Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

03.02.2005, 07:27

'Bediüzzaman filmi' çekmek kolay değil

Büyük alim Said Nursi'nin hayatını filme çekmek için hazırlıklara başlayan Gani şavata'yı uyaran yazarlar ve ilahiyatçılar, "Bediüzzaman'ı temsil etmek büyük bir sorumluluktur. Yapılacak filme 'hakkı' kesinlikle verilmeli" dediler.



Büyük ıslam alimi Said Nursi'nin hayatının yönetmen Gani Rüzgar şavata tarafından filme çekilme projesi, yazarlar ve ilahiyatçılar arasında tartışma konusu oldu. Bütün ömrünü insanları Allah'a iman etmeye ve Kur'an ahlakını yaşamaya davet etmiş ve bu uğurda çok fazla eziyet görmüş biri olarak geçiren Said Nursi'nin hayatını beyaz perdeye aktarmanın çok ciddi bir sorumluluk gerektirdiğini ifade eden yazarlar ve ilahiyatçılar "Bediüzzaman'ı temsil etmek büyük bir sorumluluk gerektiriyor. Filmin titizlik içinde gerek tarihçilerin, gerekse talebelerinin vereceği bilgiler doğrultusunda çekilmesi şart. Eğer kurgu iyi yapılmazsa yönetmen büyük tenkide uğrayabilir" dediler.

Kolay olsaydı biz 40 kez çekerdik

Film için senaryonun büyük önem taşıdığını belirten Yeni Asya Gazetesi sahibi Mehmet Kutlular, "Said Nursi'yi temsil etmek büyük bir sorumluluk gerektiriyor. Eğer bu filmi yapmak kolay olsaydı, biz talebeleri olarak 40 defa çekerdik. Yönetmen şavata'nın Said Nursi'nin hayatını iyi okuması ve öğrencilerine danışması gerekir. Kimseden bilgi alınmadan film çekilir ve istenilen sonuca ulaşılamazsa yönetmen büyük tenkide uğrar. Bu arada Said Nursi'yi canlandıracak oyuncunun da belli bir kapasitede olması gerekiyor" dedi.

ılahiyatçı Mehmet Dikmen ise Gani şavata'nın bu filmi çekmeden önce çok ciddi bir hazırlık yapması gerektiğini vurgulayarak "Önce ayrıntılı bir araştırma yapılmalı, ardından konu iyi işlenmeli ve verilen mesajlar yerinde olmalı. Eğer bu hususlara dikkat edilmezse yapılan herşey suni kaçar. Ancak böyle bir filmin hakkıyla yapılması bence insanlığa hizmettir" şeklinde konuştu.


Çok tenkit alabilir

Filmin doğru kurgulanmaması durumunda Gani şavata'nın yönetmen olarak çok sayıda tenkid alabileceğini vurgulayan eğitimci-yazar Vehbi Vakkasoğlu da şöyle konuştu:

"Filmdeki eksikliklerin en aza indirilmesi için Said Nursi'nin hayatını bilen kişilere danışılmalı. Acele edilmemeli ve olaylar yerinde incelenmeli. Örneğin, Kosova, Rusya ve şam gibi ülkelere gidip yerinde çekimler yapılmalı. Yönetmen eğer filme dört elle sarılırsa iyi sponsorları da arkasına alarak, dört dörtlük bir filmi izleyiciye sunabilir."

Hayatı hatasız aktarılmalı

Said Nursi'nin hayatını filme çekme konusunda çok geç kaldığımızı söyleyen Prof. Dr. Faris Kaya ise " Said Nursi dünyanın ilgi duyduğu bir alim. Dünyada farklı dinlere mensup kişiler bile onun hayatını okumuş ve çok etkilenmiştir. Bu önemli şahsiyetten bütün insanların istifade etmesi gerekir. Hayatının eksiksiz bir şekilde filme aktarılması, dünya genelinde büyük ses getirebilir. Bilim adamlarının düştüğü duruma sanatçılar düşmesin. Çünkü bilimadamları bu konuda ihmalkar davrandılar. Belki bunu kasten, belki de korktukları için yaptılar. Yakın gelecekte benzer filmler yapılabilir" dedi.

GÜÇLÜ BıR FıNANS şART

Bediüzzaman'ı anlatmanın, yaşadığı dönem itibariyle bir anlamda meşrutiyeti anlatmak olacağını kaydeden yazar Yavuz Bahadıroğlu, böyle bir film için güçlü bir senaryo, finans ve oyuncu kadrosunun şart olduğunu söyledi. Özellikle tarih danışmanlarıyla çalışılması gerektiğini de vurgulayan Bahadıroğlu "Çünkü yakın tarih saklı tarihtir. Bediüzzaman karşısındaki gücü anlatamazsınız, Bediüzzaman'ı anlatamazsınız. Bu film yapılırsa çok iyi olur ama iyi çekilemezse sadece dramatikliliğiyle kalır. Eğer Gani şavata yüreğini ortaya koyup filmi çekerse, çok güzel bir sonuç ortaya çıkacaktır" dedi.

HAMıT ETEEVRANS-ıSTANBUL

Yeni şafak 03 şubat 2005
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

2

05.02.2005, 09:40

'Said Nursi filmini mutlaka çekeceğim'

Said Nursi'nin hayatını anlatan bir film çekeceğini açıklayan şavata, tepkiler üzerine, 'ınfaz edileceğimi bilsem de vazgeçmem' dedi

ılknur Gülmez



Nur Cemaati'nin kurucusu Said Nursi'nin hayatını anlatacağı bir sinema filmi çekmeye kararlı olduğunu söyleyen Yönetmen Gani Rüzgar şavata, Said Nursi'nin bazı öğrencilerinin, "Eğer onun filmini yapmak kolay olsaydı, biz talebeleri olarak 40 defa çekerdik" sözlerine tepki gösterdi. "Madem öyle bugüne kadar niye çekmediler? Demek ki bu cesareti kendilerinde bulamadılar" diyen şavata, Said Nursi'nin üç beş kişinin tekelinde olmadığını vurguladı. Yeni Asya gazetesi sahibi Mehmet Kutlular'ın önceki gün Yeni şafak gazetesinde yer verilen, "Said Nursi'nin hayatını iyi okuması ve öğrencilerine danışması gerekir" sözlerine de yanıt veren şavata, şunları söyledi:
"Kapım açık, buyursun gelsinler. Ben bu yola baş koydum. ınfaz edileceğimi bilsem de bu filmi çekeceğim. Üstadın kitaplarını okuyup öyle senaryolaştırıyoruz. Bu kitapları talebeleri yazdı. Eksik ya da yanlış yazmışlarsa bu onların vebalidir, benim değil. Talebeleri arasından beni arayıp teşekkür edenler de oldu."

Kendisi başrolde

Yapımcılığı ve yönetmenliğini üstleneceği filmin çekimlerinin haziranda başlayacağını, Said Nursi'yi de kendisinin oynayacağını kaydeden şavata, sözlerini şöyle sürdürdü: "Said Nursi'nin çocukluk döneminden ölümüne kadar olan hayatını, insanlığa, ıslama hizmetini ve mücadelesini, zor da olsa gerçekleri anlatmaya çalışacağız. 100 sinema sanatçısının bu filmde görev almasını istiyorum. Rusya, Kosova ve şam'da çekimler yapacağız. Film için 4 milyon dolar lazım. 2 milyon dolarını ben vereceğim."

Milliyet
KAYNAK
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

nurunözü1

Profesyonel

Mesajlar: 997

Konum: bursa

Hobiler: hat sanatı,ebru sanatı,kitap,internet

  • Özel mesaj gönder

3

05.02.2005, 18:05

Çeksinlerde bizde inşaAllah izleyelim! :)
Ya tozu dumana katacaksın!Yada tozu dumanı yutacaksın!Yutanlardan olmamak dileği ile...

4

05.02.2005, 23:26

Türkiyede herkes film çekiyor,yeterki karşısında kamera olsun.Önemli olan film çekmek değil,olayı doğru aktarmak.Bu türk işiyse vay o filmin haline.Bu film bide Üstadı anlatıyorsa,bırakın milyon dolarları,o film için büyük bir manevi hava olması gerekiyor.Onun için bunu üstlenen insanların iyi seçilmesi gerekiyorki Türkiyede bu işi yapacak birinide göremiyorum.Keşke güzel bir film çekselerde bende söylediklerimin karşısında kızarsam :oops: (böyle).Ama zannetmiyorum.

