Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek
  • Konuyu başlatan "Hasan_Sinan"

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

1

28.08.2010, 13:24

Pakistan yeni felakete hazırlanıyor!

Pakistan yeni felakete hazırlanıyor!
Belucistan'da halk 15 günden beri yardım bekliyor, Şuhadad Kot'ta tehlike büyüyor, yardım faaliyetleri ise hala çok yetersiz.

Ubeyd Rahman / Dünya Bülteni -Lahor

Pakistan'da sel felaketinin bilançosu her gün artarken, öfkeli nehirlerin suları Sind ve Belucistan'daki Pakistanlılar'ı evlerinden etmeye başladı. Son gelen haberlere göre, Sind eyaletinin büyük şehirlerinden Haydarabad ve Thatha büyük bir tehlike ile karşı karşıya. Pakistan'da ülke tarihinin en büyük felaketine yol açan sellerin üçüncü haftasında, güneydeki Sind eyaletiyle ve Pencap eyaletinin bazı kesimlerinde ise sular yükselmeye devam ediyor.

Sel sularının Şuhadad Kot şehrindeki bentleri yıktığı, şehrin tamamen sular altında kalma tehlikesi olduğu bildiriliyor. Daha da kötüsü, önündeki tüm engelleri yıkan azgın sular Haydarabad ve Thatha'ya doğru hızla akıyor.

Burdaki bölgelerin boşaltması için sürekli anonslar yapıldığı, ancak halkın nereye gidecebileceğini bilmediği kaydediliyor. Bir tahmine göre bu yeni felakette sadece Sind eyaletinde bir milyona aşkın insanın etkilenecek.

"BELUCİSTAN ABD ÜSSÜ YÜZÜNDEN FELAKET YAŞIYOR"

Belucistan'da da sel tehlikesi hala devam ediyor. Bazı kaynaklara göre, Belucistan'ın sel tehlikesine girmesinin nedeni Ceykababad şehrindaki ABD hava üssünü korumak için nehirlerin Belucistan'a doğru yönlendirilmesi.... Belucistan halkı 15 gündür hiç bir yardıma ulaşamadıklarını anlatıyor.

Öte yanda, Pencap eyaleti ve ülkenin kuzeybatısındaki Hayber Pahtunhava eyaletinde yardım ve kurtarma faaliyetler devam ediyor. 100 binlerce kişi hala sıkıntıda. Yardımların ulaşmadığı ya da yetersiz olduğu bölgelerde bulaşıcı hastalıklar en büyük tehlike..

ÜLKENİN YÜZDE 70'İ SULAR ALTINDA

Pakistan Kızılay Başkanı Senatör Nilüfer Bahtiyar, Pakistan'ı etkisi altına alan sel felaketinin, ülkenin yüzde 70'ini sular altında bıraktığını belirtti. Bahtiyar, Türkiye'den gelen Kızılay heyetini kabulünden sonra yaptığı açıklamada, Pakistan'ın 2005 depreminden sonra çok büyük bir felaketle karşı karşıya kaldığını belirtti. Yağmurların iki hafta daha sürmesinin beklendiğini kaydeden Bahtiyar, selden 40 milyona yakın kişinin etkilendiğini, 2 bin kişinin kaybolduğunu b.elirtti, ''Hayatta kalanların durumu, ölülerden daha kötü'' dedi.

ASIL SIKINTI SEL SONRASI ÇIKACAK

Asıl sıkıntının selden sonra ortaya çıkacağını ifade eden Bahtiyar, şöyle konuştu:

''Selin etkili olduğu bölgede ayakta hiç bir şey kalmadı. Selden etkilenenlerin barınma sorununu gidermek için çadır ve prefabrik ev kuracağımız kuru alan yok. Pakistan'ın güney bölgesi olan Sind'de sel devam ediyor. Önüne kattığı her şeyi yok ediyor. Pakistan'ın yüzde 70'i sular altında. Bu, selden 10 Pakistanlı'dan birinin etkilendiğini gösteriyor. Bu sorun ülkenin her yerinde devam ediyor. Kimse kimseye yardım edemiyor.''

