Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

11.03.2005, 07:15

Bu ne yüzsüzlük!

Bu ne yüzsüzlük?!

Galiba bende zihinsel bir sorun var! Yok, sadece bende değil, bütün Türkiye'de ciddi bir rahatsızlık var! Hatta bütün dünya paranoyaya tutulmuş kıyasıya Amerika'yı eleştiriyor. Bu ne küstahlık!

ABD ne yapsa karşı çıkıyoruz. Kendilerini insanlığın kurtuluşuna adayan insanlara olmadık ithamlarda bulunuyoruz. Demokrasi, adalet, özgürlük, insan hakları, erdem ve refah adına yürüttükleri fedakarlıkları yerden yere vuruyoruz. Kitleleri terbiye ediyorlar, biz karşı çıkıyoruz. Latin Amerika'da, Balkanlar'da, Ukrayna'da, Gürcistan'da, Lübnan'da, Orta Asya'da kitlelerin özgürlük yürüyüşünü sorguluyoruz.

Bu tarz yazılara artık son vermek istiyorum. Amerika'yı, birlikte küresel seferberlik ilan ettiği ıngiltere, ısrail ve diğer müttefiklerini, işgali, katliamı, yağmayı, cinayetleri, suikastleri, kültürel dönüşüm dayatmalarını, bireylere ve kitlelere yönelik yıpratma operasyonlarını, hegemonya arzularını sorgulamaktan vazgeçmek, "malum koro"ya katılmak istiyorum. Savaş suçlarından, insanlık suçlarından, devlet teröründen bana ne? ABD Irak'ı işgal etmiş, Afganistan'ı işgal etmiş, Suriye'yi ya da ıran'ı işgal etmeyi planlıyormuş, Karadeniz'i bir "Amerikan Gölü"ne çeviriyormuş, Türkiye için tehlike çanları çalıyormuş, etnik ve mezhep savaşları çıkarmaya çalışıyormuş… Bana ne bunlardan? Ehlileştirilmiş, terbiye edilmiş, akredite olmuş, "itibar" gören biri olmayı planlıyorum!

Tam bu kararı almışken bir gelişme, bütün hesapları bozuyor. Uluslararası gelişmeleri dikkatle izlemesem, bu ülke için endişe duymasam, bu coğrafyanın onuru ve geleceği için kaygılanmasam bile öyle yıkıcı gelişmeler oluyor ki, sıradan bir insan olarak bunları hazmetmek mümkün olmuyor. Mesela ABD Dışişleri Bakanlığı'nın yayınladığı 2004 ınsan Hakları Raporu bunlardan biri. Raporu gördüğümde ağzımdan çıkan ilk cümle "Bu ne yüzsüzlük" oluyor. ıçeriğini tartışmayacağım. Zaten Türkiye ile ilgili bölümünde "Yarsanistler"den başka bir keşif yok. Birçoğumuzun ilk kez duyduğu Yarsanistler'i keşfeden ABD'li diplomata insan hakları ödülü verilmeli!

ABD yönetiminin hâlâ insan hakları raporu yayınlayabiliyor olması tam anlamıyla utanç verici bir durum. Son birkaç yılda dünyayı kana bulayan, insan hakları ihlallerinin her türünü en ağır şekliyle işleyen bir ülkenin insan hakları, özgürlükler ve değerler üzerinden politika geliştirmesi ikiyüzlülükten başka ne anlama geliyor?

Afganistan işgali sırasında Cenk Kalesi'nde yüzlerce esirin ABD, ıngiliz birlikleri ve Raşit Dostum güçleri tarafından nasıl katledildiğini bütün dünya seyretti. Yine Afganistan işgali sırasında Kunduz'dan Mezar-ı şerif'e getirilen binlerce esirden üç binden fazlası konteynerlar içinde ve şibirgan Cezaevi'nde katledildi. Dışarıdan kurşun yağmuruna tutulan araçlardan kan sızıyordu. Geceleri cezaevinden alınıp götürülen insanlar geri gelmedi. Görgü şahitlerine göre, birçoğunun kemikleri kırıldı, üzerlerine asit döküldü. Mezar-ı şerif dışındaki toplu mezarların resimleri, belgeselleri bile yapıldı. ABD ve ıngiliz askerleri ve Dostum hiç suçlanmadı. BM bile soruşturma açamadı.

