Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

29.12.2009, 15:17

Mısır İzlenimleri

Fatma Nur ZENGİN

Kıvanç Tatlıtuğ Müslüman mı?





Mısır’dan ayrılalı altı ay olmuştu. Uçağımız; İstanbul’dan
Kahire’ye doğru yol alırken, verdiğim altı aylık aranın neleri
değiştirmiş olacağını heyecanla bekliyordum. Artık Kahire’de toprak
rengi olmayan bir gökyüzü olabilirdi, belki de dumansız hava sahası
olmuştu tüm kapalı mekânlar? Belki taksiciler, artık yabancı olduğumuzu
anladıklarında, bizi kandırmaya kalkmayacaklardı yahut boş yere yemin
etmeyecekti insanlar? Tüm bu hayallerle uçağımız piste indiğinde,
Türkiye’de yeterince ısınamamış kemiklerim, güneş ışığı gördü diye
sevindim ve tüm hayalleri unuttum. Gelmesi zordu ama ilk dakikadan
itibaren yeniden sevmesi çok kolaydı bu şehri.

Birçok şeyi neredeyse unutmuş olmanın vermiş olduğu “sudan çıkmış balık
olma” hissini de atlatıp, günlük hayata geri döndüğümde ise,
değişenleri gözlemlemeye başladım. Her zaman gittiğim restoranlardaki
yemek fiyatları artmıştı, taksiciler ise artık çok daha fazla ücret
talep ediyorlardı. “Taksimetre açan taksiye bineyim “ dediğinde ise
insan, “ya çok dolaştırırsa” hissine kapılıyor yahut diğerlerinin
uyardığı üzere o taksimetrelerin de fazla göstermesini sağlayacak bir
mekanizmanın çoktan kurulduğunu söyleyenlerin dedikleri geliyordu
aklına insanın. Tabii ki ilk anda hemen olumsuzluklar gözümüze batıyor,
olumlu da birçok değişiklik olmuş, onu da diğer günlerde yazacağım
İnşaallah.

Benim ve arkadaşımın dikkatini çeken en büyük şeylerden biri, ortalığı
kasıp kavuran Türk dizilerinden sonra Türkiye’yi tanımaya başlayan ve
ülkemizle ilgili araştırmalar yapmaya çalışan, Türkiye’ye ziyarete
gelen, Türkçe öğrenmeye başlayan insanların sayısındaki artış. Ticari
açıdan güzel bir gelişme gibi gözükse de, Türkiye’nin sadece dizilerden
öğrenilmesi içimi acıtmıyor değil.

Geldiğimizden beri okulda, takside, yolda, markette, apartmanda
kısacası her yerde en çok muhatap olduğumuz soru ise “Muhanned (yani
Kıvanç Tatlıtuğ’un buradaki dizideki ismi) Müslüman mı?” oluyor. İsmini
zoraki ezberlemiş bazı Mısırlı kızların yanımıza gelip, “Benim sana
sormak istediğim bir şey var. Kıvanç Müslüman mı?” diye sormaları, bizi
her seferinde hayrete düşürüyor. Derin bir nefes alıp, Türkiye’de
azınlıkların dışında ve istisnaların dışında hemen hemen herkesin
Müslüman olduğunu ve Mısır’daki gibi bir oran olmadığını, yani
Mısırlılar içerisinde Müslümanlar ve Hıristiyanlar varken, Türkiye için
bunun oldukça zor olduğunu, sözde bile olsa hemen hemen tüm Türklerin
Müslüman olduğunu ve yüzde 99 Müslüman nüfusa sahip olan ülke olmamızın
da buradan kaynaklandığını söylüyoruz. Tabii, bu arada da Bediüzzaman
Said Nursi’nin Türk milleti hakkındaki enteresan tespiti aklımıza
geliveriyor. Ve onu haykırası geliyor insanın bütün Mısır’lılara karşı.
“…Türk milleti, anasır-ı İslamiye ( Müslüman kavimler) içinde en
kesretli (çok) olduğu halde, dünyanın her tarafında olan Türkler ise
müslümandır. Sair unsurlar (diğer milletler -hatta Araplar da dahil-)
gibi Müslim (Müslüman) ve gayr-ı Müslim (Müslüman olmayan-mesela
Mısır’lıların Hıristiyanları gibi-) olarak iki kısma inkısam
(ayrılmamış) etmemiştir. Nerede Türk taifesi varsa müslümandır .
Müslümanlıktan çıkan veya Müslüman olmayan Türkler, Türklükten dahi
çıkmışlardır(Macarlar gibi). Halbuki, küçük unsurlarda (milletlerde)
dahi hem Müslim ve hem de gayr-i Müslim var….” Saded olarak “Tüm
Türkler Müslüman” çıkartmasını yapan bu kişiler, bu sefer de “Peki
Kıvanç da Müslüman mı?” diye bir kez daha sorarak bizi hayrete
düşürüyorlar.

Bu konu üzerinde düşünerek bazı sonuçlara vardık.

Bir: Brezilya dizilerindeki özenilen hayatın kendilerine çok uzak
olmasından dolayı hayal kuramayan Mısır halkı, Türk dizilerine hayran
olup, bir de oyuncuların Müslüman olması durumunda çok daha rahat hayal
kurma şansına erişiyorlar. Muhtemelen bu onları oldukça mutlu ediyor,
ve ne olur ne olmaz diye günlerini düşünerek geçiriyorlar.

İki: Dizilerdeki hayatlar öyle garip ve enteresan ki, “bunlar Müslüman mı?” diye sorguluyorlar.

Üç: “Kıvanç Tatlıtuğ kesinlikle Müslüman değildir” yargısı öyle bir
yerleşmiş ki içlerine, bunu teyit etmek istiyorlar ve öyle olmadığını
duyunca bir kere daha hayrete düşüyorlar.

Şimdiye kadar aldığımız tepkiler ve duyduklarımıza göre, birinci şık,
duruma çok daha fazla uyuyor. Kadın-erkek herkesin, Türkiye’de hemen
herkesin Müslüman olduğu ve dolayısıyla Kıvanç Tatlıtuğ’un da Müslüman
olduğu açıklamasını yapışımızdan sonra, inanılmaz mutlu oldukları ve
“Maşaallah” gibi yorumlarda bulunduklarını gördük. Hayal kurabilme
potansiyellerinin artmış olmasından mıdır, “Maşaallah Müslümanlar da ne
güzel başarılara imza atıyorlar (!)” düşüncelerinden midir bilinmez,
bizim oyuncumuzun Müslüman olmasına pek bir seviniyor Mısır halkı. Ha
tabii, ülkeler ve insanları hakkında ne kadar bilgisiz olduklarını
bazen maalesef görüyoruz, başörtüsünü görmelerine rağmen “Müslüman
mısın?” diye sormaları, Cuma namazı için camiye gitmek isteyen babamı,
polisin durdurarak “Müslüman mısın?” diye sorması, bizleri zaman zaman
rencide eden şeyler. Adamlar lisan-ı haliyle Müslüman olduğunu
söyleyenlerin Müslüman olup olmadıklarını sorarlarken, dini unsurların
neredeyse hiç yer etmediği dizilerdeki karakterleri tabii ki
sorgulayacaklar!

Bu konuyu değerlendir