Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Bîçare S.V.

Profesyonel

  • "Bîçare S.V." bir erkek
  • Konuyu başlatan "Bîçare S.V."

Mesajlar: 712

Konum: İstanbul/ Çamlıca

Meslek: Gazeteci/ Arşiv-Kütüphane

Hobiler: Kitap okuma (Sesli)

  • Özel mesaj gönder

1

12.10.2010, 13:00

Ceza dâvâsı düşünce tazminat kararı geldi

Ceza dâvâsı düşünce tazminat kararı geldi



Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz’ın şikâyeti
üzerine Bakırköy (eski) Cumhuriyet Savcısı Ali Çakır, çizerimiz Özdabak
hakkında 1 Mayıs 2009 tarihli Yeni Asya’da yayınlanan karikatürü için
“kamu görevlisine neşren hakaret” iddiasıyla dâvâ açtı. Bakırköy 2.
Asliye Ceza Mahkemesi, 18 Mayıs 2010'daki duruşmada, süresi dışında
açıldığını bildirerek dâvâyı düşürdü.

Kaçmaz, aynı iddiayla ve 20 bin TL manevî tazminat talebiyle
Sincan 2. Asliye Hukuk Mahkemesine de dâvâ açtı ve bu mahkeme Özdabak’ı 5
bin lira tazminata mahkûm etti.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “Kayıp Trilyon” soruşturmasında
yargılanması için işlem yapan hâkim olarak tanınan Sincan 1. Ağır Ceza
Mahkemesi Başkanı Kaçmaz’ın şikâyeti üzerine Bakırköy Cumhuriyet Savcısı
Ali Çakır, çizerimiz Özdabak hakkında 1 Mayıs 2009 tarihli Yeni Asya’da
yayınlanan karikatüründe “kamu görevlisine neşren hakaret” iddiasıyla
dâvâ açmıştı. Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi, 18 Mayıs 2010
tarihindeki duruşmasında, davayı süresi dışında açıldığını bildirerek
düşürmüştü. Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Kaçmaz, aynı iddiayla
20 bin TL manevî tazminat talebiyle Sincan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne
de dâvâ açmıştı. Sincan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen ve
Özdabak’ın 5 bin lira tazminata mahkûm olduğu davanın gerekçeli kararı
açıklandı. Kararda, davalılar vekilinin mahkemeye verdiği cevap
dilekçesine yer verilerek, davalı müvekkillerinin İstanbul’da bulunması,
dâvâ dayanağı olan haksız fiilin İstanbul’da basın yolu ile işlenmesi
ve gazetenin Sincan’da satılan bir gazete olmaması sebebiyle öncelikle
yetkisizlik kararı verilmesini ve dosyanın yetkili Bakırköy Asliye Hukuk
Mahkemesine gönderilmesini istedikleri belirtildi. Kararda, Özdabak’ın
avukatı Kadir Akbaş’ın mahkemeye verdiği savunmada, davacının davasını
herhangi bir yerde ikame edebilecek iken özellikle Adalet Komisyonu
Başkanı ve Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı sıfatı ile görev yapmakta olduğu
Asliye Hukuk Mahkemesinde ikame etmesinin etik bulmadıklarını bildirdiği
kaydedildi. Kararda, davacı vekilinin savunmasında, dava konusu
karikatürde davacı veya başka bir kişinin tasvir edilmediği, militer
yargı anlayışının eleştiri konusu yapıldığı, Sincan ve yürüyen tank
betimlemesinin post modern darbe olduğu ifade edilen 28 Şubat sürecinin
sembolleri olduğu, dava konusu karikatürde maluliyet unsurunun
gerçekleşmediği, müvekkilinin kamuoyunu bilgilendirme ve ötesinde
kamuoyu oluşturma hakkı çerçevesinde dava konusu karikatürü çizdiğini ve
yayınlattığını, basın özgürlüğünün Anayasa’nın 28. maddesi ile Basın
Yasası ile düzenlediğini, bu düzenlemelerde basının özgürce yayın
yapmasının güvence altına alındığını, dâvâ konusu karikatürde hiç bir
şekilde davacının hedef alınmadığını, bu sebeplerle dâvânın reddine
karar verilmesini talep ettiği dile getirildi. Davaya konu karikatürde
kürsüdeki hâkimin tankla Sincan Bulvarı ve Ergenekon’a yöneldiği
gösterildiği hatırlatılan garekçeli kararda, bu olaydan uzun zaman önce
Sincan’da tankların yürümüş olmasının hafızalardan silinmediği ifade
edildi. Kararda, davalının çizdiği bu karikatürle bunu hatırlatmak
istediği, ancak tankı kürsü şeklinde çizmek suretiyle davacının verdiği
kararla bağlantı kurulmasını amaçladığı iddia edildi. Kararda, şöyle
denildi: “Somut olay değerlendirildiğinde; manevî tazminat isteminin
dayandırıldığı karikatürde tahrik edici, kamuoyunda husumet ve kararın
ideolojik olabileceği konusunda kuşku yaratıcı, yargıya güveni
zedeleyici bir vurgunun yapıldığı açıkça görülmektedir. Bu durumda
dâvâcının kişilik haklarına saldırıldığının ve dâvâcı lehine mânevî
tazminat koşullarının gerçekleştiğinin kabulü zorunludur.” Kararda,
ekonomik şartlar itibariyle mânevî tazminat dâvâsının 5 bin TL.’Iik
kısmının kabulüne karar vermek gerektiği kanaatine varıldığı bildirildi.





12.10.2010












http://www.yeniasya.com.tr/2010/10/12/guncel/h16.htm
"İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."
'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz.'
"İnsanlara teşekkür etmeyen, ALLAH'a da şükretmez.!"
'Bırak bîçare feryâdı, Bîçare S.V.

Bu konuyu değerlendir