Depremin sadece bir bölgeyi etkilediğini selin ise tüm Pakistan'ı etkilediğini söyleyen Bahtiyar, Pakistan Kızılay'ı olarak ciddi anlamda sıkıntılar yaşadıklarını ifade ederek, şu anda sadece arama-kurtarma çalışmalarına hız verdiklerini bildirdi.
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek
  • Konuyu başlatan "Hasan_Sinan"

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

2

28.08.2010, 13:27

Pakistan'a yardımda dünya sınıfta kaldı



Sıcak, sağlık hizmeti götüren doktorları hasta ediyor. Yüksek nemden bunalan halk ise mikrop yuvası sularda serinliyor.

Dünya Bülteni / Haber Merkezi

Yeni sel dalgası nedeniyle Pakistan'ın güneyinde 200 bin kişi evine terk etmek zorunda kalırken, yapılan ya da taahhüt edilen yardımlar 815 milyon dolara ulaştı. Ancak uzun vadede Pakistan’a çok daha fazlası gerekiyor. Bu arada sıcağın etkisiyle sağlık hizmeti götüren doktorlar da hastalanmaya başladı. Yüksek nemden bunalan halkın mikrop yuvası sularda serinlemeye çalıştığını söyleyen Yeryüzü Doktorları’ndan Dr. Kadir Keklik, büyük salgının kapıda olduğunu söyledi.

Alman DW'nin haberine göre Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi, tüm dünyadan gelen yardımlar nedeniyle memnuniyet duyduklarını belirterek uluslararası toplumun duyarlılığının etkileyici olduğunu söyledi.

Kureyşi, uluslararası toplum tarafından 815 milyon euro tutarında yardım yapıldığını ya da taahhüt edildiğini açıkladı.

UZUN VADEDE ARTMASI BEKLENİYOR

Birleşmiş Milletler (BM), afetzedeler için 360 milyon euro acil yardım gerektiği çağrısında bulunmuştu. Yapılan yardım miktarı ise BM'nin belirlediği rakamın da üzerine çıkmış oldu. Ancak sel felaketinden büyük zarar gören Pakistan'ın uzun vadede çok daha fazla mali desteği ihtiyacı var.

Sel felaketinin vurduğu Pakistan'a ABD'nin 102 milyon dolar, Suudi Arabistan'ın 65,3 milyon dolar, İngiltere'nin 64,76 milyon dolar, Avrupa Birliği Komisyonu'nun 54,15 milyon dolar yardımda bulunduğu ya da taahhüt ettiği belirtildi. Türkiye de yaklaşık 10 milyon dolar yardımda bulundu.

IMF İLE TOPLANTI

Uluslararası Para Fonu (IMF) da bugün Pakistanlı yetkililer ile birlikte bundan sonraki yardımlar için görüşmelerde bulunacak.

Washington'daki görüşmede, sel felaketinin ülke ekonomisine verdiği zararın ele alınacağı bildirildi. Pakistan hükümetinin tahminlerine göre, yeniden imar çalışmaları için yaklaşık 15 milyar dolar gerekiyor.

GÜNEYDE SEL TEHLİKESİ

Diğer yandan Pakistan'ın kuzeyinde sel suları çekilmeye başlarken, güneyde ise hafta sonu yağışlar nedeniyle nehir suları yükseldi. Yaklaşık 200 bin kişinin evini terk etmek zorunda kaldığı bölgede tehlikenin devam ettiği belirtiliyor.