hamdi

Stajyer

Mesajlar: 60

Konum: türkiye

Meslek: öğrenci

Hobiler: spor,bilgisayar

  • Özel mesaj gönder

5

05.02.2005, 23:34

adam kafaya koymuş...filmi çekeceğim diyor...bakalım ne olacak. eğer bu adam risale-i nurları tam manasıyla okuyup incelerse. bence bu fikrinden vargeçer,bakarsınız NURCU olur...
zalimi sevemem
zûlmü alkışlayamam
gelenin keyfi için
kalkıp geçmişime sövemem

6

05.02.2005, 23:41

Alıntı sahibi ""hamdi""

adam kafaya koymuş...filmi çekeceğim diyor...bakalım ne olacak. eğer bu adam risale-i nurları tam manasıyla okuyup incelerse. bence bu fikrinden vargeçer,bakarsınız NURCU olur...



ınşAllah Hamdi kardeş,bırak adamı Üstadı tam anlamıyla tanımayanlar veya başka şahsiyetlerle karıştıranlara güzel bir tanıtım olur ama kuşku ve endişelerim var...Risale'i Nur'un kimseye ihtiyacı yok ama biz insanların bu elmas hükmündeki kırmızı kitaplara ihtiyaçları var...Allah bu kitapları okumayı nasip etsin bütün insanlara

7

06.02.2005, 09:13

bu yönetmenin daha ilk çıkışı bile faulli

maksadın farklı olduğu gözüküyor.

Mesajlar: 2

Konum: Düsseldorf

Meslek: Tornaci

  • Özel mesaj gönder

8

06.02.2005, 17:46

"Said Nursi'nin bazı öğrencilerinin, "Eğer onun filmini yapmak kolay olsaydı, biz talebeleri olarak 40 defa çekerdik" sözlerine tepki gösterdi. "Madem öyle bugüne kadar niye çekmediler? Demek ki bu cesareti kendilerinde bulamadılar" diyen şavata"

Bu adam kimleri neyle itham ettiginin ya farkinda deyil yada kasten yapiyor!

9

06.02.2005, 19:09

Yahu bu sözde sanki bi terslik var;

Mehmet Kutlular abi "Zor olsaydı biz 40 defa çekerdik." deseydi şavata beyin sözlerine bi anlam verirdim.Ama bu iki cümlesini yan yana koyuyorum. Bi şey anlamıyorum pek.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

10

07.02.2005, 09:24

Gani şavata'nın çektiği filimlerin ana teması Kürtçülük üzerinedir. Genelde ezilen doğu halkını konu edinir. Dindar sayılabilecek bir yapısı olduğunu biliyorum. En azından meseleye düşman değil. (yani bu benim gözlemlediğim kadarı ile. ) Özellikle üstadın hayatını çekeceğim demesi, kürtçülük ortak paydasını işlemek için olabilir. Bu durumda ise üstadın işlediği tema ile hiçte bağdaşmayan, olması gerekenden tamamen farklı bir üslup çıkartır. Yani şavata'nın "Kürtlerden de böyle bir alim çıkmış" temasını işlemesi muhtemeldir. Bu durum gerçekten rahatsızlık verici olabilir.

ıkinci bir durum ise, filmin çekilme nedeninin tamamen maddi olabileceği düşüncesidir. Öyle yada böyle nur talebelerinin %90 'ı bu filmi merak edip seyredecektir. Bu potansiyeli değerlendirmek fikrinin bir meyvesi olabilir.

Üçüncü durumda ise, şavata'nın gerçekten halis bir niyet ile bu konuya eğilmesi ve üstadı tanıyor olması ve böyle muhteşem bir şahsiyetin bütün herkes tarafından tanınması fikrinin bir sonucudur.

11

07.02.2005, 14:45

Ya öyle ya böyle,yani ya kürtcülük namina yada maddi cikar namina yaparsa yapsin, üstada ve risale-i nur´a taraftar olmadan( yani ya dost veya taleba olmadan ) yaparsa pek faydali olamiyacaginin zannindayim.
Bilincli veya bilincsiz,eksikleri ve noksanlari olursa aleyhimize i$liyebilir.
O zaman ba$imiza büyük bir i$ cikar,yani temizleme kampanyasi cikar !

Cenab-i hak akibetini hayir eyliye( amin ) !
Ey Kardes bil ki! Hasenatın hayatı niyet iledir. Onların fesadı ise ucb, riya ve gösteriş iledir.
Mesnevi-i Nuriye

12

07.02.2005, 14:47

göründüğü kadarıyla bülentgökdas kardeşimizin birinci düşüncesi ağır basıyor.

