Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Bîçare S.V.

Profesyonel

  • "Bîçare S.V." bir erkek
  • Konuyu başlatan "Bîçare S.V."

Mesajlar: 712

Konum: İstanbul/ Çamlıca

Meslek: Gazeteci/ Arşiv-Kütüphane

Hobiler: Kitap okuma (Sesli)

  • Özel mesaj gönder

1

18.11.2009, 08:37

O Vahşetin Övülmesi, CHP´nin içyüzünü Ortaya çıkardı

O VAHŞETİN ÖVÜLMESİ, CHP'NİN İÇYÜZÜNÜ ORTAYA ÇIKARDI



Dünya Ehl-i Beyt Vakfı Başkanı Fermani Altun, CHP Genel Başkan
Yardımcısı Onur Öymen'in terörle mücadeleden söz ederken Dersim
isyanını örnek vermesinin CHP'nin içyüzünü ortaya çıkardığını söyledi.
Altun “Sayın Öymen'in açıklaması, o vahşeti, o katliamı öven ve o
katliamı yapan o günkü otoritenin zihniyetini günümüze taşıyan bir
felâkettir. Aynı zamanda CHP'nin nerede olduğunu ve hangi zihniyeti
taşıdığını ortaya koymaktadır” şeklinde konuştu.

KATLİAMLARA ÇANAK TUTAN ZİHNİYET

SUÇÜSTÜ YAKALANDI

Altun: “Dersim olayı, beşikteki bebekten 70 yaşındaki insana
kadar kurşuna dizildiği, gazla bombalandığı bir insanlık dramıdır.
Dersim gibi tüm Alevî katliamlarının CHP dönemine isabet ettiğini
görüyoruz. Çünkü o zihniyet buna çanak tutuyor. Hâlâ devlet ideolojisi,
derin devlet ideolojisi faktörünü taşıyan, onları bünyesinde taşıyan,
demokratik açılımlara karşı acımasızca direnen CHP suçüstü
yakalanmıştır.”

O zihniyeti bugüne taşıdı

DÜNYA Ehl-i Beyt Vakfı Başkanı Fermani Altun, Cumhuriyet Halk
Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen’in terörle mücadele
konusunda Dersim isyanını örnek vermesinin CHP’nin iç yüzünü ortaya
çıkardığını söyledi. CHP’nin Alevileri yıllarca “oy deposu” olarak
gördüğünü ifade eden Altun, “Öymen’in vahşeti, katliâamı öven
açıklaması, o günkü otoritenin zihniyetini günümüze taşıyan bir
felakettir” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcı Onur Öymen’in Meclis’te yaptığı
konuşmada terörle mücadele konusunda Dersim isyanının bastırılmasını
örnek göstermesine tepkiler sürüyor. Dünya Ehl-i Beyt Vakfı Başkanı
Altun, CHP’nin yıllarca Alevileri “oy deposu” olarak gördüğünü söyledi.
Altun, şunları söyledi: “Sayın Öymen’in açıklaması, o vahşeti, o
katliamı öven veya o katliamı yapan o günkü otoritenin zihniyetini
günümüze taşıyan bir felakettir. Aynı zamanda bu, CHP’nin nerede olduğu
ve hangi zihniyeti taşıdığını ortaya koymaktadır. Dersim gibi tüm Alevi
katliâmlarının CHP dönemine isabet ettiğini görüyoruz. Çünkü o zihniyet
buna çanak tutuyor. Hala devlet ideolojisi, derin devlet ideolojisi
faktörünü taşıyan ve o insanlarla beraber olup ve onları bünyesinde
taşıyan, demokratik açılımlara karşı acımasızca direnen Cumhuriyet Halk
Partisi suç üstü yakalanmıştır.”

Dersim’de yaşananları ‘vahşet’ olarak niteleyen Altun,
“Beşikteki bebekten 70 yaşındaki insana kadar kurşuna dizildiği, gazla
bombalandığı bir insanlık dramıdır. Bu vahşeti destekleyenlere karşı
verilen tepkiler haklıdır. Biz de aynı tepki içerisindeyiz. Açıklamayı
kınıyor, telin ediyoruz. Herkesin CHP’nin iç yüzünü öğrenmesi açısından
bence bu bir hayır oldu” diye konuştu. Altun, Ergenekon savcılarına
gönderilen üçüncü ihbar mektubunun eklerinde yer alan belgelerde Alevi
kesimin fişlenmesini de değerlendirerek, “Bugün Türkiye’de inanç
kesimleri arasıda hiçbir sorun yoktur. Bugüne kadar yaşanan vahşetleri,
sorunları derin güçlerin organize ettiğini söyleyebiliriz. Geçmişte
Maraş olaylarını, Çorum katliâmını, Sivas’taki vahşeti, hatta Gazi
olaylarını bazı güçlerin organize ettiği açık seçik ortaya çıkıyor. 43
yıldan beri bütün bu gelişmeleri izleyen bir inanç önderi olarak, bugün
yine aynı oyunların oynandığını söyleyebilirim” şeklinde konuştu.




http://www.yeniasya.com.tr/2009/11/18/guncel/h2.htm









"İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."
'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz.'
"İnsanlara teşekkür etmeyen, ALLAH'a da şükretmez.!"
'Bırak bîçare feryâdı, Bîçare S.V.

Bîçare S.V.

Profesyonel

  • "Bîçare S.V." bir erkek
  • Konuyu başlatan "Bîçare S.V."

Mesajlar: 712

Konum: İstanbul/ Çamlıca

Meslek: Gazeteci/ Arşiv-Kütüphane

Hobiler: Kitap okuma (Sesli)

  • Özel mesaj gönder

2

18.11.2009, 08:41

Millet, ihtiyarıyla, o partiyi kat’iyen iktidara getirmeyecek


Hadis-i Şerif Meâli

Olgun müminin özelliklerinin bir kısmı şunlardır: Dinde
tavizsizlik, yumuşaklıkta tedbirlilik, îmanda kesinliğe ulaşmak, ilimde
açgözlü olmak, yürekte şefkat, âlim olmakla birlikte yumuşak huylu
olmak, fakirlikte sabır, tamahkârlıktan sakınmak.

Câmiü's-Sağîr, No: 1375





18.11.2009










Millet, ihtiyarıyla, o partiyi kat’iyen iktidara getirmeyecek

Halk Partisi ise: Hakikaten acip ve zevkli bir rüşvet-i umumîyi
kanunlar perdesinde bazı memurlara verdikleri için, yirmi sekiz senelik
bütün cinâyatıyla başkaların cinâyâtı ve İttihatçıların ve mason
kısmının seyyiatları da o partiye yükletildiği halde, Demokratlara bir
cihette galip hükmündedirler. Çünkü ubudiyetin noksaniyetiyle enaniyet
kuvvet bulur, nemrutçuluklar çoğalır. Bu benlik zamanında, memuriyet
hakikatta bir hizmetkârlık olduğu halde, bir hâkimiyet, bir ağalık, bir
nemrutçulukla nefse gayet zevkli bir hâkimiyet mertebesini bir kısım
memurlara rüşvet olarak verdiği için, bütün o acip cinayetlerle ve
kendinden olmayan ceridelerin neşriyatıyla beraber bana yapılan
muamelelerinden hissettim ki, bir cihette mânen Demokratlara galip
geliyorlar. Halbuki, İslâmiyetin bir kanun-u esasîsi olan, hadis-i
şerifte “Milletin efendisi, onlara hizmet edendir.” (Keşfü’l-Hafâ,
2:463.) yani, “Memuriyet, emirlik ise, reislik değil, millete bir
hizmetkârlıktır.” Demokratlık, hürriyet-i vicdan, İslâmiyetin bu
kanun-u esasîsine dayanabilir. Çünkü kuvvet kanunda olmazsa şahsa
geçer. İstibdad, mutlak keyfî olur.

Millet Partisi ise: Eğer İttihad-ı İslâmdaki esas olan
İslâmiyet milliyeti ki, Türkçülük onun içinde mezc olmuş bir millet
olsa, o Demokratın mânâsındadır, dindar Demokratlara iltihak etmeye
mecbur olur. Frenk illeti tâbir ettiğimiz ırkçılık, unsurculuk fikriyle
Avrupa, âlem-i İslâmı parçalamak için içimize bu frenk illetini
aşılamış. Fakat bu hastalık ve fikir, gayet zevkli ve câzibedar bir
hâlet-i ruhiye verdiği için, pek çok zararları ve tehlikeleriyle
beraber, zevk hatırı için her millet cüz’î-küllî bu fikre iştiyak
gösteriyorlar.

Şimdiki terbiye-i İslâmiyenin za’fiyetiyle ve terbiye-i
medeniyenin galebesiyle ekseriyet kazanarak başına geçerse, ekseriyet
teşkil etmeyen ve ancak yüzde otuzu hakikî Türk olan ve yüzde yetmişi
başka unsurlardan olanlar, hem hakikî Türklerin, hem hâkimiyet-i
İslâmiyenin aleyhine cephe almaya mecbur olacaklar. Çünkü, İslâmiyetin
bir kanun-u esasîsi olan bu âyet-i kerimedir: “Birisinin günahıyla
başkası muahaze ve mes’ul olmaz.”

Halbuki, ırkçılık damarıyla, bir adamın cinayetiyle mâsum bir
kardeşini, belki de akrabasını, belki de aşiretinin efradını öldürmekte
kendini haklı zanneder. O vakit hakikî adalet yapılmadığı gibi,
şiddetli bir zulüm de yol bulur. Çünkü “Bir mâsumun hakkı, yüz câniye
feda edilmez” diye İslâmiyetin bir kanun-u esasîsidir. Bu ise çok
ehemmiyetli bir mesele-i vataniyedir. Ve hâkimiyet-i İslâmiyeye büyük
bir tehlikedir.

Mâdem hakikat budur, ey dindar ve dine hürmetkâr Demokratlar
siz bu iki partinin gayet kuvvetli ve zevkli ve câzibedar nokta-i
istinadlarına mukabil, daha ziyade maddî ve mânevî cazibedar nokta-i
istinad olan hakaik-i İslâmiyeyi nokta-i istinad yapmaya mecbursunuz.
Yoksa, sizin yapmadığınız eskiden beri cinayetleri nasıl eski partiye
yüklüyorlarsa, size de yükleyip, Halkçılar ırkçılığı elde edip tam sizi
mağlûp etmeye bir ihtimal-i kavî ile hissettim. Ve İslâmiyet namına
telâş ediyorum.

Emirdağ Lahikası,

s. 386-87

***

Halk Partisi İttihatçıların bozuk kısmının cinayetleri ve hem
Cumhuriyetin birinci reisinin Sevr Muahedesiyle ve çok siyasî
desiselerin icbariyle on beş senede yaptığı icraatının kısm-ı âzamı
tamamıyla eski partiye yüklendiği için, bu asil Türk milleti
ihtiyarıyla o partiyi kat’iyen iktidara getirmeyecek.

Emirdağ Lâhikası, s. 422




http://www.yeniasya.com.tr/2009/11/18/lahika/default.htm
18.11.2009
"İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."
'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz.'
"İnsanlara teşekkür etmeyen, ALLAH'a da şükretmez.!"
'Bırak bîçare feryâdı, Bîçare S.V.

Bu konuyu değerlendir