Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

27.02.2005, 08:25

Diyanet'in tüp bebek fetvası

Diyanet'in tüp bebek fetvası

Aynı zamanda akademisyen (prof.) olan bir CHP milletvekili, Diyanet ışleri Başkanlığı'nın "eşler dışındaki kişilerden alınacak yumurta ve spermle kısırlık tedavisi görmenin zina olduğu" yönündeki fetvasına tepki göstermiş. Tıbbi tedaviyle cinsel ilişkinin karıştırıldığını savunan milletvekili, açıklamanın çok sakıncalı olduğunu da ifade ettikten sonra eklemiş: "Diyanet, söz konusu tedavi yöntemini seçen yaklaşık 10 bin insanı zinacı ilan etti. Başbakanlık ve Sağlık Bakanlığı, bunu derhal düzelttirmeli. Bu yaklaşım laik devlet yapısına karşı ciddi bir tehdit. Kişilerin vücutları üzerinde yapılacak işlemleri seçme özgürlüğü var".

şimdi bu deve misali eğri büğrü sözleri şurasından burasından doğrultmaya çalışalım.

Diyanet'in fetvasında, benim izlediğim kadarıyla "zina değerlendirilmesi" yok. "Zina sayılmasa da caiz değildir" diyorlar. Hadi diyelim ki, "Bu bir çeşit zinadır veya zina hükmündedir" dediler, pekala diyebilirler; biri de çıkar "Ben bunu zina olarak kabul etmiyorum" der. Nitekim meşhur zina tartışmasında böyle olmadı mı? Reşid olan bekarların, rızaya dayalı cinsel ilişkileri zina sayılmadı, ama ıslam'a göre bunun zina olduğunda şüphe ve tartışma yoktur. şimdi bunu birisi Diyanet'e sorsa, sayın milletvekilinin hatırı ve binlerce zinâkârı itham etmemek için "bu zina sayılmaz" mı diyecekler!

Evet Diyanet, "sperm veya yumurta evlilik dışı bir şahsa ait olursa tüp bebek uygulaması ıslam'a göre caiz değildir" diyor. Bütün ıslam dünyası alimleri de böyle diyorlar. Tedavi bir zarurettir, eğer bir hastanın tedavisi için ıslam'da haram olan bir şeyi vücuda almak gerekse buna fetva verilir, ancak tüp bebek ana ve baba için bir tedavi değildir. Bu uygulamadan sonra çift normal olarak çocuk sahibi olur hale gelmezler. Çocuk yumurta bakımından bir başka anneye, sperm bakımından bir başka babaya ait olur, onların biyolojik özelliklerini taşır, kadın yalnızca rahmini kullandırmış olur.

Bir çiftin normal yollardan veya kendi sperm ve yumurtaları ile tüp bebek uygulaması yapılarak çocuğu olamıyorsa elbette tedavi olurlar, tedavi sonunda da çocuk sahibi olamıyorlarsa korunmaya muhtaç bir çocuk alıp onu yetiştirirler olur biter; nasıl olsa ikisi de yabancı, ama ikisine de evlat gibi bakmak mümkün.

Caiz olmayan tüp bebek uygulaması yapanlar elbette ıslam'a göre "caiz olmayan bir şeyi yapmış oluyorlar." Sayıları ne kadar olursa olsun yaptıkları haram ise buna haram demek bir itham değil, bir tespittir ve bu tespiti yapmak Diyanet'in görevidir.

"Kişilerin vücutları üzerinde yapılacak işlemleri seçme özgürlüğü var" deniyor, Diyanet buna müdahale etmiyor ki, yalnızca hürriyetini kullanarak dince haram olan bir filli işleyenlerin "haram işlediklerini" söylüyor. Ne yani, o kafa istiyor diye dinin hükümlerini mi değiştirsin!

"Laiklik elden gidiyor, devlet/hükumet derhal müdahale etmeli" yaygarası o kafaların normal/mutad tepkisidir; ama laik demokrasilerde asıl bu yaklaşımın yeri yoktur. Laiklik devlete dini tanımlama, dine müdahale etme yetkisi vermez. Laik veya din özgürlüğünü tanıyan ülkelerde bir dînî otoritenin fetvasına, dînî açıklamasına müdahale etmek, bunu istemek ayıp, gerilik, antilaiklik sayılır. Ama biz buna alıştık, Allah'tan yalnızca bağırıp çağırmakla kalıyorlar; çünkü iktidarda değiller ve bu kafayı değiştirmedikçe asla iktidar olamayacaklar!


hkaraman@yenisafak.com.tr

27.02.2005
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

2

27.02.2005, 12:48

Diyanet işlerinin özerk bir kuruluş olaması gerekir.Bencede tüp bebek pekte caiz değildir.Tedavi olunur,çağresine bakılır ama caiz olmayan bir hareketinde yapılmaması gerekir.Elbette bebek olmuyorsa Allah'ın bir bildiği vardır denilip kimsesiz bir yavrucağı alıp büyütmek daha sevaplı bir iş olur(bence).Bu sayede sokak çocuğu diye nitelendirdiğimiz insanlar kalmaz...

