Muhabbet Fedâileri

aynı dili konuşan yabancı ülke çocuklarını görmek insanı duygulandırıyor tabii ki. türkçenin uluslararası olma gayreti hoş bişey.
tam da bu noktada bir kaç gün önce final gecesini yaptığımız okuma proğramında tevafuk eseri olarak emirdağ lahikasından bu bahsi okumuştuk..üstadımız hz.''RıSALE-ı NURUN BıR VAZıFESıDE..HATTI KUR'ANıYı MUHAFAZA EDEREK ıTTıHAD-I ıSLAMI SAğLAMASIDIR''
bana göre idrak ve şuur sahibi her müslümanın yapması gereken budur..dogrusuda budur..
bu olimpiyatlarda soru işaretleride yok değil.örneğin zamanlaması..kürtçeyi ve kürt realitesinin kabul edildiği,kürtçe yayın yapan bir tv nin açıldığı trt altı..böyle bir zamanlama...ve ilk defa bu sene ve böyle bir zamanlamayla yurt dışından yabancı çocukları getirip türkiyede şehir şehir sirk düzenler gibi turneye çıkarılması..hemde hükümet erkanı ve devlet erkanının katılımlarıyla...bilmem ama kafalarda istifhamlar oluşuyor.. her ne kadar da türkiyenin bazı bölge ve şehirlerine gitmeseler de....!
tabi o şehirlerde adama sorarlar bu ne..! seksen senede kendi vatandaşlarınıza öğretemediğinizi..mozambikliye öğretmekle gurur duyabilirsiniz..

Alıntı sahibi ""nurli""

çok ilginç türkçe olimpiyatlarını sadece bir türkçeyi yayma girişimi olarak gördüğünüze inanamıyorum arkadaki güzxellikleri görmek istemiyorsunuz yada göremiyorsunuz bunu anlamakta inanın zorluk çekiyorum bazan düşünüyorum düşmanı dişarda aramaya ne hacet var diye biz daha içimizde bi birlik sağlayamaışken daha kendimizden olan ayrı yollardan ve kollardan ilerleyen kardeşlerimizi kabullenememişken onlar ve biz yaftası vuruken düze çıkmak imkansız

Peki nedir? Türkçe olimpiyatlarının bizlerin göremediği ne gibi bir faydası var?

Alıntı sahibi ""kimyagerus""

Sözlerinin altına imzamı atıyorum kardeşim....

Kurulan köprüleri yakma peşinde koşup duruyoruz....

ımza attığın yere dikkat et, borç senedi olmasın.

Sonra kurulan köprümü kalmıştı.

Pardon, o köprüyü kim yıktı bildin mi? Kutlular Abinin anılarını bir oku bakalım. Fethullahçıların kampı basıldığında Yeni Asya "Nurcuların kampı basıldı" diye manşet attığı vakit Gülen Beyefendi ne demişti "Bize Nurcu demeyin" Niye diye sorulduğunda "Nurcu adı çok yıprandı ondan"
Yuuuuuh. Ayıp be!
ıyice araştır, düşün, köprüleri yıkan kim?

Sonra iyice bir bak Yeni Asya DP'ye oy verdiği için neredeyse tekfir eden kim?

Yeni Asyacılar onları AKP'ye oy verdiği için tekfir mi etmiş?

AKP'yi dahi eleştirtmiyorlar. Sonra köprüden bahsediyorsun.

DP iktidarda iken DP'yi en çok eleştiren kim? Ona oy veren Yeni Asya

Ama Gülen cemaati AKP'yi öyle kutsallaştırmış ki en ufak eleştiriye tahammül etmiyorlar. Eleştiren kardeşi olsa cuntacılıkla suçluyorlar. Tuhaf, 12 Eylül, 28. şubata tek karşı çıkan cemaat Yeni Asya, cuntacı, 12 Eylülü alkışlayan ve 28 şubat lazımdı diyen Gülen cemaati şimdi cunta düşmanı(!) Geç bunları.

Demek imza attığn şeylere dikkat etmek lazım.

Meseleler arasında bağ kuramıyorsun.

Tek bir sual:

Bu türkçe öğretilen dünyanın bir ucundaki insanların eğitim aldıkları o okullarda keferenin resmi var mı..?

