Muhabbet Fedâileri

“ Dünya Ahiretin tarlası”
Yazar : Şahin TOKMAK
Yorum Sayısı : 2
Okunma : 56
Tarih : 14 Nisan 2010, 10:54



Bir damla nutfe ve binlerce insan adayı, yarış başlıyor ve en güçlü, kuvvetli ve hızlı olan hedefe doğru yol alıyor. Sanki formula 1 yarışı ya da 100 metre koşusu…


Bu yarışın sonucu aday kendini kabul ettirirse dünya yolculuğuna 9 ay 9 gün sonra varmak için bulunduğu ve ilk yerleşim yeri olan ana rahminde, bu sürede gideceği; kendisi için ahiretin tarlası, bir imtihan yeri olan dünyaya yolculuğun ayı, haftası, günü, saati, dakikası, saniyesi ve salisesi belli bir yapılanmanın ve vücuda gelmenin, hayat-ı hayatlandırmanın bir takvimi…



Hayata başlangıçta aracılık yapan anne ve baba da hatta evin diğer bireylerinde tatlı bir sevinç, yuvaya yeni misafirin gelişiyle en yükseğe ulaşmıştır.



Dünya’ya adımını atan ve ne kadar yaşayacağını, nasıl bir kaderi olacağını bilmeyen ve yaşadığı müddetçe kendisine çizilen yaşam süreci içerisindeki iyi-kötü, güzel-çirkin, zengin-yoksul ve diğer olumlu- olumsuzlukların farkını yaşadıkları ile öğrenecek, bu yaşanılanlardan dersler çıkartılarak, sadece cüz-î iradesini kullanarak hayatının yönünü belirleyecek bir süre onun için başlamıştır.



O ailenin yeni bir ferdidir. Ağladığı zaman annesinin meme pınarlarından gıdasını alan, yine ağladığında; altını ıslattığını haber verip temizlik, yani altının ıslaklığının giderildiği ilk günler; anne karnından hicret ettiği dünyadaki ilk saatleri, günleri, haftaları, ayları, yılları…



Aylar yıla yaklaştıkça bulunduğu ortamın kendisine yol gösterircesine, emekleme, ayağa kalkma ve yürümeye başlaması ve dünya misafiri için aşılması gereken birer set, ailesi için ise sevinç kaynağı.



Ben kimim? Ben bu dünyaya niçin geldim? Vazifem nedir? Bu sualler sorulur ve hızlı bir aile içi eğitimle bu soruların cevaplarının aranmaya başladığı ve yaşanıldığı dönem hızla gelir ve yaşadığı müddet içerisinde her zaman karşısında bulur.



“ Dünya Ahiretin tarlası” demiştik; bu tarlanın ekilmesi mahsulün alınması gerekmektedir. Bunun için başarılı bir ürün almak için her türlü gayret gösterilir. Hasat mevsimi geldiğinde ise kimi bire on, kimi bire yüz, kimi ise bire binler, milyonlar kazanır. Bazılarının ise ya ekini bitmez, ya sam rüzgarı alır ya da bir yangın alıp götürür.



Dünya hayatında bir mevki, bir makam ya da kendisine rahat bir ortam hazırlayabilmek için 15-20 yılını verir. Sonra daha yükseğe çıkabilmek için daha çok yıllarını vermesi gerekirse bu mücadelesinden vaz gelmez kiminin ana rahminde, kiminin dünyaya gözlerini açar açmaz, kimisinin bir ay, bir yıl, on yıl, elli yıl, yüzyıl yaşadığı ve ölümle terk etmek zorunda kaldığı dünya hayatındaki kısa ve hızlı olan yaşam mücadelesi.





Şahin TOKMAK

sahin_tokmak@mynet.com



54321
Yazdırılabilir Sayfa | Word'e Aktar | Tavsiye Et | Yorum Yaz


Bu habere toplam 2 yorum yazılmıştır.

seref sert [ 14 Nisan 2010, 11:32 ]
kalemine ve kelamına saglık abi dün gözlerimiz önünde trafik kazası ile cennete uçan ögrencimin acısı yüregimde tazecikken senin bu yazın bir kez daha bana ölüm var hazırlan dedi...ebed memleketine sevk olunuyorsun ahiret tohumları ek orda biçersin dedi..ne mutlu onlara ki dünyayı ahiretine mezra yaparlar...
atilla [ 14 Nisan 2010, 11:06 ]
Fevkalade akıcı bir beşer yolculuğuna çıkarttın bizi Şahin Kardeş..Eyvallah akıcı ve ibretli bir yolculuktu. Sağolasın..Teşekkürler.