AngeL_

Stajyer

Mesajlar: 86

Konum: Mekan-ı kuLub

  • Özel mesaj gönder

3

27.02.2005, 14:17

Alıntı sahibi ""kimyagerus""

...kimsesiz bir yavrucağı alıp büyütmek daha sevaplı bir iş olur(bence)...


bunu bi araştırın derim kardeşim...Bunada cevaz vermiyorlar..
Yıkanlar hatır-ı naşadımı Ya Rab şâd olsun
Benimçin Nâmurad olsun diyenler Bermurâd olsun

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

4

27.02.2005, 14:32

slm

--------------------------------------------------------------------------- -----

kimyagerus demiş ki:
...kimsesiz bir yavrucağı alıp büyütmek daha sevaplı bir iş olur(bence)...


bunu bi araştırın derim kardeşim...Bunada cevaz vermiyorlar

Slm...kardeş bunda cevaz olmıyacak nasıl bir taraf olsun ki ..kimsesiz bir cocugu buyutmek kadar duzel bir iş mi var????
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

5

27.02.2005, 14:41

Kimsesiz çocuğu kendin yanına alıp büyütmesen dahi, yani sadece mesela giyimini kuşamını sağlasan bile Cennet'e gitmene vesile olabilecek büyük bir sevap. Kendin yetmin işlerini üstüne alıp yetiştirebilirsin. Ama evlat almak yasaklanmış, yetiştirebilirsin, ama evlatlık olmaz. Bir de senin namahremin olacak çocuk, yani belli bir yaşa geldikten sonra onunla arana koyacağın sınırlar büyüyecek.

Alıntı

ıslam Fıkıh Ansiklopedisi

EVLAT EDıNMEK CAıZ MıDıR?
ıslamiyet gelmeden önce evlat edinmek yaygın bir adetti. Hatta Peygamber (sav) nübüvvetinden evvel cari olan adet üzere Zeyd b. harise'yi evlat edinmişti. Ama ıslamiyet geldikten sonra onu yasakladı.

Kur'an-ı Kerim şöyle buyuruyor: "Muhammed sizin erkeklerinizden kimsenin babası değildir" (Ahzab suresi).

Peygamber (sav) şöyle buyurur: "Babasından başka bir kimseye mensup olduğunu söyleyen kimseye babası olmadığını bildiği halde cennet haramdır (Buhari-Müslim). Ve böylece ıslamiyet evlat edinmeyi yasaklamış oldu. Evlat edinmek çok çirkin bir iştir. Varis olmayan varis olduğu gibi, varis olan da mahrum bırakılır.




Alıntı

ıslam Fıkıh Ansiklopedisi

EVLAT EDıNME
ıslâm'da çocuk, prensip olarak kadının evli bulunduğu erkeğe nisbet edilir. Doğuran kadın, annesi; nikâhlı koca da babası olur. Bu yüzden, evlâtlık anlamına gelen Arapça "da'y" tâbiri, nesebi başkasına ait olan çocuğu bir başkasına nisbet etmek anlamına gelir.

ıslâm'dan önce Araplar arasında evlât edinme anlayışı vardı. Bizzat Allah Resulu de Zeyd'i evlât edinmişti. Bu, şöyle olmuştu: Zeyd bin Hârise çocukken Esir edilmiş, onu Hakim b. Hizâm, teyzesi Hatice için satın almıştı. Hz. Hatice Allah Resulu ile evlenince, onu kendisine hediye etmişti. Daha sonra babası ve amcası Zeyd'i isteyince Resulullah (s.a.s.) onu muhayyer bıraktı. O da Peygamberimizi tercih etti. Bunun üzerine Hz. Peygamber Zeyd'i azât edip, evlâtlık edindi. Onu "Muhammed'in oğlu Zeyd" diye çağırırlardı. Daha sonra evlâtlığı kaldıran âyetler geldi:

''...Allah evlâtlıklarınızı öz oğullarınız gibi tanımadı. Bunlar sizin dillerinize doladığınız boş sözlerdir. Allah gerçeği söylemektedir; doğru yola O eriştirir" (el-Ahzâb, 33/4).