çünkü bu gün doğuda Bediüzzaman tam bir "halk kahramanıdır". öyle ki dinden uzak insanlar bile Üstad'ın kahramanlığına hayrandırlar.

bu yönetmen de esas ititbari ile "kürtçülük" hadisesi üzerine eğilecek gibi görünüyor.

ben burada bir iyiniyet görmüyorum.
adamın daha ilk çıkışı bile art niyet taşıyor.

bu tür insanlara pirm vermemek lazım.

saygılar

13

09.02.2005, 07:02

Bir soru:

“Dünya çapında başarılara imza atan, uluslararası üne sahip(!) film yönetmeni kimdir” desem?

Aklınıza ilk hangi isim gelir?

Ben yardımcı olayım:

Gani Rüzgâr şavata!

Çok başarılı yönetmen, yeni başarıya imza atmak için bir cevher yumurtlamış:

“Said Nursî filmini mutlaka çekeceğim.”

Üstelik bunu altını çize çize söylüyor:

“Ben bu yola başkoydum. ınfaz edileceğimi bilsem de vazgeçmem.” (Milliyet)

Adam şaka yapmıyor. Hatta, başrol oyuncusu olarak kendini ortaya koyuyor.

şavata nam artist-yönetmene hatırlatalım;

Böyle iddialı bir proje senin işin değil, olamaz da...

Çektiğin filmler ortada. Eğer bu kadar başarılı olsaydın zaten projeler ayağına gelirdi. Ortalığı velveleye verip, kendini medyaya reklam etmez, malzeme yapmazdın.

Başarılı yönetmenin reklama ihtiyacı yok.

Ama başarısız yönetmen üç “s”ye muhtaç:

Sansasyon, skandal ve spekülasyona...

*

şavata’nın filmlerini izlediğimde, Yılmaz Güney kompleksi görüyorum.

Sınır, Dumanlı Yol, Azad ve bilumum filmlerindeki karakterler aynı kalıptan çıkmış gibi: At üstünde, elinde silâh, çatık kaş... ıntikam almaya yeminli bir tip. Maço tafrasıyla, milleti nizama getiriyor.

Tamam her insanın bir “iddiası” vardır.

Kendisini Türk sinemasının “dengbej”i olarak tanımlayan Gani Rüzgâr şavata, şimdiye kadar gezmeden, görmeden, gerçeği analiz etmeden ve düşünmeden hiçbir iş yapmadığını, bundan böyle de yapmayacağını söylüyor. ıyi, güzel...

Ama Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin kim olduğunu iyi biliyor mu? Bediüzzaman’ın filmini çekmek için Osmanlı ve Cumhuriyet tarihini çok iyi analiz etmesi gerektiğini biliyor mu? 31 Mart Olayı, Birinci Dünya Savaşı, Bitlis Müdafaası, Rusya’daki esaret hayatı, Darü’l Hikmeti’l ıslâmiye azalığı... Cumhuriyet dönemi sonrası hayatı... Barla, Kastamonu, Emirdağ sürgünleri.. tek tek, satır satır bunları araştırması gerekiyor. Bütün bunları bilmeden yola çıkıp, hemen bu filmi çekeceğim dememeli.

Bediüzzaman Hazretlerinin maneviyat yönünü bilmeden sıradan bir “hoca” gibi filmini çekeceğini düşünüyorsa, aldanıyor. Oradan buradan bilgilerle cumburlop yazılan senaryoyla basit bir film çekilmez.

Aklıma takıldı:

Durup dururken Gani şavata neden böyle bir filmi gündeme getirsin? Amacı nedir?

...

Hülâsa;

“Bediüzzaman” ismi öyle magazine konu edilecek kadar hafif değildir. şavata, bu konuyu şamataya getirmeden kapatmalı.

Kaynak

Mesajlar: 36

Konum: diyen dillerini yerim ben senin :)))

Meslek: Öğrenci

Hobiler: Müzik Sinema Bilgisayar Araba

  • Özel mesaj gönder

14

16.02.2005, 22:14

Film cekmek icin gec kaldıgımız dogru ama filmi cekecek olan insanı bulamadık sayın şavata. hele hele sana kalmadık. sen simdi 100 sinema oyuncusu ile oynayacam diye manken falan da oynatırsın o filmde. Eger saglam bir film yapmak istiyorsan büyük davet, çagrı v.b gibi filmlere bakman lazım orada havayı da tenefüs etmen lazım. bilip bilmeden bole isler yapma zararı sana degil bize dokunacaktır. ayrıca korkma seni ne infaz ederiz ne de yeriz gel sende ne oldugumuzu gor ondan sonra Film(!) yapmaya kalkış.
ıki Türlü Aç insan vardır. Biri bilimi arıyan, bii parayı arayan...

