Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

11.09.2010, 11:49

okuyucu mektupları ve dâvâmız

“Okuyucu mektupları” üzerine değerlendirmeler-2


11 Eylül 2010, 00:06




Orhan Güler orhanguler66@hotmail.com


Kitap tahlillerimize yine ara verip, bazı yazılarımızla ilgili olarak “sentezhaber.com”a gönderilen okuyucu mektuplarına değineceğiz bu sefer de...(*) Tepkilere teşekkür ederken, geciktiğimiz için ayrıca özür diliyor ve yayın sırasıyla başlıyoruz:

(“Bediüzzaman Beşlemesi” yazılarımız hakkında)

Zübeyir: “Seçilen eser, altı yazıda ele alınacak kadar kıymetli. Camiaya yeni intisap eden kardeşler bu beşlemeyi okuyorlar ve okumalılar! Titiz çalışmanız için ve gündeme getirmeye vesile olduğunuz için tebrik ederim! Neşriyatımızda yer alan diğer eserleri de değerlendirmenizi bekleriz. Duâlarla…”

“Zübeyir” rumuzlu okuyucumuza biz de teşekkür ederiz!

Esasen, bilhassa seri eserlerde tatbik ettiğimiz usûl, “seriye üst perdeden bir bakışın yanında her bir cilt hakkındaki mülâhaza ve küçük notlarımızı umumî bir yazıda değerlendirmek” şeklindedir. Doğrusu, seriler bu tarz bir değerlendimeyi gerektiriyor.

Önceliği Yeni Asya Neşriyat’ın “Risâle-i Nur hareketi”ne bakan eserlerine verdiğimizi fark etmişsinizdir. Fakat ilerleyen zamanda neşriyatımızın diğer eserlerini de incelemekte bizim açımızdan bir beis/mâni yok.

***

(“İsmi ile soyismi birbirine uygun, ‘mühim bir âlim’” başlıklı yazımız hakkında)

Şahin Tokmak: “Bize bu yazılarınızla kitap okumayı hatırlattığınız için size teşekkür ederiz! / Okuyan beyinlerin dal budak verdiği, aradığına daha çabuk ulaştığı, olayları daha iyi kavrama yeteneğine kavuştuğu, ilmen de ispat edilmiştir. / Evet, Kur’ân-ı Kerim’i okuyalım, sünnet-i seniye/hadis kitaplarını okuyalım. Bunların hepsi Risâle-i Nur’larda bizlere Aziz Üstad tarafından hazır olarak sunulmuş.”

Sayın Şahin Tokmak’a biz de teşekkür ederiz!

“Kitap okumayı hatırlatma”ya gelince… “Hatırlatmak” haddimiz değil; fakat hakikaten bu yönde bir faydamız olmuşsa eğer, sadece Rabb’imize şükrederiz! Zira bütün iyilikler O’ndandır.

Hem “Yeni Asya camiası, bize göre cemiyetin en çok okuyan, en muhakkik ve en aydın/olgun kesimidir.” dersek abartmış olmayız! Buna samimiyetle inanıyoruz. Geriye dönüp baktığımızda, konjonktürel şartların bir taraflara savurduğu, “aydın” ya da “dindar” geçinen kesimler içinde duruşunu/istikrarını bozmayan bir tek “merkezî Risâle-i Nur hareketi”nin, yani Yeni Asya camiasının kaldığını takdirle müşahede ediyoruz.

“Şahs-ı manevî/ortak akıl” nasıl işlemiş derseniz? Elbette Risâle-i Nur’lardan mütemadiyen istifade etmekle…

Kur’ân-ı Kerim’den tereşşuh eden bu eserlerden bütün ehl-i imanı nasiptar kılmasını Cenâb-ı Hakk’tan diliyoruz! Âmin, âmin…

Evet, Sayın Tokmak’ın da ifade buyurdukları gibi, mukaddes kitabımız Kur’ân-ı Kerim’in (metin ya da meal) yanı sıra temel dinî eserleri (Peygamberler tarihi, Peygamberimizin (asm) hayatı ve hadisleri ile birlikte Asr-ı Saadet tarihi ve onun bilumum akisleri, ilmihâl ve sair dinî araştırmalar) ve Kur’ân-ı Kerim’in çağımızdaki en yetkin tefsiri olan Risâle-i Nur Külliyatı’nı ne kadar okusak azdır.

İmanı kuvvetlendirme ve “Müslümanca yaşama”nın yolunun sadece ilimden, çok okumaktan ve onları hayat(ımız)a tatbik etmekten geçtiğinin şuuruna erenlere ne mutlu!

***

(“’Risâle-i Nur Bilgisi’ dersine hoş geldiniz! - 2” başlıklı yazımız hakkında)

Atilla: “Orhan Güler önemli bir hizmeti ifa etmekte, bir boşluğu doldurmaktadır. Bu konuda sitayişle bahsediliyorsunuz. Devam İnşallah... Emeklerinize ve ellerinize sağlık!”

“Atilla” rumuzlu beyefendiye mültefit ifadeleri için bir kez daha teşekkür ederiz!

Aslına bakarsanız, biz bu kitap tahlili/tanıtımı işini lâyık-ı veçhile yaptığımıza kàni değiliz! Fakat İnşallah, bu fakir yazdıkça bu iltifatlarınıza lâyık olabilmeyi ümit ediyor. Tevazu sanılmasın sakın: Kendimizi hâlâ “sıradan bir okuyucu” ve “acemi bir yazar” olarak addediyor, bütün kusurlarımıza rağmen kendimizi mensubu hissettiğimiz Nur dâvâsına elimizden geldiğince katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Lütfen duâlarınızı devam ettiriniz!

***

(“Nurculuğun şiarı, Üstad’ı anlamak, anlatmaktır” başlıklı yazımız hakkında)

Şahin Tokmak: “Yazılarınızı tebrik ederim! ‘Kütüp-Hane’ ismi de köşenize yakışmış! Sizin bu çalışmalarınıza neşriyattan da destek gelmeli! Neşriyatta birçok değerli kalem var; burada, sentezhaber.com’da ses vermelerini bekliyoruz. Sizin gibi gayretli kardeşlerimizin sadakatle yazılarına devam etmesi bizlere de ayine olur İnşallah…”

Sayın Şahin Tokmak’la bir kez daha birlikteyiz… Kendilerine bilvesile tekrar teşekkür ederiz!

Efendim, elbette Yeni Asya Medya Grubu’nun desteğine muhtacız ve de talibiz! Sağ olsunlar, vaki destekleri her türlü takdirin üzerindedir. Huzurunuzda, bu fakire maddî manevî yardımları için Yeni Asya camiasına teşekkürü bir borç biliriz!

Not: Okuyucularımızın ve de İslâm âleminin mübarek Ramazan Bayramı’nı tebrik eder, hayırlara vesile kılmasını Cenâb-ı Hak’tan niyaz eyleriz.

(*)Yalnız,—“özüne dokunmamak” üzere—mektuplarda yine küçük düzeltmeler yapmak zorunda kaldık!

Bu konuyu değerlendir