Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek
  • Konuyu başlatan "Hasan_Sinan"

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

1

22.12.2009, 09:32

Patrik röportajı neden şimdi yayınlandı?

NBC televizyonunda pazar geceleri yayınlanan '60 Minutes' ('60 Dakika') programı için gerçekleştirilen Patrik I. Bartholomeos röportajı nisan ayında yapılmıştı. Peki, neden şimdiye kadar bekletildi ve yayınlandı?



Taha Kıvanç'ın köşe yazısı

Patrik Hazretleri'ne geçmiş olsun...

Bir röportaj yayınlanmak için yedi ay mı bekler?” diye soranlar var; umarım siz onlardan değilsinizdir. Herhangi bir haber, dizi, röportaj, etkinlik için uygun zaman beklenebilir. NBC televizyonunda pazar geceleri yayınlanan '60 Minutes' ('60 Dakika') programının, Patrik I. Bartholomeos'la nisan ayında yaptığı röportajı şimdiye kadar bekletmesi hiç şaşırtıcı değil.

Tıpkı bazı kitle eylemleri ve ilginç gelişmelerin şu sıralarda meydana gelmesi gibi...

'60 Minutes' en önemli haber-belgesel programı ABD'nin... Özel tiryakileri olan bir programdır ve 1968 yılından beri hemen her yayını “Acaba bu defa kim/leri hedef aldı?” diye merakla beklenir. Rezil edip düşürdüğü pek çok ünlünün fotoğrafıyla süslüdür programın merkezi. Harry Reasoner, Mike Wallace, Ran Rather, Morley Safer gibi kıdemli gazeteciler bayrağı daha gençlere terk ettiler; Patrik Bartholomeos ile konuşan Bob Simon onlardandır... Her program Andy Rooney'in mizah yüklü yorumuyla sona erer.

Demek nisan ayında çekmişler röportajı, şimdiye kadar bekletmişler...

Bir başka gariplik de şu: '60 Minutes' konularının yayından önce dillere düşmesinden hiç hoşlanmaz; yayın gününe kadar konuyu, yayın saatine kadar da içeriği sızdırmamaya özel çaba gösterir. Oysa Patrik Partholomeos'un “Kendimi çarmıha gerilmiş hissediyorum” ve “Kendi yurdumuzda ikinci sınıf vatandaşız” dediği, günler önce bizim basında malzeme haline geldi.

Patrikhane'nin çok iyi çalışan bir basınla ilişkiler bölümü var. O bölüm özellikle medyamızın bir kesimi üzerinde çok etkili. Patrik'in sözlerini “Öyle demek istemedi” veya “Dediyse dedi, haksız mı?” biçiminde takdim eden yazılar bunun dışa vurumu.

Dışarıdan halim-selim bir görünüşe sahip olmasına rağmen I. Bartholomeos içi alev alev yanan ve ara sıra bu alev dışarıya da yansıyan bir kişilik... '60 Minutes' programına söylediğini öğrendiğimiz sözlerden daha ağırını bizim medyada da okumuştuk...

ABD'deki yayında sarf ettiği bazı sözleri siyasilerin üzerlerine alınmaması gerektiğini, kastının bugünkü hükümet değil devlet olduğunu ileri sürenler var, oysa daha şiddetli eleştirileri 2006 yılında doğrudan Ak Parti hükümetine yöneltmiş biridir Patrik... Şu sözlerini o sırada Sabah'ta yazan Aslı Aydıntaşbaş'a söylemişti:

“AKP'DEN ÜMİTLİYDİM: Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, bana 'Bu okulu 24 saatte açarım' demişti. Sayın Çelik 'Hukuki engel yok' dedi. Ama ortada siyasi irade yok. AKP hükümeti ilk geldiğinde ümitliydik. Güzel sinyaller verdi. Dine saygılı bir parti diye ümitlendik, o zaman bize de saygı olur, ruhban okuluna sıcak bakar diye ümitlendik.”

Bob Simon'a Başbakan Erdoğan'ı şikâyet eden sözler Sabah'ta da var: “Başbakan'la görüşmemizde, Atina'da cami açılmasını gündeme getirdi. Ben de açılması gerektiğini düşünüyorum. Ama burada benim kabahatim ne? Ben bir Türk vatandaşı olarak nasıl Atina'dan sorumlu olabilirim.”

'Çarmıha gerilme' ('Me stavronis') günlük hayatta fazla düşünülmeden kullanılan bir deyimmiş Rumca'da; o sebeple üzerinde fazla durulmamalıymış… Bunu da '60 Minutes' röportajı bugünlerde yayınlanacak diye paniğe kapılan Patrik'in çevresinden kişiler söylemiş Aslı Aydıntaşbaş'a…

Patrikliğe 1991 yılında seçilen I. Bartholomeos Gökçeada'da doğmuş bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Türkiye'deki okullarda okumuş; İngilizce iyi bildiği birkaç dil arasında. İngilizce konuşurken Rumca deyim aklına gelebiliyorsa, bunun Türkçe'de ne kadar fena kaçacağını da hesap edebilirdi. Hadi ağzından kaçtı diyelim, Bob Simon dil sürçmesini düzeltmek üzere ikinci bir fırsat sorusu yöneltmiş kendisine; Patrik Bartholomeos ona da aynı sertlikle cevap vermiş...

Öyle anlaşılıyor ki, bütün bunlar, Heybeliada'da 1971 yılından beri kapalı tutulan ruhban okulu henüz açılmadı diye...

Kendisine benim buradan bir haberim var: Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun masası üzerinde hazır bulduğu sorunlardan birisiydi ruhban okulu; yeni bakan onu 'ilk ele alınacak işler' arasına yerleştirmiş, formülünü bulmuş, işleme koymak üzere uygun zamanı bekliyordu. Görüşmemizde bana “Yeni yıldan biraz önce veya hemen sonra açılır” dediğini hatırlıyorum.

Türkiye'yi belli bir konuda sıkıştırmak isteyenler şimdilerde her yerden üzerine geliyorlar. Afganistan'a muharip güç müdür, yoksa İran üzerindeki korumasını sona erdirmek midir, ya da füze kalkanı veya enerji hattı mıdır konu, bilmiyorum. Ama böyle bir sıkıştırma niyeti seziliyor. Herkesi kullanıyorlar, kutsalları da yok... Geçmiş olsun.

t.kivanc@yenisafak.com.tr
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek
  • Konuyu başlatan "Hasan_Sinan"

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

2

22.12.2009, 11:00

Ankara bu hoşgörüden uzak



CBS televizyonunda yayınlanan “60 Dakika” programında, Mısır’ın Sina Dağındaki St Catherine Manastırında Hz. Muhammed’e (a.s.m.) ait olduğu belirtilen bir el yazması gösterilerek, bunun, “1400 yıl kadar önce, Hz. Muhammed’in kendi el damgasıyla imzalanmış ve mühürlenmiş, manastırın Hıristiyanlarına dinî özgürlük ve koruma öneren bir mektup” olduğu belirtildi. Programda, mektup, “Hz. Muhammed’in farklı dinlere mensup insanlar arasında hoşgörü ve barışa öncelik verdiğinin bir örneği” olarak nitelendi.

CBS: Ankara hoşgörü mesajını anlamamış


AMERİKAN CBS televizyonunda önceki gece yayınlanan “60 Dakika” programında, Hz. Muhammed’in (s.a.s) hoşgörü mesajının Türk yetkilileri tarafından alınmadığı iddia edildi. CBS televizyonu, Fener Rum Patriği Bartholomeos’la yaptığı mülakatı yayınladı. Proğramın bir bölümündeki görüntülerde Mısır’daki Sina Çölü’nde bulunan başka bir Ortodoks manastıra giden program ekibi, Hz. Muhammed (s.a.s) tarafından söz konusu manastıra gönderildiği belirtilen bir mektubu gösteriyor. Mektupta Hz. Muhammed’in manastır cemaatine koruma ve din özgürlüğü önerdiği belirtilerek, şöyle deniliyor: “Sonra patrik bizi 21. yüzyıl ve Türkiye’ye, kendi arka bahçesine geri getirdi. Bizi fayton üzerinde eski İstanbul adasında polis eskortuyla bir geziye çıkardı. Patrik, bize Muhammed Peygamber’in hoşgörü mesajının Türk yetkilileri tarafından alınmadığını göstermek istedi. Onun en önemli örneği Heybeliada Ruhban Okulu. Boş ve terk edilmiş. Ne papaz var ne de cemaat. Okul, özel yüksek eğitimi yasaklayan karardan sonra Türk yetkililer tarafından kapatıldı. Bu 1971 yılındaydı.”


http://www.yeniasya.com.tr/2009/12/22/guncel/h1.htm
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

3

22.12.2009, 14:06

Her kördüğümün kilidi AB işte..Dönüp dolaşıp memleket olarak, o noktanın boşluğunda çakılıyoruz ..

Bu konuyu değerlendir