Dilruba

Acemi

Mesajlar: 30

Konum: Almanya

Hobiler: okumak

  • Özel mesaj gönder

15

18.02.2005, 13:20

Gelde sakin ol simdi.. :x

16

19.02.2005, 07:23

ıdealim, Bediüzzaman filmi çekmek


Said Nursî’yi beyaz perdeye aktarmak isteyen sinema yönetmeni Gani Rüzgâr şavata “Her yönetmenin bir sevdası, bir ideali vardır. Benim hedefimin başında Said Nursî Hazretlerinin hayatını beyaz perdeye aktarmak geliyor” diyor.

Giriş:

Geçtiğimiz haftalarda Yönetmen Gani Rüzgâr şavata, Bediüzzaman filmini çekmek istediğini açıklayınca tartışma yaşandı. ıleri gelen Nur Talebeleri Bediüzzaman filminin çekilebileceğini, ancak bunun zor bir iş olduğunu söylediler. Bunun üzerine Gani Rüzgâr şavata bu filmi hayatı pahasına çekmek istediğini söyledi.

Röportajımızda, Milliyet’te demecine yer verilen şavata hakikaten “‘Nurcular cesaretsiz olduğu için bu filmi çekemediler, Bediüzzaman hakkında bilgi vermek istiyorlarsa buyursunlar gelsinler’ demiş miydi? Bediüzzaman filmini çekmesindeki amaç neydi? Bu projeye ne kadar hazırlık yapmıştı?” sorularının cevabını aradık.

***Daha önceden Bediüzzaman filmini çekmek gibi bir kararınız var mıydı?

Ben 1993’te sinemaya geldim. Daha öncesinde Malatya’da piyesler yönettim. Bu oyunlarımda daha çok insan manzaraları ve tarihî olaylar sundum. Yassıada, Bosna olayından tutun da Hz. Ömer’e varana kadar.

Her yönetmenin bir sevdası, bir ideali vardır. Benim hedefimin başında Said Nursî Hazretlerinin hayatını beyaz perdeye aktarmak geliyor. Benim yakınlarım bu fikrimden her zaman haberdardılar. Böyle bir filmi çekmekten korkuyordum.

***Niçin Bediüzzaman?

Bediüzzamanın kitaplarını okudum. Bediüzzaman gibi kendini insanlığa ve ıslâma adamış değerli zatların sinema diliyle anlatılması gerektiğini düşündüm. Bunun birileri tarafından mutlaka televizyona aktarılacağını düşünüyordum. Ancak bunu yapanların Bediüzzaman’ın fikirlerini ve düşüncelerini yozlaştırmasından korkuyordum. Aslında ben de yanlış ve eksik yaparım korkusuyla fikrimi Nurcularla paylaştım. Yoksa ben birden bire ortaya çıkmak istiyordum.

***Yani düşüncelerinizin daha da olgunlaşmasını istediniz?

Evet. Çünkü eleştirileri duymak istedim. Doğruları daha iyi görürüm diye düşündüm.

***Bunu reklâm için yaptığınız iddiaları var?

Ben hiçbir zaman reklâma tenezzül etmedim. Paraya kendimi satmadım. Eğer benim reklâm gibi bir amacım olsaydı bunu nasıl yapacağımı biliyorum. Çünkü Türkiye’de kendini sanatçı zannedenlerin nasıl gündeme geldiklerini çok iyi biliyorum. O yolu denerdim. Benim internet sayfamda bile doğru dürüst ismim yok.

DIşLANACAğIMI BıLıYORUM

***Bazıları tarafından dışlanacağınızı düşünüyor musunuz?

Dışlanacağımı bile bile ben işi yapmak istiyorum. Ne sinema dünyası, ne içinde bulunduğum camia, ne de beni seven bazı insanlar Said Nursî’nin fikirlerini ve benim bu sinemayı çekmemi benimsemezler.

***Neden peki?

Türkiye’de karanlıkta kalmış bir sol var. Sinema sektörü solcuların elinde. Hangi yönetmen “Said Nursî’nin filmini çekerim” diyebilir.