Cidden bilmediğimden soruyorum..

Alıntı sahibi ""frtkrkc""

ımza attığın yere dikkat et, borç senedi olmasın. .

doğru söylenmişliğine inandıysam herşeyin altına imza atarım

Sonra kurulan köprümü kalmıştı.

Alıntı sahibi ""frtkrkc""

Pardon, o köprüyü kim yıktı bildin mi? Kutlular Abinin anılarını bir oku bakalım. Fethullahçıların kampı basıldığında Yeni Asya "Nurcuların kampı basıldı" diye manşet attığı vakit Gülen Beyefendi ne demişti "Bize Nurcu demeyin" Niye diye sorulduğunda "Nurcu adı çok yıprandı ondan"
Yuuuuuh. Ayıp be!

Cemaatler arasındaki köprülerden bahsettiğimi nerden çıkardın, amacın sormadan saldırmaksa ki bunu başarmışsın. Hep unuttuğumuz saygıydı ve yine unutulmuş ....SAYGI.SAYGI.SAYGI....


Birde işin içine siyaset girdi mi vay halimize ...Siyasetin kirli gömleğini giyenlerden nefret etmişimdir. Eğer siyasi bir görüşünüz varsa bu ortak forumda lütfen dışa vurmaman lazım diye düşünüyorum....

Alıntı sahibi ""ruhefza""

Tek bir sual:

Bu türkçe öğretilen dünyanın bir ucundaki insanların eğitim aldıkları o okullarda keferenin resmi var mı..?

Cidden bilmediğimden soruyorum..

Peki siz okullardan istenen şartları biliyor musunuz?Hiç araştırdınız mı? Araştırırsanız sonucu kendiniz görürsünüz. O anki halinizi de görmek isterdim

O şartlar içinde keferenin resmini asma mecburiyeti mi var..?

Afrikalı devletlerdeki mevzuatın Türkiye'nin keferesiyle alakası ne..?

(Veya Ab ülkelerinin veya Abd'dekilerin..)

Alıntı sahibi ""ruhefza""

O şartlar içinde keferenin resmini asma mecburiyeti mi var..?

Afrikalı devletlerdeki mevzuatın Türkiye'nin keferesiyle alakası ne..?

(Veya Ab ülkelerinin veya Abd'dekilerin..)

Evet var, hem de köşesi olucak.Mecburiyet. Yoksa okul açma izni alamazsınız

Siz kime bağlı çalışıyorsunuz Cevap:MBE:Milli eğitim bakanlığına

dışarıya da okul açacaksanız da bu şubedir ve şubelerin de merkezdekilerin kurallarına uyması gerekir...

"Benim en büyük ızdırabım, Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde açtığımız okullara yaptırdığımız atatürk büstü ve köşelerini, oranın hükümetlerinin kaldırmak istemesidir. Hükümetimizden yardım istiyoruz ki, o büstleri kaldırmasınlar."

ıslâmın önlenemeyen yükselişi karşısında Müslümanlar, bir kısım şahıslar kanalıyla kemalist ideolojinin yörüngesine sokulup kontrol altına alınmak planları yapılıyor.

Onların da "Hizmet olsun da nasıl olursa olsun" mantığıyla fahrî olarak bu görevi üstlendiği müsşahede ediliyor. Halbuki bunun getireceği vebal, yapılacak hizmetten daha ağır basar. Çünkü böyle olmasa Bediüzzaman, fikren ve ilmen resmî ideolojinin karşısına merdane çıkmaz, idare-i maslahatcılık yapardı. Beşinci şua ve alakalı mektublar ve müdafaalar olmazdı.

"O adamın kim olduğunun bilinmesi uğrunda biizm gibi binler adam hapse girse, hatta idam olsa, din-i ıslam cihetiyle yine ucuzdur." ifadeleri söylenmezdi.

Ehl-i imanın sevgi hissini çarpıtmamak ve ahirette başını belaya sokmamak lazımdır.

Kaynaktan Su ıçenler
Sf: 97

Alıntı sahibi ""ruhefza""

"Benim en büyük ızdırabım, Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde açtığımız okullara yaptırdığımız atatürk büstü ve köşelerini, oranın hükümetlerinin kaldırmak istemesidir. Hükümetimizden yardım istiyoruz ki, o büstleri kaldırmasınlar."

bu sözün yazılı olduğu kitabın sayfasını tarayip koyabilir misiniz? ve kimin eseri oldugunu bize yazabilir misiniz?