Yeryüzü Doktorları Pakistan temsilcisi Abdulwahab Marwat'ın yaptığı belirlemelere göre kuru gıda, ilaç ve sağlık hizmeti ile içilebilir temiz su öncelikli ihtiyaçlar olarak bildiriliyor. Bölgede sağlık hizmetlerinin sağlanması için şu an Pakistan hükümetiyle koordinasyon içerisinde BM'ye bağlı kuruluşlar ile Kızılay ve Kızılhaç Federasyonları çalışıyor. Fakat milyonlarca insan için ne kadar süreceği bilinmeyen bir acil durumda yeterli sağlık çalışanı ve özellikle de ilaç kaynağı olmadığı öncelikli tespitler arasında yer alıyor.

Yeryüzü Doktorları bundan önce de Pakistan'da birçok insani ve tıbbi yardım faaliyetinde bulunmuştu. En son geçtiğimiz yıl haziran ayında Swat Vadisi'nde yaşanan mülteci krizi üzerine, mülteci kamplarında mobil klinikleriyle sağlık hizmeti veren Yeryüzü Doktorları, 2005 yılında Keşmir'de yaşanan depremin ardından da bölgede acil sağlık hizmeti vermişti. Acil yardımların yanında Pakistan sağlık altyapısının gelişimi için kalkınma yardımlarında da bulunan Yeryüzü Doktorları, 2006 yılında Muzafferabad yakınlarındaki Komikot şehrinde bir sağlık ocağı kurmuş ve 2010 yılı içerisinde ise, sel felaketinin yaşandığı Khyber Pakhtoonkhwa eyaletinde bulunan Balakot şehrinde bir çocuk hastanesinin inşaatına başlamıştı.

YARDIM GÖREVLİSİ DE HASTA

Sıcağın etkisiyle sağlık hizmeti götüren doktorlar da hastalanmaya başladı. Yüksek nemden bunalan halkın mikrop yuvası sularda serinlemeye çalıştığını söyleyen Yeryüzü Doktorları’ndan Dr. Kadir Keklik, büyük salgının kapıda olduğunu söyledi. Kendisinin de dizanteriye yakalandığını belirten Dr. Keklik, “Tedavi ettiğimiz kişi kalacak yeri olmadığından yine hastalanıyor. Temiz su sorunu çözülmezse çocuklar ve hamile kadınlar hayatını kaybedecek dedi.
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

3

28.08.2010, 14:12

Sözün bittiği yer...şu günlerde sohbetlerimizde özellikle toplu dualarla inşaALLAH Yüce RABB'İMİZDEN(C.C.) istemekten başka bir kapımız yok,acizliğimiz bir kez daha aşikar bir şekilde gözümüze batıyorken..ne kadar bunun farkındayız acaba ? Dua zamanı,destek zamanı,birlik-kuvvet zamanı ey insanoğlu titre ve kendine gel dedirtiyor insanı !

Üzerimize düşeni hakkıyla yerine getirebilmemiz duasıyla inşaALLAH.
Edep aklın suretidir !

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek
  • Konuyu başlatan "Hasan_Sinan"

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

4

28.08.2010, 14:31

Insaallah kardes dua olmasaydi ne ehemmiyetimiz olurdu..
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek
  • Konuyu başlatan "Hasan_Sinan"

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

5

30.08.2010, 00:44

Pakistan’da süren felâketin düşündürdükleri

Bir ayı aşkın zamandır seller içinde Pakistan. Yağışlar ve seller durmadığı gibi, hâlâ ulaşılamayan yerleşim yerleri var. Yollar ve köprüler yıkılmış, bazı yerlerde altı metre yüksekliğinde sular dolmuş. Çatıların üstünde yardım bekleyen insanlar artık açlıktan ve hastalıktan ölmeye başladı.

İndus Nehrinin de taşmaya başlaması, bir milyon insanın daha tahliyesine sebep oldu. Halen Pakistan’ın beşte biri sular altında. Bir milyon 200 bin ev kullanılamaz halde, beş milyon kişi evsiz. Yirmi milyona yakın insanın etkilendiği felâkette bu kişilerin altı milyonu çocuk, üç milyonu da küçük çocuklu aile.

