Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

27.11.2010, 11:01

Gençlerin evlilik gündemi

Gençlerin evlilik gündemi

Genciniz varsa veya gençlerle ilgili iseniz sürekli bir değişken gündem içerisinde olduğunuzu bilmeniz gerekiyor. Yani bir konu çalıştık her şey bitti, yok böyle bir şey. O zaman sürekli bir değişken gündeme kendimizi hazır tutmak ve oluşacak gündemlere de hazırlıklı olmak daha sağlıklıdır.
Her genç özel bir ders gibidir.
Her gencin de hayat karşısındaki bileşenleri farklı farklı olduğundan, formülleri doğru değerlendirip, çözüme kendi şartları içinde gitmek gerekecektir.
Ebeveyn veya eğitimciler olarak sürekli yenilenen ve değişen bilgi ile donanmak kaçınılmaz bir ihtiyaçtır.
Gençlerle ilgili iseniz, onların değişen gündemlerine ayak uydurmak gerekiyor. Yoksa gündemden düşüyorsunuz. Gündemden düşünce de söyledikleriniz ne kadar önemli de olsa, genç manşetlerine çıkmayacaktır.
Ebeveynin ve eğitimcilerin gençlerle ilgili sürekli yeni okumalar yapmaları kaçınılmazdır.
Gençler, kendisine gelen tekliflerin ve konuşmaların mantıksal boyutunu oldukça ciddî ele alırlar. Mantıksal temeli olan ve çok yönlü düşünülmüş konuşmalar gençlerin dünyalarında daha bir canlı şekil alır.
Hayat ve gençlik iki dinamik unsur olduğu için hayatı ve gençliği doğru okumak sürekli bir okumak gerektirecektir. Hem bilimsel çalışmalardan istifade etmek, hem de yaşayan davranışları anlamak için bu olmazsa olmazlardandır. Bir de her gencin her olayı yaşama biçimi de farklıdır. Birisinde oluşan davranış, diğerinde daha farklı bir versiyonuyla gelişiyor.
***
Genç beyefendi Sinan ile daha özelde konuşuyoruz. Daha önce değişik bir vesile ile köşemize konu olmuştu. Şimdi ise daha farklı bir konu üzerindeyiz. Önceki gündemimizde oluşan güven şimdi yeni konular konuşmamızın zemini oldu.
Sinan artık hayatın içinde. Okul hayatı tamamlandı, askerliğini yapıp geldi. İş hayatı için ise bir iki yıl gözüküyor. Artık gözler yavaş yavaş hayatı birlikte yaşayacağı birilerini çoktan aramaya başladı bile. Tabiî başka arayış içinde olanlar da var. Özellikle de anneler.
Bakın Sinan neler söylüyor: “Hocam, artık yavaş yavaş evlilik düşünceleri gündeme oturuyor. Çevremdeki herkes ne zaman evleniyorsun, aday var mı gibi onlarca soru soruyor. Zannediyorum artık bu dönem böyle soruların sorulduğu bir dönem. Her yaşın sorularının bulunduğu anlaşılıyor. Yani her yaşta beklenen davranışlar farklı farklı. Anlıyorum ki, hayat siz duyarsız kalsanız bile, çok farklı şekillerde kendini hissettiriyor. Yani hayat da, insan da dinamik yapılardır.”
Gençlerin dönem dönem karşılaştıkları vakıalara karşı bir danışmanlık merkezine ihtiyaç var. Yani aile hekimliği nasıl kişinin fizyolojik hastalıklarını ve gelişmeleri takip ediyorsa ve ona göre de kişi hakkında daha rahat ve sağlıklı bilgilere ulaşıyorsa; aslında manevî olarak da çocukların, gençlerin dünyalarında olup biten durumları, olayları takip eden ve uygun şekilde çözüm teklifleri getiren bir merkeze ihtiyaç vardır.
