Muhabbet Fedâileri

Her yıl olduğu gibi 2010’da da, geride bıraktığımız yılın çeşitli yönleriyle muhasebesi yapılacak. Çeşitli meslek kuruluşları 2009’u kendi zaviyelerinden değerlendirecek. Gazeteciler hadiseye ‘haber’ penceresinden bakarken, iş adamları da 2009’u ekonomi açısından yorumlayacaklar. Siyaset cephesi de boş durmayacak; onlar da 2009’un ‘en iyi siyasetçisi’ ya da ‘yılın adamları’nı ilân edecekler.

Herkesin kendisine göre bir “yılın en dikkat çekici haber adayı” olabilir. Bizce 2009’un en dikkat çekici haberlerinden biri de “Eline pimi çekilmiş el bombası vererek 4 askerin ölümüne sebep olan komutan” haberidir.

Kısaca hatırlatmak gerekirse, hadise şöyle gelişmişti: 17 Ağustos 2009 tarihinde Elazığ’ın Karakoçan İlçesi Koçyiğitler Piyade Taburu’nda görevli bir teğmen, ‘emirlerini yerine getirmediği’ gerekçesiyle bir askeri cezalandırmak için askerin eline ‘pimi çekilmiş el bombası’nı vermişti. Neticede ‘pimi çekilen bomba’ patlamış, 4 asker şehit olmuştu.

Meydana gelen bu üzücü hadise başlangıçta ‘eğitim zayiâtı’ gibi duyulmuş, ailelere bu yönde bilgi verilmişti. Aradan 9 gün geçince hadisenin farklı olduğu ortaya çıktı. 29 Ağustos 2009 tarihli Taraf’ta yayınlanan habere göre bir komutan el bombasının pimini çekmiş ve ceza olarak askerin eline tutuşturmuştu. Bu haberi ilk defa duyanların inanması mümkün değildi. Olurdu, ama bu kadarına ihtimal veren olmamıştı. Her zaman olduğu gibi başlangıçta bu haber de “Türkiye’yi idare edenler”ce yalanlandı. Ama yapılan araştırmalar neticesinde hadisenin gerçek olduğu anlaşıldı ve askerin eline pimi çekilen bombayı veren komutan Elazığ 8’inci Kolordu Komutanlığı Askerî Mahkemesi’nce (15 Aralık 2009 tarihinde) 9 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırıldı.

Bu haber Türkiye’de hadiselerin nasıl geliştiğini ve gerektiğinde nasıl örtbas edildiğini görmek açısından da önemlidir. Muhtemelen bundan sonraki yıllarda da ‘örnek hâdise’ olarak gösterilmeye devam edecektir. “Pimi çekilen bomba”dan sonra insanların bu konuda duydukları haberleri değerlendirme ölçüsü de değişti. “Türkiye’yi idare edenler”in yaptıkları açıklamalar biraz daha ihtiyatlı karşılanmaya başlandı.

Şunu her zaman ifade etmeye çalışıyoruz: Her kurumda ‘hata’ yapanlar olabilir. Bu hataların ‘kurum’u bağlamaması için o hatalara sahip çıkılmaması şarttır. ‘Kişi’lerin yaptığı hataları ‘kurum’ sahipleniyorsa, kökten yanlış bir tavır var demektir. Bu hadisede de bir ‘kişi’nin yaptığı hata, haber konusu dahi olmadan hakkında gereken işlemler yapılmış olsa ve fail hak ettiği cezayı almış olsa mesele yoktu. Ama aksi olduğu için her zaman ‘örnek bir hadise’ olarak anılmaya devam edecek.

Bu sebeplerle bu hadisenin; 2009’un “en önemli haberlerinden biri” olarak görülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bundan sonra benzer hadiseler “pimi çekilen bombadan önce” ve “pimi çekilen bombadan sonra” diye iki ayrı ölçüyle değerlendirilmeyi hak ediyor.

İnşallah 2010’un en ‘güzel dikkat çekici haberi’ böyle üzücü bir haber olmaz...

E-Posta: cakir@yeniasya.com.tr