Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Bîçare S.V.

Profesyonel

  • "Bîçare S.V." bir erkek
  • Konuyu başlatan "Bîçare S.V."

Mesajlar: 712

Konum: İstanbul/ Çamlıca

Meslek: Gazeteci/ Arşiv-Kütüphane

Hobiler: Kitap okuma (Sesli)

  • Özel mesaj gönder

1

08.01.2010, 11:52

Protokol hâlâ yürürlükte

Protokol hâlâ yürürlükte



Genelkurmay'la İçişleri Bakanlığı arasında 1997'de imzalanan ve
yasalara aykırı olan Emniyet Asayiş Yardımlaşma (EMASYA) protokolünün
yürürlükte olup olmadığı tartışılırken, Polis Akademisi Öğretim Üyesi
Doç. Dr. Önder Aytaç, Kasım'dan bu yana askeriyede eğitimler
verildiğini savundu. Muhtemel bir ayaklanma durumunda karşıdaki sivil
şahısların nerelerine ateş edileceğiyle ilgili tatbikatlar ve talimler
yaptırıldığını ileri süren Aytaç, EMASYA protokolünün hukuken hatalı ve
elle tutulur hiçbir yanı olmadığını vurguladı.

kozmık oda susurluk gıbı olmasın

Kozmik odada yapılan aramaları da değerlendiren Aytaç, “Kozmik
odadaki aramanın sonucunda denilebilir ki ‘Birşey çıkmadı.’ Ve
böylelikle pek çok köşe yazarının ifade etmiş olduğu gibi şimşeklerin
oraya çekilmesi değil; bütünüyle bunun aklanması söz konusu olabilir.
Benzer bir oyun Susurluk döneminde gerçekleşti. Hakim ve savcının
kararlılığına rağmen aynı şey bu şekliyle kozmik büro operasyonlarında
da olabilir mi diye endişe ediyorum. Özellikle güvenlik güçlerinin
şeffaf olması ve hesap vermesi Türkiye için çok önemli” diye konuştu.
EMASYA eğitimleri hızlandı

Polİs Akademisi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Önder Aytaç, kasım
ayından bu tarafa Emniyet Asayiş Yardımlaşma (EMASYA) protokolü
kapsamında askeriyede eğitimler verildiğini, muhtemel bir ayaklanmanın
karşılığında karşıdaki sivil şahısların nerelerine ateş edileceğiyle
ilgili tatbikat ve talimler yaptırıldığını söyledi.

Doç. Dr. Önder Aytaç, Genelkurmay Başkanlığı ile İçişleri
Bakanlığı arasında 1997 yılında imzalanan ve yasalara aykırı olan
EMASYA protokolünün hukuken hatalı ve elle tutulur hiçbir yanı
olmadığını vurgulayarak, jandarmanın görevi olmamasına rağmen gözaltı
ve sorgulama yaptığını, bilgi, belge, istihbarat topladığını açıkladı.
Devletin yasalarla siyasi anlamdaki takibi polise verdiğine işaret eden
Aytaç, şunları söyledi: “EMASYA raporunun içerisinde de polisin yeterli
olmadığı yerlerde askerin gelmiş olması söz konusu ki tamamıyla hukuka
da uygun olmayan bir yapı. Evet bunun da değiştirilmiş olması hem
hükümetin, hem de Türk milletinin, Anadolu insanının önünü açacak olan
bir şey. Son dönemde de benim duyumlarıma göre kasım ayından bu tarafa
da EMASYA protokolü çerçevesinde askeriyede eğitimler verilmekte ve
muhtemel bir ayaklanmanın karşılığında karşıdaki sivil şahısların
nerelerine ateş edileceğiyle ilgili tatbikatlar, talimler
yaptırılmaktadır. İstanbul’daki HSBC Bank, Sinagog baskınından sonra
kırsaldaki jandarmanın şehir merkezine gelmiş olmasıyla ilgili atılan
adımı Başbakan önlemişti, İstanbul Valisi aracılığıyla. Bundan sonra da
bu protokolün hukuka uygun olmadığı çerçevesinde hareket edilerek kır
polisi sistematiğinin kurulması, gecikmiş olan profesyonel ordu
sistematiğinin kurulmuş olması adımların atılmış olması gerekir.”
“KOZMİK ODADA BİRİLERİ

AKLANMAYA ÇALIŞILABİLİR”

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast iddiaları kapsamında
kozmik odada yapılan aramaları da değerlendiren Aytaç, “Kozmik odada
yapılan aramanın sonucunda denilebilir ki bir şey çıkmadı. Ve
böylelikle pek çok köşe yazarının ifade etmiş olduğu gibi şimşekler
oraya çekilmiş değil; bütünüyle bunun aklanmış olması yapılabilir.
Benzeri oyun, benzeri yapı Susurluk döneminde gerçekleşti. İlk başta
Susurluk operasyonu olduğunda insanların çoğu kendisi suçlu olduğu için
kaçmaya, yurtdışına gitmiş olmaya bakarken; gelişmiş olan süreç
içerisinde alabildiğine Susurluk konusu sulandırılınca yurtdışına
kaçmış, saklanmış olan Türkiye içerisindeki insanlar bile kendilerini
Susurluk ile irtibatlandırıp aklanma yolunu tercih ettiler. Benzeri
endişeyi ben hakimin ve savcının kararlılığına rağmen bu şekliyle
Kozmik Büro operasyonlarında da olabilir mi diye düşünüyorum. İki;
hukuka ve usulüne uygun bir şekilde yapılan aramalar, Türkiye’de hiçbir
karanlık noktanın, sır perdesinin artık kalmamasının gerekli olduğu bir
yapıya doğru adım atılmış olduğunun bir göstergesi. Eğer devlet
alabildiğine yaptığı tüm eylem ve işlemlerde özellikle güvenlik güçleri
şeffaf olursa, hesap verirse, hukukun üstünlüğüne inanırsa ve yapılan
bütün eylem ve işlemlerinden dolayı bağımsız mahkemelerce tekli bir
yargı sisteminde hesap verebilirlik olursa güzel bir Türkiye için
olmazsa olmazdır.” şeklinde konuştu.
POLİS-ASKER ÇATIŞMASINA

KATILMIYORUM

Aytaç, polis-asker çatışması değerlendirmesine katılmadığını
vurgulayarak, bu tip bir çekişmenin olmasının çok mümkün gözükmediğini,
sağlıklı bir yaklaşım olmadığını kaydetti. Ergenekon merkezli olayı
değerlendiren Aytaç, şöyle devam etti: “Silahlı Kuvvetler de
çeteleşmeye bulaşmış olan kimselerin temizlenmesini, orduyla ilişiğin
kesilmiş olmasını istemektedir ki bu isteğin dışa yansımış olması Türk
Silahlı Kuvvetleri’nin komuta kademesinin iradesi olmasa bir astsubayı
bile siz gözaltına alamazsınız. Halbuki gelmiş olduğumuz noktada bir
temizlik, bir netlik, bir berraklık olsun diye Türk Silahlı Kuvvetleri
de kendi üzerine düşeni, dışındaki kurumlarla birlikte sürdürmektedir,
devam ettirmektedir. Böylesi bir şey kesinlikle yoktur. Her kim ki var
diyor; bundan sebeplenmiş olmayı, bu kaos ortamının sürekli devam etmiş
olmasını isteyen karanlık yapılardır. Emniyette iç çekişme, yapılanma
var mı, buna katılmıyorum.”





08.01.2010

"İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."
'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz.'
"İnsanlara teşekkür etmeyen, ALLAH'a da şükretmez.!"
'Bırak bîçare feryâdı, Bîçare S.V.

Bu konuyu değerlendir