Bu bir danışmanlık merkezi gibidir. Yani pek çok şehrimizde yavaş yavaş görülmeye başlanan ‘aile danışmanlığı’ buna benzer bir şey. Ama o biraz daha spesifik. Yani gençlik danışmanlığı gibi. Genç gidecek, her türlü meselesini ilgili merkezle konuşacak, bir anlamda sağlıklı bilgi alacak. Tâ ki, patlamaya hazır bir bomba gibi cemiyet hayatı içerisinde gezmeyecektir. Yani moral merkezleri gibi, psikolojik danışmanlık merkezleri gibi işlevlerine göre tanımlanacaktır.
Kendini iyi hissetmeyen bir genç, böyle bir merkeze uğrayarak, maddî veya mânevî ihtiyaç temini konusunda nelerin yapılabileceğini öğrenecek ve ona uygun da adımlar atılacaktır.
Sinan’ın son zamanlar yeni gündemi var. Artık evlilik düşünceleri ön planda. Kendisinin kurduğu cümleler dikkat çekici: “Hocam, bir hanımefendi var. Ona haber gönderdim. Onunla evlenmeyi düşünüyorum.”
“Seni ona bağlayan şey nedir?” diyorum.
“Hocam çok güzel bir hanımefendi. Saçları sapsarı ve mavi gözlü” diyor. “Başka” diyorum. “Hocam başka bir şey yok, daha ne olsun” diyor.
Durum onu gösteriyor ki, Sinan sadece sarı saçlara ve mavi gözlere vurulmuş. Sinan’ı anlamıyor değilim. Çünkü bu dönemde akıl, mantık ve kalp çok etkili değildir. Hisler ön plandadır. Yarın ve sonraki zamanlar pek gündemde yoktur. Ânı düşünmek veya kısa vadeli düşünmek hakimdir.
“Sinan” diyorum. “Bu sevdiğin hanımefendi duydun ki yüz felci geçirmiş (Allah korusun) ne yaparsın?”
Sinan bir anda sessizce durup kaldı.
“Hocam öyle bir soru sordunuz ki, bu soruya hiç çalışmadım. Onu güzelliğinin dışında hiç düşünmedim. Ama gerçekten zor bir soru. Yani beni ona bağlayan sadece güzelliğinin olması beni düşündürdü.”
***
Sinan’la konuyu daha derin konuştuk.
Evlilikte tercih sebeplerimizin aynı zamanda imtihan sebeplerimiz olacağını izah ettim. Eş ararken, Peygamberimizin (asm) küfüv (denk) olma şartlarını konuştuk. Öncelikle evlilikte tercih sebebi olarak dindarlık, ahlâk; sonrasında güzellik, zenginlik, ailenin soyu gibi tercihler dikkate alınabilir. Ancak öncelikli olan ahlâk güzelliği olunca, diğer sahip olunan şeyler de güzelleşiyor.
Yani bir de hep erkeğin tercih etmesinden konuşuluyor da, bayanın da sonucu belirleyecek olanın olduğu göz ardı edilmemelidir. Evlilik düşünen kimse, karşı cinsini dindar olarak düşünmelidir.
Eşler birbirlerinin sadece dünyevî arkadaşları olmadığından, ortada ebedî bir arkadaşlık söz konusu olduğundan, ebedî arkadaşlığın temeli de ebedî rahatlık sağlayacak bir temel olmalıdır. O da, eşlerin birbirlerini tercih sebeplerinin ‘dindarlık / güzel ahlâk’ olmasıyla olacaktır.
Sinan’ın hesapları değişti. Hayatın gerçekleri onu biraz olsun sarstı. Yani ileride olabilecek olan şeyleri olmuş gibi görmek ve ileride olan şeyleri bugüne çekmek hayatı ve tercihleri daha ciddî düşünmeyi sonuç veriyor.
Ne dersiniz, ebeveynin bu konuları gençleriyle konuşması gerekmez mi?
Değil mi ki, Peygamberimiz (asm) gençlerle bu konuları konuşmuş, istişareyi esas almış, bizim de gençlerimizle her konuyu istişare etmemiz yakışır.
SEBAHATTİN YAŞAR
syasar33@yahoo.com

Bu konuyu değerlendir