Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

18.07.2010, 23:30

Demokrat Parti : “AKP Anayasasına Hayır!”

“AKP Anayasasına Hayır!”
(DP Basın Merkezi – 17 Temmuz 2010) - Demokrat Parti Genel İdare Kurulu, 16 Temmuz 2010 Cuma günü Genel Başkan Hüsamettin Cindoruk’un başkanlığında gerçekleştirdiği toplantıda, 12 Eylül 2010 Pazar günü yapılacak olan referandumda Anayasa Paketi’ne “Hayır” oyu verilmesini kararlaştırdı.
Genel İdare Kurulu toplantısında, üyeler, sadece AKP’li kadrolar tarafından hazırlanan Anayasa Paketi’nin katılımcı demokrasi kurallarına uymadığını ifade ederek, “Bu Anayasa Paketi, ülkemizdeki siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının ortak çalışmalarının bir ürünü değildir. Bu paket, aslında Türk Devleti’nin genetik yapısını ve DNA’sını değiştirmeye yönelik bir çalışmadır.
Yine bu teşebbüs, bugün fiilen yürütülen ‘’baskıcı ve keyfî yönetim’in hukuki kılıfını hazırlama gayretidir. Bu nedenle, Demokrat Parti mensuplarının referandumda Anayasa Paketi’ne ‘Hayır’ oyu vermeleri kaçınılmazdır” görüşünü dile getirdiler.
DP Genel İdare Kurulu toplantısında, “Hayır” kararı çıktıktan sonra, bir bildiri hazırlandı. Bildiri aynen şöyle:
“Demokrat Parti Genel İdare Kurulu’nun 16 Temmuz 2010 Cuma günü yaptığı olağan toplantıda, 12 Eylül 2010 Pazar günü referanduma sunulacak ‘Anayasa Paketi’ konusu müzakereye açılmış, üyeler, DP’nin tavrı konusunda görüş bildirmişlerdir. Bu arada, söz konusu Anayasa Paketi’nin hazırlanma aşaması ve kabulü halinde getireceği sonuçlar da müzakere edilmiş, parti teşkilatının temayülü de dikkate alınarak Anayasa Paketi’ne ‘Hayır’ oyu verilmesi kararlaştırılmıştır.
Kurulumuzda, bu kararın verilmesinde etkili olan belli başlı görüşler şunlardır:
[*]
Türkiye’de, 1961 yılından beri referandum yapılmaktadır. İlk referandum, 27 Mayıs 1960 İhtilalinden sonra gerçekleştirilmiş, halkımız, referanduma sunulan anayasa metninin içeriğinden habersiz olduğu için, Türk seçmeni 1961 Anayasasıyla birlikte Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatih Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’a verilecek olan idam cezası, peşinen onaylama durumuna düşürülmüştür.
[*]
12 Eylül 1980 İhtilalini yapan askeri yönetim de, hazırlatmış olduğu 1982 Anayasası ile ihtilal liderinin cumhurbaşkanı seçilmesini halkoyuna sunmuş, Türk seçmeninin yüzde 92’si bu referandumda ‘Evet’ oyu vererek, ihtilal liderini cumhurbaşkanlığına, ihtilal kadrosundaki komutanları da yeni oluşturulan ‘Cumhuriyet Konseyi’ üyeliğine seçmiştir.

[*]
Aslında Türkiye’deki referandumlarda sandık başına giden halk, neye oy verdiğini bilmemekte veya o konu ile meşgul olmamaktadır. Hâl böyle olunca, referandum, halkın sırtında bir yük ve külfettir. Özellikle birbirleriyle alakası olmayan konuların aynı torbada referanduma konu edilmesi, modern demokrasilerin asla kabul etmediği bir yöntemdir.
[*]
AKP iktidarı, tek başına hazırladığı ve TBMM’deki çoğunluğu ile kabul ettiği Anayasa Paketi’nin, 1980 darbesinden sonra hazırlanan anayasayı ortadan kaldırmak amacı güttüğünü ileri sürmektedir. Oysa, 1982’den bu yana söz konusu anayasa, TBMM’de, parlamentodaki siyasi partilerin mutabakatı ile 17 defa değişikliğe uğramış, dolayısıyla, o anayasadan günümüze sadece bazı kırıntılar kalmıştır. Sonuç olarak, AKP’nin, ‘Darbe anayasasını ortadan kaldırıyoruz’ iddiası, propagandadan öteye geçmeyen ve halkı aldatmaya yönelik bir teşebbüstür.
[*]
AKP’nin amacı, gerçekten demokratikleşmeyi sağlamak değildir. Örneğin, 12 Eylül zihniyetini yansıtan YÖK ve RTÜK uygulamaları, dokunulmazlıkların korunması ve adaletsiz seçim barajı gibi hususlar, referanduma sunulan pakette konu dahi edilmemiştir. Çok kanallı ve tek sesli hale getirilmek istenen Türk medyası üzerinde uygulanan sistematik baskılar da AKP’nin demokratikleşme niyetinin samimi olmadığının göstergesidir.

[*]
Yine aynı Anayasa Paketi’nde 12 Eylül 1980 darbecileri için yargılanma yolu açılacağı söylenmektedir. Bu da bir başka aldatmacadır. Çünkü o konu da zaman aşımına uğramıştır. Sonuç olarak, 12 Eylül darbecilerinin yargılanmaları hukuken mümkün değildir.

[*]
AKP, bu Anayasa Paketi’ni halkoyundan geçirirse, bugün fiilen yürütülen baskıcı ve keyfî yönetimin hukuki kılıfını da hazırlamış olacaktır.

[*]
AKP’nin Anayasa Paketi, ulus-devlet, üniter devlet ve laik devlete karşı bir yapılanma gayretidir. Bir başka ifadeyle, AKP’nin milletimizi ayrıştırma, kamplaştırma ve kutuplaştırma anlayışının ürünüdür.

[*]
AKP, 12 Eylül’de oylanacak Anayasa Paketi ile Türkiye’nin genleri ve DNA’sı ile oynamak istemektedir.


Demokrat Parti sözcülerinin çeşitli vesilelerle ifade ettiği gibi, Türkiye’nin geniş katılımlı, Parlamentoda nitelikli çoğunluğun mutabakatı ile hazırlanacak demokratik bir anayasaya ihtiyaç vardır. O nedenle, Demokrat Parti mensupları, sadece bir parti tarafından hazırlanan Anayasa Paketi’ni Türkiye’nin Anayasası olarak kabullenmediği için referandumda ‘Hayır’ oyu verecektir.”
Allah, yar yar... (Cem Karaca'nın vefatından önce yazıp söylediği son şarkısı)

2

19.07.2010, 08:18

DP bu kararı vermeden önce,benim şahsi kararım ''hayır''dı.Ama beni ''meşveretimiz''den çıkcak olan karar bağlar.Meşveret bu konuda bir karar alırsa ben o kararın arkasında olurum.

3

19.07.2010, 09:59

Cematimizin şahsı manevinin görüşüne uymak lazım.Cemaat olmanın şuuruyla hareket etmek lazım. Cihan kardeşimiz DP nin aldığı karar ve Kazım abinin yazısını buraya almış.
Aslında parlementoda çözülecek bir meseleyi siyasi rant uğruna meydanlara taşımaya gerek yoktu. Milletin parası ve vakti çar-çue edilecek.
4. meseleye yoğunlaşıp, hizmetlerimize devam etmekten başka çare var mı? YOK.
Öyleyse hizmetlerimizin, ve imani kurtarma mücadelemizin hamleleri için çalışmalara tam gaz devam.
Yeni Asya gazetemizin çok güzel hediyeleri var. bulunduğunuz mahalde bunları ihtiyaç sahiplerine ulaştıralım. Hamle yaparak traj noktasındada bir sıçrayış yapalım. işaallah.

4

19.07.2010, 14:06

Ben 16 yıllık aktif Yeni Asya okuyucusu olarak meşveretten EVET kararı çıkacağını, gazetemizdeki köşe yazılarından yola çıkarak söyleyebilirim. Çünkü gazetemiz meşverete göre hareket ediyor.
Allah, yar yar... (Cem Karaca'nın vefatından önce yazıp söylediği son şarkısı)

5

19.07.2010, 15:13

Gazetede başyazarın görüşü, gazetenin görüşü sayılır. Kazım Bey cemaat adına yazmıştır. Burda da ''evet'' deniyor. Kerhen de olsa. Demokrat Parti, demokratik davranmıyor. Siyasi ve tarafgir olarak davranıyor.
Onun için ''YETMEZ AMA EVET''

6

19.07.2010, 16:32

Gazetede başyazarın görüşü, gazetenin görüşü sayılır. Kazım Bey cemaat adına yazmıştır. Burda da ''evet'' deniyor. Kerhen de olsa. Demokrat Parti, demokratik davranmıyor. Siyasi ve tarafgir olarak davranıyor.
Onun için ''YETMEZ AMA EVET''

Öyle mi, tafargirmiş, sizden yana olmayan herkes tarafgir zaten..

Gayet de mantıklı izahlarla hayır denmiş, -her ne kadar ben hiç bu referandumu tanımasam da-, paketin içinin boş olduğunu bu vesileyle görmüş olduk en azından..

En mühim faydası da bu hayır tercihiyle merkez sağdan akpnin bu despot tavırları yüzünden chp-mhp eksenine kayan oylara adres göstermek olacaktır..

Bu memleketin en baş sıkıntısı budur son yıllarda..

"Benden olmayanın kellesini isterim" siyaseti.."Ya evet diyeceksin ya da hayır diyemezsin". Şu an akplilerin zorbalığı bu!

Bunu her sandıkta yapıyor bu hükümet ve halk her seçimde biraz daha şirazaden çıkıp uçlara kayıyor..

Bu sivri tavırlarıyla hükümet etme niyeti olmadığını sadece Türkiye'yi yerinde saydırmak için vazifeli "evet süfyanın 4. devresini muhafaza" ile muvazzaf olduklarını isbatlıyorlar..

"Muhtaç mütehayyirler" "ya bendensin ya da hayat hakkın yok" siyasetiyle demokratça temsil edilmez..

8 senedir topuz korkusuyla yaşıyor millet ve her geeçn gün biraz daha çarpışmalara doğru sürükleniyoruz..

Allah tuzaklarını ayaklarına dolasın bu vatana kasdedenlerin topunun!

7

19.07.2010, 17:02

Bu izahlar ile kimin ne kadar siyasi tarafgirlik içinde olduğu net bir şekilde ortaya çıkmıştır. Kendi siyasi fikrine uygun bir şeytana melek diyecek kadar. Yazık bu kadar tarafgirlik bir ''NUr Talebesine'' yakışmaz.
Biz hak nerden gelirse taraftarız. Doğru nerden gelirse destekleriz. Fakat tarafgir ne Yapar? Mutlaka bir bahane bulur ve tenkit eder. Tenkitlerin içi boş bile olsa. Allah bütün Nur Talebelerini inatla ve tarafgirlikle hareket etmekten korusun.

8

19.07.2010, 17:29


Yaa onun için mi akpnize muhalif siyasi yazı yazan köşe yazarlarını topun ağzına koymuşsunuz..

Bari inanılacak birşey deyin de biz de inanalım akp tarafgirliğiniz olmadığına..

Kimbilir kimlerin nerelerden ne menfaatleri var ki böyle canınıza dokunulmuş gibi laf ettirmiyorsunuz akpnize..

Adamlar evet demeyenleri dinden atıyorlar dolaşında görün patates dinli yaftacılarının devamları akplileri nette..

Merkez sağın oylarını çar çur ettiler..Milleti ayırdılar böldüler parçaladılar chpyle mhpye yem ettiler..

En yakın genel seçimde daha çok kaymalar olacak bu iki uç partiye..

Çok samimiyseniz akpnizle azıcık akıl verin de bari bu kutuplaşma siyasetinden vazgeçsin de milletin sıkıntılarını çözsün artık..



9

19.07.2010, 18:21

Biraz Allah'tan korkmak lazım. Şimdi ben burada nerede AKP'den bahsetmişim?
Kardeş sen her şeyi getirip AKP'ye bağlıyorsun
AKP bu kadar mı sana düşman görünüyor?
Bunun adı siyasi tarafgirlik değilde nedir?
Bakın yazımda hiç bahsetmemeişim.
Fakat sen ne yapmışsın? Şimdi bunları sıralayalım:

1-Hangi muhalif yazarı topun ağzına koymuşum?

2-AKP tarafgiri olduğumu nereden çıkarıyorsun? Yoksa senin gibi düşünmeyen herkes AKP tarafgiri mi? Esas tarafgirlik bu değil de nedir?

3-Kimin nereden ne menfaati var da, ben nerede laf ettirmemişim. Yazımda bununla ilgil zerre kadar bir ima dahi var mıdır?

4-Allah insaf versin vessselam

10

19.07.2010, 19:38

Meşveret ne derse onu yapacağız. Hayır derse hayır derim evet derse evet derim. Meşveret kararına uyma konusunda kim nefsine söz geçiremiyorsa işte o kişi meselelere siyasi tarafgirlikle bakıyor demektir.
Allah, yar yar... (Cem Karaca'nın vefatından önce yazıp söylediği son şarkısı)

11

19.07.2010, 23:29

cihan kardeş tamamen katılıyorum. Meşveret ne derse o.

12

19.07.2010, 23:56

Allah razı olsun abi.
Allah, yar yar... (Cem Karaca'nın vefatından önce yazıp söylediği son şarkısı)

13

20.07.2010, 09:02

Gençler birbirinize saygılı olun. sen benden uzak durun.
bu referandum o kadar büyütülecek bişey değil
meclisin çözebileceği şeyi,
halkın önüne getirip
iki kutuplu siyasete devam kararını neticesi.

14

20.07.2010, 10:14

Öyle deme abi. Demokrat Parti'nin demokrasi çizgisinden uzaklaştığını gösterdi bize. Demokrat Parti öyle bir gerekçe sundu ki hayır deme sebebi olarak, darbeciler de aynı gerekçeyle anayasayı istemiyor.

Yani er meydanı derler ya. Demokrat Parti 2. kez demokrasi sınavını kaybediyor böylece. İlk kez cumhurbaşkanlığı seçiminde meclise girmemelerinde kaybetmişlerdi, bu da ikincisi oldu.
Allah, yar yar... (Cem Karaca'nın vefatından önce yazıp söylediği son şarkısı)

15

20.07.2010, 10:19

Maalesef Demokrat Parti bu tavrı ile demokrat çizgiden uzaklaşmıştır. Yaklaşımı doğru değil ve kendilerine defalarva müdahalede bulunan ihtilalilcilerle aynı gerekçeye sarılmıştır. Yazık, insan üzülüyor.

16

20.07.2010, 12:10

Süleyman Soylu, 'Evet' için Anadolu'yu gezecek

Demokrat Parti (DP) Eski Genel Başkanı Süleyman Soylu, mevcut parti yönetiminin referandum için 'hayır' kararına karşılık alternatif bir 'evet' kampanyası başlatıyor.
Daha önce pakete 'evet' diyeceğini açıklayan ve DP tabanından da aynı şeyi isteyen Soylu, anayasa değişikliğine destek olmak amacıyla Anadolu turuna çıkıyor. 12 Eylül'e kadar arkadaşlarıyla birlikte 50 ili dolaşacak olan eski DP lideri, 'evet sohbetleri' düzenleyecek. 100 bin kişiye de 'niçin evet denmesi gerektiğini' anlatan bir mektup gönderecek. Ona göre 12 Eylül'de AK Parti iktidarı değil, milletin kaderi oylanacak. Bu nedenle de milleti misyon edinen DP'nin mutlaka 'evet' cephesinde yer alması gerekiyor. Bu ziyaretler için belirledikleri, "Güçlü ve Modern Türkiye için Evet" sloganı da bunu anlatıyor.

Cihan Haber Ajansı'na konuşan Soylu, DP Genel İdare Kurulu'nda (GİK) referandumda partinin tavrının 'hayır' şeklinde belirlenmesini eleştirdi. "Bu karar içimi acıttı." ifadesini kullanırken, partinin 65 yıllık köklerine dikkat çekti. Demokrat Parti geleneklerinin de tabanının da bunu kabul edemeyeceğinin altını çizdi. Soylu, "Bizim parti olarak bir misyonumuz ve millete karşı sorumluluklarımız var. Türkiye bir dönüşüm döneminde. 1960 yılında kurumsallaşan vesayet sisteminin ortadan kalkması için Anayasa'nın değişmesi şart." değerlendirmesini yaptı.

Anayasa değişikliğini yeterli görmediğini ve kısmi eleştirilerinin de bulunduğunu ifade eden Soylu, buna rağmen 'evet' demek için çok önemli gerekçelerinin olduğunu söyledi. Her şeyden önce bu değişikliğin yeni bir anayasa değişikliğinin önünü açacağını savundu. Süleyman Soylu, Türkiye'nin dünya ile rekabet etmek isteyen, kendi insanına birinci sınıf muamelesi yapan, imtiyazsız bir devlet olması için anayasa değişikliğinin gerekli olduğuna işaret etti. "Sadece, darbecilere sivil mahkeme yolunu açan madde için bile milyon kere 'evet' denir." görüşünü dile getirdi.

17

20.07.2010, 12:47

Öyle deme abi. Demokrat Parti'nin demokrasi çizgisinden uzaklaştığını gösterdi bize. Demokrat Parti öyle bir gerekçe sundu ki hayır deme sebebi olarak, darbeciler de aynı gerekçeyle anayasayı istemiyor.

Yani er meydanı derler ya. Demokrat Parti 2. kez demokrasi sınavını kaybediyor böylece. İlk kez cumhurbaşkanlığı seçiminde meclise girmemelerinde kaybetmişlerdi, bu da ikincisi oldu.

Sen ne demiştin referandum anketinde?

Seninle aynı şeyi demişler ne istiyorsun daha?

Sen şimdi o dediğin maddelere iç huzuruyla evet mührü basabilecekmisin?

Ben basmıyorum, basanlara da hayırlı olmayacak bu, çünkü deccalizme yeniden tasdik verecek ve ömrünü uzatacaksınız.

Ve en tehlikelisi de 80'lerde "hayır" diyen deccala teslim olmayan tek cemaat olan Yeni Asya'yı da bu sefer katakulliye getirip bu mührü bastırarak, memlekette umûmi belâya davetiye çıkaracaklar..

Ben bunu 99 seçiminde de demiştim devamında 17 Ağustos sillesini yaşadı bu millet dediğim tasdik oldu..

Umûmi belâlar zalimler umûmen tasdiklendiğinde gelir..

Kim evet diyecekse şimdiden buna hazır olsun..Bana kimse deccala tasdik mührü vurduramaz, bu cihetleri meşverete de bir şekilde ulaştıracağım zaten..

Hayır diyerek Demokrat partililer kendilerini kurtarırlar bu umûmi belâdan, siz kendinizi düşünün bu kadar kemalist düşmanlığıyla gidip altına mühür basacaksınız..

(Bu ifadeler evet diyenelerin umûmunu nazara alarak kullanılmıştır.Mütehayyirler anlasınlar azim zarar nerden gelecek diye.)


Süleyman soylu'yu kale bile almıyorum, onun ipleri kimin elinde biliyorum zaten..

Devam etsin çalışsın o da din adına siyasetle halkı kandırıp deccala yem edenlere..

18

20.07.2010, 13:33

@ruhefza abla meşveretten "hayır" çıkarsa "hayır", "evet" çıkarsa "evet" yazan alana vicdanen gayet rahat bir şekilde mührümü basacağım.

Ben onu dedikten sonra 5 gün boyunca Kazım ağabeyin madde madde izah ederek yazdığı köşeyazılarını okudum. Ve referandumdaki tavır konusunda Kazım Güleçyüz ağabeyle harfiyyen aynı kanaatteyim.Evet biz anayasa değişikliğini oldukça eksik ve yetersiz görüyoruz. Bununla birlikte YAŞ kararlarının yargıya açılması gibi maddelerin elzem değişikliklerden olduğunu düşünüyor ve bu fırsat ayağımıza kadar gelmişken kaçırmak istemiyoruz. Eksik anayasa değişikliğinin hesabını sandıkta AKP'den zaten oylarımızla soracağız. Ama AKP Anayasası gibi fanatik ve ifrata varan görüşlere katılmıyoruz.

Süleyman Soylu'yla bizzat tanışmış ve muhabbet etmiş biri olarak, sayın Soylu hakkındaki yorumunuzu talihsizlik olarak görüyorum. Kendisinin siyasi fikirleri demokrat misyona %99 uymaktadır. Cİndoruk gibi bir ihtilal şakşakçısı mı yoksa Soylu mu diye sorarsanız tereddüt bile etmeden sayın Soylu'yu tercih ederim.
Allah, yar yar... (Cem Karaca'nın vefatından önce yazıp söylediği son şarkısı)

19

20.07.2010, 13:47



Sen Soyluyu bana sor, öyle ayak üstü muhabbetler "benden sonra tufan" diyerek kendini ateşe atmış olanları kurtarmaya yetmiyor malesef..

Yazık ediyor o kendine siyasal islam çizgisine kayarak seçim meydanlarında bile riske attı kendini..Daha evveli de var da açtırma kutuyu..

Bana gönderdikleri mailleri ben biliyorum, ipleri kimde ordan bile belli..(Bu hükümetin ipleri kimlerin elindeyse onunki de malesef onların eline geçmiş..Hem hükümeti hem Soyluyu aynı cenah yönlendiriyor, ki biizm burda akp teşkilatlarını oy tabanları olmadan kuranlar hep Soylunun il başkanlığı dönemimin ekibi..Fazla deşilmeyeyim zaten bu yara kanıyor.)

Sadece esef yaşıyorum Soylu meseelsinde şahsi makamı için kaliteli bir demokratı harcadı kendi kendine..


Dp meselesinde ise, madde kriterize edilmiş o yazı hiç de "evet" demeyi gerektirmiyor..

Sanki zorla iliştirilmiş gibi bir hali var o evetin oraya.

Çünkü üstteki tüm tahliller DP ile aynı endişeleri taşıyor.

Ve yaş kararlarının yargıya açılması sadece bir yem, kemalizme tasdike sebeb olacak kadar mühim bir madde değil..

Kaldı ki bu beceriksizlikleriyle hangi kanunu tatbik edebiliyorlar ki ona da güveneyim ben..

Olan hakları da berbat ettiler bu ükleye kanun değil olan hakjları tatbik edebilecek hükümet lazım evvela.

Bu da siyaset canibiyle şu noktada görülmüyor zaten..İpler ne zaman AB'ye geçer veya olan AB ipleri ne zaman ciddiye alınır tatbik edilirse kemalizmin sonu demektir..

Bunlar oyalama taktikleriyle AB yolunu uzatarak milleti yerinde say yaptırıyorlar, malesef ki daha evvel yüzlerce kez dediğim gibi bu sefer bunu "dindar" zannedilenlere ihale ettiler..

Kurşun yemiş hasta öldüğünün bile farkında değil!


Ayrıca Cindoruk da o makama kazık çakmadı, kemalist zannedilenler kemalizme "hayır" diyorlar, siz gelmiş neyden bahs ediyorsunuz..

Ben kemalizme evet diyemem! Bu kadar açık bu mesele..!



20

20.07.2010, 14:00


Adamlar evet demeyenleri dinden atıyorlar dolaşında görün patates dinli yaftacılarının devamları akplileri nette..

Merkez sağın oylarını çar çur ettiler..Milleti ayırdılar böldüler parçaladılar chpyle mhpye yem ettiler..

En yakın genel seçimde daha çok kaymalar olacak bu iki uç partiye..


Bu tehlikeye bu "evet"ler sebeb olacak!

Bu memleketin sonu demektir bu iki uca kayan oylar..

Ve "evet"çilerin dengesiz tavırları halkı şu anda galeyana getirmiş vaziyette, geçen seçimde sandıklardan bu iki uca kaymış merkez sağın oyları daha fazla kayıyor şu anda!

Çünkü "evet"çilerin hayır diyenlere dinden çıkmış muameleleri buna mecbur ediyor insanları!

Daha evvelsi gün Kırkıncı Hocacılardan biri "kardeşim fazla abartmayın bu meseleyi, biizm asıl vazifemzi bu işler değil" dedim diye adam kemalistlerin safına attı beni..

Nedir bu kim dinli-kim dinsiz referandumu mu..? Ya da patates dinli mi hayır diyecek olanlar?


Ege bölgesinde tanıdığım yüzlerce kişi hem de 80 anayasasına "hayır" demiş o güzide insanlar, bu habire topuz sallanmasından mhpye kaymış gitmişler..

Bu hükümet chp-mhp için çalışıyor açın artık gözünüzü..!

"Benden sonra tufan"lar için taş döşüyor taşş!

Bu konuyu değerlendir