Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Bîçare S.V.

Profesyonel

  • "Bîçare S.V." bir erkek
  • Konuyu başlatan "Bîçare S.V."

Mesajlar: 712

Konum: İstanbul/ Çamlıca

Meslek: Gazeteci/ Arşiv-Kütüphane

Hobiler: Kitap okuma (Sesli)

  • Özel mesaj gönder

1

29.05.2010, 09:20

Yassıada’da darbe protestosu

Yassıada’da
darbe protestosu





Kanlı 27 Mayıs darbesi, 50. yıldönümünde Yassıada’da protesto
edildi. Mahkemenin yapıldığı salona gelen kalabalık gruba seslenen Genç
Siviller Temsilcisi Turgay Oğur, tarihimizdeki kara bir leke olan bu
adanın Demokrasi Adası olmasını istediklerini ifade etti.

Yassıada’da darbe protestosu

KENDİLERİNİ ‘’Genç Siviller’’ olarak adlandıran bir grup, 27
Mayıs askerî müdahalesinin 50. yılı dolayısıyla Adnan Menderes, Fatin
Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ı anmak amacıyla yargılandıkları
Yassıada’yı ziyaret ederek, protesto etti.

Yassıada’da yargılanmış kişilerin birinci derece yakınlarını da
taşıyan vapur, Kabataş İskelesi’nden hareket ederek, Kadıköy’e uğradı.
Buradan da yolcu alan vapur, Yassıada’ya gitti. Yassıada’da,
yargılamanın yapıldığı spor salonunun içinde bir konuşma yapan Eski DP
Genel Başkanı Süleyman Soylu, Yassıada’da bir araya gelen insanların
Anadolu’nun ahengini yansıttığını belirtti. 27 Mayıs darbesinin,
Türkiye’ye nefret tohumlarını ektiğini ve bu ülke insalarının millet
olma şansını ortadan kaldırdığını söyleyen Soylu şöyle konuştu:

“Bu ülkede hep birlikte bir şeye ihtiyacımız var. Bu ülkeye
nefret tohumları ekenlerin felsefelerini, zihniyetlerini toprağa gömmek
ve bu ülkeye sevgi tohumlarını barış tohumlarını ekmek. Liseli
yıllardaydı, ben tebrik kartı satardım. İnsanlar Menderes’in fotoğrafını
görünce parmaklarıyla okşarlardı. Sadece Menderes’i değil, bu mahkemede
yargılanan herkesi çok sevdi millet.’’ Soylu, konuşmasına göz yaşları
arasında son verdi.

‘’DARBECİLERE KARŞI

DURULMASI GEREKİR’’

Celal Bayar’ın torunu Emine Gürsoy Naskali de 27 Mayıs askeri
müdahalesinin 50. yılında hala içinde bir acı hissettiğini, bu acının
yanı sıra bir mücadele hissinin de içinde var olduğunu kaydetti. ‘’Bu
mücadele hissi de darbeci zihniyete karşı durulması gerektiği ve bu
yönde elimizden gelenin yapılması gerektiği hissi’’ diyen Emine Gürsoy
Naskali, sözlerini şöyle sürdürdü:

‘’27 Mayıs darbesine baktığımda, bu darbe eli silahlı bir çete
tarafından yapılmıştı. Bir silahlı cephesi vardı bu işin. Aynı zamanda
bir siyasi cephesi de vardı. Muhalefet olup iktidar olamayan bir
partinin, iktidar hırsı vardı. Bunun pek çok kanıtı ve örneği var. Bunun
yanı sıra bir de hukuk cephesi vardı. Cumhuriyet Halk Partili
hukukçular, darbecilere akıl vermişlerdir. Sonrasında demişlerdir ki
‘Eğer, bu Demokrat Parti iktidarını çok vahim suçlarla suçlayıp
cezalandırmazsanız siz suçlu duruma düşersiniz.’ Bu üç ayağı belirtmek
istiyorum. Elbette ki; bu salonda cereyan eden olaylar, kurulan mahkeme
kurmaca bir mahkemeydi. Kararları çok çok öncesinde verilmişti. Meselâ
darbe Mayıs ayında oldu. Temmuz ayında bir dergide bir sehpa resmi,
altında büyük babamın fotoğrafı, onun altında suç ve cürüm ifadesi yer
alıyordu. Yani Cumhuriyet Halk Partisi, darbenin azmettiricisi olmuştur.
Bu salonda ömürlerinin 1 yılını geçirmiş insanlara karşı büyük bir
merhamet var. Büyük bir sevgi var. Onları rahmetle minnetle anıyorum.
Nur içinde yatsınlar.’’

‘’TEK DİLEĞİM BÖYLE

OLAYLARIN YAŞANMAMASI’’

Celal Bayar’ın torunlarından Bilge Gürsoy da askeri müdahale
sırasında 3 yaşında olduğunu, hayatı boyunca bu olayların konuşulduğunu
anlattı. Şu an söyleyecek bir şey bulamadığını dile getiren Gürsoy,
‘’Benim için hissen çok etkileyici bir olay. Tek dileğim, böyle
olayların yaşanmaması’’ dedi.

“HİÇBİR ZAMAN İÇİME SİNDİREMEDİM”

Fatin Rüştü Zorlu’nun torunu Fatin Rüştü Yener de ‘’Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşlarının oylarıyla Meclise gelen insanlar, ancak onların
oylarıyla gidebilirler. Dolayısıyla ben bunu hiçbir zaman içime
sindiremedim’’ diye konuştu.

“27 MAYIS TARİHİMİZİN KARE LEKESİ”

Sivil Dayanışma Platformu Başkanı Ayhan Ogan da “Tarihimizde kara bir
leke olarak duran bu yerde bir daha darbe ve benzeri uygulamalar
olmaması için protesto ediyoruz, bunun için mücadele veriyoruz” dedi.
Konuşmaların ardından katılımcılar, spor salonunun duvarında asılı olan
‘’Buradaydık’’ yazılı tabelaya imza attı. ‘’Genç Siviller’’, adadaki
etkinliğin ardından tekneyle İstanbul’a doğru hareket etti.




FARUK ÇAKIR


29.05.2010

"İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."
'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz.'
"İnsanlara teşekkür etmeyen, ALLAH'a da şükretmez.!"
'Bırak bîçare feryâdı, Bîçare S.V.

Bu konuyu değerlendir