Dünya nihayet yardım etmeye başladı. İsrail hariç –İsrail hükümeti de yardım teklifi yapmış, ama cevap alamamış- çoğu ülke yardım seferberliğinde.

Aşırı muson yağmurlarının sebep olduğu sellerle ilgili komplo teorileri bile çıktı. Sindh eyaletinin Yakubabad bölgesindeki ABD üssünü korumak için suların yerleşim yerlerine yönlendirildiği iddiasından, Hindistan’ın Satluj ve Beas Nehirlerine aşırı su salmasına şimdi de Ravi Nehrine su pompalamasına kadar bir çok komplo teorisi dolaşıyor ortalıkta. Amerikalılar da gizliden gizliye uluslar arası yardım ekiplerine Taliban’ın saldıracağı haberlerini yayıyorlar.

Ülkemizde hem devlet, hem de millet seferberlik halinde. İnşallah Pakistan’ın yaralarını saracak miktarda yardımlar tez elden ulaşır dost ve kardeş ülkeye.

Son aylarda dünyayı kaplayan seller, yangınlar, kasırgalar ve öbür yanda kuraklıklar, beşer eli karışınca dünyanın karşılaştığı felâketi gözler önüne seriyor. Dünya bir türlü sera gazlarını kontrol altına alma konusunda uzlaşamıyor. Kyoto Protokolünü uygulayamıyor. Isınan hava buzulları eritiyor. Küresel ısınma mevsim anomalilerini beraberinde getiriyor. Ama bu bozulmaya en çok sebep olan gelişmiş ülkeler, kendi kârlarından taviz verip, gittikçe artan felâketlerin sebeplerini ortadan kaldırmaya yanaşmıyor. Karbondioksit üretiminin yarısı çimento üretimi ve fosil yakıt kullanımından kaynaklanıyor. Ortaya çıkan sera gazlarının atmosferde yoğunlaşması perde etkisi yaparak güneş ışığının yeryüzüne ulaşmasını etkiliyor. Bu yüzden 21. yüzyılda dünya ısısının en az 2 derece artması bekleniyor. Buzullar eridikçe denizler yükseliyor. Aşırı soğuk kışlar, aşırı yağışlı yazlar, aşırı kurak yazlar, aşırı yumuşak kışlar geliyor.

Yaşlanan dünyamızı hep birlikte kirletmeye, dengeyi bozmaya devam ediyoruz. Arabamızın tamir ettirmediğimiz egzosundan çıkan gazlardan, üşenip biriktirme yerlerine götürmeyip çöpe attığımız pillere, ayrıştırmadığımız çöplere, her yerde kullandığımız spreylere kadar günlük hayatımızdaki ihmallerimizle bu bozulmaya biz de katkıda bulunuyoruz.

“Beşer eli karışmazsa…” şartını bizler bozup, dünyayı hep birlikte tüketiyoruz. Elbette kaderin hükmü var. Ama bu ihmalleri ve suistimalleri yok kabul edip, büyük felâketlere şaşırmak yerine, elimizden gelen tedbirleri almalı, bu konuda birey olarak sesimizi yükseltmeliyiz. Felâketler sonrası fedakârane yardımlar elbette önemli. Ama felâketleri önlemek için de aynı gayreti gösterebilmeliyiz. İstanbul’da yaşayanlarımızın bu konudaki en büyük sınavı beklenen deprem. Çürük binalarda oturmaya devam ederek, devleti tedbir almaya zorlamak için medeni tepkilerimizi göstermeyerek, oy verdiğimiz belediye başkanlarımızı “deprem için somut olarak hangi tedbirleri aldın?” sorgusuna tabi tutmayarak, gelecek felâketin sonuçlarına razı olmuş oturuyoruz.

Elbette kader hükmünü icra edecek. Ama beşerin tedbir almak görevi. Öyleyse bir yandan Pakistan’daki felâkete uğrayan insanlara elimizden gelen her türlü yardımı yaparken (önceki hafta yalnızca İstanbul camilerinden 5 milyon lira toplandı), öbür taraftan kendi felâketlerimizi önleyecek tedbirler alma çabası içinde olmalıyız.

E-Posta: hibrahimcan@windowslive.com
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek
  • Konuyu başlatan "Hasan_Sinan"

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

6

30.08.2010, 00:46

Biriktirdikleri harçlıkları Pakistan'a yolladılar

Sel felâketinden sonra yaralarını sarmaya çalışan Pakistan’a yardımlar sürüyor.

Kardeş ülke Pakistan’ın yaşadığı sıkıntıya ortak olan Kahramanmaraşlı 12 çocuk da harçlıklarını toplayıp, Pakistan’daki selzedelere göndermeye karar verdi. Kimse Yok Mu Derneği Kahramanmaraş Şubesi’ne giderek, kumbaralarındaki paraları boşaltan çocuklar, yaklaşık 350 lira tutarındaki yardımı, Pakistan’a ulaştırılmak üzere, dernek yetkililerine teslim etti.

Pakistan’da sel felâketinden dolayı yaşanan acıyı bir nebze olsun dindirmek için böyle bir yardım yaptıklarını söyleyen Medine Münevver Yılmaz, zor durumda olan çocukları sevindirmek istediklerini ifade etti. Ervanur Yörük, Pakistan’da felâketi yaşayan insanların durumuna kendilerinin de düşebileceğini belirtirken, Ünzile Bıyıklı da “Pakistan bizim kardeşimiz. Onlara yardım etmek bizim insanlık görevimiz. Onların durumuna biz de düşebilirdik. Allah’a binlerce kez şükretmeliyiz” dedi. Yardıma katılan diğer çocuklar da herkesi Pakistan’a el uzatmaya çağırdı.

Yapılan yardımlardan dolayı büyük memnuniyet duyduklarını söyleyen Kimse Yok Mu Derneği Kahramanmaraş Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Timurbanga, “Pakistan, büyük bir felâket yaşıyor. Biz dost ve kardeş ülke olarak buna duyarsız kalamayız. Bu küçük yürekler, fevkalâde güzel bir davranışla kendi harçlıklarını oradaki sel felâketi mağdurlarına bağışlıyor. Ben bu gençleri tebrik ediyorum. Tüm halkımızı da bu konuda duyarlı olmaya dâvet ediyorum” şeklinde konuştu.

BAĞCILAR'DA

YARDIM İFTARI

BağcIlar Belediyesince Pakistan’a yardım amacıyla düzenlenen iftar yemeğinde iş adamları tarafından 1 milyon TL’lik yardım taahhüdünde bulunuldu. Bağcılar Halk Sarayı’ndaki iftar yemeğinin ardından ilçede faaliyet gösteren iş adamlarına taahhüt belgeleri dağıtıldı. İSTOÇ Yönetim Kurulu Başkanı Nahit Kemalbay’ın 200 bin TL ile destek verdiği kampanyada toplam 1 milyon TL’lik yardım taahhüdü alındı. Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, hedeflerinin Ekim ayı sonuna kadar 2 milyon TL yardım toplamak olduğunu söyledi. Toplanacak yardımın ilk bölümünün Ramazan Bayramı’nın ardından, sel felâketine maruz kalan Pakistan’a ulaştırılacağını vurgulayan Çağırıcı, ‘’Kardeş ülke Pakistan’ın kadınları, Kurtuluş Savaşımızda yüzüklerini, bileziklerini, küpelerini satarak bize destek olmuşlardı. Şimdi vefa borcumuzu ödeme zamanı’’ diye konuştu. Öte yandan, Bağcılar Belediyesinin iftar çadırında çocuklara bin adet ‘’Pakistan’a yardım kumbarası’’ dağıtıldı.

http://www.yeniasya.com.tr/2010/08/30/yurthaber/h1.htm
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

Bu konuyu değerlendir