''Evlâtlıkları babalarına nisbet edin; bu, Allah katında en doğru olandır. Eğer babalarının kim olduğunu bilmiyorsanız bu takdirde onları din kardeşi ve dostlarınız olarak kabul edin. ıçinizden kasd ederek yaptıklarınız bir yana, yanılmalarınızda size bir sorumluluk yoktur; Allah bağışlar ve merhamet eder " (el-Ahzâb, 33/5).

Abdullah b. Ömer şöyle der: "Biz bu ayetler inmeden önce Zeyd b. Hârise'yi, "Zeyd b. Muhammed = Muhammed'in oğlu Zeyd" diye çağırırdık" .

Câhiliye devrinde evlâtlık; nesep, evlenme, boşanma, miras, sihrî hısımlık gibi konularda öz çocuk gibi hükümler doğururdu. Evlâtlığın dul kalan eşi ile de evlenilmezdi. Çünkü o, evlât edinen erkeğin gelini sayılırdı. ışte Hz. Peygamber'in evlâtlığı Zeyd b. Hârise de Zeynep binti Cahş ile evlendi, fakat mutlu olamadılar. Çünkü gerçekte Zeynep ve ailesi bu evliliği arzu etmemiş, ancak Allah Rasûlü dünürcülük yapınca, şu âyete göre muvâfakatlarını bildirmişlerdi.

"Allah ve Peygamberi bir iş hakkında hüküm verdiği zaman," gerek mümin olan bir erkek ve gerekse mümin olan bir kadın için, ona aykırı olacak şekilde diledikleri gibi davranmaya hakları yoktur. Kim Allah'a ve Resulune isyan ederse, şüphesiz o, apaçık bir sapıklıkla yolunu şaşırmıştır" (el-Ahzâb, 33/36).

Hz. Peygamber'in sabır tavsiyelerine rağmen, sonunda Zeyd, Zeyneb'i boşadı. Zeynep iddetini tamamladıktan sonra da, evlâtlık hukuku lağvedildiği için Hz. Peygamber (s.a.s.) ile evlendi. Ayette şöyle buyurulur:

"Sonunda mademki Zeyd eşiyle ilgisini kesti; biz onu, seninle evlendirdik ki, evlâtlıkları eşleriyle ilgilerini kestiklerinde onlarla evlenmek konusunda mü'minlere bir sorumluluk olmadığı bilinsin" (el-Ahzâb, 33/38).

Buhâri'nin naklettiğine göre Zeynep, Hz. Peygamber (s.a.s.) ile evlendikten sonra, onun diğer ailelerine karşı övünür ve şöyle derdi: "Rasûlullah sizi ailelerinizden isteyip nikâhladı. Beni ise yedi kat semalardan Allah (c.c.) o'na nikâhladı" (Sâbûnî, Tefsîru Ayâti'l-Ahkâm, II, 322).

ıslâm, gelinlerle evlenme yasağını öz çocukların eşlerine inhisar ettirdi. Ayette, "Kendi sulbünüzden gelmiş oğullarınızın karısı... size haram kılındı" (en-Nisâ, 4/23) buyurulur.

Bu duruma göre, başkasının çocuğunu evlât edinmekle öz çocuk gibi hak ve görevler meydana gelmez. Evlât edinenin nafaka ve eğitim masrafları yükümlülüğü olmaz. Aralarında bir hısımlık doğmadığı için evlenme engeli de meydana gelmez. Miras cereyan etmez. Ancak nesebi bilinmeyen bir çocuğu, bir kimse "bu benim oğlum veya kızımdır" diye ikrarda bulunsa, bu çocuk onu tasdik etsin veya etmesin, nesebi ondan sabit olur ve aralarında miras cereyan eder. Diğer yandan evlâtlıkla, süt hısımlığı birbirinden farklıdır. Süt hısımlığı, bir kadının kendine ait olmayan süt emme yaşındaki bir çocuğu emzirmesiyle meydana gelir ve öz çocuk gibi evlenme engelleri doğar. Buluntu çocuk da, öz çocuk gibi sayılmaz (Elmalılı, Hak Dini Kur'an Dili, V, 3869-3900; Mehmed Zihni, Nimet-ı ıslâm, ıstanbul 1316 H., 3. Kısım, 271, 273).

