Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Bîçare S.V.

Profesyonel

  • "Bîçare S.V." bir erkek
  • Konuyu başlatan "Bîçare S.V."

Mesajlar: 712

Konum: İstanbul/ Çamlıca

Meslek: Gazeteci/ Arşiv-Kütüphane

Hobiler: Kitap okuma (Sesli)

  • Özel mesaj gönder

1

24.12.2009, 09:15

KENDİLERİNİ TEHDİT ALTINDA MI HİSSETTİLER?

KENDİLERİNİ TEHDİT ALTINDA MI HİSSETTİLER?



Sivil vatandaşların intihar girişimlerinin sadece yüzde 2'sinin
ölümle sonuçlandığına dikkat çeken Uzman Psikolog Ahmet Kurt,
subayların intihar girişimlerinin hepsinin ölümle sonuçlanmasının
manidar olduğunıu söyledi. İntiharların sebebinin kaygılar ya da mecbur
bırakılma olabileceğini kaydeden Kurt, “Belki onları intihara mecbur
bırakacak nedenler vardı. Belki daha büyük zarar görebileceklerini,
çemberin daraldığını, tehdit altında olduklarını düşündüler. O kaygılar
ve zarar görme düşüncesi onları giderek zayıflattı” şeklinde konuştu.

BİZİM KÜLTÜRÜMÜZDE ONUR İNTİHARI YOK

İntiharcı subayların depresyona girmiş, kendilerini sonsuz
çaresizlik içinde hissetmiş ve yardım alabilecekleri hiç kimse
olmadığını düşünmüş olabileceklerini belirten Kurt, intiharların onur
intiharı olarak nitelenmesinin yanlış olduğunu vurgularken, bizim
kültür ve inanç sistemimizde onur intiharının bulunmadığına işaret
ederek, “En kötü haksızlığa uğrasak, iftira bile atılsa bu yola
başvurmayız. 'Dur bir intihar edeyim de herkes haklılığımı anlasın, bir
ders vereyim' anlayışı bizde mevcut değil. Japonya gibi Uzakdoğu
ülkeleri olsa anlaşılabilir. Çünkü o ülkelerin kültüründe bu var” dedi.

Tehdit mi, çaresizlik mi?

Uzman Psikolog Ahmet Kurt, son günlerde yaşanan subay
intiharlarını, onur intiharı olarak kabul etmenin mümkün olmadığını
söyledi. Ahmet Kurt, yaptığı açıklamada, intiharların asıl sebebinin
kaygılar ya da mecbur bırakılma olabileceğini kaydetti. Subayların
intihar girişimlerinin hep ölümle sonuçlanmasına dikkat çeken Kurt,
sivil vatandaşların intihar girişimlerinin sadece yüzde 2’sinin ölümle
sonuçlandığını, ancak subayların intihar girişimlerinin ise hepsinin
ölümle sonuçlandığını vurguladı. Kurt, “Belki onları intihara mecbur
bırakacak nedenler vardı. Belki daha büyük zarar görebileceklerini,
çemberin daraldığını, tehdit altında olduğunu düşündüler. O kaygılar ve
zarar görme düşüncesi onları giderek zayıflattı. Depresyona girdiler.
Sonsuz çaresizlik anı yaşadılar. Yardım alabilecek hiç kimse olmadığını
düşündüler. Hesabı kısa tutmuş olabilirler” dedi.
“KÜLTÜRÜMÜZDE ONUR İNTİHARI YOK”

Kurt, Türk kültürü ve inanç sisteminde onur intiharı olmadığını
belirterek, yaşanan intiharları onur intiharları olarak kabul etmenin
mümkün olmadığını kaydetti. Kurt şöyle konuştu: “Bizim kültür ve inanç
sistemimizde onur intiharı yok. En kötü haksızlığa uğrasak, iftira bile
atılsa bu yola başvurmayız. ‘Dur bir intihar edeyim de herkes
haklılığımı anlasın, bir ders vereyim’ anlayışı mevcut değil. Japonya
gibi Uzak Doğu ülkeleri olsa anlaşılabilir. Çünkü o ülkelerin
kültüründe bu var.”
İLAHİYAT DEKANI PROF. DR. ERBAŞ:

İNTİHARDAN ÇEVREDEKİLER DE SORUMLU

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
Ali Erbaş da intiharın birden bire gelişen bir şey olmadığını
belirterek, intihara meyilli insanların çevredekiler tarafından fark
edilebileceğini söyledi. Erbaş, intiharın hem inanç boşluğu hem de
psikolojik sebeplerden yaşanabileceğinin altını çizerek, şunları
kaydetti: “Eğer intihar eden kişinin yakınları, intiharı sezmiş,
belirtilerini görmüş ve bir şey yapmamışlarsa onlar da bundan sorumlu
olabilirler. Kişi yalnızlık duygusuna kapıldığı zaman intihara teşebbüs
eder. Bu sebeple böyle bir belirti gören yakınları kişiye sabır telkin
etmesi, yalnızlığını, sıkıntılarını paylaşması, tıbbi yardım alma
konusunda hem kişi hem de çevreden yardım talebinde bulunması gerekir.
Dünyanın bir imtihan dünyası olduğunu kabul ederek, her türlü zorluğa,
her türlü haksızlığa rağmen sabırlı olmak, mücadele etmek inançla
ilgili bir husustur. Kişideki inanç boşluğu da intiharı tetikler. Çünkü
inancımıza göre intihar haramdır ve büyük bir günahtır.”





24.12.2009

"İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."
'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz.'
"İnsanlara teşekkür etmeyen, ALLAH'a da şükretmez.!"
'Bırak bîçare feryâdı, Bîçare S.V.

Bu konuyu değerlendir