Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Bîçare S.V.

Profesyonel

  • "Bîçare S.V." bir erkek
  • Konuyu başlatan "Bîçare S.V."

Mesajlar: 712

Konum: İstanbul/ Çamlıca

Meslek: Gazeteci/ Arşiv-Kütüphane

Hobiler: Kitap okuma (Sesli)

  • Özel mesaj gönder

1

26.02.2010, 12:19

Sistemin Yeniden Dizayn Edilmesi Lazım

SİSTEMİN YENİDEN DİZAYN EDİLMESİ LÂZIM



“Demokrasi nedir? Hesap sorma, hesap verme işidir. Demokraside
herkes hesabını verecek, hesabını da soracak” diyen TOBB Başkanı Rifat
Hisarcıklıoğlu, “Demokrasinin kalitesini arttırmak durumundayız.
Herkesin, ama herkesin hesabını verebilir ve hesabını sorabilir olması
lâzım. Demokrasinin kalitesini arttırmak istiyorsak hepimiz hesap
verebilmeliyiz. Hesap sorabilmek ve verebilmek için muhakkak sistemin
yeniden dizaynı gerekli. Sistem bozuk” şeklinde konuştu.

AYAĞIMIZDAKİ EN BÜYÜK BAĞ BU ANAYASA

Sistemin ana omurgasının anayasa olduğunu belirten
Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: "Ayağımızdaki en büyük bağ bu anayasa.
72 milyonun mutabakat sözleşmesi olan yeni bir anayasaya ihtiyacımız
var. Ama 72 milyonun mutabakatı içinde yapmamız lâzım. Türkiye
önümüzdeki dönemde dünyanın en büyük 10 ekonomisi içinde olacaksa güçlü
ekonomi ve kaliteli demokrasiye ulaşabilmek için bir dizi yapısal
reform olması şart.”

Demokrasi hesap verme ve hesap sorma rejimidir

Türkıye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat
Hisarcıklıoğlu, “Demokrasi nedir? Hesap sorma, hesap verme işidir. Öyle
mi? Demokraside herkes hesabını verecek, hesabını da soracak” dedi.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Vergi Haftası dolayısıyla, Afyonkarahisar
Defterdarlığı, Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ve
Afyonkarahisar Ticaret Borsası’nın (ATB) Oruçoğlu Termal Otel’de
ortaklaşa düzenlediği ödül törenine katıldı. Törende konuşan
Hisarcıklıoğlu, “Eğer kendi insanınıza sahip çıkarsanız, kendi
değerinize sahip çıkarsanız, o zaman alır başınızı gidersiniz. Eğer
sizin idarecileriniz valiniz, belediye başkanınız, milletvekilleriniz,
oda ve borsa başkanlarınız, sivil toplum kuruluşu başkanlarınızın
Afyonkarahisar’a hizmet yapmasını istiyorsanız doğru yapılan işleri
takdir edeceksiniz. O zaman Afyon bugünkünden daha farklı olacaktır”
dedi. Hizmet etmedi mi? Günü geldiği zaman hesabını sor” diyen
Hisarcıklıoğlu, “Allah’tan kimse daha sandığı elimizden alamadı. Sandık
hiç olmazsa 4 senede 5 senede önümüze geliyor. Benim bir arkadaşım
diyor ki; ‘Ben hanımıma her yerde itimat ederim, bir yer hariç’
deyince, benim gözler fal taşı gibi açıldı. Dedi ki, ‘Başkan benim eşim
dört dörtlük ama o seçim sandığına giderken, ya hanım şuraya oy at
diyorum, perdenin arkasına gidiyor ama nereye oy attığını bilmiyorum’
dedi. Onun için en özgür olduğunuz alan da orası. Sandığa da sımsıkı
sahip çıkın. Bu sandık sizin ve bizim 72 milyonun en özgür olduğu alan.
Onun içinde demokrasiye sandığa sımsıkı sahip çıkın. Allah’tan orayı
karıştırmadılar” diye konuştu.

"YENİ BİR ANAYASA'YA İHTİYACIMIZ VAR"

Güçlü ekonomi, kaliteli demokrasiden ayrılamayacaklarını
belirten Hisarcıklıoğlu, demokrasinin kalitesini artırabilmenin yolunun
da kayıt dışı ekonominin bitmesine bağlı olduğunu söyledi. Geri kalan
sözlerin hepsinin hikaye sözler olduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu
şöyle devam etti: “İşin başı buradan başlıyor. Demokrasi nedir? Hesap
sorma, hesap verme işidir. Öyle mi? Demokraside herkes hesabını
verecek, hesabını da soracak. Hadi bakayım sen Türkiye’de hesap sormaya
kalk bakayım. İçinizde hesap sorabilecek bir babayiğit var mı? Yok mu?
Şimdi hangi demokrasiden bahsedeceğiz. Ya demokrasi hesap verme hesap
sorma değil mi? Peki hangi demokrasiden bahsedeceğiz? Demokrasinin
kalitesini artırmak durumundayız. Herkes ama herkesin hesabını
verebilir ve hesabını sorabilir olması lazım. Demokrasinin kalitesini
artırmak istiyorsak hepimiz hesap verebilmeliyiz. Hesap verebilmek
içinde muhakkak sistemin yeniden dizaynı gerekli. Bu kadar verginin
yüksek olduğu yerde kayıt dışı olur mu, olmaz mı? Şimdi kayıt dışı
ekonomiyi ben mi yapıyorum sistem mi belirliyor. Suçlu ben miyim, onlar
mı? Peki niye düzeltmiyorsunuz arkadaş?”

Hisarcıklıoğlu, uygulanan seçim sisteminin de yanlış olduğunu
belirterek sözlerini şöyle sürdürdü; “Sistem neyi öngörüyor. Siyasi
partiler seçim yasası değişsin diye niye söylemiyorsun? Sen seçersen
ancak hesap sorabilirsin, hesap verebilir sana. Sistem bozuk. Sisteme
kız. De ki arkadaşlar bu siyasi partiler seçim yasası bana uygun değil.
Ben söz sahibi olmak istiyorum, benim vekilimi ben seçmek istiyorum.
Bak bakalım o zaman senin sözün nasıl geçiyor. Sistemin her tarafı
artık bizi buraya getirdi. Bundan ileri gitmiyor. Sistemin ana omurgası
da Anayasa. 72 milyonun mutabakat sözleşmesi. Ben işin ekonomik
tarafını alıyorum. 1982 Anayasası o günkü kalkınma modeline göre
yapılmış. O günkü kalkınma modeli ne diyor? ‘Devlet ve özel sektör
eliyle ülke kalkınır’ diyor. 1990 da ne oldu da bu anlayış yıkıldı. Ne
ile, duvarların yıkılması ile. Bütün ülkelerin kalkınmanın modeline
özel sektörü koymuşlar. Ama benim Anayasam hala ne diyor? ‘Kalkınma,
devlet ve özel sektör ile olacak’ diyor. İşte ayağımızdaki en büyük bağ
bu. Onun için 72 milyonun mutabakat sözleşmesi olan yeni bir Anayasa’ya
ihtiyacımız var. Ama 72 milyonun mutabakatı içinde yapmamız lazım. İşte
Türkiye önümüzdeki dönemde dünyanın en büyük 10 ekonomisi içerisinde
olacaksa o zaman güçlü ekonomi, kaliteli demokrasiye ulaşabilmek için
bir dizi yapısal reform olması lazım” diye konuştu.



Gündemin nabzını tutmak için tıklayın!
[url]www.sentezhaber.com
[/url]






26.02.2010

"İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."
'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz.'
"İnsanlara teşekkür etmeyen, ALLAH'a da şükretmez.!"
'Bırak bîçare feryâdı, Bîçare S.V.

Bîçare S.V.

Profesyonel

  • "Bîçare S.V." bir erkek
  • Konuyu başlatan "Bîçare S.V."

Mesajlar: 712

Konum: İstanbul/ Çamlıca

Meslek: Gazeteci/ Arşiv-Kütüphane

Hobiler: Kitap okuma (Sesli)

  • Özel mesaj gönder

2

27.02.2010, 12:58

ABD istemezse darbe olmaz

ABD istemezse darbe olmaz




MHP İstanbul Milletvekili Meral Akşener, asıl darbe yapanların
serbest olduğunu ileri sürerek, “ABD’den yeşil ışık almadığı için darbe
teşebbüsüne girişememiş emekli paşalar da soruşturmaya uğruyor.
Türkiye’de ABD istemedikçe darbe olmaz, şu anda ABD darbe istemiyor’’
dedi.

Akşener: ABD istemedikçe darbe olmaz

TBMM Başkanvekili ve MHP İstanbul Milletvekili Meral Akşener,
“Türkiye’de ABD istemedikçe darbe olmaz, şu anda ABD darbe istemiyor”
dedi. Akşener, Kahramanmaraş’ta düzenlediği basın toplantısında
gazetecilerin sorularını cevaplarken kimsenin illegal örgütlenmelerin
üzerine gitme görevini ihmal etmemesi gerektiğini vurguladı. İçişleri
Bakanlığı yaptığı dönemde Batı Çalışma Grubu’nun karşısına “illegal
örgütlenme” olarak getirildiğini ve kendisinin bunu “sümen altı”
etmediğini ifade eden Akşener, “Çünkü o zaman görevi savsaklamaktan
yargılanacaktım, doğrusu da budur. İllegal bir örgütlenme varsa peşine
düşeceksiniz” diye konuştu. Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü: “Garip
bir durumla karşı karşıyayız. Hilmi Özkök sübut bulmamış darbe suçuna
iştirak etmemiş anlaşılıyor ama iddialar ışığında görevini
savsaklamıştır. Türkiye’de ABD’nin onayladığı darbeleri yapan paşalar
serbest. Yani asıl darbeci paşalar serbest. Sübut bulmadan, hayal
halinde kağıtlara döküldüğü öne sürülen ama ABD’den yeşil ışık almadığı
için darbe teşebbüsüne girişememiş emekli paşalar da soruşturmaya
uğruyor. Türkiye’de ABD istemedikçe darbe olmaz, şu anda ABD darbe
istemiyor.”





27.02.2010










http://www.yeniasya.com.tr/2010/02/27/guncel/h7.htm
"İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."
'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz.'
"İnsanlara teşekkür etmeyen, ALLAH'a da şükretmez.!"
'Bırak bîçare feryâdı, Bîçare S.V.

Bu konuyu değerlendir