Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

10.03.2005, 20:55

Sinirlerimi geren bir haber - Bak sen şu işe.

Hani derler ya suratında meymenet yok. Siz en iyisi haberi okuyun.




ıLKEL KAFA



Türk Diyanet Vakfı Kadın Kolları Başkanı Ayşe Sucu, ''Avrupa'nın gözünde Türk kadını moderniteye kapalı, itaatçi, kadın-erkek eşitliğinden haberi olmayan, özellikle ıslâm dinine bağlanıyor. Erkeklerden özür dilemiyorum, ama bu durum Türkiye'de dini yanlış yorumlamaktan kaynaklanıyor'' dedi. Altındağ Kaymakamlığı ınsan Hakları Masası 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Atatürk Teknik Anadolu Meslek Lisesi Konferans Salonu'nda ''AB Sürecinde Türk Kadının Kimliği'' konulu panel düzenlendi.
Oturum Başkanlığını Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi-Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dilek Cindoğdu'nun yaptığı panelin açılışında konuşan Altındağ Kaymakamı Mustafa Altıntaş, kadın haklarının insan haklarının gelişimine paralel olarak geliştiğini söyledi. Altıntaş, kadın haklarının yeterince sağlanamadığı ülkelerin demokrasi açısından yeterince gelişmemiş olan ülkeler olduğuna işaret etti.
Ankara Barosu Çocuk Hakları Kurulu ve Komisyonu Başkanı Türkay Asma, panelde yaptığı konuşmada kadınların yasal açıdan haklarını anlattı ve ''elimizi size uzatmaya hazırız'' dedi.
Türk Diyanet Vakfı Kadın Kolları Başkanı Ayşe Sucu da AB süreci ile Türkiye'nin ekonomik, hukuki ve kültürel alanda değişiklik sürecine girdiğini belirterek, şöyle konuştu: ''AB'nin Türkiye'ye, Türkiye'nin de AB ile ne kadar uyum sağlayacağı konusu tartışılmalıdır. Avrupalı kendi içinde yabancı olmak istemiyor. Avrupa'da Türkiye'yi ötekileştiren husus din odaklıdır. Bu durum büyük Avrupa'nın çok kültürlülüğü ile çelişmektedir.''
Kadınlara yönelik şiddetin sadece Türkiye'nin değil, Avrupa'nın da sorunu olduğunu kaydeden Sucu, birçok Avrupa ülkesinde her üç kadından birinin şiddete maruz kaldığını söyledi.
"BAşINIZI AÇIN" DEYıNCE!
Kadın Dayanışma Vakfı Başkanı Prof. Dr. Leziz Onaran da konuşmasında kadın haklarının insan haklarının bir parçası olmadığını belirterek, "Kadın hakkı, insan hakkının ta kendisidir" dedi.
Türkiye'de 13 sığınma evi bulunduğunu belirten Prof. Dr. Onaran, kadın sığınma evlerinin kadın konuk evi olarak ifade edilmesini eleştirdi.
Kadın Dayanışma Vakfı'nın karşılaştığı sorunlara rağmen çalışmalara devam ettiğini belirten Prof. Dr. Onaran, zor durumda kalan kadınların vakfın ''430 40 05 veya 432 07 82'' numaralı telefonlarını veya ''Mithatpaşa Caddesi 10/11 Kızılay'' adresine başvurabileceklerini bildirdi.
Prof. Dr. Onaran (şu resimdeki meymenetsiz kadın) , panele katılan kadınlara ''Başlarınızı açın. Saçınız, cildiniz (bak danaya, saç da yetmedi, daha da açının, sırt ve göğüs dekoltesi de verin hatta değil mi? ) güneş görsün. Orta yaşın en büyük problemi menopozu güneş görerek, spor yaparak aşın'' diye seslendi. Bu sözler üzerine başörtülü hanımlar, toplantıyı protesto ettiklerini söylediler. Başörtülü bir hanım ''AB sürecinde Türk kadınının kimliği tartışılıyor. Başta siz bizi kabul etmek istemiyorsunuz. Sizin gibi hanımlar varken, erkeklere ne gerek var?.. Kadın haklarından bahsediyorsunuz, ama bizim hakkımıza saygı göstermiyorsunuz. Önce bize sagyı gösterin!'' diyerek sert karşılık verdi.
Oturum Başkanı Doç. Dr. Cindoğdu da tartışma üzerine, demokrasilerde herkesin fikrini söyleyebileceğini ileri sürerek, katılımcıları sakin olmaya davet etti. Diyanet Vakfı Kadın Kolları Başkanı Sucu da ''Lütfen gitmeyin'' dedi. Bu sözler üzerine birçok başörtülü kadın salonu terk ederken, az sayıda kadın paneli izlemeye devam ettiler.


---------------------------------- Kaynak --------------------------------------

Allah rızası için senden ve senin gibilerden öyle nefret ediyorum ki; anne babama ve belki yedi ceddime söven kişiye olan kinim neredeyse olayın üstünden pek geçmeden hemen geçiverdiği ve ona mü'min nazarıyla bakıp, küs kalmamak temennisinde olduğum ve bu küslükten din adına zarar görmekten korktuğum halde halde senin ümüğünü sıkıp cehenneme yakıt olduğunu görmek istiyorum. Ya cehennem taşlarından bir taş olasın ya da ıslah olasın. Zat-ı Kahhar-ü Cebbar-ü Zü'l-celâl'in, yer ve gök ehlinin, gelmiş geçmiş ne kadar enbiya, evliya, asfiya varsa hepsinin lâneti münafıkların ve ıslam'ı bize zehir etmeye çalışanların üzerine olsun.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

2

10.03.2005, 21:28



DıYANET'E ÖRTÜ BASKISI



Memur-Sen Konfederasyonu'na bağlı Türkiye Diyanet ve Vakıf Görevlileri Sendikası (Diyanet-Sen) Kadınlar Komisyonu'nun, Kocatepe Kültür Merkezi'nde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü itibarıyla düzenlediği etkinlikte konuşan Diyanet-Sen Kadınlar Komisyonu Ankara ıl Başkanı Hülya Koç, ıslâm'ın olmadığı yerde kan ve vahşetin hüküm sürdüğünü söyledi. Son zamanlarda misyonerlik faaliyetlerinin bir kâbus gibi ülkemizi sardığına işaret eden Koç, "Papaz efendi bize sevgiden bahsediyor. Ancak, Hıristiyan ABD ve Avrupa askerlerinin yüzünde sevgi yok. Zulümleri ortada. ıslâm ülkelerini kan gölüne çevirdiler. Irak'ta, kadın ve çocuk demeden insanları katlettiler" diye konuştu.
HUKUK DIşI UYGULAMALARA
SON VERıLMELı
Türkiye'nin demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olduğunu vurgulayan Diyanet-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Münire Dönmez de, "Ne yazık ki ülkemizde bazı yanlış uygulamalarla laikliğimize, demokrasimize, sosyal hukuk anlayışımıza gölge düşürülmektedir. Bu uygulamaları bırakmalıyız. Üniversitelerde ve devlet dairelerinde uygulanan başörtüsüne getirilen yasak kaldırılmalı, bu ülkenin insan kaynakları ziyan edilmekten bir an önce kurtarılmalıdır" diye konuştu.
"DıYANET ÜZERıNDEKı
BASKILARI KINIYORUZ"
Başörtüsü ile ilgili fetvanın geri çekilmesi için Diyanet ışleri Başkanlığı'na baskı yapıldığını söyleyen Dönmez, "Bu baskıları kınıyoruz ve kabul edemiyoruz" dedi. ılahiyatçı Prof. Dr. Beyza Bilgin'in bir panelde sarfettiği "Diyanet ışleri Başkanlığı, başörtüsüyle ilgili fetvasını geri çekmelidir" şeklindeki çağrısının organizeli bir baskı olduğunu dile getiren Dönmez, "Bir bayan ılahiyatçı olan Prof. Beyza Bilgin'in bu ifadelerini Başkanlığımıza baskı olarak algılıyorum" dedi. Kocatepe Kültür Merkezi'nde gerçekleşen etkinlikte, Diyanet ışleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet şevki Aydın ve Diyanet-Sen Başkanı Ahmet Yıldız da hazır bulundu. Diyanet ışleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Aydın, ıslâm dininin kadını erkekle eşit tuttuğunu belirterek, kadın haklarını âyet ve hadisler ışığında değerlendiren bir konuşma yaptı. Diyanet-Sen Genel Başkanı Yıldız ise, günün anlam ve önemini belirten açıklamalarının ardından, Diyanet-Sen'in dengeli, sağlam ve emin adımlarla her geçen gün biraz daha büyüdüğünü belirtti. Yıldız, Diyanet-Sen'in din görevlilerinin yanında ve emrinde olmak için kurulduğunu dile getirdi.
Başörtüsü ile ilgili fetvanın geri çekilmesi için Diyanet ışleri Başkanlığı'na baskı yapıldığını söyleyen Diyanet-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Münire Dönmez, "Bu baskıları kınıyoruz ve kabul edemiyoruz" dedi. ılahiyatçı Prof. Dr. Beyza Bilgin'in bir panelde sarfettiği "Diyanet ışleri Başkanlığı, başörtüsüyle ilgili fetvasını geri çekmelidir" şeklindeki çağrısının organizeli bir baskı olduğunu dile getiren Dönmez, "Bir bayan ılahiyatçı olan Prof. Beyza Bilgin'in bu ifadelerini Başkanlığımıza baskı olarak algılıyorum" dedi.Kaynak


