Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Bîçare S.V.

Profesyonel

  • "Bîçare S.V." bir erkek
  • Konuyu başlatan "Bîçare S.V."

Mesajlar: 712

Konum: İstanbul/ Çamlıca

Meslek: Gazeteci/ Arşiv-Kütüphane

Hobiler: Kitap okuma (Sesli)

  • Özel mesaj gönder

1

06.03.2010, 19:43

Türkiye Mutlaka AB üyesi olmalı

TÜRKİYE MUTLAKA AB ÜYESİ OLMALI



“Daha fazla demokrasi için Türkiye’deki gayretler desteklenmeli”
diyen Almanya eski Başbakanı Gerhard Schröder, Almanya’daki Türk
üniversitelilerin kurduğu Türk-Alman Akademisyenler Platformu
tarafından, Türkiye’nin AB’ye yaklaşmasına yaptığı hizmetlerden dolayı
Plattino ödülüne layık görüldü. 500 civarında kişinin katıldığı törenle
ödülünü alan Schröder Türkiye’nin mutlaka Avrupa Birliği (AB) üyesi
olması gerektiğini söyledi.

MODERN VE MÜSLÜMAN BİR ÜLKE

Türkiye’nin hem İslâm dünyasında büyük bir değeri olduğunu, hem
de seküler, modern Müslüman bir ülke olarak model fonksiyonu olduğunu
kaydeden Schröder, “İslâm, Avrupa’daki tüm toplumların bir parçası
olmuştur. Avrupa’da 16 milyon Müslümanın yaşadığını Avrupalılara
sürekli hatırlatmak lazım. Burada yaşayanların buradaki hukuk ve
demokrasi kurallarını kabul etmesi gerek. Ancak uyum, asimilasyon demek
değildir” şeklinde konuştu.

İslâm, Avrupa’nın parçası

ALMANYA eski Başbakanı Gerhard Schröder, İslam’ın, Avrupa’daki
tüm toplumların bir parçası olduğunu belirterek, “Avrupa’da 16 milyon
Müslümanın yaşadığını Avrupalılara sürekli hatırlatmak lazım” dedi.eski
Başbakanı Schröder, Almanya’daki Türk üniversitelilerin kurduğu
Türk-Alman Akademisyenler Platformu (TD-Plattform) tarafından,
Türkiye’nin AB’ye yaklaşmasına yaptığı hizmetlerden dolayı “Plattino”
ödülüne layık görüldü. Köln Ticaret Odası’nda (IHK), 500 civarında
kişinin katıldığı törenle ödülünü alan Schröder, burada önemli
açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin mutlaka Avrupa Birliği (AB) üyesi
olması gerektiğini söyleyen Schröder, “Bu üyelik iki taraf için de çok
önemli. Çünkü bu Avrupa’nın refah ve güvenliği için gereklidir. Sanki
üyelik Türkiye’ye bir lütuf. Hayır. AB’nin bugünkü haliyle bununla
direkt ilgisi var. Büyüme ve güvenlik. Türkiye, sakin olmayan bir
bölgede, istikrarın sembolü. Türkiye’nin üyeliği kazanılabilirse
fundamentalist olmayan İslâm ile Avrupa’nın aydınlanmasını sağlayan
değerler bir araya gelmiş olacak. Tabii ki bu hemen olacak bir şey
değil, iki taraftan da çok sabır gerektiren bir şey” dedi. Schröder,
reformların sürmesi gerektiğini hatırlatarak, şunları söyledi:

“Türkiye’deki insanlar için daha fazla özgürlük, demokrasi ve
refahın kapıları açılacak. Uzun süredir devam eden reformlar bunun ne
kadar zor olduğunu gösteriyor. Katılaşmış yapıları kırmak ne kazar zor
bu şimdilerde bir daha iyi görülüyor Türkiye’de. Bu nedenle daha fazla
demokrasi için Türkiye’deki gayretler desteklenmeli. Arkadaşım Recep
Tayyip Erdoğan başta olmak üzere Türkiye’de Avrupa’ya olan ilgi,
gelişmeye ilgi desteklenmeli. Türkiye çok cesaretli bir reformu
sürecini yürütüyor. Ve bunun sonunda AB’ye gelinmiş olacak.”

“İSLâM, AVRUPA’DAKİ TÜM TOPLUMLARIN BİR PARÇASI OLMUŞTUR”

Türkiye’nin hem İslâm dünyasında büyük bir değeri olduğunu, hem
de seküler, modern Müslüman bir ülke olarak model fonksiyonu olduğunu
kaydeden Schröder, “Bu bizim için de Müslüman ülkelerin demokratik ve
modernleşmesi için önemli” dedi. Schröder, 11 Eylül saldırılarından
sonra Avrupa’da yaşayan Müslümanlara bakışın değiştiğini, kendisinin
bunu tehlikeli bulduğunu bildirdi. Schröder, “İslâm, Avrupa’daki tüm
toplumların bir parçası olmuştur. Avrupa’da 16 milyon Müslümanın
yaşadığını Avrupalılara sürekli hatırlatmak lazım. Burada yaşayanların
buradaki hukuk ve demokrasi kurallarını kabul etmesi gerek. Ancak uyum,
asimilasyon demek değildir” diye konuştu. Bunun daha önce de Başbakan
Erdoğan tarafından Köln’de söylendiğini ve Almanya’da büyük
tartışmalara neden olduğunu hatırlatan Schröder, “Ama o zamanda bu
doğruydu. Çünkü uyum, kültürel ve dini farkı yok etmek anlamına
gelemez. İslam ülkelerinde diğer dinlere karşı tutumlarda sorunlar
olabilir ama bu aşırı sağın yaptığı gibi burada gerekçe olamaz. Din
özgürlüğü çok önemli. Bu nedenle minare yasağı, Avrupa projesi
açısından bir kırılmadır” dedi. Türkiye ile AB’nin yakınlaşması ve
Almanya’daki Türklerin uyumu için model insanlar ve kendisine ödül
veren sivil toplum kuruluşları gibi kuruluşların önemli olduğunu
kaydeden Schöder, Plattino ödülü için teşekkür etti.



HABER - YORUM - ANALİZ
[url]www.sentezhaber.com
[/url]






07.03.2010











"İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."
'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz.'
"İnsanlara teşekkür etmeyen, ALLAH'a da şükretmez.!"
'Bırak bîçare feryâdı, Bîçare S.V.

Bu mesaj 1 defa düzenlendi, son düzenlemeyi yapan "Muhammed" (10.03.2010, 10:41)


Bîçare S.V.

Profesyonel

  • "Bîçare S.V." bir erkek
  • Konuyu başlatan "Bîçare S.V."

Mesajlar: 712

Konum: İstanbul/ Çamlıca

Meslek: Gazeteci/ Arşiv-Kütüphane

Hobiler: Kitap okuma (Sesli)

  • Özel mesaj gönder

2

13.03.2010, 08:54

Taş atan çocuklar tahliye edildi



Taş atan çocukların hapis cezasıyla yargılanmasını önlemek için
TBMM’ye getirilmeye hazırlanan yasa tasarısına bir destek de mahkemeden
geldi.

Bingöl’de yasadışı gösteriye katılarak güvenlik güçlerine taş
attıkları iddiasıyla 20’şer yıla kadar hapis cezası talebiyle
yargılanan 3’ü çocuk 4 kişi tahliye edildi. Bingöl’ün Genç ilçesinde
Aralık 2009’de PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın cezaevi
şartlarını protesto etmek amacıyla gerçekleştirilen yasadışı gösterisi
sonrası Fırat C. (16), Mücahit D. (15), Feyzullah K. (15), Gökhan
Buğdaycı (20), İbrahim T. (14), Yusuf O. (15) ve Hakan B (13) gözaltına
alınmıştı. Savcılık ifadesinin ardından 4 çocuk tutuklanırken, diğer
3’ü tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Diyarbakır 4. Ağır
Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmaya bütün sanıklar ve avukatları
katıldı. Sanıklar 18 yaşından küçük olması sebebiyle gizli olarak
yapılan yargılamada çocuklar suçlamaları reddetti. Mahkeme heyeti
tutuklu sanıklar Fırat C., Mücahit D., Feyzullah K. ve Gökhan
Buğdaycı’nın tahliyesine karar verdi. Esas hakkındaki mütalaasını
hazırlamak için dosyayı iddia makamına veren mahkeme, duruşmayı
erteledi.





13.03.2010

"İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."
'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz.'
"İnsanlara teşekkür etmeyen, ALLAH'a da şükretmez.!"
'Bırak bîçare feryâdı, Bîçare S.V.

Bu konuyu değerlendir