Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Bîçare S.V.

Profesyonel

  • "Bîçare S.V." bir erkek
  • Konuyu başlatan "Bîçare S.V."

Mesajlar: 712

Konum: İstanbul/ Çamlıca

Meslek: Gazeteci/ Arşiv-Kütüphane

Hobiler: Kitap okuma (Sesli)

  • Özel mesaj gönder

1

04.06.2010, 15:18

DOKUZ ŞEHİDİN CENAZESİ DE TÜRKİYE'YE GETİRİLDİ

DOKUZ ŞEHİDİN CENAZESİ DE TÜRKİYE'YE
GETİRİLDİ




Gazze'ye yardım filosunda İsrail saldırısına uğradıktan sonra
kelepçelenip gözaltına alınarak üç gün hücrede tutulup sorgulanan 466
yardım gönüllüsü, üç THY uçağı ile gece saatlerinde Türkiye'ye döndü.
Gönüllülerle birlikte, saldırıda vefat eden dokuz kişinin cenazeleri de
getirildi. Kafile, büyük bir kalabalık tarafından karşılandı.

38 YARALI TESLİM EDİLDİ, 21 YARALI VAR

DENİYOR

İHH İnsanî Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, ''Şu ana kadar
bize dokuz şehit cenazesi verdiler, ama bizdeki liste daha kabarık.
Kayıplar var. 38 yaralıyı doktor arkadaşlar elleriyle teslim etti,
dönüşte bize 21 yaralı var diyorlar’ derken, Vakfın Başkan Yardımcısı
Durmuş Aydın da kayıpların denize atılmış olabileceğini söyledi.

VURULANLARIN BAZILARI DENİZE Mİ ATILDI?

''Bu kayıplara ne olmuş olabilir?'' sorusuna Aydın, ''Denize
atmış olabilirler. Bunların araştırılması lâzım. Bulunmasını ümit
ediyoruz. Bulunmazsa İsrail için kara bir leke olacak. Zaten batağa
batmış vaziyetteler'' cevabını verirken, başka yolcular da ölü sayısının
daha yüksek olduğunu ve denize atılan yaralılar bulunduğunu söylediler.

Kayıpların HESABI sorulsun

GAZZE'YE insanî yardım taşıyan ve İsrail’in saldırısına uğrayan
‘’Mavi Marmara’’ gemisinde bulunan İHH İnsanî Yardım Vakfı Başkanı
Bülent Yıldırım, Atatürk Havalimanı’nda gazetecilere açıklama yaptı.
Olay anını anlatan Yıldırım, sabah ezanında İsrailli askerlerin havadan
uçak ve denizden botlarla saldırıya başladıklarını dile getirdi. Önce
bir gösteri yapıldığını zannettiklerini vurgulayan Yıldırım, ‘’Birden
bire gemiye indirme yaptılar. Arkadaşlarımız sadece sivil direniş
gösterdi. Bütün basın oradaydı. ‘Kol kola girin, onları içeri almayın’
dedik’’ şeklinde konuştu. Yıldırım, İsrail’in en yetişmiş, en üst tim ve
komandolarına karşı demir sopalarla meşrû müdafaa yaptıklarını
kaydetti.

İsrail’in, ilk 35 dakika silah kullanmadıklarını iddia ettiğini
söyleyen Yıldırım, atılan gaz bombasından birçok kişinin yaralandığını,
ayrıca ilk kullanılan mermilerin plastik ve ucu ince çiviye benzer
mermiler olduğunu aktardı. Yıldırım, ‘’Cevdet kardeşimiz şehit olmuştur.
Basın mensubudur. Sadece fotoğraf çekiyordu. Fazla değil bir metreden
vuruldu ve beyni parçalandı’’ diye konuştu. Gemiye ilk inenlerden
10’unun etkisiz hale getirildiğini anlatan Yıldırım, ‘’Evet silâhlarını
aldık. Silâhlarını kullansak bile yine meşrû müdafaadır yaptığımız. Buna
rağmen biz onlardan aldığımız silâhların hepsini denize attık’’ dedi.

38 YARALI TESLİM EDİLDİ, 21 YARALI VAR

DENİYOR

Bülent Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: ‘’Arkadaşlarımızdan
biri teslim olduktan sonra vuruldu ne yazık ki. Onun görüntüsünü
alamadık. İnsanlık adına hiçbir şey yoktu orada. Baktım olacak gibi
değil, beyaz gömleğimi çıkarıp salladım. Beyaz bayrağı görünce
‘dururlar’ dedik, ama öyle olmadı. Şu ana kadar bize 9 şehit cenazesi
verdiler ama bizdeki liste daha kabarık. Kayıplar var. 38 yaralıyı
doktor arkadaşlar elleriyle teslim etti, dönüşte bize 21 yaralı var
diyorlar.’’

Bütün dünyaya internet üzerinden canlı yayın yaptıklarını,
İsrail’in gerçek yüzünün görüldüğünü ifade eden Yıldırım, konuşmasını
şöyle sürdürdü: ‘’Biz hukukun dışına hiç çıkmadık, onlar elimize geçtiği
zaman tedavi yapıp sularını verdik ama onlar ellerine geçen
arkadaşlarımızı öldürdüler. Bazı arkadaşlarımızı denize attılar.
Askerlerini tedavi eden doktoru bile kurşunladılar. Sonra teslim olduk
hep beraber. Kadınlar olmasa biz teslim olmazdık. Tüm arkadaşlarımı
kutluyorum, hiçbiri geri adım atmadı. Bir yaşındaki çocuğu anne ve
babasından ayırdılar. Buna rağmen geri adım atılmadı.’’ Teslim
olmalarının ardından İsrailli askerlerin sürekli hakaretlerde
bulunduğunu, insanların tuvalet ihtiyacına bile gidemediğini anlatan
Yıldırım, daha sonra herkesi geminin ikinci katına aldıklarını, ellerini
arkadan bağladıklarını, maksatlı olarak helikopteri geminin üzerinde
döndürdüklerini belirtti. Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı: ‘’Bütün
işkencelerin ardından gönlümüzü almaya başladılar, çünkü Türkiye ve
dünya ayağa kalktı. Şehit verdik diye korkmuyoruz, bu ambargo kalkana
kadar devam edeceğiz, insanlığın kazandığını hep beraber göreceğiz. Bu
ambargonun kalkması için vaktini bizim tayin edeceğimiz daha büyük
konvoylarla denizden ve karadan bütün dünyayı harekete geçiririz.’’

"İSRAİL KENDİNİ REZİL ETTİ"

Yıldırım, sorguda İsrailli yetkililere, ‘’Dünyada İsrail
ordusunun güçlü bir imajı var deniyor, ama birkaç tane gönüllü bile
sizin ordularınızın silâhlarını ellerinden alıp denize attı. Siz kendi
kendinizi rezil ettiniz’’ dediğini dile getirdi.




"İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."
'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz.'
"İnsanlara teşekkür etmeyen, ALLAH'a da şükretmez.!"
'Bırak bîçare feryâdı, Bîçare S.V.

Bu konuyu değerlendir