Bu Beyza Bilgin isimli mahluk (yahu ben ulema-i sû'nun kadınlarına daha çok kızıyorum nedense, kadınlara karşı merhametsiz biri de değilim) televizyona diğer ulema-i sû ile çıkıp başörtüsünün farziyyetini red etmişti, "Bana göre sadece tavsiye." demişti. Rivayetlere göre; ımam-ı Azam'ın talebelerinden ımam Muhammed'in (belki Ebû Yûsûf) sahih hadisi bile bile ( Bir şerh: Bir hadis, bir alimin usulüne göre sahihken, bir başkasınınkine göre sahih olmayabilir, bu ayrı bir hadis araştırma konusudur, nedenleri çok olabilir, bu ayrı meseledir, Hayreddin Karaman'ın websitesinde bununla ilgili bir yazı okumuştum) inkârın dahi küfür olabileceğini söylediğini hesaba katın. Bir şeyi daha hesaba katın ki, o da : "Bu ümmetin ımam-ı Azam, Malik, Hanbel, şafii, Süfyan-ı Sevrî, Süfyan b. Uyeyne, Hasan-ı Basrî gibi ictihad tabakasının en üst seviyesindeki alimlerinden tutun, Nevevî, Tahavî'ye ve diğer bütün mezhepte müctehid alimlerine, bütün velilerine kadar, hatta asrımızda Üstadımız Bediüzzaman Said Nursî (rahmetüllahi aleyhim ecmaîn) -ki ilmi seviyesi ve eserleri lakabına hüccettir, yakın tarihte yaşamıştır, hala canlı olan şahitleri vardır, düşmanları dahi onun seviyesini kabullenmiştir - gibi zatların bu konudaki görüşünün tesettürden yana olduğudur."

Ey ulemâ-i sû!
Hâl böyle iken sizdeki bu kál ne?
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

3

11.03.2005, 00:20

Selamın Aleykum

Selamın aleykum...Saol Said kardeş yazıların için... türban konusu son aylarda zirvelerde inşAAllah uyuyan AKP ninde gozu acılıp anlayacak inşAAllah.(yani dinsizler bile turban olayına üniversitelerde karşılar)...Bugün bende Bursa daki kitap fuarındaydım arkadaşım forumun tepesindeki kadını gorunce bana ' bu kadını tanıyomusun dedi ben hayır dedim ilk defa gordum...ben bu kadın hiç sevmiyorum dedi...sonra buraya girdim bir de ne goreyim aynı kadın neyse tevafuk oldu selametle
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir