Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

23.10.2004, 16:44

İntizar'ın unutamadığı an

Alıntı



Başörtüsü yasağını protesto ederek, "Özgürlük Türküsü" adlı şiiri okuduğu için hüküm giyen ıntizar Saatçioğlu, geçtiğimiz hafta tahliye oldu. Ancak ıntizar'ın aklında hala, bir komiserin ona yaptığı iğrenç muamele var.



Başörtüsü yasağının protesto edildiği bir yürüyüşte "Özgürlük Türküsü" adlı şiiri okuduğu için hüküm giyen ve bir yıldır hapiste olan Gülan ıntizar Saatçioğlu, geçtiğimiz hafta sonu ailesine ve sevenlerine kavuştu. şimdi onlarla birlikte özgürlüğün tadını çıkaran Saatçioğlu, kendisi gibi başörtüsüne özgürlük istedikleri için bir süre aynı koğuşta yattığı kardeşi ve ablasıyla birlikte cezaevinde büyüdüklerini anlatıyor. Daha lise öğrencisiyken başörtüsü yasağını kadreşleriyle birlikte protesto ettikleri için gözaltına alınıp idamla yargılanan ıntizar Saatçioğlu, sorgu için çıkarıldığı odada bir polis amirinin , "senin başını ben açacağım" diye örtüsüne saldırıp boğazını sıktığını ve bir yandan da yumruklar arttığı o saatleri unutamıyor. Saatçioğlu, "sorguda başını açacaksın" denildiğini, açmak istemeyince de diğer polislerin "amirim" dedikleri bir kişinin başörtüsünden tutup "senin ölümün benim elimden olacak" diye başını duvarlara çırptığını ve nefesi kesilinceye kadar boğazını sıktığını bir yandan da örtüsünü indirmeye çalıştığını dile getiriyor.

Komik iddianame

Gördüğü sözlü ve fiziksel işkencenin ardından kardeşleri ve annesiyle birlikte cezaevine konan Saatçioğlu, en büyük şaşkınlığı başörtüsüne özgürlük istedikleri için ailece idam istemiyle yargılanacaklarını öğrendiklerinde yaşadığını söylüyor. Hakkında hazırlanan ididanamede "Hüda Kaya'nın kızı olmak, güneş gözlüğü takmak, ımam Hatip'te okumak ve ıslık çalmak" gibi gerekçelerin sıralandığını anlatan Saatçioğlu, "Başörtüsüne özgürlük istediğim için ailemle birlikte 30 bin kişinin katili olan Apo ile aynı maddeden yargılandım. Oysa biz ne kimseyi öldürmüştük ne de kimseye zarar vermiştik istediğimiz sadece örtümüzle özgürce okula gitmekti" diye serzenişte bulunuyor.

Düşünce hala suç mu?

Bir radyo programında okuduğu ayetten dolayı TCK 312. maddeden de Yargıtay'da bir dosyası olduğunu söyleyen Saatçioğlu, AB'ye uyum yasası çerçevesinde yapılan düzenlemelere rağmen insanların halen daha hapishanelerde düşüncelerinden dolayı ceza çektiğini belirtiyor. "ıçerde benim gibi Kuran'ı Kerim'den ayet okuduğu için yatanlar var. Mesela Nurettin şirin 7 yıldır düşünce suçlusu olarak içerde yatıyor ve herkes bunu artık kanıksamış gibi" diyen Saatçioğlu cezaevindeyken hırsızlık suçundan içeri giren bir koğuş arkadaşının söylediği sözlerin aynı zamanda yasal çarpıklığı çok güzel ortaya koyduğu görüşünde: "Hırsızlık suçundan içeri giren bir arkadaşla yaptığımız konuşma sırasında benim başörtüsü yasağını protesto ettiğim için içeri girdiğimi öğrenince kahkaha atıp alaylı alaylı, 'hak arayacağına hakları gasb etmek lazımmış. Bak ben iki gün yatıp çıkacağım hak aramak senin neyine' diye söylendi. Gerçekten de bir kaç gün sonra yolunu bulup cezaevinden çıktı."

Kardeşinin düğününe sürpriz

Geçtiğimiz Ramazanda cezaevine giren Saatçioğlu'nu koğuşa girdiğinde aynı suçtan dolayı kendisinden bir ay önce evlerine düzenlenen baskınla yakalanıp cezaevine konan ablaları Nurulhak ve Nurcihan karşılamış. "Koğuşa getirildiğimde iftara 5-10 dakika vardı, ablalarım beni karşılarında görünce çok şaşırdılar. Birbirimize sarılıp uzun süre ayrılamadık. Koğuştakiler gözyaşlarını tutamıyordu, kimisi ise 'başörtüsü de suç mu olurmuş' diye öfkeyle küfrediyorlardı" diyor. "Biz üç kerdeş cezaevinde büyüdük" diyen Saatçioğlu'nu en çok duygulandıran şeylerden biri de cezaevindeyken evlenen kardeşine yaptığı sürpriz olmuş: "Kardeşimin düğününe gidemedim ve ona sürpriz yapıp bir arkadaşın vasıtasıyla çiçek yaptırıp düğüne telgrafla birlikte gönderdim. Kardeşim benim telgrafım okununca gözyaşları tutumamış. Bizim ilişkimiz çünkü kardeşlikten öte birşey. Biz üç kardeş yıllardır hayallerimizi erteledik düğünde bile birarada olamadık daha önce de cezaevinde olduğumuz için okul mezuniyetine gidememiştik."


ıSTANBUL (YENı şAFAK) - 23.10.2004 13:57:00 697

http://www.haber7.com/content.asp?S=2&H=19177&K=1


nurunözü1

Profesyonel

Mesajlar: 997

Konum: bursa

Hobiler: hat sanatı,ebru sanatı,kitap,internet

  • Özel mesaj gönder

2

23.10.2004, 19:17

Rabbim razı olsun.Çoğumuz madur olduğumuz halde evde otururken onlar bu yolda canlarını vermeye hazırlar.Peki biz neye hazırız???Rabbim yolundan ayırmasın ve bu ablalarımız,kardeşlerimiz kadar iman ve ihlas nasip etsin...
Ya tozu dumana katacaksın!Yada tozu dumanı yutacaksın!Yutanlardan olmamak dileği ile...

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir