Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Bîçare S.V.

Profesyonel

  • "Bîçare S.V." bir erkek
  • Konuyu başlatan "Bîçare S.V."

Mesajlar: 712

Konum: İstanbul/ Çamlıca

Meslek: Gazeteci/ Arşiv-Kütüphane

Hobiler: Kitap okuma (Sesli)

  • Özel mesaj gönder

1

11.12.2009, 08:39

SON ÖRNEK, DANIŞTAY'IN KATSAYI KARARI

SON ÖRNEK, DANIŞTAY'IN KATSAYI KARARI



Memur-Sen Başkanı Ahmet Gündoğdu, insan hakları ihlâllerinin
sebebinin çifte standartlı yargı olduğunu söyledi. Katsayı
eşitsizliğini gideren YÖK kararının Danıştay'dan dönmesinin bunun son
örneği olduğunu belirten Gündoğdu, “Bu karar, yargının insan hakları
ihlâline karşı yasama ve yürütme organlarından medet beklemek gibi bir
sonucu beraberinde getirdi" dedi.

İSTİKRARLI İHLÂL: BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI

Kadına yönelik ayrımcılık kaynaklı insan hakkı ihlâllerinin en
çok tepki çekeninin başörtüsü yasağı olduğunu hatırlatan Gündoğdu,
Anayasa Mahkemesi kararlarına dayandırılan bu yasağın hukukî bir
gerekçeyle açıklanamadığını kaydetti. Gündoğdu başörtüsü yasağının
ayrıca eğitim gibi birçok hak ihlâlini de beraberinde getirdiğini
vurguladı.

İhlâllerin sebebi, çifte standartlı yargı

MEMUR-SEN Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, insan hakları ihlâllerinin sebebinin çifte standartlı yargı olduğunu söyledi.

Memur-Sen Genel Başkanı Gündoğdu, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları
Günü sebebiyle yaptığı yazılı açıklamada, insan hakları ihlallerinin
minimum noktaya çekilmesi konusunda bireysel gayretlerin yanında sivil
topluma da büyük sorumluluk düştüğünü kaydetti. Gündoğdu, Memur-Sen’in
bu sorumlulukla; yaşama, kişi hürriyeti ve güvenliği, adil yargılanma,
din ve vicdan özgürlüğü, düşünce ve ifade özgürlüğü, eğitim, özel
hayatın gizliliği ve ailenin korunması hakları başta olmak üzere insan
hak ve özgürlüklerinin bütününün en mükemmel şekilde yaşanacağı ve
korunacağı özgürlükçü demokratik zeminlerin oluşması için çalıştığını
ifade etti.

“KATSAYI EŞİTSİZLİĞİ AYRIMCILIKTIR”

Türkiye’de uzun yıllardır devam eden insan hakları ihlâllerinin
sona ereceğini umut ederken bunlara yenilerinin eklendiğini ifade eden
Gündoğdu, üniversiteye giriş sınavındaki katsayı eşitsizliğini gideren
YÖK düzenlemesinin Danıştay tarafından iptal edilmesinin bu durumun son
örneği olduğunu bildirdi. Gündoğdu, gelişmiş demokrasilerde, yasama ve
yürütme kaynaklı insan hakları ihlallerine karşı yargıya sığınıldığı
belirterek, “Danıştay’ın katsayı kararı; yargının insan hakları
ihlaline karşı yasama ve yürütme organlarından medet beklemek gibi
hukuk devleti algısıyla ve demokrasi kültürüyle açıklanamaz bir sonucu
beraberinde getirmiştir” dedi.

“İSTİKRARLI İHLÂL; BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI!”

Ahmet Gündoğdu, kadına yönelik ayrımcılık kaynaklı insan hakkı
ihlâllerinin en çok tepki çekeninin başörtüsü yasağı olduğunu
vurgulayarak, bu yasağın hukukî bir gerekçeyle açıklanamadığnı
kaydetti. Gündoğdu, başörtüsü yasağının ayrıca eğitim gibi bir çok hak
ihlalini de beraberinde getirdiğini belirtti. Terörün, insan hak ve
özgürlüklerinin bütününe yönelen ve ülkeler üstü bir insan hakları
ihlali olduğunu dile getiren Gündoğdu, terörle mücadele ederken,
teröristlere karşı ortak bir mücadele verilmesi gerektiğini dile
getirdi. Gündoğdu, Türkiye’de terör riskini ortadan kaldırmanın en
kolay ve masrafsız yönteminin, demokratikleşme konusunda yapılması
gerekenlerin en kısa sürede yapılması olduğunu ifade ederek,
demokratikleşme sürecinin sahiplenilmesi ve kamuoyunu desteğinin alması
gerektiğini kaydetti.

Ahmet Gündoğdu, sendikal hakların temel insan haklarından
olduğunu da ifade ederek, şu görüşleri dile getirdi: “Bu hakkın
varlığının temel iki göstergesi ise örgütlenme ve pazarlık hakkıdır.
Buna karşın ülkemizde kamu görevlileri sendikalarının toplu sözleşme ve
grev hakkı yoktur. Kamu görevlilerinin toplu sözleşme ve grev hakkını
kullandırmamak veya ipe un serme anlayışıyla önündeki engelleri
kaldırmamak tam anlamıyla temel insan hakkı ihlalidir. Kamu işçilerine
siyaset yapma hakkı tanınırken aynı işyerinde çalışan kamu
görevlilerinin siyaset yasağına tabi tutulması ayrımcılıktır.”

“TEMEL İNSAN HAKLARI,

OYLAMA KONUSU YAPILAMAZ”

Din ve vicdan özgürlüğü dahil olmak üzere temel insan hak ve
özgürlüklerinin tamamının demokratik anayasalar, uluslararası
anlaşmalar ve belgelerle ulusal ve uluslar arası güvenceye
kavuşturulduğuna dikkat çeken Gündoğdu, İsviçre’nin bu tehlikeli
çıkışının kültürler arası soğuk savaşa zemin hazırlamasının yanında, AB
değerlerine yönelik büyük bir risk içerdiğini ifade etti.




FATİH KARAGÖZ

http://www.yeniasya.com.tr/2009/12/11/guncel/h2.htm









"İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."
'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz.'
"İnsanlara teşekkür etmeyen, ALLAH'a da şükretmez.!"
'Bırak bîçare feryâdı, Bîçare S.V.

Bu konuyu değerlendir