Sayfa numarası var altta..

Bizzat kitabdan bakarak dizgi yaptık zaten..

Netten buluntu değil..

Okuyanlar biliyor o kitabı..Yabancı değil..

Alıntı sahibi ""ruhefza""

Sayfa numarası var altta..

Bizzat kitabdan bakarak dizgi yaptık zaten..

Netten buluntu değil..

Okuyanlar biliyor o kitabı..Yabancı değil..

Ben bilmiyorum.Eğer buraya koyarsanız sevinirim. Herkes görmüş olur değil mi

Bir kaç bilen şahid çıkar nasıl olsa..

Dedikya yabancı değil bu forum için bu kitab..

Bir çok Yeni Asya okurunun evinde zaten var..

ınanmak istemezsiniz, o ayrı mesele..

Zorla kimseyi ikna yok biz de..

Daha başka şeyler de var bu kitabda..

Merak edenler kitabcılardan temin eder okurlar..

Her şeyi yazacak zaman yok nette..

Alıntı sahibi ""ruhefza""

Bir kaç bilen şahid çıkar nasıl olsa..

Dedikya yabancı değil bu forum için bu kitab..

Bir çok Yeni Asya okurunun evinde zaten var..

ınanmak istemezsiniz, o ayrı mesele..

Zorla kimseyi ikna yok biz de..

Daha başka şeyler de var bu kitabda..

Merak edenler kitabcılardan temin eder okurlar..

Her şeyi yazacak zaman yok nette..

ınanıp inanmama meselesine çevirmeyin.Ben sizden sadece tarayıp koyabilir misiniz dedim eğer elinizde varsa

Hemen karşı savunmaya geçmeniz beni endişelendiriyor

Biraz relax bence

En son başka başlıkta yazmıştık..gene..

Kahvehane tarzlarıyla mevzu bahs edilecek,

iki de bir sırıtma ifadeleriyle rayından çıkarılabilecek başlıklar,

ehlince yazılmıyordur..Azıcık ciddiyet lütfen..!

Bizzat sizi muhatab alarak yazmadık o kitabdan iktibası..

Meseleyi basitleştirerek, şahsileştirerek, banal mesajlar yazdırmayın başkalarına da..

Burası ciddi bir forum..Gır gır olsun diye yazmıyor burda yazanlar..

Alıntı sahibi ""ruhefza""

En son başka başlıkta yazmıştık..gene..

Kahvehane tarzlarıyla mevzu bahs edilecek,

iki de bir sırıtma ifadeleriyle rayından çıkarılabilecek başlıklar,

ehlince yazılmıyordur..Azıcık ciddiyet lütfen..!

Bizzat sizi muhatab alarak yazmadık o kitabdan iktibası..

Meseleyi basitleştirerek, şahsileştirerek, banal mesajlar yazdırmayın başkalarına da..

Burası ciddi bir forum..Gır gır olsun diye yazmıyor burda yazanlar..

Yaptıklarınız ve yazdıklarınıza sadece gülüyorum bunda bir ciddiyetsizlik görüyorsanız lütfen birazda kendinize pay çıkarın

Kahvehane ağzı derken de sizin nerde yaşadığınızı sorabilir miyim?

Ben bilmiyorum ve sizden rica ettim.Ama siz ne yaptınız, kitap şurda kitap burda gibi olayama laflarla geçiştirdiniz...

Bu arada ben gayet ciddiyim bunu da unutmayın....

Gülmenin güzel bir duygu da olduğunu size hatırlatırım.

Alıntı

Alıntı

"Benim en büyük ızdırabım, Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde açtığımız okullara yaptırdığımız atatürk büstü ve köşelerini, oranın hükümetlerinin kaldırmak istemesidir. Hükümetimizden yardım istiyoruz ki, o büstleri kaldırmasınlar."

bu sözün yazılı olduğu kitabın sayfasını tarayip koyabilir misiniz? ve kimin eseri oldugunu bize yazabilir misiniz?

Kitabın ismi: Kaynaktan Su İçenler

Yazar: Sami Cebeci

Yayınevi: Yeni Asya Neşriyat

ISBN: 975-525-159-6

Sayfa sayısı: 154

Alıntı

Kitabın ismi: Kaynaktan Su İçenler

Yazar: Sami Cebeci

Yayınevi: Yeni Asya Neşriyat

ISBN: 975-525-159-6

Sayfa sayısı: 154

İşte bu kadar...

Allah razı olsun abi.Ben de bunu görmek istedim. Sen de olmazsan beni dar ağacına götürecekler ya.

Anlayış ve hoşgörü böyle bişey olmalı.Olmayanlara da duyrulur

Eski hal muhal, ye yeni hal ya izmihlal.
Bediüzzaman Said Nursi

Sen.... ben...desin efrad aradan vahdeti kaldır
Milletler için kıyamet, asıl o zaman dır
Girmeden tefrika bir millete; düşman girmez
Toplu vurdukca yürekler;onu top sindirmez.
Mehmet Akif ERSOY

Sevgili dostlar bu gidişat hayırlı bir gidişat değil, bu tarz hiç doğru bir tarz değil. Bu uslup asla bir nur talebesinin uslubu olamaz. Hele en saf ve orjinal haliyle Nur Hizmetlerini yapmaya çalıştığına inandığım Yeni Asya mensuplarının böyle rijit, itici, agresif ve yıkıcı bir pencereden konuya yaklaşıyor olması üzüntü verici bir durumdur.

Bendeniz derdimi anlatmakta müşkilat çekiyorum. Ancak sevgili Hüseyin EREN ağabeyin aşağıdaki yazısı ümit ederim ki bir nebze de olsa meramımı anlatmaya yetecektir.

Yeni Said’ler
25 Kasım 2008 08:09

Fikri hızlı değişim ve dönüşüm her bireyi etkilediği gibi, cemaatleri de etkiliyor, onlarda da anlayışları farklılaştırıyor… Müspete bakan yönü olduğu gibi menfiye bakan yönü de var; klasik yapı çatırdıyor, yeni kırılmalar ve arayışlar, bireyleri yol ayrımında bırakıyor…

Sınıfsal, resmiyetçi ve donuk yapı yeniliğe dirense de, alttan gelen sivil, hür ve samimi sıçrama yeni oluşumlara hamile… Yeni filiz, dâhildeki hizip çekişmeleri ve çatışmaların dışında yeni bir duruş sergiliyor; daha fazla sivillik ve samimiyet…

Eski Said, yeni Said kırılmasına benzer bir kırılma bu; “Said yoktur, Said’in kudret ve ehliyeti de yoktur” diyebilme cesaretini gösteren hakikat âşıklarının şiarı, suni duvarlara razı değil, her duvardan dışa açılan pencereler açmak niyetinde…

Yeni ufuklara, yeni insanlara ulaşma, dünyayı kucaklama hedefinde; bu hedeflere kim gidiyorsa onlarla beraber, gönül dualarıyla iştirak içinde… Biliyor ki kimse Bediüzzman’ın devamı olamaz, hiçbir kimse onu temsil edemez, cihan şümul iman ve Kur’an hizmetini hiçbir grup, hiçbir cemaat tek başına bütünüyle yapamaz; dar daireden geniş daireye hepsi bir eksiği tamamlar veya hepsinin bir eksik yönü var…

Binanın katları var ve her katta ayrı daireler var; herkes kendini en iyi katta, en iyi dairede zannediyor, etrafındakilere de öyle inandırmaya çalışıyor; biz varız ya…

Bölünerek büyüdük, şimdi sıra birbirine nazır pencereler açmakta; tek yön, tek bakış değil; sağını, solunu, yukarısını, aşağısını, önünü ardını, içini bakarak görerek düşünme ve hür serbest iradesiyle hüküm verme zamanı…

Nur dairesi içindeki cemaatlerin içinde böylesi açılımlar var; "gelenek-yenilik" veya adı başka ne olursa olsun çatışmaların dışında Bediüzzaman’a nazır, Risale-i Nur’a odaklı, Kur’ani yönelim içerisinde kendini yeniden yapılandıran var… Kimseyle kırgınlık ve çatışmaları yok, yeter ki hizmet olsun, kimin hangi grubun yaptığı da önemli değil, neticede sonuç sağlıklı olsun…

şimdilik bunlar az ve azınlıkta, her biri kendi grupları içerisinde bir birlerinden habersiz çoğalıyorlar; bu küçük dereler bir gün birleşip ırmak olduğunda asıl fütuhat o zaman olacak; Said’ler, Ömer’ler, Hamza’lar v.s yerin her yerinde filiz verecek, meyveli ağaç olacak… Yeryüzü o zaman gülecek, bahar o zaman gelecek, Bediüzzaman ve talebeleri o zaman kabirlerinde tebessümlerle manzarayı seyredecekler…

Dâhilde çatışan ve çarpışanlar etraflarına bir bakıp da dikkat etseler, bu genç filizleri görecekler ve bilecekler ki bu filizlere zemin hazırlamalıyız; sırtlarını sıvazlayıp koşun diyebilme büyüklüğünü ve feragatini gösterecekler… Demeseniz de onlar bir gün zaten koşacaklar; bazen gölge etmemek de büyük bir hizmettir…

Kabuklaşmış, sınıflaşmış ve kamburlaşmış cemaati yapılar çatırdıyor, parmak işaretiyle kimse ayıklanmaz, kimse ayıplanmaz, kimse dâhile ve harice atılmaz, zira daire çok geniş, alternatif çok…

Tek çıkış yolu, daha fazla sivillik, daha fazla hürriyet, daha fazla samimiyet, daha fazla şeffaflık, daha fazla feragat ve fedakârlık; hizmeti bugünlere getirenlerin ellerinde öper başımız üstüne koyarız, yarınlara taşımak; bırakın da onları yeni filizler uzak diyarlara, kendi kalpleriyle beraber götürsün…

Geniş Nur cemaati içindeki alt gruplarda böylesi yeni Said’ler var ve bir gün onlar el ele verdiğinde, seyreyleyin muhabbeti, uhuvveti, fütuhatı; her yer Barla, her yer Isparta, yeryüzü Nur’un kuşatması altında.

huseyineren@risalehaber.com
bağlantı adresi : http://www.risalehaber.com/author_article_detail.php?id=3477


Said'ler, Hamza'lar, Ömer'ler, Osman'lar, Tâhir'ler, Yûsuf'lar, Ahmed'ler, Ayşe'ler, Zeynep'ler, Hatice'ler, Fatma'lar, Nur'lar, bütün Nur Kardeşler ve saireler! Bu kavlî temenni ve duaya, kavlî ve fiilî destek verelim. Ta ki Ruz-i Mahşerde, hem Rasul-i Zişan'ın, hem de Üstad'ımızın yüzüne bakmaya yüzümüz olsun.

Bil vesile kardeş bir platformda bu fakirin yazmış olduğu konu ile alakalı şiiri de sizlerle paylaşmak istiyorum. Ta ki makasıd hasıl olsun.

UHUVVET ıÇıN BıR DUA ...

Ben bir aciz kul’umuşum, parelenmiş dünyam benim,
“ımar olsun ahirimiz”, minel ezel rüyam benim,
Vakit geldi, fecri sadık yer tutmalı ufukta
Cümle Mü'min Bünyan olsun, ilel ebed hülyam benim.

ıki elim, iki gözüm, tüm hüceyrem yalvarıyor,
ış bu fakir peşimandır, gece gündüz yalvarıyor,
Himmet eyle Nur Üstad’ım, ihtiyaç duyduk sana
Ömer, Hamza birlik oldu, Rabbim sana yalvarıyor.

Namı yüce, şanı yüce, ışıl ışıl Muhammed’in,
Sen olmasan biz olmazdık, câna cân katan Ahmed’im,
Ahirette sancağınla topla bizi, yetim koyma,
Birlik olsun tüm ümmetin, gözümün nuru Ahmed’im.

Çok söz nefsi azdırır da, yakıp geçer tüm kalpleri,
Geçer akçe âmil ilim, akıp geçer tüm kalpleri,
Be hey nadan uzatmada Said ol ki, yerin olsun
Meydan yiğit meydanıdır, yıkıp geçer gündüzalpleri.

Gündüzalp_58