BU SıSTEM DEVAM ETTıKÇE...

***CNN’nin bir belgesel çektiği söylentileri var?

Bazı insanların ideolojileri yoktur, bunlar prim yapmak için bu yola girerler. Elinizdeki kitabın ne kadar kutsal olduğunu bildikleri halde onlar için bu kudsiyetin bir mânâsı yoktur. Prim peşinde koşan insanlar kendilerini düşünürler.

Bu ülkede bu sistem devam ettiği sürece Said Nursî’nin gerçek hayat hikâyesi hiçbir televizyonda oynamaz. ıllâ ki bir yeri yontulacak. Onun için Gani şavata’ya Said Nursî’yi sevenler yardımcı olsunlar.

***Yani kendinizi en etkili yönetmen olarak mı görüyorsunuz?

Bir komüniste, bir ateiste Said Nursî filmini çektiremezsiniz. Ben bu konuda kendime güveniyorum. Bana Said Nursî filmini çekecek bir yönetmen bulun, ben ona asistan olurum.

***Belgesel çekmeyi hiç düşündünüz mü?

Ben inanmadan belgesel çekenlerden biri olamam. Elime kameramı alıp Said Nursî şurda doğdu, şuralarda yaşadı derim. Ben bununla bir prim yaparım. Ancak ben halkıma bağımlı olduğum için bunu sindiremem. Biz Said Nursî’yi seviyoruz. Biz bu insanın gittiği yolu benimsiyoruz. Biz bu insanın yaptığı hizmetin insanlığa hizmet olduğunu düşünüyoruz. Bu insanları sevenler değil, sevmeyenler bana düşman olacak. Ben Said Nursî’yi sevenlerin isteklerini yapacağım.

ÖLÜRSEM BU UğURDA ÖLEYıM

***Bir gazetede lanse edildiğinin tersine Nurculardan korkmuyorsunuz yani?

Said Nursî’yi sevenlerden korkmuyorum. Said Nursî’yi sevenlerden bana zarar gelmez. Ben cesareti Said Nursî’yi sevenlerin varlığından alıyorum.

Nurcular beni daha da cesaretlendirsin, “Yapamazsın, edemezsin” diyerek beni ümitsizliğe sevk etmesinler. Bana güç versinler. “Doğru yaptığın sürece yanındayız” desinler. “Sen ölsen bile arkandayız” deyin ki ben de ölürsem bu uğurda öleyim. Ben inanıyorum ki bu yolda hizmet etmek kolay değil ve hizmet edenler de rıza-i ılâhiye ulaşırlar.

BENı ARAşTIRSINLAR

***Sizin samimiyetinizi insanlar bilmiyor...

Beni bir köşe yazarı tanımadan eleştirmişti. Tanıdığında özür diledi. Ben insanlara şunu söylüyorum. Benim ailemi araştırın, hayat çizgimi inceleyin, yaptığım işler neler? Ben sinemada ne için varım? Benim yatlarım mı var, katlarım mı var? Ben de mi acaba kuzu postuna bürünen bir kurdum? Araştırsınlar.

***Bediüzzaman’ı Kürt milliyetçiliğine âlet edenler var. Siz bu konuda neler düşünüyorsunuz?

Ben Kürt anneden doğdum. Benim suçum buysa suçluyum. Ancak ben ıslâmı yaşıyorum. Ben filmlerimde ıslâmı önplana çıkarmaya çalışıyorum. Asla ırkçılığa taviz vermedim. ıslâmiyette ırk, dil ayrımı olduğunu düşünmüyorum. Sonuçta Peygamberimiz Araptır.

Said Nursî dünyanın her yerine aittir. Bir insanın izleri Amerika’da, ısrail’de varsa orada doğmuştur. Bu fikren doğduğu yerdir.

Said Nursî’nin bedenen doğduğu yer bellidir. Kürt memleketinde doğmuştur. Benim bu gerçeği gizlemem gibi bir durum söz konusu olamaz.

NUR TALEBELERıNı SEVıYORUM

***Bir de “Nur Talebeleri Bediüzzaman’ın sinemasını çekemez, buna cesaretleri yok” türünden bir ifadeniz var?

Burada bir çarpıtma söz konusu. Ben “Sinema yönetmenleri arasında cesaret edecek kimse yok” dedim. Ben bunu Nur Talebeleri için konuşmadım. Ben büyüklerime hakaret edemem. Nur Talebelerini seviyorum, çünkü Said Nursî’nin yolundan onlar gidiyor ve Said Nursî’yi onlar yaşatıyor.

***Ortaya çıkarken keşke daha güçlü çıksaydınız?

Senaryoyu başkaları yazıyor. Ben kendimin eksik olabileceğimi düşünerek senaryoyu başkalarına yazdırıyorum.

***Senaristler kim?

ısterseniz bunları daha sonra açıklayayım.

***Senaryo yazıldıktan sonra Nur Cemaatinin görüşlerini alacak mısınız?

Gayet tabiî. Nur Cemaati bana yollarını açsın ve bana yol göstersin.

***Said Nursî’nin yaşadığı şartları ortaya koyacak mısınız? Bediüzzaman’ın resmî ideolojiye karşı olan tutumunu yansıtacak mısınız?

Ben her filmimde resmî ideolojiye karşı çıkıyorum. Ben bunu elimden geldiği kadar yapmaya çalışacağım. Bana burada Nur Talebelerinin de yardımcı olması, cesaret vermesi lâzım.

***Yani “Nur Talebeleri bana ne kadar cesaret verirse, ben o kadar yansıtırım” mı diyorsunuz?

Benim arkamda büyük bir halk kitlesi olunca işlerin daha rahat işleyeceğini düşünüyorum. Ben bu filmi yeter ki çekeyim de öleyim. ınsanlar bir ideal uğruna ölmek isterler...

***Said Nursî’ye karşı olanlardan çekindiğinizden bahsediyorsunuz? Bu tepki nereye kadar varabilir?

En fazla beni öldürürler.

***Bu söyleminizde reklâm amacı yok, değil mi?

Hayır. Hayır. Ben medyatik olmak istesem değişik yolları denerim.

***Peki hiç tehdit alıyor musunuz?

Evet alıyorum.

***Peki ne gibi tedbirler alıyorsunuz?

Ben korumalarla dolaşacak bir insan değilim. Ben Allah’tan başka kimseye sığınmadım. ınsan ölüme giderken bile gülerek gidebilmeli. Evimden çıkarken abdestli çıkıyorum.

BU ışE HARAM

KARIşTIRMAK ıSTEMıYORUM

***Filmi finanse edecek gücünüz var mı?

Bu filmin asgarî bütçesi 4 milyon dolardır. Biz on arkadaş bu paranın yarısına yakınını topladık. Ben istiyorum ki halkın da bu işin içinde tuzu olsun.

***Ya toplayamazsanız?

Ben bunu bugün yapmazsam bir kaç film çekerek yarın yaparım. Edirne’de Selimiye Camiinin nasıl yapıldığını biliyorum. Caminin temelini kazacak insanlar önce orada inşaa edilmiş hamamda abdest alırlar, daha sonra temeli kazmaya başlarlarmış. Ben de bu projeye haram para katmıyorum. Bir de Kültür Bakanlığının bana destek olduğu iddiaları var. Ben Kültür Bakanlığının parasını buraya kullanmam.

Ben bu ülkenin rejimine karşı olan dış güçlerin desteğini rahatlıkla alabilir ve finansman kaynağını halledebilirim. Bunun yanında Coca-Cola’ya “Bediüzzaman filminin başına sizin reklâmınızı alacağım” desem dünden kabul edeceğini biliyorum. Ancak ben bu işe haram para katmak istemiyorum.

GANı RÜZGÂR şAVATA KıMDıR?

1960 yılında Malatya’da doğdu. 17 yıllık bir tiyatro geçmişi olan Gani Rüzgâr şavata, 1993 yılında ‘Dönüş’ adlı filmle sinemaya transfer oldu. Bugüne kadar on sekiz filmde rol alan sanatçı, bu filmlerin on beşinin senaryosunu yazdı, altısının da yönetmenliğini üstlendi...

Önemli filmleri arasında ‘Karanlığın ıçinden’, ‘Dönüş’, ‘Kardakiler’, ‘Mezar Kurtları’, ‘Beyaz Cehennem’ ‘Ozanlar Yaylası’, Taşkent Film Festivalinde ‘Onur Ödülü’ne lâyık görülen ‘Drejan’, ‘Dumanlı Yol’, ‘Karlar Eriyince’, ‘Tutku Suçları’, ‘Ölümün Ağzı’, Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde en iyi film, Avşa Film Festivalinde en iyi üçüncü film seçilen ‘Sınır’, son çalışması ‘Doz’ (Dâvâ) ilk akla gelenlerdir...

‘Komşular’, ‘Sevda Yolları’, ‘Kardakiler’ gibi televizyon dizilerinde rol alan Gani Rüzgâr şavata, ‘Kurban’, ‘Yaşam ızleri’, ‘ılahi Kılıç’, ‘ılahi Adalet’, ‘Çirkef’, ‘Halepçe Katliamı’, ‘ışte Bosna Hersek’, ‘Töre’ ve ‘Pranga’ gibi tiyatro oyunlarında da rol aldı.

Hasan Hüseyin KEMAL

19.02.2005

http://www.yeniasya.com.tr/2005/02/19/roportaj/h1.htm
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

17

07.03.2005, 10:49

Raşit YÜCEL

Bediüzzaman filmi



3 şubat 2005 tarihli Yeni şafak gazetesinde “Bediüzzaman filmi” ile ilgili bir haber vardı.

Sınır, Dâvâ ve Dumanlı Yol gibi film ve dizilerinden tanıdığımız Gani Rüzgâr şavata, Kültür Bakanlığından aldığı izin ile “Bediüzzaman filmi” için ciddî bir hazırlık içinde olduğunu belirtiyor.

Mehmet Kutlular, Yavuz Bahadıroğlu, Vehbi Vakkasoğlu, Prof. Faris Kaya ile yapılan mülâkatlarda ise, filmin kolay bir iş olmadığı belirtiliyor.

Önce iyi bir senaryo, güçlü bir kaynak, doğru mekânlar, doğru bilgiler, rol alacak olan kişilerin profesyonelliği.

Daha birçok unsur gerekiyor.

Mehmet Kutlular “Bu iş kolay olsa idi şimdiye kadar bu filmi biz yapardık” diyor.

Çok doğru.

Bediüzzaman bir efsane değil.

Yaşamış olduğu hayat ve olayları ile adeta yazılmış bir senaryo.

Medresede hoca, kürsülerde hatip, savaşta kumandan.

Boyu, fiziği, vizyonu ile görenlerin ilgisini çeken bir insan.

Mahkemede cesur, zalimlere karşı susmayan bir kahraman, hapishanede ders veren âlim, bir müçtehit, bir imam, bir filozof.

Mütevazi, şefkatli, merhametli, insaflı...

Böyle bir insanı canlandıracak beyaz perde oldukça hazırlıklı olmalı.

Gani Rüzgâr şavata, bu filmde yüz insanın, Kadir ınanır ve Cüneyt Arkın gibi kıdemli artistlerin de görev yapacağını belirtiyor.

“Bediüzzaman filmi” bence “asrın olayı”dır.

Daha doğrusu, Risâle-i Nur bu yüzyılın ve gelecek yüzyılın olayıdır.

Bu film hem ülkemiz için, hem doğu, hem batı için önemlidir.

Kuru bir cengaverin yaşamış olduğu bir kahramanlık olayı hiç değildir.

Her yüzyılda gelen bir insanın olayıdır.

Mesaj iyi verilmez, olaylar iyi canlandırılmaz ise vebali büyük olur.

Gani Rüzgâr şavata’yı tebrik etmekle beraber bu ince ayrıntıları da iyi realize etmelidir diyorum.

Bu yola hayatını vakfetmiş insanlar ile istişareli hareket etmelidir.

Acele etmemelidir.

Sürüncemede de bırakmamalıdır.

Bu güzel teşebbüse sizden önce Yücel Çakmaklı, Mesut Uçakan gibi usta yönetmenler de teşebbüs etmişlerdir. Onların da “meslek hayatlarının en önemli hedefleri” olarak kabul ettikleri bir olaydır Bediüzzaman filmi.

Hakkı verilerek yapılacak bu film, onun ne kadar büyük bir kahraman, Risâle-i Nur'un ise asrın en büyük hadisesi olduğunu daha berrak bir şekilde ortaya çıkarmış olacaktır.

Bakalım bu hayırlı işi kim başaracak, çok merak ediyorum.

Kolay gelsin.

10.02.2005

E-Posta: rasityucel@hotmail.com

http://www.yeniasya.com.tr/2005/02/10/yazarlar/ryucel.htm
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir