Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

15.10.2010, 04:33

Dünyada açlık azalıyor mu?

Ne mutlu bize ki dünyadaki aç insanların sayısı bir yılda 75 milyon kişi azalmış. Dünya Açlık İndeksine göre, geçen yıl bir milyarı aşan aç insanların sayısı bu yıl 925 milyona inmiş.
Ne büyük başarı değil mi?
Elbette değil. 13 Türkiye her akşam aç uyuyor. Bunların büyük çoğunluğu kadın ve çocuklar. Açlığın en yoğun yaşandığı bölgeler Güney Asya ve Alt Sahara Afrikası. Güney Asya’da insanların yüzde 22,9’u, Alt Sahara Afrikasında ise yüzde 21,7’si açlık sınırının altında.
Biraz düzelme Güney Asya’da görülüyor. Afrika’da ise uzun yıllar kaynakları sömürülmüş, halen de iç çatışmalar yüzünden dış yardımların bile insanlara ulaşamadığı ülkelerde, AIDS de yüksek çocuk ölümlerine sebep oluyor.
Burundi, Çad, Kongo ve Eritre aşırı derecede yoğun açlık çeken ülkelerin başında geliyor. Angola, Etiyopya, Gana, Mozambik, Nikaragua ve Vietnam’da durum biraz düzeliyor. En büyük iyileşme Malezya’da. Yirmi yılda aç nüfusun oranı yüzde 22’den yüzde 7’ye düştü. Çin de benzer şekilde 12 yılda açlık oranını yüzde 25’ten yüzde 8’e düşürmeyi başardı.
Ne acıdır ki; Türkiye’de hâlâ açlık çeken ciddî miktarda nüfus var. Oran yüzde 5’in altında olsa da, yine de yüksek. Çocuk ölümleri de ülkemizde hızla azalsa da, henüz en aza düşmedi.
Milenyum Kalkınma Hedefleri arasında yer alan 2015 yılına kadar dünyadaki yoksulluk oranını yüzde 15’e düşürme hedefinden çok uzağız. Maalesef iki yıldır yaşanan küresel kriz de bu hedeften bizi en az beş yıl uzaklaştırdı.
Halbuki her yıl 45 ila 60 milyar dolarlık silâh ticareti yapılıyor dünyada. Ve daha da kötüsü bu silâhların yüzde 75’i gelişmekte olan ülkelere, yani açlığın yüksek olduğu ülkelere yapılıyor. Bu yalnızca silâh ticaretinin tutarı. Bir de bütün askerî harcamaları hesaplarsanız, bu rakam 1,5 trilyon doları buluyor. Bunun hiç değilse yarısı gıdaya harcansa, milenyum hedeflerinin çok ötesine ulaşılabilir.
Ne yazık ki, dünya ticaretini elinde bulunduranların çıkarları, insanları yaşatmaktan çok öldürmeye dayanıyor. Özellikle Afrika ve Latin Amerika ülkelerindeki iç savaşları körükleyenlerle, rakip gruplara silâh satanlar aynı tüccarlar.
Öbür yandan İslâm ülkelerinin yoksul din kardeşlerine yardım hususunda yeterince gayretli olmadıkları bir gerçek. Afrika’da açlık sınırı altında yaşayanların büyük bir kısmı Müslüman. Son aylarda –Başbakan Erdoğan’ın da ziyaret ettiği- Pakistan’da yaşanan sel felâketinde yine milyonlarca Müslüman perişan haldeler. Pakistan’da insansız uçaklarla sivilleri vurma ve Taliban’ı yok etme bahanesiyle köyleri bombalamaya dünyanın parasını harcayan ABD, aynı duyarlılığı, bu ülkenin yaralarını sarmaya asla göstermiyor.
Kısacası; dünyada açlığın azaltılması yönünde sırtımızda ağır ve önemli bir yük var. Hepimizin bireysel çabalarımızı birleştirip küresel köyde ‘komşusu aç iken tok yatan bizden değildir’ Hadis-i Şerifinin duyarlılığı içinde, açlara el uzatmamız gerek.
15.10.2010
"Milletimin imanını selamette görürsem cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım,.."
Bediüzzaman said Nursi

Bu konuyu değerlendir