Guantanamo gibi 21. yüzyıla yetecek bir utanç tablosu var karşımızda. Yüzlerce insan, hiçbir suçlama olmaksızın Afganistan işgalinden beri bir askeri üsde tutuluyor. Hukuki koruma yok. Durumları tanımlanmıyor. Kimse yargılanmıyor. ışkenceler altında bekliyorlar. Çoğu akıl sağlığını kaybetmiş.

Ya Irak? On tane esir kampı, binlerce esir… Listeleri yok. Koruyucuları yok. Erkekler, kadınlar, çocuklar… Sadece Ebu Gureyb sesini duyurabildi. O da sınırlı olarak. Dünyaya yansıyan birkaç resimle. Fazlasıyla şok edici. Ya diğerleri? Ebu Gureyb'den yükselen feryatlar kaç esir kampından daha yükseldi de bizler duyamadık? Katliam fotoğraflarını kimse yayınlamıyor. Bacakları, kafaları kopan çocukların resimlerini neden kimse görmüyor?

Ya Felluce'deki katliam… Hâlâ bu kentte neler yaşandığını bilen yok. Hiçbir bağımsız gözlemci kente sokulmuyor. Fellucelilerin, Iraklı doktorların feryatlarını ne BM duydu ne de dünya. Irak'ta işkence, katliam, tecavüz olmadığına, Felluce'de yasak silahlar kullanılmadığına dair ABD misyonunun ellerine verdiği dosya ile kanal kanal dolaşıp papağan gibi kendilerine ezberletilenleri tekrarlayan Pentagon kuryelerine bir haber daha verelim:

Irak Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr. Halid el-şigali, önceki akşam bir basın toplantısı düzenledi. The Washington Post, Arap televizyonları ve yirmi civarında gazeteci bu toplantıyı izledi. Sözcü, Sağlık Bakanlığı'nın Felluce ile ilgili araştırmasının sonuçları hakkında bilgi verildi. El-şigali, "ABD'nin Felluce'ye düzenlediği saldırılarda uluslararası anlaşmalarca yasak olan çok sayıda kimyasal silah, hardal gazı, sinir gazı ve yakıcı maddeler kullandığının ispatlandığını" bildirdi. Bu kimyasal gazların Felluce'ye dönen halkı etkileyeceğini belirten el-şigali, "Maalesef yaptığımız araştırmalar sonucu ulaştığımız neticeler, bizi Felluce hakkında yazıp, çizilen herşeyin doğru olduğu kanaatine ulaştırdı" dedi. Kimyevi gazların Felluce'deki tabii hayatı yok ettiğini belirten el-şigali, kentin sokaklarında bu yasak silahlardan dolayı telef olmuş yüzlerce köpek, kedi ve kuşa rastladıklarını kaydetti. Bu haberleri niye duymuyorlar?

Dünyanın birçok bölgesinden kaçırılan zavallıların hangi üslerde ne tür işkenceler altında tutulduğu neden yok o raporda? Boeing 737'ler ve Gulfstream uçaklarıyla yapılan işkence turları neden yok? Paralı askerlerin katliamlarından kim sorumlu? ABD istihbaratının kontrolünde ne kadar terör örgütü var? ısrail'in Negev Çölü'ndeki toplama kampında kaç bin suçsuz Filistinli var? ısrail'in Filistinli liderlere yönelik canice suikastlerine neden onay verildi? Devlet terörü neden dış politika aracına dönüştürüldü?

Hangi insan haklarından söz ediyorsunuz? Ne hakla insan hakları raporları yayınlıyorsunuz? Nasıl bu değerleri bu kadar kirletebiliyorsunuz? Bu ne yüzsüzlük?


ikaragul@yenisafak.com.tr

Kaynak

Yaşasın zalimler için Cehennem! Tükürün zalimlerin hayasız yüzüne!
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

2

13.03.2005, 06:44


Bu adamı bu koltuğa oturtursan böyle olur tabi :!:
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

3

30.03.2005, 16:04

bushun elindeki kitaba dikkatle bakın

...biz istihdam olunuyoruz;hem rıza dairesinde,hem inayet altında bize Hizmet-i Kur'aniye yaptırılıyor. (28. Mektup'tan)

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir