Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Bîçare S.V.

Profesyonel

  • "Bîçare S.V." bir erkek
  • Konuyu başlatan "Bîçare S.V."

Mesajlar: 712

Konum: İstanbul/ Çamlıca

Meslek: Gazeteci/ Arşiv-Kütüphane

Hobiler: Kitap okuma (Sesli)

  • Özel mesaj gönder

1

13.05.2010, 08:59

HUKUK ÇİZGİSİNİN DIŞINA ÇIKILMAMALI

HUKUK
ÇİZGİSİNİN DIŞINA ÇIKILMAMALI




Org. Başbuğ'un, eleştirileri “ihanet” diye suçlamasını “hukuku
zorlamak, hattâ hukuk çizgisini aşmak” şeklinde değerlendiren
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu Başkanı Sedat Laçiner, sadece
kamuoyunun değil, terör saldırılarına hedef olan askerlerin
yakınlarının da açık cevaplar beklediğini hatırlatarak, bu cevapların
geçmişte verilmediğini, TSK'nın da bu yönteme alışık olmadığını, ama
bunu en kısa zamanda öğrenmesi gerektiğini söyledi. Laçiner, TSK'nın
daha şeffaf ve daha hesap verebilir olmak zorunda olduğunu kaydetti.

İŞTE BU YÜZDEN ASKERî YARGI KALKMALI

Eski savcı Gültekin Avcı da, Başbuğ hakkında “görevi ihmal”den
Genelkurmay Askerî Başsavcılığınca soruşturma başlatılması gerektiğini,
ama mevzuat gereği bunun yapılamadığını kaydetti. Askerî yargının bundan
dolayı kaldırılması gerektiğini vurgulayan Avcı, "Şu anki mevzuatta
Genelkurmay Başkanının fiili olarak yargılanması mümkün değil. Askerî
bir suçu söz konusu olduğunda dahi, yargılama hâlâ mümkün değil"
şeklinde konuştu. Avcı, Genelkurmay Başkanlarının da her zaman hesap
vermek zorunda olduğunu söyledi.

TSK da hesap versin

UluslararasI Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Başkanı Sedat
Laçiner, sadece kamuoyunun değil, terör saldırılarına hedef olan
askerlerin yakınlarının da daha açık cevaplar beklediğini hatırlatarak,
TSK’nın daha şeffaf ve daha hesap verebilir olmak zorunda olduğunu
söyledi.

Laçiner, terör örgütü PKK tarafından Tunceli’nin Sarıyayla
Karakolu’na 1 Mayıs’ta düzenlenen ve 4 askerin şehit edildiği hain
saldırıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. TSK’nın özellikle
eleştiriler karşısında zorlandığını ileri süren Laçiner, bazen bu
eleştirenlerin hainlikle suçlayabildiğini ifade etti. Tunceli
saldırısından sonra çıkan eleştirilerin geçmişte görülen pek çok
eleştiriden farklı olarak ideolojik olmaktan ziyade daha teknik olduğunu
dile getiren Laçiner, “Doğrusunu isterseniz TSK kızıp sinirleneceğine
gerçekten sorulara odaklanabilseydi çok doyurucu açıklamalar
yapabilirdi. Çünkü bu soruların cevaplarını Genelkurmay kadar olgunlukla
yanıtlayabilecek ikinci bir yer yok bu ülkede. Fakat TSK bunu yapmak
yerine ‘mütareke basınından da beter’ diyerek medyanın önemli bir
kesimini hainliğin de ötesine geçmekle suçladı. Kanaatimce maksadını bir
hayli aşan bir ifade. Bu tür ifadeler ile Genelkurmay sadece birkaç
gazeteciyi değil geniş kitleleri de her geçen gün karşısına alıyor.
Bugün şu mahalle, yarın öbür mahalle Genelkurmay’ın samimiyetini
sorgular hale geliyor. Bence TSK’nın asıl maksadı bu değil. Ortada büyük
bir iletişim sorunu var” dedi.

Sadece kamuoyunun değil, oradaki askerlerin yakınlarının da daha
açık cevaplar beklediğini hatırlatan Laçiner, bu cevapların belki
geçmişte verilmediğini ve TSK’nın da bu tür bir yönteme alışık
olmadığını kaydetti. “Ama bunu en kısa zamanda öğrenmemiz gerekiyor”
diyen Laçiner, TSK’nın daha şeffaf ve daha hesap verebilir olmak zorunda
olduğunu söyledi.

“BAŞBUĞ HUKUKU ÇOK ZORLADI”

USAK Başkanı Laçiner, TSK’daki alınganlığın sebebinin ordunun
siyasallaştırılmasında aranması gerektiğinin altını çizerek, şunları
kaydetti: “Ülke öylesine cepheleşti ki ara renklerde olmak olanaksız
hale geldi. Ya şucusun, ya da bucu. Ağzınızdan çıkacak birkaç cümle dahi
sizin bir bloğa atılmanıza neden olabiliyor. Ergenekon, Balyoz vs.
davalarda TSK net bir çizgi ortaya koyamadı. Ne yazık ki Sayın
Genelkurmay Başkanı da içindeki çürük elmalar ile adalet arasında kaldı.
Genelkurmay Başkanı Sayın Başbuğ hukuku çok zorladı, hatta bence silah
arkadaşlarına destek olayım diye hukuk çizgisini dahi yer yer aştı. Buna
rağmen hala yetersiz kalmakla suçlanıyor. Konuştuğum bazı emekli
generaller Genelkurmay Başkanı’nın kendilerine sahip çıkmadığını ileri
sürüyor. Bu da üst kademede gerilime yol açıyor. Bazen etrafındakilere
onlar da şucu, bucu gözüyle bakıyorlar. Kendilerinden değilse
diğerlerindendir hatasına düşüyorlar. Hal böyle olunca da kötü niyet
avcılığı başlıyor. Askere dönük eleştirilerin aşırı derecede kızgınlığa
yol açmasını bir nedeni de bu.“

“MİLİTARİZM SİYASET ÜZERİNDE VESAYET KURDU”

TSK’nIn eleştiriye alışık olmadığına dikkat çeken Laçiner, 27
Mayıs’tan bu yana askerin fanuslar içinde tutulduğunu söyledi. Kendi
koyduğu yasalar ve anayasal kurumların askere paralel bir iktidar sahası
oluşturduğunu dile getiren Laçiner, bu alanın dahi yeterli olmadığını,
ordunun doğrudan darbeler yapıp muhtıralar verdiğini hatırlattı.
Laçiner, adı konulmamış bir militarizmin sivil siyaset üzerinde vesayet
kurduğunu vurgulayarak, “Ordu adına bu vesayetten başkaları nemalandı,
ancak ordu vazgeçilmez araç oldu. Militarizm ordu sevgisi sanıldı.
Orduya şak şak ve onu güçlü bariyerlerin arkasına saklamak aslında ilk
önce TSK’ya saldırıydı. Onun doğal gelişme sahaları böylece kapatıldı.
Eleştiriye, gözetime, denetime ve sevk-idareye kapatılan ordu diğer pek
çok kurumun aksine çağı yakalayamadı. Eleştirilmeyen her kurum gibi
içten çürümeye, bazı kabiliyetlerini kaybetmeye başladı.”





12.05.2010











"İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."
'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz.'
"İnsanlara teşekkür etmeyen, ALLAH'a da şükretmez.!"
'Bırak bîçare feryâdı, Bîçare S.V.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir