"Mahkeme kadıya mülk değil.."
"Kol kırılır yen içinde kalır.."
Ben bu nurcuları anlamadım gitti..
Hem siyasetten Allah'a sığınırlar hem bir siyasi partinin genel başkanı hakkında yorum yaparlar..
Yapacaksanız siyaseti raconu içinde yapın..!
Ya üye olunur, ya teşkilatlarda görev alınır ondan sonra söz hakkı elde edilir..
Nasıl ki ben cemaat mensubuyum diye, cemaat içindeki istişare kararları hakkında atıp tutamam..!
Çünkü ne istişaredeyim, ne istişareyi seçenler içindeyim..!
Kusura bakılmasın ama, ben nurcuların bu siyasi yorumlarını "kaçak güreş" e benzetiyorum..
Azıcık da deve kuşluğumuz var tabii..
Misaller Üstad'dan r.a. sakın hakaret sanılmasın..
Bir de şu "vezaife kifayet etmezler" meselesini doğru anlasak..(!)
Bu kifayetsizlik, yanlız ülke adına idare için değil, parti başkanı ve teşkilatlarda da geçerlidir..
"Hatta ehl-i hakikat, hakikat ve marifetullahı bulmak için kesret dairelerini unutmaya çalışıyorlar,
ta
kalb dağılmasın ve lüzumlu ve kıymetli şeye sarf etmek lazım gelen merakı; zevki, şevki,
lüzumsuz fani şeylerde telef olmasın.
Hatta bu ehemmiyetli sırdandır ki, din düsturlarının bir hadimi olmak cihetinde
güneş gibi imanlar taşıyan bir kısım Sahabeler ve onlara benzeyen mücahidînden,
Selef-i Salihînden başka;
siyasetçi, ekserce tam müttakî dindar olamaz.
Tam ve hakikî dindar müttakî olanlar,
siyasetçi olmazlar.
Yani, maksad-ı aslî siyasetini yapanlarda din,
ikinci derecede kalır; tebeî hükmüne geçer.
Hakikî dindar ise, bütün kainatın en büyük gayesi ubudiyet-i insaniyedir, diye
siyasete
aşk-ı merak ile değil, ikinci üçüncü mertebede
onu dine ve hakikata alet etmeye (
eğer mümkünse) çalışabilir.
Yoksa, bakî elmasları kırılacak adî şişelere alet yapar.
Beyanat ve Tenvirler | 162
şimdi ben yorum yaparım, ben hem üye hem teşkilatlarda ilçe yönetimlerde bir dönem görev yaptım..
Dindarlık iddiasında da değildim..!
Eskisi ile yenisi ile bu misyon ve bu Aziz milletime hizmet dâvâsı, bu koca çınara kat'a hiçbir şekilde de dil uzatıp toz kondurmam..!
Zira farkındayım ki, Bediüzzaman'ın r..a ikazlarıyla, bu misyona verilecek en ufak zarar, "vatan, millet, Kur'an ve ıslamiyet" adına hizmete verilecek zaarrdır..
Ben evvela demokrattım sonra Nurları okudum ve dedim ki, "bu siyasi namus ve ahlak parti tüzüğü bile olmalı"..
Haksız bir dâvâ için bile aynı şeyleri düşünürüm..
Her mesele, kendi kabuğu içinde hallolmalı..
Başkalarını ilgilendirmeyen mevzûlar ortalıkta mevzû bahs olmamalı..
Benim anladığım "demokratlığın" gereği budur..(!)