Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Bîçare S.V.

Profesyonel

  • "Bîçare S.V." bir erkek
  • Konuyu başlatan "Bîçare S.V."

Mesajlar: 712

Konum: İstanbul/ Çamlıca

Meslek: Gazeteci/ Arşiv-Kütüphane

Hobiler: Kitap okuma (Sesli)

  • Özel mesaj gönder

1

04.12.2009, 08:35

Başbuğ'u ziyaret edecekler

BAŞBUĞ'U ZİYARET EDECEKLER



Meçhul bir subayın Ergenekon savcılarına gönderdiği ve medyada geniş
yer bulan ihbar mektubunda dile getirdiği iddialar, Dağlıca ve Aktütün
baskınlarında şehit olanların ailelerinin acılarını tazeledi. İddialar
üzerine şehit aileleri, önce Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına giderek,
saldırılarda ihmali bulunduğu öne sürülenler hakkında suç duyurusunda
bulunacak. Ardından Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ'u ziyaret
ederek, "Konuyu aydınlatın, içimiz rahatlasın" diyecek.

ÖRTBAS EDİLEN İDDİALAR

13 askerin şehit düştüğü, 8 askerin kaçırıldığı Dağlıca baskını
21 Ekim 2007'de yaşanmıştı. Karakol komutanı Yarbay Onur Dirik'in
YouTube'a düşen ses kaydında, baskındaki ihmalleri kabul ettiği ortaya
çıkmış, ayrıca Genelkurmay, Kara Kuvvetleri, Jandarma, 2. Ordu ve
Hakkâri'deki istihbarat başkanlıklarının, baskına ilişkin bütün
bilgilerden önceden haberi olduğu ileri sürülmüştü. 17 askerin şehit
edildiği Aktütün saldırısı için de benzer iddialar ortaya atılmıştı.

Dağlıca ve Aktütün aydınlatılsın

“Kafese Eylem Planı”nın medyada yer almasından sonra meçhul bir
subayın ihbar mektubunda dile getirdiği iddialar, Dağlıca ve Aktütün
baskınlarında şehit olanların ailelerinin acılarını tazeledi.
Gelişmeler üzerine aileler Genelkurmay’a gitme kararı aldı. Şehit
yakınları, önce Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na dâvâ açacak. Ardından
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’u ziyaret ederek, “Konuyu aydınlatın,
içimiz rahatlasın” diyecek.

13 askerin şehit edildiği, 8’inin de kaçırıldığı Dağlıca
baskınında şehit düşen Uzman Çavuş Selçuk Gürdal’ın ikiz kardeşi
Celalettin Gürdal, diğer ailelerle birlikte örnek bir hukuk mücadelesi
vereceklerini söyledi. Gürdal, baskınlardan sorumlu ve ihmali olan
kişilerin mutlaka yargılanması gerektiğini dile getirdi. Meçhul subayın
ihbar mektubunu yemek masasında öğrendiğini anlatan Gürdal, “O mektubun
televizyonda okunması üzerine yediğim yemek benim boğazıma dizildi. O
anda ben kendime dedim ki, ‘Celalettin sen doğru yoldasın.’ Zaten
haberlerin çıktığı gün bana telefonlar gelmeye başladı. Dediler ki;
‘Gözün aydın, senin yaptığın, araştırdığın her şey şu anda gün yüzüne
çıktı.’ İhbar mektubu çıktıktan sonra ben biraz daha cesaret aldım.
Canım pahasına da olsa bu yolun sonuna kadar gideceğim. Kardeşimin ve
tüm şehitlerin adına konuşuyorum, onların hakkını helâl etmiyorum. Ne
askere ne de hükümete, hiç kimseye hakkımı helâl etmiyorum. Benim
kardeşimin 4 yaşında oğlu, 23 yaşında eşi geride kaldı. Ben
Ergenekon’un bir şekilde bitirilmesini istiyorum” dedi.

Şehit kardeşi Gürdal, ihbar mektubunu öğrendikten sonra şehit
ve gazi dernekleriyle girişimlerde bulunduklarını anlattı. Gürdal,
şunları kaydetti:

“Ankara, İstanbul ve diğer büyük illerdeki dernekleri aradım.
‘Dağlıca’daki, Aktütün’deki ve Ergenekon’un katlettiği şehitlerin
adreslerini istiyorum’ dedim. Herkes dilekçesini yazacak ve o zaman
yüce adaleti göreceğiz. Hepsi ‘biz varız, arkandayız’ dediler. ‘Sen
bize yol göster, biz seninle her şeye varız’ dediler. Bu güne kadar 12
şehit ailesine ulaştım. Genelkurmay’a dilekçe yazdım. Faks çektim, bir
şekilde cevap alamadım. Bundan kısa bir süre önce de telefonla aradım.
‘Biz sana döneceğiz’ dediler ve bir gün sonra beni aradılar.
‘Genelkurmay Başkanı şu sıralar müsait değil, sizinle en kısa zaman
süresi içerisinde görüşecek. Eğer, İlker Başbuğ görüşemezse, bir alt
kademedeki askerler sizinle irtibat sağlayacaklar’ dediler.” Tüm şehit
ailelerine seslenen Gürdal, “Ricada bulunuyorum. Bir şekilde benim ile
irtibata geçin. Hep beraber gidelim yüce yargıya, tek yumruk olalım.
Yazacağımız iki satır dilekçe ile bunun hesabını soralım. O insanlar
ellerini kollarını sallayarak gezmesinler” çağrısında bulundu.














"İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."
'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz.'
"İnsanlara teşekkür etmeyen, ALLAH'a da şükretmez.!"
'Bırak bîçare feryâdı, Bîçare S.V.

Bu konuyu değerlendir