toplantıya Mustafa Sungur, Mehmet Birinci, Mehmet Fırıncı gibi Üstadın talebelerinin katılmaları da gönül seferberliğinin ne kadar önemli olduğunun bir ispatı oldu. El ele, gönül gönüle olduktan sonra neler yapılmaz ki?

Toplantıya ön ayak alan Risale-i Nur Enstitüsünü ve emeği geçenleri tebrik ediyor, daha nice güzel hizmetlere vesile olmalarını ve başarılarının devamını diliyoruz.

29.03.2005

E-Posta: sdogen99@ttnet.net.tr

Kaynak
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir