Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Bîçare S.V.

Profesyonel

  • "Bîçare S.V." bir erkek
  • Konuyu başlatan "Bîçare S.V."

Mesajlar: 712

Konum: İstanbul/ Çamlıca

Meslek: Gazeteci/ Arşiv-Kütüphane

Hobiler: Kitap okuma (Sesli)

  • Özel mesaj gönder

1

27.11.2010, 12:55

Karargâh Anayasasi Değişmeli

KARARGÂH ANAYASASI DEĞİŞMELİ



Fatih Üniversitesi Hukuk Kulübü tarafından düzenlenen “Referandum
Sonrası ve Nasıl Bir Anayasa Olmalı?” konulu konferansa katılan anayasa
hukukçusu Doç. Dr. Osman Can, referandum sonrasında Türkiye’de yaşanan
anayasal süreci değerlendirdi. Can, “Türkiye Anayasası bir karargâh
anayasasıdır. Bu Türkiye için içler acısı bir durumdur” dedi.

BU ANAYASA BİZE UYMAZ

Can şöyle devam etti: “‘Bu anayasa bize uymaz’ dediğiniz zaman
‘Yargı’ ile karşı karşıya kalırsınız. Hükümetlerin aldığı kararlar
işlerine gelmediği zaman, durum yargıya intikal ettirilir ve ‘kamu
yararı yoktur’ kararı verilir. Türkiye’de hukukçular mevcut
statükolarını korumakla uğraşıyor. Bu anayasayı muhafaza etmek
istediklerini anlıyoruz.”

ÇOBANIN OYU GERÇEĞİ YANSITIYOR

Bir dönemim gündem konusu haline gelen ve “Dağdaki çobanın oyu
ile burjuvanın oyu eşit olamaz” örneğine gönderme yapan Can, “Biz
teorilerin içindeyiz. Gerçeklikten kopabiliriz. Ama çoban gerçekliğin
tam içindedir. Bu yüzden onun oyu benimkinden daha etkili olabilmeli.
Hatta iki kat daha fazla sayılmalıdır” dedi.

Osman Can: Karargâh anayasası değişmeli

ANAYASA Mahkemesi eski raportörü Doç. Dr. Osman Can, Türkiye’nin
mevcut anayasalarının karargâhta hazırlandığını ve bu hazırlıkların,
ekonomiden siyasete, özel hayattan kamusal alana kadar her yeri etkisi
altına aldığını söyledi.

Fatih Üniversitesi Hukuk Kulübü tarafından düzenlenen “Referandum
Sonrası ve Nasıl Bir Anayasa Olmalı?” konulu konferansa katılan Doç.
Dr. Osman Can, referandum sonrasında Türkiye’de yaşanan anayasal süreci
değerlendirdi. Osman Can, Türkiye’nin mevcut anayasalarının karargâhta
hazırlandığını ve bu hazırlıkların, ekonomiden siyasete, özel yaşamdan
kamusal alana kadar her yeri etkisi altına aldığını söyledi. Can,
“Türkiye Anayasası bir karargâh anayasasıdır. Bu Türkiye için içler
acısı bir durumdan daha ziyade başka bir şey değildir. Bu anayasanın
dışına çıkmanız da mümkün değildir. Bu anayasa bize uymaz, başka bir
yoldan gidelim dediğiniz zaman ‘yargı’ ile karşı karşıya kalırsınız.
Hükümetlerin aldığı kararlar işlerine gelmediği zaman, durum yargıya
intikal ettirilir ve kamu yararı yoktur kararı verilir. Sizde öylece
bakakalırsınız” dedi. Türkiye’de hukukçuların mevcut statükolarını
korumakla uğraştıklarını ve bu zihniyete sahip hukukçuların “mümtaz
hukukçular” olarak gösterildiğini ifade eden Can, “Hukukçularımız
muhafazakârdır. Otuz yıl önce hazırlanmış bir metne bakarak, ‘bakın
anayasa böyle diyor’ şeklinde yaklaşabiliyorlar olaya. Biz de, bu
anayasayı muhafaza etmek istediklerini anlıyoruz” diye konuştu.

ANAYASADA GÜÇ

HÜKÜMETTE DEĞİL, DEVLETTE

OSMAN Can, mevcut anayasanın hükümetlere manevra alanı
tanımadığını, gücün devlette olduğunu söyledi. Can, şunları kaydetti:
“1920’li yıllarda üretilen anayasamız oldukça moderndi (!) Dünyada
faşizanlığın yükselişe geçtiği dönemlerde üretilen bir anayasaydı. 1961
anayasası demokratik ve özgürlük anayasası diye öğretilir. İnsan
hakları, özgürlükler gibi sözler çokça kullanılır ama hiçbir ilgisi
yoktur kullanılan ifadelerle. Bu anayasalar ile bürokratik kurumlar
anayasal düzene kavuşturuldu. Yapılan anayasalar parlamentoculuk
oynamamıza izin verdi sadece. Devlet yine bildiğini okudu.”

“ÇOBANIN OYU GERÇEĞİ YANSITIR”

BİR dönemim gündem konusu haline gelen ve “Dağdaki çobanın oyu
ile burjuvanın oyu eşit olamaz” örneğine gönderme yapan Can, tam tersi
bir görüşü savundu. “Biz teorilerin içindeyiz. Gerçeklikten kopabiliriz.
Ama çoban gerçekliliğin tam içindedir. Dolayısıyla dağdaki çobanın oyu
gerçeği yansıtıyor. Bu yüzden onun oyu benimkinden daha etkili
olabilmeli. Hatta iki kat daha fazla sayılmalıdır.” dedi. TOBB, Barolar
Birliği, Diş Hekimleri odası gibi sivil toplum kuruluşlarından yeni
anayasaya destek aramanın çelişkili olduğunu söyleyen Can, “Yahu bunlar
zaten darbe anayasalarının ürünü olan kurumlar. Toplumu ve gerçeği
yansıtmaları mümkün mü?” diye sordu..





27.11.2010

























"İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."
'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz.'
"İnsanlara teşekkür etmeyen, ALLAH'a da şükretmez.!"
'Bırak bîçare feryâdı, Bîçare S.V.

Bu konuyu değerlendir