Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Bîçare S.V.

Profesyonel

  • "Bîçare S.V." bir erkek
  • Konuyu başlatan "Bîçare S.V."

Mesajlar: 712

Konum: İstanbul/ Çamlıca

Meslek: Gazeteci/ Arşiv-Kütüphane

Hobiler: Kitap okuma (Sesli)

  • Özel mesaj gönder

1

13.01.2010, 09:23

AB İÇİNDEKİ ÇOĞUNLUK TÜRKİYE'NİN BİRLİĞE ÜYE OLMASINI İSTİYOR

AB İÇİNDEKİ ÇOĞUNLUK TÜRKİYE'NİN BİRLİĞE ÜYE OLMASINI İSTİYOR



AB dönem başkanlığını devralan İspanyol hükümetinin AB ile
ilişkilerden sorumlu Devlet Sekreteri Diego Lopez Garrido, "AB'nin
çoğunluğu Türkiye'nin üyeliğinden yana ve bunun için çalışıyor" dedi.
Garrido, herşeye rağmen özellikle Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas
Sarkozy'nin pozisyonunun, "AB içinde çoğunluğu temsil etmediğini" ve
Almanya'da da "Türkiye ile müzakerelerin devam etmesinden yana olan
farklı pozisyonların bulunduğunu" kaydederek, “Türkiye, sürecin
devamını isteyen bizlerin elini güçlendirmeli” mesajı verdi.

DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİ, TÜRKİYE'Yİ AB'YE YAKINLAŞTIRIYOR

“Türkiye, sürecin devamından yana olan bizlere, haklılığımızı
savunmamız için daha fazla delil vermek, yani reformlar yapmak zorunda.
Bu yüzden Türkiye'ye çalışması gerektiğini söylüyoruz. Yoksa
müzakerelerde ilerleme kaydetmek çok zor olacak. Türkiye'nin atacağı
her adım, özellikle karşı görüşte olan ülkelerdeki kamuoyu fikrinin
değişmesine yarayacak” diyen Garrido, demokratik açılım, Ergenekon
dâvâsı gibi, Türkiye'nin gündeminde olan konuları "demokratikleşme
sürecinin bir parçası" olarak değerlendirdi.

Reformlara odaklanın

AB dönem başkanlığı görevine başlayan İspanyol hükümetinin AB
ile ilişkilerden sorumlu Devlet Sekreteri Diego Lopez Garrido, “AB’nin
çoğunluğu Türkiye’nin üyeliğinden yana ve bunun için çalışıyor ama
Türkiye, sürecin devam etmesinden yana olan bizlere, haklılığımızı
savunmamız için daha fazla delil vermek, yani reformlar yapmak zorunda”
dedi.

Garrido, verdiği demeçte, 6 aylık süreçte yürütecekleri AB
dönem başkanlığı sırasında Türkiye’nin AB’ye tam üyelik yolunda
yapılabilecekleri değerlendirdi. “Türkiye’nin AB’ye üyeliğinde herkes
İspanya gibi düşünmüyor” diyerek Fransa ve Almanya’nın karşı tavrına
atıfta bulunan Garrido, her şeye rağmen Fransa’da özellikle
Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin pozisyonun, “AB içinde çoğunluğu
temsil etmediğini” ve Almanya’da da “Türkiye ile müzakerelerin devam
etmesinden yana olan farklı pozisyonların bulunduğunu” kaydetti.
Garrido, şöyle devam etti:

“AB’nin çoğunluğu Türkiye’nin üyeliğinden yana ve bunun için
çalışıyor ama Türkiye, sürecin devam etmesinden yana olan bizlere,
haklılığımızı savunmamız için daha fazla kanıt vermek, yani reformlar
yapmak zorunda. Bu yüzden Türkiye’ye çalışması, reformlar yapması
gerektiğini söylüyoruz yoksa müzakerelerde ilerleme kaydetmek çok zor
olacak. Türkiye’nin atacağı her adım, özellikle karşı görüşte olan
ülkelerdeki kamuoyu fikrinin değişmesine yarayacaktır.”

AB dönem başkanlığı sırasında “Türkiye ile müzakerelerin devam
etmesini sağlamak için en iyi koşulların yaratılmasına gayret
göstereceklerini” belirten Garrido, AB Komisyonu’ndan “müzakerelerde
yeni fasıllar açılmasını”, Türkiye’den de “ekonomik, sosyal, hukuki iç
reformlar yapmasını ve özellikle Ankara Protokolünün şartlarını yerine
getirmesini” isteyeceklerini söyledi. “Biz hep söylüyoruz;
müzakerelerde ilerleme kaydedilmesi için tarafların birbirinden şüphe
duymayacak bir şekilde çalışmalarını sürdürmesi gerek” diyen
İspanya’nın AB ile ilişkilerden sorumlu Devlet Sekreteri, “Demokratik,
Avrupalı ve AB’ye girmek isteyen bir ülkenin müzakere sürecinden sonra
bunu gerçekleştirmeye tamamen hakkı vardır. Türkiye, AB’ye üyelik
adaylığı resmen tanınmış bir ülke ve bu geri dönüşü olmayan bir karar.
Ancak üzerine düşen yükümlülükleri yapmalı. Türkiye reformlar yapmak
zorunda yoksa AB’ye yakınlaşması imkânsız olur” açıklamasında bulundu.

Garrido, “Türkiye’nin AB’ye girişi için bir tarih konulsa süreç
daha iyi ve hızlı işlemez mi” sorusuna ise “Hayır. Ben öyle
düşünmüyorum çünkü eğer bunu yaparsak ve o tarih geldiğinde istenilen
olmadıysa o zaman ne yapacağız? Ben Türk meslektaşlarıma hep şunu
söylüyorum: Küçük de olsa sabit, kararlı adımlar atmak çok daha iyi”
cevabını verdi.

Bu arada demokratik açılım, “Ergenekon” davası gibi,
Türkiye’nin gündeminde olan konuları “demokratikleşme sürecinin bir
parçası” olarak değerlendiren Garrido, bu sürecin “Türkiye’yi AB’ye
yakınlaştırdığını” ifade etti. Garrido, DTP’nin kapatılmasıyla ilgili
olarak, “AB içinde terörizme destek veren bir siyasi parti barınamaz,
yasal olamaz” şeklinde genel bir değerlendirmede bulunurken, kapatılan
DTP’nin başvurusu halinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin vereceği
kararın önemli olduğunu ifade etti.

Garrido ayrıca, İspanya’nın, gerek Türkiye ve Kıbrıs Rum
kesimi ile olan iyi ilişkilerinden gerekse Dışişleri Bakanı Miguel
Angel Moratinos’un Rum tarafını ve adadaki sorunu çok iyi tanıyor
olmasından dolayı, gelecek 6 aylık dönemde Kıbrıs meselesinin çözümüne
yönelik “güçlü ve yapıcı bir tavır sergileyebileceğini” söyledi ve
somut çözüm bulunmasının “tamamen tarafların arzusuna bağlı olduğunun”
altını çizdi.

Öte yandan Garrido, 15 Ocak’ta Madrid’de olacak Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile görüşeceğini söyledi.




http://www.yeniasya.com.tr/2010/01/13/guncel/h1.htm









"İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."
'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz.'
"İnsanlara teşekkür etmeyen, ALLAH'a da şükretmez.!"
'Bırak bîçare feryâdı, Bîçare S.V.

Bu konuyu değerlendir