Ancak yukarıdaki hükümler yetim, öksüz, fakir, kimsesiz çocuklarla ilgilenmeme anlamına gelmez. Bu gibi çocuklar aileler nezdinde veya çocuk yuvalarında himâye edilir; bakılır, eğitilir, sanat ve meslek sahibi kılınır, evlendirilir. Müslüman, bu çeşit amellerden büyük ecir kazanır. Sadece, çocuğu kendi nesep hısımı yapamaz, büluğ çağından sonraki görüşmeler ıslamî ölçüler içinde olur. Hîbe yoluyla dilediği kadar, vasiyet yoluyla ise malının üçte birini himâye ettiği kişiye bırakabılir.


http://www.sorularlaislamiyet.com/modull…_alt_oku&id=320
http://www.sorularlaislamiyet.com/modull…_alt_oku&id=319
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

nurunözü1

Profesyonel

Mesajlar: 997

Konum: bursa

Hobiler: hat sanatı,ebru sanatı,kitap,internet

  • Özel mesaj gönder

6

27.02.2005, 16:22

Alıntı

Slm...kardeş bunda cevaz olmıyacak nasıl bir taraf olsun ki ..kimsesiz bir cocugu buyutmek kadar duzel bir iş mi var????


Evlatlık alınan erkek çocuğu kadına,kız çocuğu ise erkeğe haramdır.Çocuk yaşlarda bu bir sorun teşkil etmez ama buluğ çağına geldiğinde sorundur.O nedenle evlatlık alınması uygun değildir.Abdulkadir said kardeş açıklamayı yapmıştı ama iyice açılmış olsun ve bu konuda evlatlık yerine çocuk hasretini gidermek isteyen müslüman kardeşlere yardımım olsun istedim.Daha öncede yazmıştım fakat sadece hanımlar görebildiği için tekrar yazıyorum.
Çocuk esirgeme kurumlarında koruyucu aile ve gönüllü aile kavramları var.Koruyucu aile hepimizin bildiği evlatlık alan aileye denilir yani bizeuygun olmayan ama gönüllü aile biraz farklı bir durum ve ben uygun olmayacağını sanmıyorum.
Çocuk esirgeme kurumuna gidip başvuru yapıyorsunuz evinize gelip kontrol ediliyor uygunmudur ortam diye.Uygun görülürse kurumdan dilediğiniz çocuğu evinize alıyorsunuz bakımını üstleniyorsunuz.Ama bir müddet :!: çocuğu koruyucu aile bulunduğu zaman size haber veriliyor ve çocuk evinizde çok uzun zaman kalmadan gidiyor.Dilersenz tekrar gidip çocuk alabiliyorsunuz.Yaş ve cinsiyet ayrımı yok.Dilediğiniz çocuğu,dilediğiniz yaşı belirliyorsunuz (6 aylık 1-3-5 yaş vb yükselebilir)alıp evinize getiriyor ve gidinceye kadar bakıyorsunuz.Devlet giyimini,hastalığındaki masrafları bebekse eğer bezini,mamasını karşılıyor.Sizin yapmanız gereken sadece sevginizi göstermeniz ve bakmanız.
Ben bu uygulamayı çok beğendim açıkçası ve hatta ailemle almayı bile düşünüyoruz.Hem size mahrem olmadan rahatça bakıyorsunuz,hem özleminizi gideriyorsunuz.
Konunun dışına çıktım galiba hakkınızı helal edin.Tüp bebek olayıda tartışılmaya gerek yok aslında,eğer eşlerin kendilerinden alınıp,suni olarak yapılıyorsa sorun yok ama başka bir erkek yada kadından alınıyorsa yorum yapmanın anlamı yok...




Alıntı

Bir çiftin normal yollardan veya kendi sperm ve yumurtaları ile tüp bebek uygulaması yapılarak çocuğu olamıyorsa elbette tedavi olurlar, tedavi sonunda da çocuk sahibi olamıyorlarsa korunmaya muhtaç bir çocuk alıp onu yetiştirirler olur biter; nasıl olsa ikisi de yabancı, ama ikisine de evlat gibi bakmak mümkün.

Bu yorum sana mı ait kardeş???
Ya tozu dumana katacaksın!Yada tozu dumanı yutacaksın!Yutanlardan olmamak dileği ile...

7

27.02.2005, 17:26

Yukarıdaki Hayrettin Karaman'ın yazısı, yani en üstteki. nurunözü kardeşin alıntı yaptığı yerde galiba başkasının hücresiyle bu işe girişmeyin, çiftlerin kendi hücreleriyle tedavi olursa olur, olmazsa yetimin bakımını üstlenin diyor galiba.


Alıntı

Evlatlık alınan erkek çocuğu kadına,kız çocuğu ise erkeğe haramdır.


Bunu araştırmalı, delillendirmeliyiz, kan ve süt kardeşiği gibi engel yasak olmadıktan sonra yasak olur mu bilmiyorum.Helal olabilir belki. Allahu 'a'lem bissavab, araştırıla..

Bu arada kan ve süt bağı olmadığı halde evlenmenin yasak oldukları belki şunlardır;

"Bir oğlan için, babasının nikahladığı karısı (kendi öz annesi değil ama, farklı ve oğlanla kan bağı bulunmayan dışarıdan bir kadın)"
"Bir baba için, oğlunun nikahladığı karısı"


Araştırmak lazım.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

nurunözü1

Profesyonel

Mesajlar: 997

Konum: bursa

Hobiler: hat sanatı,ebru sanatı,kitap,internet

  • Özel mesaj gönder

8

27.02.2005, 22:28

Alıntı

Peygamber (sav) şöyle buyurur: "Babasından başka bir kimseye mensup olduğunu söyleyen kimseye babası olmadığını bildiği halde cennet haramdır (Buhari-Müslim). Ve böylece ıslamiyet evlat edinmeyi yasaklamış oldu.


Kardeş kendin burda islamda evlat edinmeyi yasakladı diye alıntı yapıp koymuşsun.Araştıralım...[/quote]
Ya tozu dumana katacaksın!Yada tozu dumanı yutacaksın!Yutanlardan olmamak dileği ile...

9

27.02.2005, 23:30

Hâlâ klavyem yok kısa cevap vereceğim. Ben yanında evlatlık gibi yetiştirilenleri imâ etmek istedim. Yani onlar belki haram değildir. Allahû â'lem bissavab.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

AngeL_

Stajyer

Mesajlar: 86

Konum: Mekan-ı kuLub

  • Özel mesaj gönder

10

28.02.2005, 01:55

Re: slm

Alıntı sahibi ""alkan_unal""

Slm...kardeş bunda cevaz olmıyacak nasıl bir taraf olsun ki ..kimsesiz bir cocugu buyutmek kadar duzel bir iş mi var????


ben evlatlıktan bahsetmiştim kardeşim...evlatlık hususunda cevaz verilmiyor..zaten gerekli nakilleri Abdulkadir yapmış...Tekrar etmeye gerek yok...
Yıkanlar hatır-ı naşadımı Ya Rab şâd olsun
Benimçin Nâmurad olsun diyenler Bermurâd olsun

11

02.03.2005, 19:46

Böyle bir şeyin aslı var mıdır? \"Evlatlık alınan erkek çocuğu kadına,kız çocuğu ise erkeğe haramdır.\" Evlatlık almanın yasak olduğunu biliyorum, ama evlatlık gibi yetiştirilende durum nedir?


CEVAP : ıslâmiyet gelmeden önce evlat edinmek yaygın bir adetti. Hatta Peygamber (sav) nübüvvetinden evvel cari olan adet
üzere Zeyd b. Harise'yi evlat edinmişti. Ama ıslâmiyet geldikten sonra onu yasakladı.


Kuran-ı Kerîm şöyle buyurur: "Muhammed sizin erkeklerinizden kimsenin babası değildir" (1).
Peygamber (sav) şöyle buyurur: "Babasından başka bir kimseye mensup olduğunu söyleyen kimseye babası olmadığını bildiği
halde cennet haramdır (2). Ve böylece ıslâmiyet evlat edinmeyi yasaklamış oldu. Evlat edinmek çok çirkin bir iştir. Varis olmayan varis
olduğu gibi, varis olan da mahrum bırakılır.

1-Ahzab sûresi, 40
2-Buharî-Müslim


Halil GÜNENÇ, Günümüz Meselelerine Fetvalar II. 157

Sorularlaıslamiyet'ten böyle cevap geldi, gerçek evlat hükmünde olmayacağına göre, engelleyici yakınlıkta kan bağı veya süt bağı da yoksa - Allahû a'lem bissavab, en doğru Allah bilir- yetiştirdiğin kimsesizle aranda nikah engeli yok demektir. Bu da namahrem olacağı ve belli bir yaştan sonra onunla aranızdaki sınırların artacağı anlamına gelir.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

12

02.03.2005, 20:02

slm

evet Angel ....bende evlatlıgı kastetmemiştim alıp bakmak buyutmeyi kastetmiştim yani maddi ve manevi olarak destek olmayı cevaplar yeterli zaten Allah a emanet olun vesSelam Artık Bu nick i kullanıcam alkan_unal@hotmail.com
Foruma 2 ayrı isim altında üye olup, iki ayrı isim altında mesaj yazdığı için üyeliği iptal edilmiştir.
Bakınız: Forum Kuralları, madde 4.2.14

(Webmaster)

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir