Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

17.06.2009, 21:09

Yetti be!

Yetti be!

AK Parti Hükümeti ve Gülen Hareketi'ne kafayı takmışlar; askerlik mesleğini bir kenara bırakıp yine siyaset ve toplum mühendisliğine soyunmuşlar… Yine “durumdan vazife”, yine “irtica ıle mücadele eylem planı”, yine demokratik hukuk devletine tuzak… Utanmadan, arlanmadan, akıllanmadan!

Bu kepazeliğe daha ne kadar katlanacağız? Vatanın-milletin enerjisini tüketen bu askerî müdahale geleneğini daha ne kadar sîneye çekeceğiz? Millet iradesini temsil eden siyasetçiler, devlet adamları, başbakan ve cumhurbaşkanı bu tehditlere daha ne kadar pabuç bırakacak? Alttan almaya daha ne kadar devam edecekler? “Aman ordu yıpranmasın, gözbebeğimize bir zarar gelmesin!” aymazlığı ne zaman bitecek?

“Ordu yıpranmasın” diye diye ordunun yozlaşmasına hizmet ediyorlar. şunu görmüyorlar, fark etmiyorlar, anlamıyorlar: Ordunun siyasete müdahalesini mümkün ve hatta kaçınılmaz kılan mevcut sistem radikal bir şekilde değiştirilip, askerler siyasetin “s”sine bile bulaşamaz hale getirilmedikleri müddetçe, bu iş böyle devam eder. Fethullah Gülen Hocaefendi “müessese ile bir derdimiz yok” diyor, ama aslında bütün derdimiz “müessese” ile. Daha doğrusu, “müessese”nin mevcut hali ile. Mesele kurumsal bir meseledir. Bunu idrak etmeden meseleyi çözemeyiz.

Üç-beş kendini bilmezden kaynaklanan bir mesele değil, kurumsal bir mesele, evet:

Genelkurmay Başkanı Orgeneral ısmail Hakkı Karadayı, 28 şubat “post modern” darbesinin lideri veya en azından 'himayecisi' idi…

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu 28 şubat'ın “gerekirse 1000 yıl” süreceğini söylemişti…

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök darbeye karşı olduğu için silah arkadaşları tarafından marjinal muamelesi görmüş ve onun döneminde bile kuvvet komutanları seviyesinde darbe planları yapılabilmişti...

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, 27 Nisan Muhtırası'na imza atmıştı...

Ayyuka çıkan darbe teşebbüsü iddialarının gereğini yapacağı yerde “cemaatlere karşı tedbir”le uğraşan şimdiki Genelkurmay Başkanı Orgeneral ılker Başbuğ da 'askerin üstüne vazife olmayan işler'le uğraşma geleneğini devam ettiriyor…

Böyle gelmiş, böyle gidiyor…

Genelkurmay Psikolojik Harekât Daire Başkanlığı'nın hazırladığı “irtica ile mücadele eylem planı”nın hesabı sert bir şekilde sorulmazsa, daha çok gider…

'Yakışmıyor', 'hoş olmuyor', 'böyle şeyler en çok orduya zarar veriyor' gibisinden mıy-mıy tepkilere tahammülümüz kalmadı. Başbakan'ın “demokrasiyi koruyup yaşatacağız” açıklaması da yetersiz. Nasıl yaşatacaksınız? Yaşatmak için tam olarak ne yapacaksınız? Demokrasinin içine tüküren bu askeri müdahale geleneğine son vermek için hangi adımları atacaksınız? Ne zaman?

Hükümet, “siyasi ve toplumsal hayata askeri müdahalelerle mücadele” için şöyle bir “eylem planı” hazırlayıp derhal yürürlüğe koymalıdır:

1. AK Parti ve Gülen Hareketi'ne komplo mahiyetindeki eylem planının 1 numaralı sorumlusu olan –ve zaten Harp Akademileri'nde yaptığı konuşmada “cemaatler”le savaş hazırlığı içinde olduğunu faş eden- Genelkurmay Başkanı'nın istifası istenecek.

2. Siyasete ve toplumsal hayata müdahale ettikleri veya buna teşebbüs ettikleri veya bunu planladıkları iddia edilen Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları hakkındaki soruşturma sivil merciler tarafından yürütülecek.

3. “ırtica ıle Mücadele Eylem Planı” skandalına karışan / geçmişte bu tür işlere karışmış olan / gelecekte bu tür işlere karışabilecek olan subaylar Bakanlar Kurulu kararıyla ordudan ihraç edilecek ve sivil mahkemelerde yargılanacak. Mevzuat buna uygun hale getirilecek.

4. Genelkurmay Başkanı'nın nasıl görevden alınacağına açıklık getirmeyen (görevden alınmasına el vermeyen) kanunlar değiştirilecek, Bakanlar Kurulu Genelkurmay Başkanı'nı istediği zaman görevden alabilecek.


Bir şey daha: Askeri mahkemeler, siyasi ve toplumsal hayata tecavüz mahiyeti taşıyan belgeleri milletten gizleyemeyecek! Bunlara yayın yasağı getiremeyecek! Basını sansür edemeyecek!

Nedir bu kardeşim? 12 Eylül dönemine geri mi döndük?

Hakan Albayrak - Yeni şafak - 15.06.09
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

2

17.06.2009, 22:40

Alıntı

Nedir bu kardeşim? 12 Eylül dönemine geri mi döndük?


Niye..?

Neyi vardı 12 Eylül'ün..?

O zaman "kahraman ordumuz" idiydi de, şimdi niye kötü..?

Yoksa gelen "paşam" giden "kenan" mıydı..?

3

18.06.2009, 13:57

Ülkemiz iki başlılıkla yönetilmekte haberiniz yok mu yoksa :mrgreen:

bir tanesinde asker amcalar diğer yanda siyasi amcalar.Olan da hep millete oluyor. Bizler ödüyoruz, hiç duydunuz mu olayların ardından sıkıntı çeken askerleri ya da siyasileri :!:

4

22.06.2009, 19:32

Ortada mantıksız çok şey var.

Cunta neden AKP'yi ve Gülen'i bitirsin? Yalan!

AKP'nin icraatlarına bir bakın, cuntanın tam da istediği gibi olduğunu göreceksiniz.

Sözde bitirilmek istenen Gülen'e bir bakın; gazetesinde "Türkiyenin Kurucusu Ulu Önder Atatürk" naraları atmıyor mu? 12 Eylül'ü apaçık desteklemedi mi? 28 şubat'a "lazımdı" diyen Gülen değil miydi? 28 şubat ara hükümeti anasol-m 'yi apaçık desteklemedi mi? Dsp'ye oy vermediler mi? Yine darbe hükümeti olan AKP'yi apa açık destekle miyor mu ki?

Peki, Gülen Cunatnın nesine çomak sokuyor da bitirilmek istensin?

Hayır, bitirilmek değil, nasıl Erdoğan mağdur siyaseti ile üç seçim kazandı. Demek halk mağdurlara acıyıp teveccüh ediyor. ışte Gülen güya mağdur edilerek sempati topluyor.

Düşünün cuntanın apaçık hedef gösterdiği Gülen yarın perde arkasında cuntanın işine gelen bir fetva verdiğinde acaba biri dese "şu fetva cuntanın işine yarıyor" Hadi ordan denmez mi?

Evet, cuntanın düşman olacağı son kişiler AKP ve Gülendir


5

23.06.2009, 10:36

Alıntı sahibi ""frtkrkc""

Ortada mantıksız çok şey var.



Aynen..tıpatıp..bunları düşünüyordum bu yazıyı okuyunca..

Son yıllarda siyasetin veya şöyle diyelim,

dünyayı ip takılmış kukla gibi idare edenlerin tezgahları eskisi gibi dümdüz diyerek değil artık..

Bu her iki cephe içinde geçerli..

Mesela; Adam bir fikri kendi dediğinde eger reddedileceğini itibar edilmeyeceğini, kâale alınmayacağını düşünüyorsa,

tam tersinden diyerek, yükselecek itirazları hesaba katarak diyor ne diyecekse..

Buna "Sultan Murad'ın Seyisliği" oyunu denir..

Kendi diyemediğini, başkasına dedirtme san'atı..!

Bizim ülkemizde "psikolojik harekat" diye şânı yürüdü bu seyisliğin..

Fakat hep denmesine bilinmesine rağmen de, o "psikolojik harekâtı" ın tuzağına

Keklik gibi de düşüyoruz millet olarak..!

Geçenlerde Kazım Güleçyüz bir makalesinin sonunda bir dipnot düşmüştü..

ışte bu güya birilerini bitirme planı diye "birilerince" servis edilen bu haber,

o dipnotun neticelerini ve millette bulmasından çok korkulan makesin izalesi için ara pansumandı..

Genel seçim yakınya..(!)

Çok pis dolaplar dönüyor gene politika arenasında..

Dipnot şuydu:
"Dindarlığın içi, ‘ıslâmcı’lar eliyle boşaltılıyor..."

Asıl korktukları milletin bunu farketmesi işte..!

Bu hükümet döneminde hortlatılan 30'lu yıllar icraatlarının hangisini, "Chp" hükümeti yapabilirdi bunca yıldan sonra..?

Yapamazdı..! Yaptırtmazlardı, sokaklara dökülürlerdi..!

"Dindar görüntülü" (Asrın ımamına göre siyasetçi dindar olamaz..Din adına siyaset hele asla..!) bir hükümet ise,

dindarların aleyhinde icraatları tereyağından kıl çeker gibi,

sessiz sedasız çok daha kolay yapar ama..!

Ne gerek var ki Chp'ye daha..Netice hâsıl olduktan sonra..(?)

(Merak eden olursa, "Sultan Murad'ın seyisliğini yazarız buraya..(= )

6

23.06.2009, 13:07

yetti be

aslına bakarsanız kimsenin kimseye kafa taktığı yok.yeni bir toplum mühendisliği projesi geliştiriyorlar..mağdurlar edebiyatı yapılıyor..amerika gidişattan memnun..bir tarafta cemaatler bazında ve hatta dünya ölçeğinde tatlı su müslümanlığı..diğer tarafta siyasal islam bazında değerleri dezenformasyona uğratmaya yönelik ılımlı islam politikaları...bahsedilen iki cenahta sarmaş dolaş ..amerikanın kollarında..anadolu yollarında..vay babam vay...ne takması yaaa...güldürmeyin..

hy120

Profesyonel

  • "hy120" bir erkek

Mesajlar: 654

Konum: usak

Meslek: esnaf

  • Özel mesaj gönder

7

25.06.2009, 10:18

bazan bu zihniyetle bu iş ollmaz diyesim geliyor ama korkarim ki üstadımın ben sizin le değil ... demesine muhatap olurum. tesellim ise böyle hissi konuşmnalardan ziyade akli ve vijdani kemalat'ın arttığı zahirdede gözükmekte. sorun su ki; hala köprüle tünel ler açıp trenin yolunu kısaltmıyoruz hala yanlış yollara takjılıyoruz hala kime talebe olduğumuzu anlayamadık.

bırakın havlayan havlasın biz gercekten demokrat olalım gercekten dindar olalım. evinde esine çocuguna karsı yeterince demokrat olamayan ehli dindarlar ne kadar demokrasıye hizmet edebilir. unutmayalım Allah isterse bu dini zalkimlerin eliyle de yüceltir ve yüceltecek. gayert edelimde biz dindarlar daha fazla hizmet edelim..

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir